asamblaj malzemeleri nelerdir / Asamblaj - Vikipedi

Asamblaj Malzemeleri Nelerdir

asamblaj malzemeleri nelerdir

Birbiriyle ilişkisiz çeşitli malzemelerin sanatsal amaçla bir araya getirildiği eserler nelerdir?

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2018 18:57

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Birbirinden bağımsız malzemelerin sanat eseri haline getirilmesiyle ortaya çıkan Asamblaj akımı, 1960'larda ortaya çıkmıştır. ABD ve İngiltere'de ortaya çıkan bu akım, hazır malzemelerin parçayı bir bütün haline getirmesiyle oluşmaktadır. Asamblaj sanatı, Amerika ve İngiltere'de olduğu gibi ülkemizde de bir dönem uyarlanmıştır. Peki, Birbiriyle ilişkisiz çeşitli malzemelerin sanatsal amaçla bir araya getirildiği Asamblaj nedir? İşte, o konu hakkında bazı bilgiler

Haberin Devamı

Asamblaj terimi ilk defa Jean Dubuffet tarafından 1953'te doğal veya hazır malzemelerin parçalarından oluşturulan sanat eserlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Bazı eleştirmenler bu terimin, iki boyutlu olan kolajdan ayrı olarak sadece üç boyutlu nesneler için kullanılması gerektiğini ifade etseler de konuda ulaşılmış bir fikir birliği yoktur. Genel anlamıyla asamblajın, fotomontajlardan mekân düzenlemelerine kadar geniş bir yelpazede yer alan sanat eserlerini kapsadığı söylenebilir.

1 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI RESİM İŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ RESİM SANATINDA KOLAJ, ASAMBLAJ VE TÜRK RESMİNE YANSIMALARI NURHAYAT GÜNEŞ TEZ DANIŞMANI DOÇ. DR. DENİZ BAYAV EDİRNE 2013

2 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI RESİM İŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ RESİM SANATINDA KOLAJ, ASAMBLAJ VE TÜRK RESMİNE YANSIMALARI NURHAYAT GÜNEŞ TEZ DANIŞMANI DOÇ. DR. DENİZ BAYAV EDİRNE 2013

3 T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI RESİM İŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ NURHAYAT GÜNEŞ tarafından hazırlanan RESİM SANATINDA KOLAJ, ASAMBLAJ VE TÜRK RESMİNE YANSIMALARI Konulu YÜKSEK LİSANS Tezinin Sınavı, Trakya Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin maddeleri uyarınca Cuma günü saat 10.00'da yapılmış olup, tezin Kabul Edilmesine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir. JÜRİ ÜYELERİ KANAAT İMZA (Tez Danışmanı) Doç.Dr. Deniz BAYAV Yrd. Doç. Dr. İbrahim DİNÇELİ Yrd. Doç. Dr. Mehtap KODAMAN

4 i Başlık: Resim Sanatında Kolaj, Asamblaj ve Türk Resmine Yansımaları Yazar: Nurhayat GÜNEŞ ÖZET Çok eski tarihlere dayanan resim sanatı, kimi zaman ihtiyaçtan kimi zaman estetik açıdan düşünülerek yapılmıştır. Endüstrileşme ile birlikte girilen Modern Çağ günlük hayata çok çeşitli malzemeler getirirken sanatçılar da bu çeşitliliği eserlerinde kullanmaktan kendilerini alı koyamamışlardır. İşte bu noktadan yola çıkılarak ilk defa Kübizm'le sanat tarihine giren ve 20. yüzyıla damgasını vuran kolaj ve asamblaj teknikleri bu tezin konusunu oluşturmaktadır. Daha önce bu konular hakkında yapılan araştırmalarda genellikle kolajın eğitimdeki kullanımına değinildiği, kolaj ve asamblajın resim sanatındaki etkisine ve bu teknikleri kullanan Türk resim sanatçılarına yeteri kadar yer verilmediği görülmüştür. Ayrıca kolaj ve asamblajın etkisiyle giderek mekânın da sanat nesnesine dönüştürülmesi konusunun pek fazla irdelenmediği de anlaşılmıştır. Amacımız bu tekniklerin dünyada nasıl ele alındığı, Türk resim sanatına yansımaları, sanatçılarımızın bunları kullanım şeklini ve bu gün bu tekniklerin geldiği noktayı yeni bir bakış açısıyla açıkça ortaya koymaktır. Bu bağlamda bu çalışma ile elde edilen veriler resim sanatında yer alan akımlar ve sanatçıların çalışmalarına toplu halde yer verilmesi açısından gelecekte yapılacak çalışmalara da katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Kolaj, Asamblaj, Yerleştirme, Hazır-yapım.

5 ii Title: Collage and Assemblage in Painting Art and Their Reflections on Turkish Painting Writer(Author): Nurhayat GÜNEŞ ABSTRACT Painting art, dating back to very early times, has been made by taking either necessity or aesthetic aspect into account. While entering the Modern Age along with the Industrialization brought wide range of materials into the daily life, the artists could not have prevented utilizing this variety within their art works as well. Based on this point, the techniques of collage and assemblage which entered in the history of art along with Cubism and made its mark on the 20th century, constitute the subject of this thesis. When investigating the previous researches on these topics, it has been seen that these researches have dealt with the collage usage in education, but the effects of collage and assemblage in art and the Turkish artists who use these techniques in their art works have not been mentioned in these researches. It is also understood that the issue of environment gradually turning into an art object with the influence of collage and assemblage has not been explicated quite much. Our aim is to clearly put forward how these techniques are held in the world, how they reflect on Turkish art, the ways of how the Turkish artists utilize them and the stage that these techniques reached today with a new aspect. In this respect, it is considered that the data will be collected within this work will contribute to the future works on art movements and artist works. Key words: Collage, Assemblage, İnstallation, Ready-Made.

6 iii ÖN SÖZ Yüksek Lisans Tezinin konusu, resim sanatında kolaj, asamblaj ve Türk resmine yansımalarıdır. Resim sanatına 20. yüzyılda Kübizmle giren kolaj ve asamblaj tekniklerinin çeşitli akımlar içerisinde kullanımının ve gelişiminin incelendiği bu çalışmada aynı zamanda kolaj ve asamblaj tekniklerinin Türk resmine olan etkisini, bu teknikleri kullanan sanatçılar ve onların çalışmaları üzerinde durulmuştur. Ayrıca kolaj ve asamblaj teknikleri ile resim sanatına giren hazır nesnelerin bugün geldiği noktada mekânında sanat nesnesi olarak düşünüldüğü düzenlemeler de bu çalışmanın bir parçasını oluşturmuştur. Çalışmanın amacı kolaj ve asamblaj nedir, tarihsel süreç içerisinde gelişimi nasıl olmuştur, günümüz sanatına etkileri nelerdir, sorularından yola çıkarak resim sanatının bugün geldiği noktaya ışık tutmaktır. Bu noktada resim sanatında yeniliklerin yolunu açarak farklı anlayışların denenmesini sağlayan kolaj ve asamblaj teknikleri ile onları kullanan sanatçıların ve eserlerinin irdelenmesi çalışmanın önemini teşkil etmektedir. Bu tezi hazırlarken kaynak taramasında resim sanatı üzerine hem yabancı dilden çevrilmiş, hem de Türkçe yazılmış özgün birçok kitap ve makaleyle karşılaştım. Ancak günümüz Türk sanatı üzerine yazılmış mevcut kaynakların oldukça sınırlı olduğu gördüm. Olanların da belli tarihlere kadar ele alınması açıkçası beni biraz zorladı. Bu anlamda Levent Çalıkoğlunun "Çağdaş Sanat Konuşmaları", İpek Duben ve Esra Yıldız Editörlüğünde düzenlenen "Seksenlerde Türkiye'de Çağdaş Sanat: Yeni Açılımlar" ve Nancy Atakan'ın "Sanatta Alternatif Arayışlar" adlı kitapları Türk sanatı açısından benim için oldukça önemli kaynaklar olmuştur. Tezin Dünya Sanatında Kolaj ve Asamblaj başlıklı 2. Bölümünü oluştururken ise sanat akımlarında kolaj ve asamblajı kullanan akım, sanatçı ve sanat eseri üçgenin irdelemesi yapılırken özellikle akımlar üzerine yapılan Türkçe ve yabancı dilden çevirisi yapılmış bolca kaynakla karşılaşılmıştır. Örneğin Norbert Lynton "Modern Sanatın Öyküsü" adlı kitabında, akımları ve bu akımlarla tanınan sanatçılar ile onların eserlerini detaylı bir şekilde ele almıştır. Yazarın, sanat çalışmalarının içeriklerine

7 iv yönelik objektif yorumları ve bilimsel değerlendirmeleri açısından bu kitap önemli bir kaynak olmuştur. Ahu Antmen'in "20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar" adlı kitabı ise akımların temel noktalarını içeren önemli bir rehberdir. Akımları inceleyen diğer kaynaklar arasında en sık başvurduklarım arasında Enis Batur'un "Modernizmin Serüveni", "Mehmet Yılmaz'ın Modernizmden Post Modernizme Sanat", Semra Germaner'in "1960 Sonrasında Sanat"adlı kitaplar gelmektedir. Özellikle Dada akımında faydalandığım Nazan-Mashar İpşiroğlu'nun "Sanatta Devrim", Mukadder Çakır Aydın'ın "Sanatta Eleştirellik", David Hopkins'in "Dada ve Gerçeküstücülük" ve İsmail Tunalı'nın "Felsefenin Işığında Modern Resim" adlı kitaplar, yorumları ve çözümlemeleri ile sağlam temellere oturtulmuş kaynaklardandır. Kaynakçada adı geçen diğer kaynak kitaplar da tezim için yararlandığım önemli eserlerdir. Tezin 4. Bölümünde ele aldığım yerleştirme konusunda, Brian O'Doherty'nin makalelerinden derleyerek hazırladığı "Beyaz Küpün İçinde" adlı kitabı, galeri mekânını irdeleyen temel metinlerden biri olarak yararlanılmış önemli bir kaynaktır. Bunun yanında sanatçıları ve eserlerini ayrıntılarıyla irdeleyen pek çok yabancı makalede bu yazıya önemli ölçüde kaynaklık etmiştir. Ayrıca kolaj üzerine yazılmış olan bazı tezler de kaynak olarak ele alınmış ancak bu tezlerin asamblajın resim sanatındaki yerine hiç değinmediği, daha çok kolajın eğitimdeki yerine ve bazılarının da kolajı kullanan az sayıda Türk sanatçısına değindiği görülmüştür. Bütün zorluklara rağmen bu tez çalışmasının hazırlanmasında ve bu aşamalara gelmesinde bana bilgi ve tecrübesiyle yol göstererek büyük katkısı olan sayın hocam Doç. Dr. Deniz Bayav'a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca bana tez savunmam esnasında fikirleri ve eleştirileri ile yardımlarını esirgemeyen sayın hocalarım Yrd. Doç. Dr. İbrahim Dinçeli ve Yrd. Doç. Dr. Mehtap Dede Kodaman'a da teşekkürü bir borç bilirim. Tezimin hazırlanması sırasında beni sabırla maddi ve manevi olarak destekleyen aileme ve manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen çok sevgili arkadaşlarıma da çok teşekkür ederim. Nurhayat Güneş Edirne, 2013

8 v İÇİNDEKİLER ÖZET i ABSTRACT ii ÖN SÖZ iii İÇİNDEKİLER v RESİMLER LİSTESİ vii KISALTMALAR LİSTESİ xxiii GİRİŞ 1 1. BÖLÜM 1.1. Problem Amaç Önem Sayıtlılar Sınırlılıklar Tanımlar Araştırma Yöntemi 5 2. BÖLÜM DÜNYA SANATINDA KOLAJ VE ASAMBLAJ Kolaj, Asamblaj ve Dünya Sanatındaki Yeri Kolaj Tekniği Asamblaj Tekniği Dünya Sanatında Kolaj ve Asamblaj Tekniği Kübizm'de Kolaj ve Asamblaj Soyut Sanatta Kolaj ve Asamblaj Konstrüktivizm'de Kolaj ve Asamblaj Dadaizm'de Kolaj ve Asamblaj Sürrealizm'de Kolaj ve Asamblaj Pop Art'da Kolaj ve Asamblaj 54

9 vi 'lardan Günümüze Kolaj ve Asamblaj Yeni Gerçekçilik Minimalizm Yoksul Sanat (Art Povera) Fluxus Video Sanatı Arazi Sanatı (Land Art) Kavramsal Sanat Yeni Dışavurumculuk Yeni Kavramsalcılık BÖLÜM TÜRK RESİM SANATINDA KOLAJ VE ASAMBLAJ 'lı Yıllardan Günümüze Kolaj ve Asamblaj Günümüz Sanatçılarında Kolaj ve Asamblaj BÖLÜM KOLAJ VE ASAMBLAJIN SANATTA MEKÂNSAL GERÇEKLİĞE DÖNÜŞMESİ Kolaj ve Asamblaj ile Sanatta Mekânın İnşa Edilmesi Dünyada Yerleştirme Örnekleri Türkiye'de Yerleştirme Örnekleri 148 SONUÇ 169 KAYNAKÇA/BİBLİYOGRAFYA 172

10 vii RESİMLER LİSTESİ Sayfa Resim 1: Noin Ula'da bulunmuş aplike tekniğinde keçe örtü 8 ( Resim 2: Sedefli Beşik, Osmanlı, İstanbul işi 19. Yüzyıl, kakma tekniğiyle 8 ( Resim 3: Meliha Altay, Katı tekniğinde, ( minyaturu _ ve_minyaturculeri.html) Resim 4: Tören maskesi, Ağaç, ağaç kabuğu ve bitkisel lif, 1880 dolayları 11 (Ernst H. Gombrich, Sanatın Öyküsü, 4. baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul 2004) Resim 5: Edgar Degas, "14 Yaşındaki Küçük Dansçı", Bronz röprodüksiyon 12 ( %C3%A7%C3%BCk_Dans%C3%A7%C4%B1) Resim 6: Georges Braque, "Keman ve Palet", 92x43 cm., ( 949.html) Resim 7: Pablo Picasso, "Bambu Sandalyeli Natürmort", 29 x 37 cm., ( Resim 8: Georges Braque, "Meyve Tabağı ve Bardak", 61 x 44,5 cm., ( Resim 9: Pablo Picasso, "Şişe, Bardak ve Keman", 42x62 cm., ( Resim 10: Juan Gris, "Jaluzi", 92x72,5 cm., ( Resim 11: Henri Matisse, "Salyangoz", (

11 viii Sayfa Resim 12: Pablo Picasso, "Gitar", 77,5 x 33,5 x 19,5 cm., ( (1912).asp) Resim 13: Pablo Picasso, "Mandolin ve Klarnet", (Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Cilt 2, İnterpress Basın) Resim 14: Pablo Picasso, "Boğa Başı", ( Resim 15: Kasimir Malevich, "Askerlerin ilk Bölünmesi", ( Resim 16: Alberto Burri, "İsimsiz", ( Resim 17: Antoni Tàpies, "Üç Fırça", ( Resim 18: Vladimir Tatlin, "Karşıt Kabartmalar", ( museo/museo_sala2_ing.html) Resim 19: Obmoklu Genç Sanatçılar Grubu sergisi, ( Resim 20: Vladimir Tatlin, "Karşıt Kabartmalar", 78,5x152,5x76 cm., ( Resim 21: Lyubov Popova, poster, kolaj, ( Resim 22: El Lissitzki, "Proun Odası", ( el_lissitzky.htm)

12 ix Sayfa Resim 23: Hugo Ball, Cabaret Voltaire "Karavane" adlı şiiri okurken, ( Resim 24: Marcel Duchamp, "Çeşme", Porselen pisuar, ( Resim 25: Marcel Duchamp, "Üç Standart Stopaj", 28 x 129 x 23 cm., ( Resim 26: Hans Arp, "Rastlantı Yasalarına Göre Düzenlenmiş Dörtgenler", ( Resim 27: Man Ray, "Armağan", Buluntu nesnelerle asamblaj, ( Resim 28: Francis Picabia, "Kibritli Kadın", ( Resim 29: Raoul Hausmann, "Mekanik Kafa", ( Resim 30: George Grosz ve John Heartfield, "Dada-Merika", Kolaj, ( Resim 31: Kurt Schwitters, "Merz" yapıtı (detay), 1923 dolaylarında başlamıştır 44 ( Resim 32: Max Ernst, "Santa Conversazione", kolaj, ( paris-santa) Resim 33: Max Ernst, "Bülbül Tarafından Tehdit Edilen İki Çocuk", (

13 x Sayfa Resim 34: Joan Miró, "Çizim-Kolaj", 108 x 60.4 cm., (Jordana Mendelson, a.g.m., s.24-37) Resim 35: Joan Miró, "Şiirsel Obje", Asamblaj, ( Resim 36: Hans Bellmer, "İsimsiz", ( nathan-brown-objects-that-matter.html) Resim 37: Joseph Cornell, Gölge Kutuları "Juan Gris İçin Bir Papağan", ( Resim 38: Salvador Dali, "Coşkunun Fenomeni", kolaj, (Ferah Nur ERDOĞAN. a.g.y.) Resim 39: Meret Oppenheim, "Hasta Bakıcım", ( Resim 40: Richard Hamilton, "Günümüz Evlerini Böyle Farklı ve 56 Çekici Hale Getiren Nedir?", 1956 ( Resim 41: Robert Rauschenberg "Factum I ve II", ( Resim 42: Robert Rauschenberg, "Monogram" ( ens-rauschenberg-en.htm) Resim 43: Jasper Johns, "Bayrak" 107,3 x 153,8 cm (

14 xi Sayfa Resim 44: Allan Kaprow, "Yeniden Düzenlenebilir Paneller", ( Resim 45: Tom Wesselmann, "Banyo-3", 213 x 270 cm., ( Resim 46: Ed Kienholz, "Portatif Savaş Anıtı", 290x244x975 cm., ( Resim 47: Andy Warhol, "Brillo Kutuları", 20 x 20 x 17 cm., ( AbEx-Pop-Minimal.html) Resim 48: R.B.Kitaj, "Rosa Luxenburg'un Öldürülmesi", 153 x 152 cm., ( Resim 49: Cѐsar, "Sıkıştırılmış Sunbeam", 156 x 75 x 62 cm., ( realisme/works.html++/image/nr_06_cesar_sunbeam.jpg/) Resim 50: Yves Klein, "Boş", ( Resim 51: Arman, "Dolu", ( Resim 52: Arman, "Madison Ave", 58,4 x 99 x 10,2 cm., ( Madison%20Avenue%201962_jpg.htm) Resim 53: Jean Tinguely, "New York'a Saygı", (

15 xii Sayfa Resim 54: Jean Tinguely, "Meta Maxi-Maxi Ütopya", ( Resim 55: Daniel Spoerri, "Duş", ( Resim 56: Daniel Spoerri, asamblaj, ( Resim 57: Raymond Hains, "İsimsiz", dekolaj, 200 x 100 cm., ( Resim 58: Carl Andre, "Eşdeğer VIII ", tuğla, 12x229x68 cm., ( Resim 59: Robert Morris, "Adsız", 254 parça keçe, ( 7602&img_type=WI) Resim 60: Donald Judd, "İsimsiz", çelikle güçlendirilmiş beton, ( _Judd_St_Louis_Missouri) Resim 61: Sol LeWitt, boyanmış ahşap, ( Resim 62: Jannis Kounellis, "Atlar", ( Resim 63: Michelangelo Pistoletto, "Paçavralar İçinde Venüs", (

16 xiii Sayfa Resim 64: George Maciunas, "Fluxkit", ( Resim 65: Joseph Beuys, "Sessiz Piyano", ( Resim 66: Wolf Vostell, İsimsiz, ( Resim 67: Nam June Paik, "Robot K-456", (John G. Hanhardt, a.g.m., s ) Resim 68: Nam June Paik, "Robot Ailesi: Baba ve Robot Ailesi: Anne", (Fırat Arapoğlu, a.g.m., s ) Resim 69: Robert Smithson, "Sarmal Dalgakıran", ( Resim 70: Michael Heizer, "Yerinden Edilen -Yerine Konulan Kütle", ( Resim 71: Joseph Kosuth, "Bir ve Üç Sandalye", ( Resim 72: Julian Schnabel, "Mele", Ahsap Ü.K.T., ( Resim 73: Anselm Kiefer, "Wayland ın Şarkısı", 110 x 150 cm., ( Resim 74: Sherrie Levine "Çeşme (Marcel Duchamp'ın ardından)", (

17 xiv Sayfa Resim 75: Jeff Koons, "Ünlü Yeni Hoover ve Yeni Hoover Hızlı Süpürge IV", ( Resim 76: Robert Gober, "İsimsiz", ( 10/artists/Gober-robert.htm) Resim 77: Damien Hirst, "Yaşayan Birinin Zihninde Ölümün Fiziki 96 İmkansızlığı", 1991 ( Resim 78: Burhan Doğançay, "Mavi Senfoni", ( Resim 79: Burhan Doğançay, "Telefon Kutuları", ( dogancay.html#!/2012/07/istanbul-modern-burhan-dogancay.html) Resim 80: Burhan Doğançay, "Shoe Sale", ( dogancay.html#!/2012/07/istanbul-modern-burhan-dogancay.html) Resim 81: Özdemir Altan, "Kral İnönü", 40x30 cm., (Deniz Güvensoy, Türk Resminde Bir İfade Aracı Olarak Kolaj, (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Ana Sanat Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Eser Metni), İstanbul 2008) Resim 82: Özdemir Altan, "Karşılaşmalar" adlı projeden, 300x400 cm., ( Resim 83: Lütfü Günay, "Paslanmanın Direnişi VII", 74x60 cm., (Ayla Ersoy, a.g.e.)

18 xv Sayfa Resim 84: Lütfü Günay, "Kırmızının Rengi", 113x146 cm ( Resmin-13-Ustas%FDndan-Se%E7meler-quot) Resim 85: Zeki Faik İzer, "Kompozisyon", 42x35 cm., ( number=18&a=) Resim 86: Altan Gürman, "Montaj 4", ( altan_gurman.html) Resim 87: Erol Akyavaş, karışık teknik 106 ( Resim 88: Ömer Uluç, "Labirent", 120 x 120 cm., ( TR&periodID=399&pageNo=0&exhID=0) Resim 89: Ömer Uluç, "Yengeç Show", 40 x 50 x 37 cm., ( &bhcp=1&periodid=407&pageno=0&exhid=0) Resim 90: Ömer Uluç, "Tırmanan Canavar ve Prens", ( periodid=431&pageno=0&exhid=0) Resim 91: Ergin İnan, "Berlin'den Mektup", 157 x 57 cm., (İstanbul Modern Sanat Müzesi "Gelenekten Çağdaşa" Sergisi Katalogu, İstanbul 2010) Resim 92: Ergin İnan, "Can Gizemi", Ahşap üzerine kolaj ve yağlıboya, (

19 xvi Sayfa Resim 93: Burhan Uygur, "Kapı", ( Resim 94: Tomur Atagök, "Günceler", ( Resim 95: Tomur Atagök, "Doğanın Çağrısı" sergiden detay, ( kare-sanat-galerisi/tomur-atagok/) Resim 96: Hüsamettin Koçan, "Yüz Göz Resimleri" serisinden, ( Resim 97: Hüsamettin Koçan, "Gölge Yüzler" serisinden, 110 x 200 cm., ( periodid=761&pageno=0&exhid=0) Resim 98: Şenol Yorozlu, "Uzun Kaftan", 61 x 21 cm., ( periodid=803&pageno=0&exhid=0) Resim 99: Şenol Yorozlu, "Osmanlı 2", 260 x 260 cm., ( periodid=-1&pageno=0&exhid=0) Resim 100: Can Göknil, "Sığır Yılı", 40x30cm, ( Resim 101: İsmet Doğan, İsimsiz, 160 x 210 cm., ( Resim 102: İnci Eviner, "Gövde Coğrafyası", (Levent Çalıkoğlu, Çağdaş Sanat Konuşmaları 3...)

20 xvii Sayfa Resim 103: İnci Eviner, "Derisiz", ( Resim 104: Şükrü Aysan, "Urbi et Orbi 9" (1985), 14 (1986), 11 (1985), x 90 cm. ( Resim 105: Yusuf Taktak, "Kırmızı Başlıklı Kız", ( &bhcp=1&periodid=527&pageno=0&exhid=0) Resim 106: Yusuf Taktak, yerleştirme, ( &view=article&id=233:mne-sanat-) Resim 107: Bedri Baykam, "Fahişenin Odası", 120x240 cm., ( Resim 108: Bedri Baykam, "Demokrasi Kutusu", ( Resim 109: Ahmet Güneştekin, "Yüzleşme" adlı sergiden detay, ( Resim 110: Bubi, "Kafesler" serisinden, 45x50 cm., ( Resim 111: İrfan Önürmen, "Yeni Bağdat Müzesi" sergiden detay, ( Resim 112: İrfan Önürmen, "Panik" Sergiden detay, (

21 xviii Sayfa Resim 113: İrfan Önürmen, "BBG Evi" projesinden, ( Resim 114: Şevket Sönmez, "Cehennem Kapıları" ( Resim 115: Uğur Çalışkan, İsimsiz, ( Resim 116: Ilgım Veryeri, "Suya Karışan Işık", ( large/work_6755.jpg) Resim 117: Ilgım Veryeri, "Aydınlık 1", ( large/work_6755.jpg) Resim 118: Duchamp, "Bir Mil İp", "Gerçeküstücülüğün İlk Belgeleri" 132 adlı sergiden görüntü, 1942 ( popup_9.html) Resim 119: Daniel Buren, "Buren'in Sütunları", ( Resim 120: Michael Asher, Pomona Koleji Sanat Galerisi, ( Resim 121: Hans Haacke, "Hans Haacke: Düzenler", ( Resim 122: Marcel Broodthaers, "Modern Sanat Müzesi, Kartallar Bölümü", (

22 xix Sayfa Resim 123: Christo Javacheff ve Jeanne-Claude, Reichtag, Berlin Reichtag 139 binası, 1995 ( Resim 124: Christo Javacheff ve Jeanne-Claude, "Kapılar", ( Resim 125: Robert Smithson, "Kaya Parçaları ve Kare Ayna II", ( 2&GalID=ALL) Resim 126: Joseph Kosuth, "Bilgi Odası", ( Resim 127: Bruce Nauman, "Yeşil Işık Koridoru", ( Resim 128: Dan Flavin, "Alternatif Pembe ve Altın", ( Resim 129: Robert Irwin, "Işık ve Boşluk III", ( Resim 130: Gianni Colombo, "Esnek Mekân", ( Resim 131: Joseph Beuys, "Sürü", ( Resim 132: Joseph Beuys, "Kral Sarayı" detay, (

23 xx Sayfa Resim 133: Anselm Kiefer, "Nüfus Sayımı", ( Resim 134: Tony Oursler, "Sahte-Renk Eylemleri", ( work &workid=251&startdatestr=mar. 8,2012&subSection=Installations& alltextflg=false&title=false-color Actions) Resim 135: Serhat Kiraz, "Translation", ( Resim 136: Canan Beykal, "Transformatörler", ( Resim 137: Sarkis, "Çaylak Sokak", ( ) Resim 138: Cengiz Çekil, "Tabaklanmış Ceketler", ( isleriyle_rampada.html) Resim 139: Cengiz Çekil, "Şeyler", ( Resim 140: Ahmet Öktem, "Sınırsız Kimlikler", ( Resim 141: Gülsün Karamustafa, "Çifte Hakikat" ( Resim 142: Gülsün Karamustafa, "Kuryeler", (

24 xxi Sayfa Resim 143: İpek Duben," Manuscript 1994", detay, ( Resim 144: İpek Duben, "Aşk Kitabı", ( Resim 145: Erdağ Aksel, "Tereddüt Nesneleri" detay, ( Resim 146: Balkan Naci İslimyeli, "Medea", ( bhcp=1&periodid=741&pageno=0&exhid=0) Resim 147: Balkan Naci İslimyeli, "Küçük Asker", ( pageno=0&exhid=0) Resim 148: Bünyamin Özgültekin, "Fibonacci Merdiveni", (Ayla Ersoy, a.g.e.) Resim 149: Nancy Atakan, "Büyükannenin Danteli", ( Resim 150: Nancy Atakan, "Bisiklet 1 ve 2" detay, ( Resim 151: İsmail Ateş, " Yaşam Prizması 2", 400 x 500 x 190 cm., ( 34&periodID=132&pageNo=0&exhID=0) Resim 152: Gülçin Aksoy, "Kış Bahçesi", (

25 xxii Sayfa Resim 153: Genco Gülan, "Kopya", ( Resim 154: Volkan Aslan, "İsim Yazılır", ( Resim 155: Neriman Polat, "Yaratıcı Odalar", ( Resim 156: Halil Altındere, "Tabularla Dans", ( Resim 157: Şirin İskit, "Plastik", yerleştirme detay, ( Resim 158: Şirin İskit, "Çeşitliliğe Ağıt", (

26 xxiii KISALTMALAR LİSTESİ a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale a.g.y. : Adı geçen yayın Çev. : Çeviren s. : Sayfa vb. :Ve benzeri cm. : Santimetre Gös. yer. : Gösterilen yer

27 1 GİRİŞ 1. BÖLÜM 1.1. Problem İnsanlık tarihi kadar eskiye dayanan resim sanatı, gerek içerik gerekse biçim olarak en yalın haliyle insanların bir şeyler anlatma çabalarından ortaya çıkarak yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Resmin ilk çıkışının ardından binlerce yıllık gelişimin sonucunda insanlar, sanatın ne olduğunu da sorgulayarak yeni arayışlara yönelmişler ve klasik resim anlayışlarını yıkmayı amaçlayarak, kullandıkları malzeme ve yöntemlerle sınırları belli olmayan sonsuz bir özgürlüğe kavuşmuşlardır. İşte bu noktada sanatçıların yaratıcılığını ortaya koyarak yağlı boya dışında başka malzemeler kullanarak parçadan bütünü oluşturma esasına dayanan kolaj ve asamblaj teknikleri ortaya çıkmıştır. Aslında çok eski bir geçmişe sahip olan kolaj ve kolajın üç boyutlu biçimi asamblaj, Orta Asya Türklerinin aplike örtülerinde, Mısır heykellerinde ve duvar resimlerinde, Osmanlı'da kağıt oymacılığı olan Katı sanatında, Bizans ikonlarında kumaş, keçe, boncuk gibi malzemelerin yapıştırma ya da dikme yöntemleriyle dekoratif amaçla bir araya getirilmesi olarak karşımıza çıkmasına rağmen sanatsal anlamda yerini 20. yüzyılda bularak pek çok akımın içinde yer almıştır. İlk olarak 1912 yılında Kübizm le sanat tarihine giren kolaj tekniği; bir yüzey üzerine, gazete, dergi, fotoğraf gibi her türlü hazır basılı ve yazılı malzemenin yeni bir kompozisyon oluşturacak şekilde yapıştırılmasıyla elde edilen sanat eserlerini tanımlamakta kullanılmıştır. Asamblaj tekniği ise özellikle Marcel Duchamp'ın kullandığı ready-made'lerde, Schiwitters ve Raoul Hausmann'ın çalışmalarında açıkça ortaya çıkmış, sanat terimi olarak çeşitli malzemelerin bir araya getirildiği üç boyutlu yapıtı ifade etmiştir.

28 2 Kolaj ve Asamblaj; Batıda Kübizm, Konstrüktivizm, Sürrealizm, Dada, Pop Sanat ve 1960 sonrası birçok avangard akımda kendini bir şekilde var etmeyi bilmiştir. Türkiye'de ise 1950'li yıllarda Soyut Sanat'ın yavaş yavaş benimsenmesiyle kullanılmaya başlanan kolaj ve asamblaj teknikleri, 1960 lı ve 70'li yıllarda da kimi sanatçılar tarafından daha gerçekçilikle ele alınmıştır. 80 li yıllara gelindiğinde Türkiye'de o zamana dek pek fazla kullanılmayan kolaj ve asamblaj daha fazla rağbet görmeye başlamış ve günümüz sanatçılarının birçoğu eserlerinde sıklıkla bu teknikleri kullanır olmuştur. Günümüzde disiplinlerarası yaklaşımların büyük bir ivme kazandığı, malzemenin sınırsız olduğu güncel sanat ortamında kolaj ve asamblaj; teknolojinin yardımıyla boyut değiştirse de hala başvurulan bir tekniktir. Ön Söz'de de değinildiği gibi kolaj ve asamblajın Türk resmine etkisi hakkında yeterli araştırma yapılmamıştır. Özellikle bu tekniklerin 1960 sonrasındaki Türk resmine olan etkileri ile günümüz sanatçılarının bu teknikleri ele alış biçimleri, derli toplu olarak irdelenmemiş olması bir eksiklik olarak görülmüştür. Bu nedenle resim sanatında kolaj ve asamblajın gelişimini ve bu tekniklerin resim sanatının klasik yöntemlerini tamamen değiştirdiği mi yoksa yeni bir boyuta mı geçirdiğini irdeleyen bu çalışma, bu problemin yanı sıra, kolaj ve asamblajın Türk resmine etkisi ve bu teknikte çalışmalar yapan sanatçılar ve çalışmaları üzerinedir Amaç Kolaj ve asamblajın tanımı ve özellikleri nedir? Kolaj ve asamblaj tarihsel süreç içerisinde nasıl gelişmiştir? Kolaj ve asamblajın felsefesi nedir, günümüz sanatının oluşmasına katkıları nelerdir? Kolaj ve asamblajın resim sanatında nasıl ve hangi sanatçılar tarafından ele alınmıştır? Kolaj ve asamblajın Türk resmine yansımaları nasıl olmuştur?

29 3 Kolaj ve asamblajı kullanan Türk sanatçılar kimlerdir ve ele alış biçimleri nasıldır? Kolaj ve asamlajın bugün geldiği nokta nedir? 1.3. Önem Kolaj ve asamblaj resim sanatında kullanılan tekniklerden bazılarıdır. Özellikle günümüz teknolojisiyle kolaj ve asamblajın çok farklı biçimlerde uygulanışı resim sanatının geldiği yer açısından önemlidir. Geçmişte birçok sanatçının kolaj ve asamblajı sıkça kullanması genç sanatçılara yeni ufuklar açmıştır. Çeşitli malzemeleri bir araya getirerek iki ve üç boyutlu çalışmalar üreten sanatçılar gerçek mekânı da devreye sokarak mekânsal gerçekliğe bir adım daha yaklaşmışlardır. Gerçek mekânda biçimlerin çevresiyle olan ilişkileri düzenlenerek mekânın kullanılması sınırsız hale gelmiş ve yerleştirmeye dönüşmüştür. Resim sanatında yeni arayışların yolunu açması ve farklı anlayışlara yöneltmesi açısından tüm olanaklarıyla kolaj ve asamblajı kullanan sanatçıları ve eserlerinin bu bağlamda irdelenmesi, bu tekniklerin tam manasıyla açıklığa kavuşturulması çalışmanın önemini teşkil eder Sayıltılar Resim sanatında kolaj ve asamblaj ile ilgili tüm yazılı kaynaklara (kitap, dergi, makale, internet vb.) ulaşıldığı düşünülmektedir. Kolaj ve asamblaj tekniklerini kullanan tüm yabancı sanatçılara ulaşıldığı düşünülmektedir. Kolaj ve asamblaj tekniklerini kullanan tüm Türk sanatçılara ulaşıldığı varsayılmaktadır.

30 Sınırlılıklar Hazırlanmış olan bu araştırma, konusuna bağlı olarak resim sanatı içerisinde kolaj ve asamblaj tekniği ve bu teknikle ilgili örneklerle sınırlandırılmıştır. Resim sanatında kolaj ve asamblaj tekniklerine genel bir giriş yapılıp, resimde kolaj ve asamblaj tekniklerinin kullanımına yönelmiş yabancı sanatçılar ile Cumhuriyet sonrası batılı anlamda Türk resim sanatında kolaj ve asamblajı kullanan yerli sanatçıların eserlerinden örneklerle sınırlandırılmıştır. Ayrıca resim sanatında kolaj ve asamblaj ile mekânın da devreye sokulduğu yerleştirme sanatına kısaca değinilerek yerleştirme yapan yerli ve yabancı sanatçıların eserlerinden örneklerle sınırlandırılmıştır Tanımlar Asamblaj: "Çeşitli malzemelerin veya ayrı cinsten nesnelerin bir araya getirildiği üç boyutlu yapıt." 1 Avangard: Sanat ve siyaset alanında öncü anlamında kullanılan "avangard" sözcüğü, Fransızca askeri bir terim olan öncü birlik kelimesinden gelmektedir. Dekalkomani: "İlk kez 1935 yılında Oscar Dominquez tarafından kullanılan ve adlandırılan bir sürrealist resim tekniği. Bu teknik bir çeşit monotip baskı tekniğidir. Boya, düz bir yüzeye boya merdanesiyle verilir ve yüzey üzerine kağıt yerleştirilir ardından az ya da çok bastırılarak kağıdın farklı derecelerde boya alması sağlanır." 2 Dekupaj: Herhangi bir şeklin çevresini kesip oyarak çıkarmak ve başka bir düzlem üzerinde oyulan şekli kurgulamaktır. Fotomontaj: Birkaç fotoğraf ya da fotoğraf parçasının yeniden bir bütün oluşturacak biçimde bir araya getirilmesiyle hazırlanan fotoğraftır. Frotaj: Kelime anlamı olarak "sürtme" ya da "ovalama" anlamına gelen frotaj, 1 Özkan Eroğlu, Resim Sanatı Sözlüğü,Geliştirilmiş 2. baskı, Nelli Sanatevi, İstanbul 2006, s Nimet Keser, Sanat Sözlüğü, 2. baskı, Ütopya Yayınları, Ankara 2005, s. 93.

31 5 herhangi bir dokulu yüzey üzerine yerleştirilen kağıda boya sürtülerek dokunun kağıda aktarılması tekniğidir. Bu teknik Max Ernst tarafından geliştirilmiştir. Kolaj: "Elde bulunan her türlü basılı, çizili ya da fotografik malzemeyi, bir yüzey üzerine yeni bir kompozisyon oluşturacak şekilde yapıştırılmasıyla elde..." 1 edilen sanat eserleridir. Metafizik: Yunanca "ötesi" anlamına gelen "meta" ve "doğa bilimi" anlamına gelen "fizik" terimlerinin birleşmesinden meydana gelen bu sözcük, kısaca "fizikötesi" demektir. Metafizik resim ise "imgeleme, düşe ve bilinçaltı patlamalarına dayanan ve gerçeküstünü amaçlayan resim" 2 dir. Mimesis: Kelime anlamı olarak kısaca taklit, yansıma, kopya anlamına gelen mimesis kavramı sanatta, doğa ve insanın taklide dayanan temsilidir. "Mimesis" kavramını Aristotales, "Sanat genel-tabiatın yansıtılmasıdır..." 3 sözü ile sanatın işlevini açıklarken kullanmıştır. Yerleştirme (Enstelasyon): Belirli bir mekân içinde, mekânın özelliklerini de göz önünde bulundurarak, izleyicinin katılımını kullanıp bir ya da bir kaç nesnenin bir yere konması ya da bir yerde bulunan nesnelerin düzenlenmesidir Araştırma Yöntemi Araştırma alan yazın (literatür) yöntemi ile hazırlanmış olup, kaynak tarama, resim katalogları inceleme ve pratik bilgilerin teoriye dökülmesi yöntemlerini içeren betimsel bir nitelik taşımaktadır. Araştırmada öncelikle; resim sanatı ve Türk resim sanatı ile ilgili veriler toplanmış, toplanan verilerin araştırma konusuna göre ayrımı yapılarak, bir bütünlük oluşturacak şekilde teorik kısmı oluşturulmuş ve teorik kısımları destekleyecek görsel veriler toplanarak araştırma içerisine dahil edilmiştir. Buradan hareketle sorunla ilgili çıkarımlarda bulunulmuş ve elde edilen bu çıkarımlar 1 Özkan Eroğlu, a.g.e., s Özkan Eroğlu, a.g.e., s Berna Moran, Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, 5. baskı, Cem Yayınevi, İstanbul 1983, s. 13.

32 6 eleştirel ve analitik bir çerçeveye oturtulmuştur. Materyal olarak, konu üzerine literatürdeki bilimsel içerikli kitap ve makaleler, çeşitli kuruluşların yayınları, sergi katalogları, sanatçıların hayat öyküleri, yapılmış olan sanat araştırmaları, internet siteleri ve arşivlerinden faydalanılmıştır. Literatür taramasından sonra elde edilen teorik ve görsel veriler eleştirel ve analitik bir yaklaşımla ele alınarak soruna ilişkin saptamalar doğrultusunda resim sanatının geldiği nokta açıkça ortaya konmuştur.

33 7 2. BÖLÜM DÜNYA SANATINDA KOLAJ VE ASAMBLAJ 2.1. Kolaj, Asamblaj ve Dünya Sanatındaki Yeri Kolaj Tekniği Kolaj, "(Fransızca collage: "yapıştırma"), yapıştırma resim olarak da bilinir, görsel sanatlarda gazete kağıdı, kumaş ve duvar kağıdı gibi buluntu nesnelerin bir pano ya da tuvalde çoğunlukla da boyanmış yüzeylerle birlikte kullanılması" 1 anlamına gelmektedir. Resim sanatının başlangıcından beri sanatçılar, çeşitli teknik ve malzeme kullanarak resimler üretmişlerdir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı elbette yağlı boyadır. Ancak; endüstrileşme, sosyo-ekonomik yapının değişimi, bilim ve teknolojideki gelişmeler gibi zaman içinde değişen koşullar sanatı da etkisi altına almıştır. Sanatçılar bu değişimlerle birlikte yeni arayışlara girerek resimlerine farklılık katmayı amaçlamışlardır. Böylece farklı malzemeler resme dahil edilerek kolaj adı verilen tekniği kullanmaya başlamışlardır. İlk olarak 20. yüzyılın başlarında Kübizm'le sanat ürünü olarak kullanılmaya başlanan bu teknik, aslında çok eski tarihlerde karşımıza çıkmaktadır. Orta Asya Türk Devletlerinden Hunların, kurgan adı verilen mezar yapılarından çıkarılan örtülerde "aplike" (Resim 1) tekniği denilen; kumaş veya deriden kesilen şekillerin başka kumaş, keçe veya deri üzerine yapıştırılmasıyla üretilen süslemelere rastlanmıştır. El sanatları olarak adlandırılan bu teknik, resim sanatındaki kolaj tekniğinden farksızdır. 1 Ana Britannica, Cilt 13, Ana Yayıncılık, İstanbul 1993, s.435.

34 8 Resim 1: Noin Ula'da bulunmuş aplike tekniğinde keçe örtü 1 Ayrıca Mısırlılar da duvar resimlerine ve heykellerin gözlerine yarı değerli taşlar yerleştirerek resme boya dışında hazır bir malzeme eklemişlerdir. Buna benzer bir uygulamayı yine mobilya dekorasyonunda kullanmışlardır. İslam sanatında da çok eskilerden beri mobilya ve ev eşyası süslemelerinde kolaj benzeri bir yönteme rastlamaktayız. Ağaç süslemeciliği ve kakmacılık denilen bu yöntemle; çeşitli madenler, fildişi, sedef ve kemik gibi malzemeler ağaç üzerinde oyulan yere yapıştırılarak bir eser meydana getirilmektedir (Resim 2). Günümüzde el sanatları olarak halen devam eden bu yöntem farklı malzemelerin bir araya getirilerek bir bütün oluşturulması açısından kolaj tekniği ile bağ oluşturmaktadır. Resim 2: Sedefli Beşik, Osmanlı, İstanbul işi 19. Yüzyıl, kakma tekniğiyle 2 Yine ilkel kavimlerde dini törenler için yapılan mask ve heykellerde deniz kabuğu ve hayvan dişleri gibi malzemeler kullanılmıştır. "...Bizans, Rus ve benzeri ikonların madeni kaplamalarında dinsel anlamlar kazanan kolaj çeşitleri de mevcuttu. Bu örnekler kolajın basit anlamda çok eskiye dayandığına 1 ( ). 2 ( ).

35 9 dair bilgiyi verirler. Bu sanat, yapıştırma kağıtların hazırlanması üzerine koşukların yazıldığı Japonya'da X-XII. Yüzyıllarda da uygulanmıştır; demek ki orada şiirle kolajın bir ilişkisi vardı ve bu tür, günümüzde yeni yıl kutlamaları sırasında hâlâ revaçtadır." 1 Kolaj benzeri bir başka çalışma ise kökleri Uzak Doğu'ya dayanan, 15. yüzyılda İslam alemine 16. yüzyılda da Osmanlılara gelen kağıt oyma sanatıdır. "Katı" olarak adlandırılan bu ince kağıt oymacılığı, herhangi bir bezeme motif veya yazı karakterinin kağıttan kesilerek oyulması yoluyla yapılan eski Türk süsleme ve kitap sanatlarındandır. Katı'nın bazı kaynaklarda Fransızca karşılığı ise "decoupage"dır. Katı'da hem kesilip çıkartılan kısım hem de oyulmuş kısım başka zeminlere yapıştırılmaktadır. 2 Bu anlamda kolajın ilk örneklerinden sayılabilecek bu çalışmalar günümüzde de el sanatları olarak hala devam etmektedir (Resim 3). Resim 3: Meliha Altay, Katı tekniğinde, yüzyıla gelindiğinde yaşanan teknolojik gelişmeler ile fotoğraf makinesinin icadı, fotoğrafın kağıt üzerine baskısının alınabilmesi ve amatör anlamda fotoğrafların bir araya getirilmesine de olanak tanımıştır. Kesilerek yeniden farklı bir kompozisyon 1 Lütfü Kaplanoğlu, "Sanatsal Bir Değer Olarak "Kolaj"", Atatürk Üniversitesi GSF Sanat Dergisi, Sayı 13, Erzurum 2008, s Gülbün Mesara, "Türk Sanatında İnce Kağıt Oymacılığı (Katı2)", ( ). 3 ( ).

36 10 içinde düzenlenen yani "Fotomontajla bir araya getirilen fotoğrafların oluşturdukları yeni düzenlemeler, XX. yüzyıl kolaj uygulamaları için oldukça etkileyici olmuştur." yüzyılda Kübist sanatçılardan Pablo Picasso ve George Braque resimlerine kağıt, ip vb. hazır malzemeleri katarak sanatsal anlamda ilk kolajları üretmişlerdir. Böylece süregelen geleneksel resmin malzeme geleneğini kırarak "mimesis" kavramından tamamen kopmadan nesnenin görüntüsünü sadece boyayla değil gerçek nesneyle de verilebilmişlerdir. Örneğin sandalyeyi bir muşamba parçasıyla, şişeyi gazeteden kesilmiş bir kağıtla göstermişlerdir. Peter Bürger'e göre; "Sanat eserine gerçeklik fragmanlarının eklenmesi, o eseri derin biçimde değiştirir. Sanatçı yalnızca bir "bütün" şekillendirmeyi reddetmekle kalmaz, resme başka bir statü verir; çünkü resmin parçaları ile gerçeklik arasında, organik sanat eserinde söz konusu olan ilişki yoktur: Artık bu parçalar gerçekliğe işaret eden birer gösterge değil, gerçekliğin kendisidir." Asamblaj Tekniği Asamblaj, diğer adıyla "birleştirme" "(Assemblage) (...)Çeşitli öğelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan üç boyutlu sanat yapıtı" 3 anlamına gelmektedir. Bu teknik de tıpkı kolaj gibi sanatçıların farklı malzeme arayışlarının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Asamblaj, geleneksel sanat yapıtının oluşturulmasında yapılan salt boyama, çizme, resmetme ve yontma gibi eylemleri yadsıyarak, sanat dışında başka amaçlarla üretilen endüstriyel ya da doğal nesneleri çoğunlukla değiştirmeden yeni bir dizge içine yerleştirerek oluşturulmaktadır. Terim, "Günlük kullanılan doğal ya da hazır malzemelerin parçalarından yapılan sanat eserlerini tanımlar. İlk kez Jean Dubuffet tarafından 1953'te kullanılan bu terim, 1 Alev Oskay, "Kübist Kolajlar", İstanbul Kültür Üniversitesi Dergisi, Sayı 3, İstanbul 2003, s Peter Bürger, Avangard Kuramı, 6. baskı, İletişim Yayınları, İstanbul 2010, s J.N. Erzen, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi 1, Yem Yayın, İstanbul 1997, s.249.

37 11 Kübist kolajların uzantısı ile gazete kağıtlarını keserek ve yapıştırarak yaptığı iki boyutlu işlerinin bazılarını tanımlamak için kullanılmıştır. Ancak kısa süre sonra Dubuffet, ahşap ve hurda gibi materyallerden yapılan küçük heykelleri de kapsaması için "asamblaj" kelimesinin anlamını genişletmiştir. Daha sonra bazı eleştirmenler terimin, kolaj için değil sadece üç boyutlu buluntu materyaller için kullanılmasını ileri sürmüştür, fakat genellikle herhangi bir kesinlik ile kullanılmamış ve fotomontajlardan mekân düzenlemelerine kadar diğer sanat alanlarını da kapsamak için kullanılmıştır." 1 Üç boyutlu kolaj anlamına da gelen bu teknik, tıpkı kolaj gibi bilinçli olarak sanatsal amaçla ilk kez Kübizm'de kullanılmaya başlanmıştır. Ancak kolaj tekniği gibi onun örneklerine de daha eski tarihlerde rastlamaktayız. İlkel kabilelerde törenler için yapılan heykeller ve masklar; (Resim 4) kemik, boncuk, kumaş, bitkisel lif gibi çeşitli malzemelerle süslenerek bu anlamda asamblaj tekniğine örnek teşkil etmektedir. Resim 4: Tören maskesi, Ağaç, ağaç kabuğu ve bitkisel lif, 1880 dolayları 2 Asamblaja bir diğer örnek ise sanatsal amaçla yapılmış, "...Edgar Degas'nın ( ) bir balerinin mum modelinde kullandığı, yıllarına ait On 1 Ian Chilvers,John Glaves-Smith, Oxford Dictionary of Modern and Contemporary Art, New York 2009, +kitap+the+concise+oxford+dictionary+of+art+%26+artists&hl=tr&sa=x&ei=4g8buzt0do6ahqe w2idibg&ved=0cdiquwuwaa#v=onepage&q=asamblage&f=false, ( ). 2 Ernst H. Gombrich, Sanatın Öyküsü, 4. baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul 2004, s.47.

38 12 Dört Yaşındaki Küçük Balerin adlı heykelidir." 1 (Resim 5) Üzerinde gerçek bir tutu ve bale pabuçları, başında da at kılından yapılmış bir peruk ve saç kurdelesi olan heykelin o döneme kadar rastlanan mermer ya da bronz gibi klasik malzemelerden değil de balmumundan yapılması ve üzerinde gerçek bir kostümün olması oldukça yadırganmıştır. Ancak bugün müzelerde bu heykelin bronzdan kopyaları yer almaktadır. Resim 5: Edgar Degas, "14 Yaşındaki Küçük Dansçı", Bronz röprodüksiyon 2 Kökeni Kübizm'de Picasso'nun yapmış olduğu gitar çalışmasına dayanan asamblaj, 1950'li yıllarda Amerika'da en parlak dönemini yaşamıştır. Rauschenberg, Kaprow, Johns ve Arman gibi sanatçıların tüketim kültürünü yansıtan her türlü nesneyi kullanarak yapmış olduğu asamblajlar, Tinguely'in hareketli asamblajları ve Paik'in teknoloji ürünü televizyonlar ile yaptığı asamblajlar, hepsi bu tekniği günümüze taşıyan önemli örnekler arasında yerini almıştır. Sanat dışı nesneler kullanılarak kimi zaman kışkırtıcı, kimi zaman da lirik bir anlatıma ulaşan asamblaj tekniği, aralarında Rauschenberg'in de bulunduğu birçok sanatçının katıldığı, 1961 tarihli Modern Sanatlar Müzesi'ndeki "The Art of Assemblage" adlı sergi ile gerçek tanımına ulaşmıştır. Bu sergi ile sergi organizatörü William Seitz, çağdaş asamblajı; "başkaldırı", "parçalama" ve "altüst etme" terimleriyle özdeşleştirmiştir. Kolajı, yağlıboya resmin şimdiye kadar kabul görmüş 1 Alev Oskay, a.g.m., s Dans%C3%A7%C4%B1, ( ).

39 13 malzemeleri için bir tehdit olarak gören 1 Seitz, asamblaj için ise bir yazısında: "...(eski) hiyerarşi ve tanımlama sistemleri üzerinde öldürücü bir etki..." 2 diye yazmıştır. Kolaj tekniğinin bir sonraki aşaması olarak da değerlendirilen asamblaj, resim ve heykeli aynı noktaya getirerek aralarındaki keskin ayrımı yumuşatan yepyeni bir sanat türüdür. Kolaj ve asamblajdaki denemeler giderek her türlü içeriğin ve tekniğin sanat alanında kullanılabilmesine yol açmış, çeşitli sanat dalları arsındaki katı sınırların yok olmasını sağlamıştır. Sınırların yok olduğu durum kendini farklı biçimlerde göstermiştir Dünya Sanatında Kolaj ve Asamblaj Tekniği Kübizm'de Kolaj ve Asamblaj 20. yüzyılın başlarında dünya, çok hızlı büyüyen endüstrileşmeyle birlikte birçok teknolojik ve bilimsel gelişmeye sahne olmuştur. Sanatta da yeni arayışların içine girilerek hızlı değişimlerin yaşandığı bu dönemde birçok sanat akımı ortaya çıkmıştır. Ancak bu akımlardan birçoğu renkçi yaklaşımla doğayı betimlerken, bunlardan sadece biri, "...Kübizm kesin olarak geçmiş geleneğini kırdığı için yirminci yüzyılın mihenk taşı oluyor; (...) asamblaj ve diğer "modernist" ilke ve uygulamalara kadar nesnesiz sanata yol açacak olan yeni bir geleneği..." 3 başlatıyordu. Natüralizmi yıkarak yeni bir biçim dili geliştiren Kübizm, 1908 yılında Paris'te İspanyol ressam Pablo Picasso ve Fransız ressam Georges Braque'ın öncülüğünde gelişerek Albert Gleizes, Fernand Lѐger, (ancak Andrѐ Lhote Lѐger'i "...kübizmin dışında tutmak gerekiyor, zira o, doğrudan ya da dolaylı olsun, kübistlerin 1 Jonathan D. Katz, ""Committing the Perfect Crime": Sexuality, Assemblage, and the Postmodern Turn in American Art", College Art Association, Cilt 67, Sayı 1, JSTOR 2008, s Jonathan D. Katz, a.g.m., s Edward F. Fry, "Picasso, Cubism, and Reflexivity", Art Journal, Cilt 47, Sayı 4, JSTOR 1988, s

40 14 araştırmalarına katılmamıştır." 1 diye belirtmiştir.), Robert Delaunay, Juan Gris gibi tanınmış birçok sanatçının katılımıyla da yaygınlık kazanmıştır. "Geleneksel perspektif kurallarına başvurmadan nasıl bir resimsel kurgu yapılabileceği sorusundan hareketle Batı sanatının yüzlerce yıllık görsel temsil sistemini yerle bir eden Kübizm,..." 2 nesnenin iki boyutlu bir düzlem üzerinde üç boyutlu yanılsamasını vermek yerine düzlemin derinliğinin olmadığını kabul etmiştir. Ayrıca nesneyi aynı anda birçok açıdan betimleyen akım dördüncü boyutu yani zamanı da işe koşmuştur. Böylece; "Resim sanatında Rönesans'tan beri egemen olan tek noktalı bakış açısının terk edilmesi, dünyaya yeni bir açıdan bakılmasına, dünyanın gözden ziyade zihinle algılanmasına yol açtı. Bu, yeni bir dil, dolayısıyla da yeni bir dünya tasarımı demekti." 3 Picasso'nun yaptığı "Avignonlu Kızlar" adlı tablosu, deforme edilmiş vücutlar ve değişik açılardan görüntülerin bir arada resmedilmesi ile bu anlayışın ilk eserlerindendir. Kübizm serüveninin de başlangıcı olarak nitelendirilen bu eser, "Büyük Çıplak" adlı resmi yapan Braque'a da esin kaynağı olmuştur. Duyulardan kurtularak kavramsal bir algının benimsendiği, bu anlamda Afrika zenci plastiğinden ve nesnelerin yapısını geometrik biçimlerde arayan Cѐzanne'dan etkilenen Kübizm'de iki dönem karşımıza çıkmaktadır. "Bunlardan biri, doğa biçimlerinin analizine dayandığı için, analitik kübizm adını alır. Öbürü de, salt düşünsel elemanların sentezine dayandığı için, sentetik kübizm adını alır." ile 1911 yılları arasındaki analitik (çözümsel) kübizm döneminde yapılan resimlerde nesneler artık geometrik parçalara bölünerek tıpkı bir bulmaca gibi kompozisyonun geneline dağıtılmıştır. Ayrıca sayı ve harf gibi resim dışı soyut öğeler 1 Andrѐ Lhote, Sanatta Değişmeyen Plastik Değerler, 1. baskı, Ankara 2000, s Ahu Antmen, 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar, 2. baskı, Sel Yayıncılık, İstanbul 2009, s Mehmet Yılmaz, Modernizmden Postmodernizme Sanat, 1. baskı, Ütopya Yayınevi, Ankara 2006, s İsmail Tunalı, Felsefenin Işığında Modern Resim, 7. baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul 2008, s. 169.

41 15 de ilk defa resimlerin içine dahil edilmiştir. George Braque'ın yapmış olduğu "Keman ve Palet" (Resim 6) adlı eserinde, parçalara ayırdığı kemanı farklı açılardan ama bir bütünlük içinde resimleyerek tanınması güç bir hale sokması ve yine Picasso'nun aynı anlayışla yaptığı, "Pipo İçen Adam" adlı eserinde de adamı bulmanın neredeyse çok zor olduğu, oyunu andıran resimler ortaya çıkmıştır. Doğadan yola çıkılarak yapılan nesnelerin güçlükle seçilebildiği bu kompozisyonlarda biçim başat rol oynarken renk ikinci plana itilmiş ancak derinlik etkisinden de tamamen vazgeçilmemiştir. Resim 6: Georges Braque, "Keman ve Palet", 92x43 cm., ile 1914 yılları arasında ise daha radikal bir değişimin yaşandığı sentetik (bireşimsel) kübizm dönemine geçilmiştir. Kübist sanatçılar bu dönemde doğa biçimlerinden ve ışık-gölgeden vazgeçerek düşünsel soyut geometrik elemanlara yönelmişlerdir. Artık "Doğa, resim yapıtını değil, soyut-düşünsel yapıt doğa biçimlerini..." 2 belirlemektedir. Bu dönemde geleneksel sanat malzemelerinin dışında farklı arayışlara giren Picasso ve Braque, resim yüzeyinde o güne kadar kullanılmamış gazete, dergi, afiş, etiket, ip ve kumaş gibi günlük malzemeleri kullanmaya başlamışlar hatta boyalarına kum karıştırarak ona da doku kazandırmışlardır. Böylece resmini yapmak istedikleri nesnenin yerine gerçeğini ya da başka bir taklit nesneyi bizzat resim yüzeyine yapıştırarak kolaj adı verilen tekniği kullanmışlardır. Bu sayede sanat dışı imal 1 ( ). 2 İsmail Tunalı, a.g.e., s. 172.

42 16 edilmiş nesneler de geleneksel resim malzemelerinin yanında yerlerini almıştır. "1912 Eylülünde Braque, ilk yapıştırma kağıtları, desenlerinin, ardından da tablolarının içine soktu. Ve daha sonra, onu Picasso aynı yolda izledi." 1 Picasso'nun "...ilk kolajları, konunun zorlukla tanımlanabildiği geometrik kompozisyonlardır. Bunlarda düzgün, beylik kareler halinde düzenlenmiş yatay ve düşey formlar kümelenmesi içinde coşkulu bir hava yaratan çiçekli kağıt parçaları bulunmaktadır. Diğer yapıtlarındaysa Picasso, tersine zaman zaman bütünden ayrılan ek bir gereç olarak ele alınan renkli kağıtların ifadesel maddiliğine bağlıdır. Kağıt ve kağıdın formu arasındaki ilişki, Braque'ta daha belirgindir; bir gazete kağıdı parçası genellikle bir gazeteyi temsil eder. Ama daha genel anlamda Braque'ta, Picasso'da olduğu gibi, gazeteden kesilen parçalar, paket kağıtları, sigara paketleri, gerçek yaşama ait yansıtmalardır." 2 Picasso, yapmış olduğu "Bambu Sandalyeli Natürmort" (Resim 7) adlı resminin üst kısmında Analitik Kübizm döneminde olduğu gibi anlaşılması güç parçalanmış nesneleri yağlı boya ile betimlerken resmin alt kısmında sandalyeyi ifade eden gerçek bir muşamba parçası yapıştırmıştır. Sanatçı oval tuvalinin çevresinde ise bir halat kullanmıştır. Resim 7: Pablo Picasso, "Bambu Sandalyeli Natürmort", 29 x 37 cm., Picasso'nun kullanmış olduğu muşamba gibi Braque'ta, yaptığı "Pipolu Adam" ile "Meyve Tabağı ve Bardak" (Resim 8) isimli resimlerinde kimi nesneleri karakalemle 1 Enis Batur, Modernizmin Serüveni, 1. baskı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1997, s Enis Batur, Modernizmin..., s ( ).

43 17 betimlerken arka planda ahşap kaplama izlenimi veren gerçek duvar kağıdı kullanmıştır. Sanatçı bazen de resmine gerçek nesneler yapıştırmayıp tarakla boyaya damarlı bir görünüm katarak ahşap izlenimi vermiştir. Resim 8: Georges Braque, "Meyve Tabağı ve Bardak", 61 x 44,5 cm., Picasso, "Şişe, Bardak ve Keman" (Resim 9) adlı eserinde de yine resmin çeşitli yerlerine gazete parçaları yapıştırmıştır. Bir kısmı gazetenin üzerine bir kısmı da resmin yüzeyine gelecek şekilde karakalemle keman çizerek, kemanın bir bölümüne de tahta taklidi bir biçim yapıştırmıştır. Sanatçı resmin soluna gazeteden şişe biçimi keserken gazetenin kendisini ise sadece kontur çizgileri içinde yer alan "JOURNAL" (gazete) sözcüğünü yapıştırarak ifade etmiştir. Resim 9: Pablo Picasso, "Şişe, Bardak ve Keman", 42x62 cm., Birbirinden kopuk bir şekilde yerleştirilen tüm bu nesneler arasında bütünlük kurmak oldukça güçtür. "Picasso'nun sanatında var olan nesnenin ruhuna sahip 1 ( ). 2 ( ).

44 18 olmak için görüntüsüne sahip olma düşüncesine paralel bir varlık gösteren kolaj, dokusuyla, kokusuyla, ya da bütün maddi varlığıyla kübist sanatçının maddi güzelliği veya görüneni yaşatma ve hissettirme düşüncelerini alımlayıcı öznelere..." 1 ulaştırmıştır. Diğer bir Kübist sanatçı Gris, Picasso ve Braque'ın arka plana ittiği rengi tekrar getirerek, "...bir kolaj virtüöz olarak ortaya çıktı; yapıştırma kağıtları, her şeyden önce maddilikleriyle kullanarak, çoğunlukla kurşunkalem ya da füzenle belirginleştirdiği ritimli kompozisyonlar gerçekleştirdi. 1914'te planların bileşimiyle oynayarak ve kırık ayna parçalarına dek kullanılarak, plastik açıdan çok zengin bir dizi yapıt ortaya..." 2 koyan Gris ayrıca kolajla oluşturduğu resimlerinde bütünlük sorununa da çözüm aramıştır. Sanatçı, "Jaluzi" (Resim 10) adlı eserinde Picasso ve Braque'ın kolajlarının tersine oldukça canlı renkler kullanmıştır. Yapıştırdığı kağıtları boya ve konunun içinde iyice kaynaştıran sanatçı resimde bütünlüğü sağlamıştır. Resim 10: Juan Gris, "Jaluzi", 92x72,5 cm., Aslında Kübist bir ressam olmamakla birlikte Picasso'ya yakınlığı ile bilinen Henri Matisse, yaptığı bazı çalışmalarında Kübist yapısal değerleri ve düz renk kullanımı ile bu akımdan etkilendiğini açıkça göstermiştir. Savaş sırasında sıkça bir araya geldiği 1 Lütfü Kaplanoğlu, "Sanatsal Bir Değer Olarak...,s Enis Batur, Modernizmin..., s ( ).

45 19 Gris'nin resimlerindeki anlayıştan esinlenen sanatçı eserlerinde son derece parlak ve zıt renkleri kullanımıyla "Fovist " olarak nitelendirilmektedir. Uzun yıllar resim ve heykel yapan Matisse, ilerleyen yaşı ve geçirmiş olduğu bir rahatsızlık nedeniyle çalışmalarına yatağında devam etmek zorunda kalmıştır. Sanatçı bu dönemde kendi el yazmasıyla yazdığı bir metinden ve kesilmiş renkli kağıtlarla yaptığı yirmi adet kolajdan oluşan "Caz" isimli bir kitap hazırlamıştır. Ritim ve doğaçlamadan oluşan bu kolajları diğer kolajlardan ayıran en önemli özellik ise hazır buluntu malzeme yerine sanatçının guajla boyadığı renkli kağıtlardan oluşturmasıdır. Sanatçı kitapta yer alan "Makasla Çizim" adını verdiği bu kolajlar için, "...Doğrudan doğruya renkli kağıdı kesmek bana taşı oyan heykelcinin dolaysız eylemini hatırlatıyor." 1 demiştir. Renk ve çizimdeki ustalığını buradaki kolajlarda da sürdüren Matisse, daha sonra da bu tip resimlere devam etmiştir (Resim 11). Resim 11: Henri Matisse, "Salyangoz", Kübizmin ortaya çıktığı dönemde insanların modern şehir yaşantılarını yansıtmada kolaj tekniğinin çok uygun olduğunu düşünen Şair Apollinaire de " de ölünceye kadar, bu yeni sanatın ateşli bir savunucusu oldu; ama onun böyle bir heyecan duyması özel bir durumun belirtisiydi. Bütün sanatlar yeni yöntemler, yeni anlatım yolları arıyorlardı. Geniş anlamda kolaj, yani birbirine hiç benzemeyen öğeleri bir araya getirerek bir yapıt ortaya koyma tekniği ve bunun sonucundaki doku kopukluğunu yadırgamama özelliği şu ya da bu biçimde bütün 1 Norbert Lynton, Modern Sanatın Öyküsü, 4. baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul 2009, s ( ).

46 20 sanatlarda görülür. Apollinaire duyduğu konuşmaları bölük pörçük bir biçimde, ama kendine özgü bir yöntemle şiirlerinde yan yana..." 1 getirmiştir. Kübist sanatçıların sanatta yeni ifade biçimleri arayışı ile buldukları kolaj tekniği, resimde kullanılan malzemelerin çeşitlenmesini sağlamıştır. Eserlerinde her türlü iki boyutlu nesneyi kullanan "Picasso bu fikri, üç boyutlu nesnelerin resme eklenerek yüzeyin genişletilmesini sağlayan asamblaj tekniğini geliştirerek daha da..." 2 ilerletmiştir. Asamblaj tekniğini bir akım içinde sanatsal amaçla ilk kullanan sanatçı, tabaka metal ve tel kullanarak 1912 yılında yaptığı "Gitar" (Resim 12) adlı asamblajı ile Picasso'dur. Konstrüktivist heykelin başlangıcı olarak da görülen bu eser "...düzlemler, kenarlar ve çizgilerle boşluklardan oluşan ve belli bir nesneyi olağanüstü bir karşı-doğacılıkla betimleyen ve gene de inandırıcı olabilen sert, çarpıcı bir..." 3 kompozisyondur. Picasso'nun hurdalıktan topladığı teneke ve tel aslında sanatsal amaçlar için üretilmemiştir. Sanatçı onları kendi bağlamından alarak bir sanat eseri oluşturmak için bir araya getirmiş ve bunu yaparken de kullandığı nesnelerin kimliklerini kaybetmemiştir. Resim 12: Pablo Picasso, "Gitar", 77,5 x 33,5 x 19,5 cm., Norbert Lynton, a.g.e., s Elke Linda Buchholz, Beate Zimmermann, Pablo Picasso, Literatür Yayıncılık, İtalya 2005, s Norbert Lynton, a.g.e., s ( ).

47 21 Sanatçı daha sonra da "Mandolin ve Klarnet" (Resim 13) isimli köknar, kalem ve yağlıboya kullandığı asamblajını yapmıştır. Sanatçı bu eserde klasik heykelde yapılan oyarak şekil verme yerine üzerinde ufak değişiklikler yaparak ya da olduğu gibi parçaları birleştirerek meydana getirmiştir. Diğer bir deyişle bilinen nesnelerin gerçekliğini tekrar tanımlamıştır. Resim 13: Pablo Picasso, "Mandolin ve Klarnet", Doğal ya da sanat dışı amaçlar için üretilmiş endüstriyel nesneleri genellikle üzerinde çok fazla değişiklik yapmadan var olan kimliklerini koruyarak doğrudan kompozisyonun bir parçası haline getirildiği asamblaj tekniği ile Picasso, tuvalin iki boyutlu kısıtlayıcı yüzeyinden kurtularak üç boyutluluğa geçiş yapmıştır. Geleneksel heykel sanatının perspektifini bozmaktan ve onlara yeni malzemeler eklemekten büyük zevk alan sanatçı, daha sonra da topladığı her türlü hurda malzemeyle asamblajlar yapmaya devam etmiştir. Örneğin; "Bir bisiklet selesiyle gidonlarını boğa başına (...)bir oyuncak arabayı maymun yüzüne, tahta parçalarını insan figürüne..." 2 dönüştürmüştür. Sanatçı, yaptığı "Boğa Başı" (Resim 14) isimli asamblajının ortaya çıkışını ise şöyle anlatmıştır: "Bir gün, bir hurda yığınını içinde bir bisiklet selesi ve yanında da gidon buldum. Bir anda beynimde çakan şimşekle iki parça birbirine eklendi(...) Bu "boğa başı" fikri, 1 Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Cilt 2, İnterpress Basın, s John Berger, Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı, 5. baskı, Metis Yayınları, İstanbul 2010, s. 109.

48 22 işte böyle, bilinçli bir düşünce olmaksızın ortaya çıktı." 1 Resim 14: Pablo Picasso, "Boğa Başı", Soyut Sanatta Kolaj ve Asamblaj Soyutlama eğilimi, 19. yüzyılın sonlarında çatırdamaya başlayan ve Kübizm'le birlikte tamamen kopuş yaşanan natüralizmin ardından gelişerek 20. yüzyılın başlıca ifade biçimi olmuştur. Analitik Kübizm'de; nesnelerin parçalanarak soyutlanması ve tanınmaz hale sokulmasına rağmen, salt soyut bir biçime dayandırılmamış, görünen gerçeklikten tamamen uzaklaşılmamıştır. Soyut sanatta ise; nesne kavramı tamamen ortadan kalkmış, dış gerçekliğin ifadesi terk edilerek renk, şekil, çizgi gibi biçimsel öğelere yer verilmiştir yılları arasında Fransa, Avusturya, Hollanda, Almanya ve Rusya gibi birçok ülkede görülen akım, Wassily Kandinsky, Kasimir Malevich, Piet Mondrian, Vladimir Tatlin gibi önde gelen sanatçıların farklı anlayışlarını kapsamaktadır. Soyut sanatın ilk örneğini veren Kandinsky, resmin dış gerçekliğe ihtiyacı kalmadığını, soyut bir çizgi ve renkle kendi gerçeğini ortaya koyacağını ilere sürerek saf bir resimsel dil yaratmaya çalışmıştır. Sanatçı "non-objektif" olarak adlandırılan bu resimsel ifade ile soyutlama yerine, duyguların doğrudan ortaya konduğu tamamen soyuta dayanan bir resimsel anlayışı benimsemiştir. Soyut sanatın diğer 1 Elke Linda Buchholz, Beate Zimmermann, a.g.e., s ( ).

49 23 öncü sanatçılarından Malevich ise kısa bir süre, Sentetik Kübizmin etkisinde kalan resimler üretmiştir. Sanatçı, bu dönemde yapmış olduğu resimlerinde kolaj tekniğini kullanmıştır. Hatta yapmış olduğu "Askerlerin İlk Bölünmesi" (Resim 15) adlı resmine hazır basılı nesnelerin yanında bir de termometre yapıştırmıştır. Malevich bu döneminin ardından bütünüyle soyutu benimseyerek, hiçbir çağrışımsal amaç gütmeden doğrudan geometrik formlara dayanan resimler üretmiştir. Aynı zamanda "Süprematizm" akımının da yaratıcısı olan sanatçı, koyduğu bu isimle saf duygunun üstünlüğüne vurgu yaparak sanatı nesnenin esaretinden kurtardığını öne sürmüştür. Resim 15: Kasimir Malevich, "Askerlerin İlk Bölünmesi", İkinci Dünya Savaşı sıralarında aralarında Modrian ve Kandinsky'nin de bulunduğu birçok Avrupalı sanatçı ülkelerini terk ederek Amerika'ya göç etmeleri bir anda sanatın merkezini de değiştirmiştir. Göç eden sanatçılarla zenginleşen Amerika, gelişen ekonomisi ile sanatın ve sanatçının büyük destek bulduğu bir ortama dönüşmüştür. İşte tam da bu sıralarda "...Amerikalı sanatçıların öncülüğünde dönemin egemen sanat üslubu haline gelecek olan "soyut dışavurumculuk" terimi (...) (ki 1920'lerde Kandinsky'nin resimlerine yönelik bir nitelemedir.)..." 2 ortaya çıkmıştır. Willem de Kooning, Jackson Pollock, Adolph Gottlieb, Lee Krasner, Franz Kline ve Mark Rothko gibi akımın önde gelen sanatçıları büyük boyutlardaki tuvallerinde resmi, eyleme dönüştürmüşlerdir. Amerika'nın değişen çehresiyle birbiri ardına açılan 1 ( ). 2 Ahu Antmen, a.g.e., s.143.

50 24 galerilerde sergiler düzenleyen sanatçılar aynı zamanda konferans ve söyleşiler düzenlenen mekânlarda eleştirmenler, gazeteciler ve küratörlerle de bir araya gelmişlerdir. Böylece Soyut Dışavurumculuk akımı tüm bu etkinliklerle geniş bir katılım ve destek bulmuştur. Amerika'da sanat ortamı böylesi hareketlenirken Paris'te de Soyut Dışavurumculuktan çok da farklı olmayan "...'Taşizm' (Fransızca anlamı 'lekecilik': 19. yüzyılda 'Taşist' sözcüğü İzlenimciler için de kullanılmıştır), bazen "Art Enformel" olarak adlandırılan, Kübizm akımının geometrik soyutlamacılığından ayrılan bir tür 'lirik'..." 1 soyutçuluk egemendir. İçerisinde Alberto Burri, Georges Mathieu, Hans Hartung, Antoni Tàpies ve Pierre Soulages gibi sanatçıların yer aldığı bu eğilim Soyut Dışavurumculukta olduğu gibi İkinci Dünya Savaşı'nın yaratmış olduğu bunalımlara karşı açıkça tepkilidir. Bu tepkisini yaptığı kolajlarla bariz bir şekilde ortaya koyan Taşist sanatçı Alberto Burri, çoğunlukla siyah ve kırmızı renklerle boyadığı tuvallerin üzerine yırtık pırtık, yanmış çuvallar yapıştırarak bize savaşın yıkımını anlatmıştır (Resim 16). Savaş sırasında doktor olarak çalışan ancak esir düştüğü dönemde resme başlayan sanatçının eserleri, aslında yaşadıklarının bir göstergesi gibidir. Resim 16: Alberto Burri, "İsimsiz", Diğer Taşist sanatçı Antoni Tàpies de eserlerinde çeşitli malzemeler kullanarak duvar resmi etkisi yaratan kolajlar yapmıştır. Kum, saman, mermer tozu gibi doğal malzemelerin yanında kumaş ve ip gibi atık parçaları da kullanan sanatçı böylece bol 1 Ahu Antmen, a.g.e., s ( ).

51 25 dokulu resimler üretmiştir. Kimi zaman oluşturduğu zeminleri kazıyarak, oyarak çeşitli işaretler ve simgeler oluşturan sanatçı bazen de "Üç Fırça" (Resim 17) adlı eserinde olduğu gibi hazır nesneleri direk resme monte etmiştir. Resim 17: Antoni Tàpies, "Üç Fırça", Soyutlama, üç boyutlu çalışmalarda da etkisini büyük ölçüde gösterirken özellikle Konstrüktivist üretimlerin bir çoğu bu anlayışı yansıtmaktadır. Vladimir Tatlin'in atık malzemeler kullanarak gerçekleştirdiği "Köşe Rölyefleri" (Resim 18) soyut bir anlayışı ortaya koyarken aynı zamanda konstrüksiyonlarının da ilk adımını oluşturmuştur. Asamblaj niteliğindeki bu çalışmada sanatçı, demir, bakır, ahşap ve tel gibi hurda malzemeler kullanmıştır. Resim 18: Vladimir Tatlin, "Karşıt Kabartmalar", ( ). 2 ing.html, ( ).

52 Konstrüktivizm'de Kolaj ve Asamblaj 20. yüzyılın başından itibaren endüstriyel alanda yaşanan devrim, Avrupa'da kültürel ve sosyal açıdan toplumları şekillendirirken sanatsal alanda da yenilikçi birçok akım oluşmaya başlamış ve bu süreç Rusya'da Konstrüktivizm ile yankısını bulmuştur. "İnşa" anlamına gelen "Konstrüksiyon" sözcüğü I. Dünya Savaşının ardından sıkça rastlanan bir terim olmakla birlikte, Vladimir Tatlin'in yapmış olduğu üretimleri tanımlamak için kullanılmıştır. Bu terimi Richter 1924 yılında şöyle yorumlamıştır: "'Konstrüktivizm' sözcüğü Rusya'da ortaya çıkmıştır. Geleneksel materyallerin yerine modern konstrüksiyon materyallerini kullanan ve yapıcı bir amaç izleyen sanatı tanımlamaktadır. Oldukça geniş bir anlam içeren Konstrüktivizm ismi, Lissitzky ve bana muhalefet olarak Doesburg tarafından 1920 Mayısının Düsseldorf Kongresinde [aslında 1922] verilmiştir. (...)Konstrüktivizm terimi, o günlerde kongrede yer alan bireyci çoğunluğa karşı hem sanatsal ifadelerin meşrulaştırılmasına hem de sanatçıların etkin bir şekilde iletişimi için başvurulan bir slogan olarak ödünç alınmıştı." 1 Ardından 1921 yılında Moskova'da Obmoklu Genç Sanatçılar Grubu çağdaş sanatsal yaşamı yansıtan ve yeni formların yaratılmasına da hizmet edecek, renkli uzaysal yapılardan oluşan ikinci sergilerini düzenlemişlerdir 2 (Resim 19). Deneysel Konstrüktivist üretimlerin yer aldığı serginin bildirisinde birde "Konstrüktivizm" terimi kullanılmıştır. Böylece "...Obmoklu'ların 1921'de tartışmalar yaratan (...), "Konstrüktivizm Derneği" olarak kesin bir şekilde etiketlenmesi ile Obmuklu ismi 1 Edited By: Alexander Graf-Dietrich Scheuneman, Avant-Garde Film, New York 2007, onstructivism&source=bl&ots=qoxp6cpck&sig=xb15avgu4qocgwhemj84nm9qdyk&hl=tr&sa =X&ei=9unSUMm1OYvOsgaMq4CYCw&ved=0CD8Q6AEwAw#v=onepage&q=obmoklu&f=false, ( ), s "OBMOKhU", ( ).

53 27 geri dönülmez bir şekilde Konstrüktivizmin başlangıç safhalarındaki yerini almıştır." 1 Resim 19: Obmoklu Genç Sanatçılar Grubu sergisi, I. Dünya Savaşı'nın yarattığı sarsıntılar, 1917 Devrimi öncesinde, saltanatın hüküm sürdüğü, siyasal alanda özgürlüklerin kısıtlandığı mutlakıyetçi bir tutum ve 1917 Devriminin ardından yaşanan iç ve dış çekişmeler, Rusya'da toplumsal ve sanatsal alanda radikal bir değişime sebep olmuştur. Yeni bir dünya inşa etmeyi zorunluluk olarak gören sanatçılar, ortaya koydukları ürünlerle devrim ilkelerini halka ulaştırmayı görev edinmişlerdir. Burjuvaziye hizmet eden "sanat için sanat" düşüncesini reddetmiş ve sanatın asıl amacının topluma hizmet etmek olduğunu savunarak işlevsel tasarımlara yönelmişlerdir. Ancak bu yaklaşım bir süre sonra sanatçıların kutuplaşmasına sebep olmuştur. Bunlardan; bir grup sanatçı sanatın topluma hizmet etmesi gerektiğini savunarak işlevsel tasarımlar üreten ve kendilerine prodüktivistler adını verenler, ki bu anlayış yazarlar arasında da kendisine birçok taraftar bulmuştur. Örneğin 1922 yılında "Konstrüktivizm" adlı bir kitap yazan genç eleştirmen Aleksei Gan'a göre "...sanatçılar, sanat için sanat düşüncesinin temel alındığı soyut bir sanat değil, somut ve işlevsel bir sanat yaratmalıydılar." 3 Diğer grup ise Konstrüktivizm sanatını tüm bunlardan bağımsız ayrı bir etkinlik alanı olarak gören sanatçılardı. Bu süreçte Prodüktivistler olarak anılan Vladimir Tatlin, El Lissitzky ve Aleksandr Rodçenko gibi Rus Konstrüktivizminin önde gelen sanatçıları, sanatın geniş kitlelere hizmet etmesini, endüstriyel malzeme ve 1 Gös. yer. 2 ( ). 3 Mehmet Yılmaz, Modernizmden Postmodernizme..., s.87.

54 28 tekniklerin kullanılmasını savunarak yeni kurulan okullarda gençlere yeni sanat öğretilerini bir anlamda "üretim sanat"ını yaymayı amaçlamışlardır. John Berger'in de ifade ettiği gibi; "Malevich, Lissitzky, Kandinsky, Tatlin, Pevsner, Rodchenko işlerinde ruh olarak oldukça farklılardır(...) Fakat onların hepsi farklılıklarına rağmen bu dönemde tek bir tutum içerisinde belirgin bir şekilde Rus sanatçısı olarak tanımlanabilir. Hepsi sanatın bireysel ve sosyal gelişmede çok büyük etkisi olduğuna yani sanatın sosyal rolüne inanmışlardır." 1 Sanatçının bir mimar ya da mühendis gibi çalışarak makine üretimine yönelmesini ve üretilen nesnelerin sanat yapıtı olarak değil de işlevsel nesnelere model oluşturduğuna inanan Konstrüktivistler bu bağlamda geleneksel resim ve heykeli dışlayarak demir, çelik, cam, plexiglas gibi endüstriyel malzemeleri ve yöntemleri kullanılmaya başlamıştır. Rus Konstrüktivizminin önde gelen sanatçılarından olan Tatlin, 1913 yılında "...Paris'te Picasso ile görüşmüştü. Picasso'nun Tatlin'e neler gösterdiğini bilmiyoruz, fakat (...) Tatlin'in görmüş olabileceği yapıtlar arasında, Picasso'nun belki de 1912'de tabaka metal ve telden yaptığı Gitar da vardı." 2 Bu ziyaretinin ardından ilk konstrüksiyonlarını ortaya koyan sanatçı, ahşap, tel, metal, kağıt gibi çeşitli atık malzemeler kullanarak oluşturduğu "Köşe Rölyefleri" (Resim 20) ile Picasso'nun asamblajlarını anımsatmaktadır. Ancak Tatlin'in yapmış olduğu tavana asılı ya da duvarlara tutturulmuş olan bu eserleri, Picasso'nun Sentetik Kübizminde ürettiği tanımlanabilir asamblajlardan farklı olarak herhangi bir şeyi çağrıştırmayan soyut çalışmalardır. Picasso'nun her türlü atık malzeme kullanarak yapmış olduğu asamblajları, "...günümüze kadar sürüp gelen Konstrüktivist heykel geleneğinin başlangıç noktasıdır. Rus Konstrüktivizmi -Picasso örneğinde ilk adımın atılmasına yol açan 1 Alan C. Birnholz, "The Russian Avant-Garde and the Russian Tradition", College Art Association, Cilt 32, Sayı 2, JSTOR , s Norbert Lynton, a.g.e., s.102.

55 29 bir esin kaynağı olması dışında -apayrı bir olaydır ve kendine özgü bir ideolojinin ürünüdür." 1 Resim 20: Vladimir Tatlin, "Karşıt Kabartmalar", 78,5 x 152,5 x 76 cm., Konstrüktivistler sanatsal üretimlerinde ifade dili olarak Kübist eğilim olan asamblaj tekniğinin yanı sıra kolaj tekniğini de kullanmışlardır. Bir yandan bilimsel ve teknolojik yeniliklerin sanatla buluşması hız kazanırken bir yandan da sanatçıların yaşadığı ekonomik sıkıntılar onları para kazanabileceği üretimlere yöneltmiştir. Sanatçıların birçoğu afiş, reklam panosu ve tiyatro sahnelerine dekor tasarımı gibi işler yapmaya başlamıştır. Bu sanatçılardan; ilk olarak kübist tarzda eserler veren ve sonrasında Süpramatizm tarzına yönelen Lyubov Popova, kısa bir süre sürdürmüş olduğu resim çalışmalarının ardından burjuvaziye hitap ettiğini düşündüğü tuval resmini reddederek tasarımlara yönelmiştir. Sanatçı; birçok kitap kapağı, kostüm tasarımı ve Konstrüktivist ilkelerini başarıyla kullandığı sahne tasarımları yaparak tasarımda çok önemli bir yer edinmiştir. Sanatçı, Meyerhold tarafından Aktörler Tiyatrosu'nda sahnelenen "Aldatılan Alicenap Erkek" oyunu için hazırladığı sahne dekorunun posterini ise (Resim 21) kolaj tekniğini kullanarak hazırlamıştır. 1 Norbert Lynton, a.g.e., s ( ).

56 30 Resim 21: Lyubov Popova, poster, kolaj, Diğer Konstrüktivist sanatçı El Lissitzki; yapmış olduğu Proun serisinden biri olan "Proun 19D" adlı eserinde kolaj tekniğini kullanmıştır. Sanatçı hemen ardından da insanların rahatça girebileceği, kare biçiminde, üst kısmından aydınlatılan üç boyutlu bir hücre tasarlamıştır. "Proun Odası" (Resim 22) adını verdiği hücrenin içini, çizimler ve üç boyutlu nesnelerle de zenginleştiren Lissitzki, bu eseri ile "...daha sonra çağdaş sanatta bol bol denenecek olan yerleştirmelerin bir nevi öncüsü..." 2 olmuştur. Resim 22: El Lissitzki, "Proun Odası", ( ). 2 Mehmet Yılmaz, Modernizmden Postmodernizme..., s ( ).

57 Dadaizm'de Kolaj ve Asamblaj 1916 yılında İsviçre'de ortaya çıkan Dada, Almanya, Fransa ve Amerika'da kolları görülen; temelinde "başkaldırı" felsefesine dayanan "avangard" bir akımdır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren endüstrileşmeyle birlikte gelişen ticaret, ülkeler arasındaki rekabeti arttırmış ve zenginleşme yarışı başlamıştır. Bu yarış; birçok ülkenin pay sahibi olmak istediği sömürgeciliği de beraberinde getirerek, dünyayı Avrupa merkezli bir savaşa hazırlamıştır. Bu hazırlık birçok kesimden taraftar bulurken, farklı düşünen birçok sanatçı ve filozof savaşın bir yıkım olacağını düşünerek buna karşı çıkmıştır yılında I. Dünya savaşının patlak vermesiyle, savaşın ortasında kalan bu sanatçı ve filozoflar ülkelerini terk etmek zorunda kalmış, savaşın bakir bıraktığı tek Avrupa ülkesi olan İsviçre de onlara ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan biri olarak 1915 yılında Almanya'dan gelen yazar ve filozof Hugo Ball; kendisi gibi sığınmacı olan çeşitli uluslardan, sanatçı ve filozofları bir arada toplamak istemiştir. Bu amaçla Ball, şarkıcı ve dansçı sevgilisi Emmy Hennings'in desteği ile 1916 yılında İsviçre'nin başkenti Zürih'te, "Cabaret Voltaire"i açmıştır. Kabareye gelen sanatçıların başında; Rumen şair Tristan Tzara, Rumen ressam ve mimar Marcel Janco, Fransız asıllı Alman ressam ve heykeltıraş Jean (Hans) Arp gelmektedir. Çok geçmeden Alman şair ve yazarlardan Walter Serner, Richard Huelsenbeck ile Hans Richter, Viking Eggeling gibi sinemacıların da katılımıyla grup giderek kalabalıklaşmıştır. Harekete, "...bir Fransızca-Almanca sözlükten bulunmuş, şarkıcı Madame le Roy için Romanya'da (...) "evet,evet", Fransa'da "sallanan at" ve "hobi at", Almanlar için ise Ball'ın söylediğine göre aptalca saflığın bir şarkısı..." 1 anlamına gelen Dada adını verirler. Görünüşte hiçbir anlam içermeyen bir kelime olmasına karşın Dada, özünde cesaret, kural bozma, küçümseme, özgürlük, tüm yerleşik değerlerin ve burjuvanın 1 RoseLee Goldberg, Performance Art, 2. baskı, World of Art, 1996, s.62.

58 32 yıkılması anlamlarını barındırmaktadır. Bir anlamda savaşla hayat bulan Dada, diğer taraftan da her şeye savaş açmaktadır. I. Dünya savaşının anlamsızlığına ve yıkımına karşı duyulan nefretle kurulan Dada hareketinin başladığı yer olan Kabare Voltaire; kısa süre içinde çeşitli sanatsal eylemlere tanıklık eden bir mekân haline gelmiştir. Bu eylemlerin içinde, "...yazın- geceleri düzenleniyor, burada Dada müziği çalınıyor, Dada dansları (Dadatrott) yapılıyor, Dada şiirleri okunuyordu. Saçmalama, alaya alma, şaka, ciddi, eğlence, eleştiri, oyun hepsi birbirine karışıyordu." 1 Sanatı, mantığın engellerinden kurtarmaya çalışan Dadacıların yıkımından 'dil' de nasibini almış, parçalanmış ve rastgele seçilen sözcüklerin bir araya getirilerek türetildiği, kolajlardan oluşan yeni şiirler üretilmiştir. "Ses Şiirler" ya da "Kelimesiz Dize" adlı yeni türler icat eden Ball, Kabare Voltaire'de 23 Haziran 1916'da bu şiirlerden birinin ilk okuması için bir de kostüm dizayn etmiştir. 2 (Resim 23) Sanat eseri üretme düşüncesine karşı çıkaran Ball'a göre; "...sanatsal tat denen şeyin aşılması ve "dil"in tahrip edilmesi gerekiyordu; ki bu yaklaşımı, Duchamp'ınkine çok benziyordu (ancak birbirlerinin düşüncelerinden henüz haberdar değillerdi)." 3 Resim 23: Hugo Ball, Cabaret Voltaire "Karavane" adlı şiiri okurken, Nazan-Mazhar İpşiroğlu, Sanatta Devrim, 4. baskı, Hayalbaz Kitap, İstanbul 2009, s RoseLee Goldberg, a.g.e., s Mehmet Yılmaz, Modernizmden Postmodernizme..., s ( ).

Daha göster

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası