Telgraf Kelimesinin Eş Anlamlısı

telgraf kelimesinin eş anlamlısı

İngilizcede telegraph'ın anlamı

Changes in global and national telegraph rates were an important factor in the function and articulation of the information order.

Cambridge English Corpus kaynağından

The symmetry reductions thus obtained are compared with analogous results for the continuous telegraph equation.

Cambridge English Corpus kaynağından

The telegraph, moreover, falls short not only as regards its promise of speed in transmission; it is notoriously spare in detail.

Cambridge English Corpus kaynağından

Once it got overlaid on the map's magic carpet, the line on paper effaced memory of the telegraph line.

Cambridge English Corpus kaynağından

On the one hand, this newly tamed force could power new technologies such as the telegraph and dynamo.

Cambridge English Corpus kaynağından

The convention organizers offered many "free privileges" including free telephone and telegraph service, local transportation, museum admissions and opportunities for food and drink.

Cambridge English Corpus kaynağından

The creation of revolutionary broadsheets was spurred by lower telegraph, post, and press rates, and proscription often led to wider circulation.

Cambridge English Corpus kaynağından

It is remarkable that so many symmetries are shared by the continuous and discrete versions of the telegraph equation.

Cambridge English Corpus kaynağından

Officials unveiled new monuments, parks, libraries, schools, public lighting, telegraph and telephone lines, pavilions and municipal palaces.

Cambridge English Corpus kaynağından

However, even if a quarter of the capacity of the multiplex telegraph was to be used, substantial reductions in tariffs across the board were imperative.

Cambridge English Corpus kaynağından

With the minor exception of the telegraph, the first electronic means of communication involved the spoken rather than the written word.

Cambridge English Corpus kaynağından

For example, nationalisation of the telegraph system (in 1870) and the telephone system (in 1912) may have stymied efficiency by removing the pressure of competition.

Cambridge English Corpus kaynağından

Beginning with telegraph lines, the construction of connective systems began to become decoupled from massive civil engineering projects.

Cambridge English Corpus kaynağından

Örneklerdeki görüşler Cambridge Dictionary'nin editörlerinin, Cambridge University Press'in ya da lisans sağlayıcılarıın görüşlerini temsil etmez.

Telgraf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Telgraf kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Tel

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Koşulma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltihak

Sınıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas

Evveli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden

Takdirname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takdir

İmparatorluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlhanlık

Sofi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Gizemselci, Mutasavvıf

İman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İnan

Yönlendirilebilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü

Olağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii

Oğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı

Merci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun

Yaklaştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak

Çay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz

Başsağlığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taziye

Posa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Tortu, Çökelti

Lünet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük

İçtimai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal, Sosyal

Bıkkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık

Kinin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata

Sürüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Revaç, Tedavül, Versiyon, Emisyon

Kapris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek

Sataşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Yapışmak, Çatmak, Rahat Bırakmamak, Takılmak, Musallat Olmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.

Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğünde 18988 Kayıt Bulundu.

nest...

130170 130171 130172 130173 130174