kanama pıhtılaşma zamanı / KANAMA-PIHTILAŞMA ZAMANI by Deniz ÖZer

Kanama Pıhtılaşma Zamanı

kanama pıhtılaşma zamanı

Pıhtılaşma (Koagülasyon) Testleri

Kanamaya eğilimli bir hastaya ilk yaklaşımda ya da genelde herhangi bir cerrahi girişimden önce hastalara uyguladığımız rutin tarayıcı pıhtılaşma testleri protrombin zamanı (PZ),aktiveparsiyel tromboplastin zamanı (aPTZ) ve trombin zamanı (TZ)’ dır. Rutinde bunlara trombosit sayımı&#;nın da eklenmesi kuraldır (bkz otomatikkan sayımı).  Cerrahi girişimden önce, hastada hemorajik diyatez öyküsü yoksa, TZ&#; a bakmaya gerek yoktur. Kanama zamanı gibi trombositlerin hemostaz tıkacı yapma işlevlerine (primer hemostaz) ilişkin testler ayrı bir yazıda ele alınacaktır.

İntrensek pıhtılaşma yolunda yer alan faktörleri ölçen” pıhtılaşma zamanı” duyarlı bir test değildir! Bunedenle yerini aPTZ’ na bırakmıştır. Hekimler laboratuvarlardan pıhtılaşma zamanı istemekten artık kesinlikle vazgeçmelidir. Küçük ya da büyük, cerrahi bir girişimden önce, tarayıcı test olarak, pıhtılaşma zamanının kullanılması yanlış olduğu gibi, yol açabileceği kanama komplikasyonları açısından da tehlikelidir.

PROTROMBİN ZAMANI (PZ)

Ekstrensek pıhtılaşma yolunu ölçer. F VII dışında, ortak yoldan F X, F V, F II (protrombin) ve F I (fibrinojen) eksiklikleri sonuçları etkiler (Şekil 1).

Protrombin zamanı

Şekil 1.

İncelenecek % ’lik ( mmol/L) sodyum sitratlı trombositten fakir plazma (TFP)&#;ya doku tromboplastini (doku faktörü, tissue factor = TF) ve kalsiyum klorür eklenir. Ticaretteki reaktiflerde, TF olarak doku özütleri (ekstreleri) ya da rekombinan moleküller bulunur. Normalde karışım sn’de pıhtılaşır. (Önemli not: Eskiden pıhtılaşma testleri için % ’lik ( mmol/L) sodyum sitrat kullanırdık. Oral antikoagülan izleminde (INR tayini) mutlaka % ’lik sitrat kullanılmalıdır). (College of American Pathologists Conference XXXI on Laboratory Monitoring of Anticoagulant Therapy. Arch Pathol Lab Med ; ). Yüzde ’lik sitrat kullanıldığında INR daha yüksek çıkmaktadır.

Eskiden, sonuçlar “sn” cinsinden ya da kontrol plazmaya göre “%” olarak belirtilirdi. Örn 12 sn ya da % gibi&#; Günümüzde, özellikle oral antikoagülan tedavi izleminde, “INR (International Normalized Ratio)” değeri kullanılır. Ticarette bulunan reaktiflerdeki tromboplastin aktivitesi firmadan firmaya değişebildiğinden, tedavinin izleminde bir standardizasyon sağlanabilmesi için, sonuçların INR şeklinde belirtilmesi yoluna gidilmiştir. Aşağıdaki formülde INR’nin nasıl hesaplandığı gösterilmiştir.

INR= ( Hasta PT/ Kontrol PT)ISI

ISI (International Sensitivity Index): Ticaretteki bir tromboplastin reaktifinin ISI değeri, insan kaynaklı doku tromboplastini standardına (WHO tromboplastini, ISI=1) karşı bu tromboplastinin kalibre edilmesi suretiyle elde edilir ve firma tarafından belirtilir. Ayrıca kit prospektüslerinde, laboratuvarda “sn” üzerinden elde edilen sonuçların, testin yapıldığı koagülometre türü ve modeline göre, INR&#; lerini belirten çizelgeler vardır. INR değerinin bir birimi yoktur.

Oral antikoagülan tedavi dışında, PZ’ i uzatan diğer durumlarda (örn karaciğer hastalığı, K vitamini eksikliği) sonuçların “INR” şeklinde verilmesi gerekmez.

PZ’nin uzadığı durumlar:

  1. Oral antikoagülanlarla tedavi. K vitamini antagonisti etki gösteren kumarin grubu ilaçlarla (örn warfarin = coumadin), F II, F VII, F IX ve F X yapımı bozulur. F IX dışında, diğer üçünün eksikliği PZ&#; ı etkiler. En önce yarı ömrü kısa olduğundan F VII azalır. K vitaminine bağımlı protrombin grubu faktörlerin yarı ömürleri aşağıda gösterilmiştir:

    Faktör

    Yarı Ömür (saat)

    VII

    6

    IX

    24

    X

    40

    II

    65

    Bu gruptaki ilaçların temaruz (yalandan kendini hasta gibi gösterme) aracı olarak gizlice, ya da istenmeden (çocukların tabletlere ulaşabileceği durumlarda) veya bilinçsizce (bir hastada gözlemlediğimiz gibi: “Bu haplar bir arkadaşıma iyi gelmiş, öyleyse ben de yutayım!” mantığı!) kullanılabilecekleri de unutulmamalıdır. Ayrıca fare zehirlerinde bulunan, çok uzun süreli etkiye sahip “superwarfarin”lerin (örn brodifacoum) gene gizlice (Munchausen sendromu: yalandan kendini hasta gibi gösterme), istenmeden (marijuana ve “crack” kokaine karıştırılıyor!) ya da intihar amacıyla kullanılabilecekleri akılda tutulmalıdır. Tabii, cinayet amacıyla da kullanılabilirler. (Asistanlık yıllarımda bir meslektaş büyüğüm çürüğe çıkarak askerlik görevini yapmak istemiyordu. Sürekli ertelemelerle yaşı da bayağı ilerlemişti. Bana danıştığında, kendisine warfarin kullanmasını önermiştim!).

    Superwarfarinlerin yarı ömrü çok uzundur (warfarin’in yarı ömrü yaklaşık 40 saat iken, brodifacoum’unki yaklaşık 30 gündür). Bu nedenle yüksek doz K vitamini, taze dondurulmuş plazma, hatta uygun faktör konsantreleri infüzyonları ile öyle kolay kolay düzelmezler. Hele hastaların sorumlu madde ile temasları devam ediyorsa&#;

    Coumadin’e bağlı bir temaruz olgusunu “Dicumarol yiyiciler” başlığı ile 40 yıl önce yayımlamıştık. (Türk Tıp Cemiyeti Mec. ; ). (Superwarfarinler hakkında ayrıntılı yeni bilgiler için bkz. N Engl J Med. ; ve Lancet ; ).

  2. K vitamini eksikliği. F II, F VII ve F X eksikliği sonucu PZ uzar. Normal diyette, özellikle yeşil sebzelerde bol miktarda K vitamini bulunur. Öte yandan bağırsak bakterileri K vitamini sentezi yaparlar. K vitamini yağda eriyen bir vitamindir.
    Besinsel eksiklik yanında; yağ emiliminin bozulduğu durumlarda (tıkanma sarılığı, safra fistülleri, malabsorpsiyon sendromu, pankreas hastalıkları), uzun süreli geniş spektrumlu antibiyotik kullanımında gelişen barsak sterilizasyonunda K vitamini eksikliğine bağlı kanamalar görülebilir. Yeni doğanın hemorajik hastalığı&#; nda da neden K avitaminozudur.
  3. Karaciğer hastalığı. Parenkim hücresi yetersizliğinde, F I (fibrinojen), F II (protrombin), F V, F VII ve F X yapımının bozulması sonucu PZ uzar.
  4. Ekstrensek yol ile ilgili faktörlerin konjenital eksiklikleri  (nadir).
  5. İnhibitörler. iv bolus şeklinde fraksiyonlanmamış  (standard) heparin uygulanmasından sonra geçici olarak PZ uzayabilir. Çok nadir olarak, aPTZ yerine PTZ’yi etkileyen, protrombine yönelik lupus antikoagülanları bildirilmiştir. Bu olgularda, aPTZ’yi uzatanların aksine, klinikte tromboz yerine kanama görülür.

AKTİVE PARSİYEL TROMBOPLASTİN ZAMANI (aPTZ)

İntrensek pıhtılaşma yolunu ölçer (Şekil 2). PZ testinde kullandığımız doku tromboplastini (TF: doku faktörü)) proteinler ve fosfolipidlerden oluşur. aPTZ’de incelenecek sitratlı trombositten fakir plazma (TFP)&#;ya sadece tromboplastinin fosfolipid kısmı (sefalin) eklenir. Parsiyel (kısmi)” terimi işte buradan kaynaklanır. Sefalin, invivo pıhtılaşma koşullarındaki trombositlerin fosfolipid yüzeyi işlevini görür. Gene kalsiyum klorür ile pıhtılaşma başlatılacaktır.

aptt

Şekil 2.

Reaktiflerde ayrıca intrensek yolun başlangıcındaki temas faktörlerini (XII, XI) düzgün bir şekilde aktive edebilecek kaolin, silis gibi maddeler bulunur. Testin başındaki “a” harfinin (activated=aktive edilmiş) anlamı budur. Kısa bir inkübasyondan sonra karışıma kalsiyum klorür eklenerek pıhtılaşma süresi “sn” cinsinden ölçülür. Normal değerler kullanılan fosfolipidin gücüne bağlı olarak sn arasında değişir. İncelenecek plazma ile birlikte kontrol plazmanın da aPTZ’si ölçülmelidir. Normalde, hasta plazma ile kontrol plazma arasındaki fark sn’i geçmemelidir.

aPTZ’ nin uzadığı durumlar

    1. Hemofili A ve B (F VIII ya da F IX düzeyinin % ’un altında olduğu olgularda), von Willebrand hastalığı (F VIII eksikliği var ise).
    2. İntrensek yol (prekallikrein, HMW kininojen, F XII, F XI) ve ortak yol (F  X, F V, F II (protrombin), F  I (fibrinojen)  ile ilgili diğer faktör eksiklikleri (Şekil 2).

custom essay writing service

  • Fraksiyonlanmamış heparin tedavisi. (Not: Bazı aPTZ reaktifleri heparine duyarlı değildir. Düşük molekül ağırlıklı heparinler aPTZ’yi etkilemez).
  • Lupus antikoagülanı (antifosfolipid sendromu).
  • İntrensek yoldaki faktörlere karşı gelişmiş edinsel inhibitörler (dolaşan antikoagülanlar). Nadirdir. Klinikte en sık edinsel F VIII antikorları ile karşılaşılır

 

HASTA VE NORMAL PLAZMA KARIŞIMLARI İLE PZ ve aPTZ

PZ ve aPTZ testlerinden birinde ya da her ikisinde pıhtılaşma zamanı uzamış bulunduğunda, iki olasılık üzerinde durulur:

  1. Pıhtılaşma faktörü ya da faktörlerinin eksikliği.
  2. İnhibitörlerin varlığı (örn. heparin, faktörlere karşı gelişmiş antikorlar, lupus antikoagülanı gibi).

Klinikte bu olasılıkları açıklayacak görünür bir neden (örn karaciğer hastalığı, K vitamini eksikliği) yok ise; hasta plazması, havuzlanmış normal plazma ile oranında karıştırılır ve 5 dakika sonunda test tekrarlanır. Uzamış bulunan hasta plazması karışımdan sonra kısalıyorsa, bir pıhtılaşma faktörü eksikliği söz konusudur. Karışımdan sonra uzama devam ediyorsa, bir inhibitör (örn. heparin, lupus antikoagülanı) söz konusudur.

aPTZ’nin uzamış bulunduğu olgularda, bazı inhibitörler karışımdan 5 dakika sonra yapılan testte normal sonuç verebilir. Bir diğer deyişle faktör eksikliğinde olduğu gibi kısalma olur. Bu tür inhibitörlerin (örn edinsel F VIII antikorları) ortaya konabilmesi için, karışımın 37o C’de en az 2 saat inkübasyonu gerekir. İnkübasyon sırasında yarım saatte bir yapılan tayinlerle pıhtılaşma zamanının giderek uzadığı saptanır (progresifinhibitör).  İnhibitör etkisini birden değil, zamanla göstermektedir.

TROMBİN ZAMANI (TZ)

Pıhtılaşmanın son evresini, trombin etkisiyle fibrinojenin fibrine çevrilmesini ölçer. Sitratlı TFP&#;nın  insan ya da sığır trombini ile pıhtılaştırılması ilkesine dayanır. Genellikle normal plazmayı sn’de pıhtılaştıran bir trombin solüsyonu kullanılır. Bu testte kalsiyum klorür kullanılmaz.

image

Şekil 3.

TZ&#; nın uzadığı durumlar

  1. Afibrinojenemi ve hipofibrinojenemi. Plazma fibrinojen düzeyi mg/dL’nin altına inmedikçe TZ normaldir. (Not: Bazı kitaplara göre; (ASH-SAP , sayfa ): mg/dL’nin altı).
  2. Fraksiyonlanmamış heparin tedavisi. Kan örneğindeki çok az miktarda fraksiyonlanmamış heparin aPTZ’yi uzatmadığı halde TZ’i uzatabilir. Heparin varlığında TZ uzadığı halde, reptilaz zamanı uzamaz (aşağıya bkz.) Yeni antikoagülanlardan direkt trombin inhibitörleri de (lepirudin, bivalirudin ve argatroban) TZ’ı uzatır. Düşük molekül ağırlıklı heparinler de TZ&#;ı etkilemez.
  3. Kanda fibrinojen/fibrin yıkım ürünlerinin (FDP) aşırı miktarda artması (örn akut DİK). FDP fibrin polimerizasyonunu bozarak TZ’ı uzatırlar.
  4. Disfibrinojenemi (nadir). Miktar yönünden normal olan fibrinojen işlevsel açıdan bozuktur (TZ’de uzama). İmmünolojik yöntemlerle (radiyal immünodiffüzyon) fibrinojen miktarı normaldir. Disfibrinojenemi kalıtsal ya da edinsel (örn karaciğer hastalığı) olabilir.
  5. Mültipl miyelom ve makroglobülinemideki monoklonal proteinler fibrin polimerizasyonunu bozabilirler.
  6. İnhibitörler. Fibrin polimerizasyonunu bozanlar çok nadirdir (SLE’lu bir hastada bu tür bir inhibitörü yayımlama fırsatını bulmuştuk). Cerrahide kullanılan “fibrin zamkı (fibrin glue)”sığır trombini içerdiğinden bazı hastalarda geçici olarak sığır trombinine karşı antikorlar gelişebilir. TZ, sığır trombini kökenli reaktiflerle uzamış, insan trombini kökenlilerle normal bulunur. Bu antikorların klinik önemi yoktur. Ayrıca TZ’ı uzatan heparine benzer antikoagülanlar tanımlanmıştır. Tıpkı heparinli kan örneklerinde olduğu gibi, bu hastalarda reptilaz zamanı normaldir.

Not: Reptilaz zamanı: Reptilaz trombine benzer etki gösteren bir yılan zehiridir. Trombin gibi fibrinojenden fibrinopeptid A’yı ayırır. Ancak fibrinopeptid B’yi oluşturamaz . Reptilaz zamanı heparin varlığında normal sonuç verir. Böylece kan örneğinde heparin bulaşması olup olmadığı anlaşılır. Protamin sülfat ya da heparinaz eklendikten sonra uzun TZ’da kısalma görülmesi de örnekteki heparin varlığını ortaya çıkarır.

TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI

UZAMIŞ PZ ve NORMAL aPTZ

    • K vitamini eksikliği (besinsel eksiklik, malabsorpsiyon).
    • Karaciğer hastalığı (F VII).
    • Oral antikoagülanlarla tedavi.
    • Konjenital F VII eksikliği (nadir) ya da F VII inhibitörü (çok nadir).

UZAMIŞ aPTZ ve NORMAL PZ

    • Lupus antikoagülanı.
    • Fraksiyonlanmamış heparin.
    • Hemofili A (F VIII) ya da Hemofili B (F IX).
    • F VIII ya da F IX’a karşı inhibitör.
    • Von Willebrand hastalığı (F VIII ise).
    • Konjenital F  XI, FXII, prekallikrein ya da HMW kininojen eksikliği (çok nadir). F XI dışında, diğerlerinin eksikliğinde klinikte kanamaya eğilim görülmez. Ya da bu faktörlere karşı inhibitör (çok nadir).

UZAMIŞ PZ ve UZAMIŞ aPTZ

    • Konjenital F X, F V ya da F II eksikliği (nadir) ya da bu faktörlere karşı inhibitör (çok nadir).
    • Hipofibrinojenemi ya da disfibrinojenemi.
    • Karaciğer hastalığı.
    • K vitamini eksikliği.
    • Oral antikoagülanlar ve superwarfarinler.
    • DİK (özellikle akut DİK).
    • Edinsel FX eksikliği (amiloidoz).

UZAMIŞ TZ

    • Hipofibrinojenemi
    • Disfibrinojenemi.
    • İncelenen plazmada fraksiyonlanmamış heparin ya da diğer doğrudan antitrombin etkili yeni ilaçların varlığı.
    • İleri derecede artmış FDP.
    • Trombin inhibitörleri ve heparine benzer dolaşan antikoagülanlar.

NORMAL PZ, aPTZ ve TZ

Kanamaya eğilimli bir hastada, yukarda anlatılan rutin pıhtılaşma testlerinin normal bulunduğu durumlarda; trombosit sayı ve işlev bozuklukları, doğmalık ve edinsel von Willebrand hastalığı, herediter hemorajik telanjiektazi ve kalıtsal damar duvarı (kollajen) bozuklukları (Ehlers-Danlos sendromu, Marfan sendromu) bir kenara bırakılacak olursa; pıhtılaşma ve fibrinolitik sistemi ilgilendiren aşağıdaki nadir kalıtsal hastalıklar üzerinde durulmalıdır:

    • Faktör XIII eksikliği.
    • α2-Antiplazmin eksikliği.
    • Plazminojen aktivatör inhibitörü-1 (PAİ-1) eksikliği.

KAN ÖRNEKLERİNİN ALINMASI ve SAKLANMASI

Pıhtılaşma testleri için, damardan sitratlı tüplere kan alınırken aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir:

Erişkinlerde kan, mavi kapaklı % ’lik ( mmol/L) trisodyum sitrat içeren vakumlu tüplere, 1 volüm sitrata 9 volüm tam kan oranında ( ml sitrat, ml kan, toplam hacim 5 ml) alınır.

Kan eksik (% 80 inden az ) alınmış ise, testler yapılmamalıdır. Plazmadaki sitrat oranı yükseleceğinden pıhtılaşma zamanı uzayacaktır.

Hematokriti % 55’den yüksek olan kişilerde elde edilecek plazma miktarı, normal hematokritli kişilere göre daha az olacağından, plazmadaki sitrat konsantrasyonu yükselecek ve pıhtılaşma zamanı gene uzayacaktır. Hematokriti % 55’den yüksek kişilerde tübe konacak sitrat miktarı hematokrit değerine göre hesaplanarak azaltılmalıdır. 5 ml’lik tüplere konacak sitrat miktarı aşağıdaki formülle hesaplanabilir. Verilen örnekte hastanın hematokriti % 60’dır. “h”sayısı tüpdeki toplam hacmi ( ml sitrat + ml kan =5 ml) simgeler.

Konacak sitrat miktarı (ml) = ( – Hematokrit) ÷ ( – Hematokrit ) x h

Örnek: Konacak sitrat miktarı = ( – 60) ÷ ( – 60) x 5 = ml.

Demek, hematokriti normal bir hasta için ml sitrat koyarken, bu hasta için daha az ( ml) sitrat koymamız gerekiyor.

İntravenöz solüsyonların gittiği, özellikle heparinle bulaşmış sentral venöz kateterlerden örnek alınmamalıdır. Damara rahat girilmemişse, örneğe doku sıvıları karışabilir (doku tromboplastini (TF) !.. Dolayısıyla ekstrensek yolla pıhtılaşma!.. Böyle bir durumda hemofilik bir hastanın aPTT’si normal bulunabilir). Bu nedenle damarı zor bulunan hastalarda çift enjektör ya da tüp kullanılmalıdır. Birinci enjektör ya da tübe gelen kan atılır ve ikinci enjektör ya da tüpden alınan örnekle çalışılır.

Kan alındıktan sonra tüp kez yavaşça altüst edilmeli, asla çalkalanmamalıdır!

Laboratuvara gelen örnek, santrifüje edilmiş ya da edilmemiş olsun, oda ısısında 2 saat içersinde incelenmelidir. Oral antikoagülan tedavi izleminde (INR tayininde), rehberler örneklerin oda ısısında 24 saat saklanabileceğini belirtir. Gene bu rehberlere göre; 4oC’de 24 saatten uzun saklanan örneklerde, FVII’nin soğukta aktivasyonuna bağlı olarak INR kısalır (Arch Pathol Lab Med ; ).

qwerty

Bu yazı Koagülasyon (Pıhtılaşma) kategorisine gönderilmiş ve aPTT, Protrombin zamanı, trombin zamanı ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

aPTT Nedir?

aPTT testi (aktif parsiyel tromboplastin zamanı testi), kanınızın pıhtılaşma süresini ölçen bir kan tahlilidir. Vücudumuzda bir kesikten ya da hasardan ötürü kanama başladığında önce kandaki trombositler o bölgede geçici bir tıkaç oluşturur, ardından kanamayı önlemekle görevli proteinler bu bölgeye doğru ilerler. Proteinler hasarlı bölgeye ulaştığında oluşan geçici tıkacı güçlü ve kalıcı hale getirerek kan pıhtısı oluştururlar. Bu pıhtılaşma sayesinde kanamanın durması sağlanır. 

aPTT testi bazı proteinlerin miktarını ve işlevini yerine getirip getiremediğini ölçer. PTT testi olarak adlandırılan test ile aPTT testi aynı değerleri ölçer. aPTT testinde farklı olarak pıhtılaşma süresini hızlandıran ve daha dar bir referans aralığı veren aktivatör madde bulunur. Yani aPTT testi PTT testine göre daha hassas bir sonuç verir. (PTT testi terk edilmiştir, artık çalışılmaz bence bu paragrafa gerek yok)

Doktorunuz, yaşanan tabloyu tüm netliğiyle anlamak için aPTT testinin yanı sıra başka pıhtılaşma faktörlerini de ölçen protrombin zamanı (PT) testinin sonuçlarını da görmek ister. Bu nedenle aPTT ve PT testi çoğu zaman birlikte istenir.


aPTT Testi Ne Zaman Yapılır?

aPTT testi nadir görülen kanama bozukluklarını tespit etmek için yapılır. Doktorunuz, şikayetler ve muayene bulguları bu tip bir sağlık sorununu işaret ediyorsa bu testin yanı sıra başka testlerin de yapılmasını ister. 

aPTT testinin yapılmasını gerektirecek kanama bozukluğuna dair bazı belirtiler şunlardır…

  • Kolayca kanama yaşamak ve kanamalarınızın uzun süreler boyunca devam etmesi,
  • Kadınlarda adet döneminin ağır geçirilmesi,
  • Basit çarpmalarda bile morarmalar oluşması,
  • Dışkı ve idrarınızda kan görülmesi,
  • Sık sık burun kanaması yaşanması,
  • Diş etlerinde kolayca kanama görülmesi.
  • Kronik karaciğer hastalığı şüphesi

Bu belirtilerin dışında sağlık durumuzla ilgili bazı etkenler de aPTT testinin yapılmasını gerekli kılabilir. Bu durumlar şöyle sıralanır…

  • Kanınızın pıhtılaşmasına sebep olabilecek karaciğer hastalığınızın bulunması,
  • Birden fazla düşük yapma geçmişinizin olması,
  • Damarlarınızda beklenmedik kan pıhtılarının oluşması,
  • Kanama riskinin bulunduğu ameliyata girecek olmanız,
  • Kan inceltici ilaç kullanımı,
  • Bağışıklık sisteminin otoimmün hastalıklar nedeniyle pıhtılaşma faktörlerine zarar vermesi.
  • Viral hepatit, kronik alkol kullanımı, akut/kronik karaciğer yetmezliği.

aPTT Düşüklüğü Nedir?

Kanınızın pıhtılaşma süresinin normalden daha kısa olduğunu gösterir. Sık görülmeyen bu durum kan pıhtılaşması riskinizin daha fazla olduğu, kadınlarda düşük yapma riskinizin daha yüksek olduğu anlamına gelir. aPTT düşüklüğünün nedenini anlamak için doktorunuz başka testler de isteyebilir.

aPTT Yüksekliği Nedir?

aPTT ölçümünüzün yüksek çıkması kanınızın daha yavaş pıhtılaştığı anlamına gelir. Bu durumun arkasında birçok neden olabilir. 

Karaciğer Sorunları: İnsan bedeninde pıhtılaşma faktörlerinin çoğunun sentezlendiği yer karaciğerdir. Karaciğerde yaralanma ya da yaşanan bir hastalık nedeniyle oluşan hasar aPTT süresinin arkasındaki olabilir. Otoimmün hastalıklar arasında yer alan antifosfolipid antikor sendromu veya lupus antikoagülan sendromu gibi otoimmün hastalıklar bağışıklık sistemine saldırarak pıhtılaşma faktörlerine zarar verir.

Von Willebrand Hastalığı: Von Willebrand Hastalığı kanama bozukluklarının en yaygın nedenidir. Cinsiyet ayırımı yapmayan hastalık, kalıtsal özelliktedir ve ailenizdeki diğer kişilerde de görülebilir. Von Willebrand faktör adı verilen proteinin eksikliği hem pıhtılaşma sağlayan hürelerin işlevini hem de pıhtılaşma proteinlerinin çalışmasını bozar. Hafif vakalar ömür boyunca tanı bile almadan yaşarken ağır yaşanan vakalarda aPTT süresinin uzamasına neden olabilir. Buna karşın diğer kanama sorunlarına göre etkileri daha azdır.

Düşük K Vitamini: Bazı kan pıhtılaştırma faktörlerinin görevini yapabilmesi için K vitaminine ihtiyaç duyulur. Düşük K vitamini nadir görülen bir durumdur çünkü sağlıklı bir barsak yapısına sahip olan herkesde barsak bakterileri tarafından yeterince K vitamini üretilir.  Bu sorunun yaşanması için beslenmenizde ciddi sorunların olması gerekir. Yeterli K vitamini almanıza rağmen seviyelerin düşük çıkması sindirim sisteminizden kaynaklanan emilim sorunlarına işaret edebilir. Öte yandan uzun antibiyotik kullanımı da yararlı bakterileri öldürdüğünden K vitamini emiliminin azalmasına neden olabilir.

Hemofili: Genetik geçişli, nadir rastlanan bir kanama sorunudur. Hemofili vakaları çoğunlukla erkeklerde ortaya çıkar. Hemofili hastalarında, kanın pıhtılaşma faktörleri sorunludur. Hemofili hastalarının bazı vakalarında kanama miktarı çok fazla olabilir.

Yaygın Damar İçi Pıhtılaşması: Yaygın damar içi pıhtılaşması nadir görülen, önemli bir sağlık sorunudur. Bu hastalığa ağır enfeksiyonlar, yanıklar, yaralanma ve kanser sebep olabilir. Yaygın damar içi pıhtılaşmada başlangıçta vücutta küçük pıhtılar oluşur. Bu pıhtıların oluşmasından sonra ciddi kanamalar yaşanır. Rahatsızlığın erken döneminde aPTT süresi kısalırken ilerleyen evrelerde süre uzamaya başlar. 

Kan İnceltici İlaç Kullanımı: Felç ya da kalp krizi riski taşıyanların ya da geçirenlerin kullandığı bazı kan inceltici ilaçların doğru miktarda alınıp alınmadığını anlamak için doktorları aPTT testine ihtiyaç duyabilir. Bu ilaçları kullanmanın riski aşırı kanamaya neden olabilir. Bu nedenle hastaların belirli aralıklarla düzenli olarak aPTT testi yaptırmaları gerekir.

Normal aPTT Değeri Kaç Olmalıdır?

Normal aPTT değeri 30 - 40 saniye arasında olmalıdır. Fakat kan inceltici ilaç tedavisi görüyorsanız bu değerin saniye aralığında olması beklenir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası