gelir modeli nedir / Digital Cosmonot | API'ler ile Gelir Modeli Oluşturmak

Gelir Modeli Nedir

gelir modeli nedir

Gelir Modeli

Lisans: Creative Commons 26.11.2020 tarihinde güncellendi

Bakabileceğiniz Etiketler:Eğitmen: Geleceği Yazanlar Ekibi

Bu eğitimde oyunlar için gelir modeli konusunu işleyeceğiz.

  1. Oyun Tasarımı Metodolojisi: Bu eğitimi alarak nasıl bir oyun mekaniği, dinamiği ve estetiği ile oyun tasarımı metodolojisini oluşturabileceğinizi öğreneceksiniz.
  2. Oyun Ekonomileri ve Gelir Modelleri: Bu eğitimi alarak oyunlarınızda ne tür gelir modelleri ve analitikleri kurgulamanız gerektiğini öğreneceksiniz.
  3. Eski ve Yeni Nesil Ödeme Seçenekleri: Bu eğitimi alarak oyun içi ödeme sistemlerinin neler olduğunu, bu sistemlerin gelir dağılımının nasıl yapıldığını ve oyun geliştiricilerin nasıl gelir modelleri oluşturması gerektiğini öğreneceksiniz.
  4. Mobil Oyun Piyasasına Girerken: Bu eğitimi alarak oyun içi ödeme sistemlerinin neler olduğunu, bu sistemlerin gelir dağılımının nasıl yapıldığını ve oyun geliştiricilerin nasıl gelir modelleri oluşturması gerektiğini öğreneceksiniz.

İş Modeli ile Gelir Modeli :  Satış konuşmalarında veya toplantılarda – “iş modeli” ve “gelir modeli” terimleri genellikle eşanlamlı olarak kullanılır, net bir sınırlandırma yoktur. Elma ve elma çekirdeği terimleri bu şekilde davranır. Bunun neden böyle olduğunu bu yazıda öğrenebilirsiniz.

  1. Bir iş modeli, model benzeri ve bütünsel bir şekilde, mantıksal bağlantıları ve bir şirketin müşterileri için değer üretme şeklini tanımlar. Bir şirket aynı anda birkaç iş modeli çalıştırabilir.
  2. Gelir modeli, bir şirketin nasıl gelir veya gelir elde ettiğinin yapısını tanımlar. Her müşteri segmenti bir veya daha fazla gelir akışı içerebilir.

İş Modeli Fark

İş modeli, bir şirketin nasıl değer ürettiğini açıklar. Gelir Modeli, bir şirketin müşterileri için ürettiği değerden nasıl gelir elde ettiğini açıklar.

Gelir Modeli bu nedenle iş modelinin önemli bir bileşenidir.

İş Modeli ile Gelir Modeli Aralarındaki fark nedir?

Fark, bir iş modelinin tek tek bileşenleri ile gösterilebilir. Temelde, bir iş modelini dört faktör tanımlamaktadır:

  1. Hedef müşteriler kimlerdir ?
  2. Bir şirketin müşterilerine ve değer zincirindeki en önemli ortaklarına sağladığı fayda nedir (değer vaadi veya değer teklifi)?
  3. Şirket bu faydayı nasıl sağlıyor (ortaklar, faaliyetler, kaynaklar)?
  4. Şirket nasıl para kazanıyor (gelir modeli veya gelir yapısı)?

İş modellerini tanımlamaya yönelik kapsamlı bir kavram, İş Modeli Kanvasıdır. Dokuz temel yapı taşını kullanarak bir şirketin işleyişini açıklama açısından yüksek derecede karmaşıklığa izin verir. Bunlar şirketin en önemli dört alanını kapsıyor. NASIL € bölümü, iş modelinin bir parçası olarak gelir modelini ve maliyet yapısını gösterir.

Uber’in iş modeli, bir araç filosu çalıştırmadan araba paylaşımı fırsatlarını düzenlemeye dayanmaktadır. Arabayla seyahat edenler ve araç arayanlar bir uygulama aracılığıyla bir araya getiriliyor. Faturalama ayrıca uygulama aracılığıyla gerçekleştirilir: Yolcu, yolculuktan önce ücretin otomatik olarak düşüldüğü bir ödeme yöntemi saklar. Sürücünün Uber’e kaydolması ve ödemeyi haftalık olarak banka hesabından alması gerekir. Bir derecelendirme sistemi güvenliği sağlar.

  1. Temel ücret artı ek ücretler: Seyahatlerin fiyatı, temel ücret (1-4 €) artı kilometre başına bir miktar ve dakika başına bir oluşur.
  2. Farklı fiyat modelleri: Baz fiyat ve ek fiyattaki fiyat farklılıkları, farklı fiyat modellerinden kaynaklanmaktadır. Örneğin, taksi hizmeti için UberBlack, UberX ve UberVan’ın üç çeşidi sunulmaktadır.

Daha Fazla Göster

En Sık Kullanılan 10 İş Modeli

En Sık Kullanılan 10 İş Modeli

İş modeli şirketlerin kar elde etme planıdır. Bu plan şirketin satacağı ürünleri veya hizmetleri, tanımladığı hedef pazarı, öngördüğü giderler gibi finansal yapıyı da içerir. Her sektöre veya aynı sektördeki farklı kar etme hedeflerine göre değişiklik gösterebilecek olan birçok iş modeli mevcut.

En sık kullanılan 10 iş modelini keşfedelim!

1. Cross Sell/Çapraz Satış

Cross Selling yani Çapraz Satış; müşterilerin satın alma sürecinde istedikleri ürünün/hizmetin yanında tamamlayıcı bir ürünü/hizmeti ek olarak müşteriye sunarak, satışların artırılması amacıyla işletmelerin uyguladıkları bir pazarlama yöntemidir. Şirketler tarafından çapraz satış söz konusu olduğunda kullanılan birkaç farklı yaklaşım vardır. Bir kafede kahve siparişi verdiğinizde yanında tatlı önerisi almanız ya da fast food restoranında sipariş verdiğinizde “Hamburgerin yanında patates kızartması ister misiniz?” diye sorulması, çapraz satışın en yaygın örneklerindendir. Online alışveriş yaparken ürün sepetinde karşınıza çıkan “bunları da beğenebilirsiniz” mesajı ise e-ticarette uygulanan standart bir yaklaşımdır.

Çapraz satış iş modeli sunumu hem müşteriye hem de işletmeye kazanç sağlar. Bu yöntemle önerilen ürüne/hizmete yönelen müşteri “istediğim ürüne kolaylıkla ulaşabiliyorum” hissiyle satın alma sürecinde zamandan tasarruf eder ve markanızdan tekrar alışveriş yapma isteği güder. İşletme olarak müşteriye birden fazla ürün satmış olursunuz ve marka imajınız pozitif gelişim gösterir.

Tchibo

Şirket 1949’da Hamburg’da kurulduğunda, iki kurucu sadece posta yoluyla kahve satışı yapıyordu. Günümüzde kahve satışı yapan markalar arasında öncü olan Tchibo, pazarlamada çapraz satış iş modelini esas alarak kahvenin yanında giyim, dekorasyon, mobilya vb. ürünleri de bünyesine ekledi. “Her Hafta Yeni Bir Dünya” sloganıyla her hafta farklı bir ürün grubunu satışa sunan şirket, 12 farklı ülkede bulunan 1000’in üzerindeki mağazasıyla kahvelerini tüketicilere ulaştırıyor.

2. Reklam

Firmalar izleyicileri kendilerine çekmek için içerik oluştururlar veya onlarla etkileşime girerler. Sonrasında reklamverenler erişimi izleyiciye satarlar. Genellikle medya şirketleri tarafından kullanılan bu iş modeli çoğunlukla internet reklamcılığı üzerinden yürütülmektedir. İçerik ya da hizmet sunan yayıncı (örneğin; bir web sitesi), platformunda reklam görüntülemeye de yer verir. Geniş kitleye erişim sağlayan yayıncı bünyesinde, farklı markaların reklamının yapılması reklam iş modelini tanımlar.

Amaç, geniş sayıda izleyiciye veya odaklı bir izleyici grubuna erişmektir. Bu erişime ulaşmanın en etkili yolu ise; sürekli olarak içerik üretmek ve tanınırlığı artırmaya çalışmaktır. Reklam modelini uygulamadaki en iyi araç, belirli bir ilgi grubundaki kullanıcıya veya yüksek oranda ziyaretçiye sahip olan platformlardır. Facebook Bu tür ağlar üzerinde verilen reklamlar ile hem maddi gelir elde edebilir hem de başarılı etkileşimler sağlayabilirsiniz. 

Google

İnternet araması, çevrim içi bilgi dağıtımı, reklam teknolojileri ve arama motorları için yatırımlar yapan çok uluslu Amerikan anonim şirketidir. Sergey M. Brin ve Lawrence E. Page tarafından 1998 yılında, Kaliforniya’da kurulan şirket, reklam modelini en iyi şekilde uygulayan isimlerin başında geliyor. Google gelirlerinin %99’una yakınını kurumsal reklam programlarından elde etmektedir. Şirketin 2006 mali yılı için toplam reklam geliri 10.492 milyardı.

3. Abonelik

Abonelik, müşterinin dahil olduğu bir işletme modelidir. Kullanıcı olarak, bir ürüne veya hizmete sürekli olarak erişmek istiyorsanız, o kaynağa düzenli aralıklarla ödeme yapmanız gerekir. Kullanıcının abone olarak adlandırıldığı bu model, 17. yüzyılda süreli gazete ve dergilerde uygulanmaya başlandı ve günümüze kadar kullanımına devam edilerek standart bir iş modeli haline geldi. Son zamanlarda e-ticaret üzerinde birçok işletme ve web sitesi tarafından kullanılıyor olması pazarda popülerliğini artırmakta. NatureBox, Dollar Shave Club, Trunk Club, Wittlebee ve Blue Apron gibi bazı girişimler tamamen abonelik iş modeline dayalı hizmet veriyor. Firmalar ürünlerini/hizmetlerini abonelik modeliyle kullanıcılara ulaştırdığında, marka sadakati oluşturarak tekrarlayan satışlarını arttırma fırsatı yakalıyor. 

Netflix

1997 yılında Reed Hastings ve Marc Randolph tarafından Kaliforniya'da kurulan Netflix, ilk iş modelini DVD satışı ve kiralama üzerine kurmuştu. Ancak hızla gelişim sağlayan kuruluş, 2007’de akışkan medya aracılığıyla internet üzerinden film izleme olanağı sunarak iş alanını oldukça genişletti. Abonelik iş modeli yöntemini uygulamaya başlayan Netflix, 2009 yılında 10 milyon abone sayısına ulaştı. Günümüzde 190’dan fazla ülkede hizmet veren kuruluş, 2019 yılı itibariyle dünya çapında 139 milyon kullanıcıya erişim sağladı. Dizi/film vb kategorilerde sunduğu yapımlarla, online içerik devi unvanı ile anılmaya başlandı.


4. Franchise

Bir dağıtım ve pazarlama yöntemi olan Franchise’da pazarlanan şey ürün ya da hizmet olabilir. Franchise; bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkına sahip olan tarafın, belli şartlar ve sınırlamalar dahilinde kişi veya bir firmaya bu hakları vermesiyle oluşan iş ilişkilerinin bütünü olarak tanımlanır. Franchisee, Franchisor’ın ticari adını veya hizmet markasını, sistemini, iş yürütmeye dair hem ticari hem teknik yöntemlerini, özel araçlarını, belirli bir ücret ve resmi anlaşma karşılığında kullanım hakkı olarak alır. Marka haklarını kullanıma açan taraf (Franchisor), anlaşma süresi boyunca yönetim ve organizasyonda sürekli destek sağlayacağına dair güvence verir. Bu iş ilişkisinde çok sayıda şube, ortak amaç doğrultusunda hareket ederek ticari bir ağ meydana getirirler. Her iki tarafa da kâr ve avantaj sağlıyor olması, bu iş modelinin dünya çapında yoğun olarak tercih edilmesinin en büyük nedeni. 

McDonald’s

1940 yılında Richard ve Maurice McDonald tarafından San Bernardino’da kurulan dünyanın en büyük fast-food restoran şirketi McDonald’s en başta “geleneksel arabaya servis” konseptiyle fast-food yiyecek ve içecek satışına başladı. Firmaya milkshake karıştırıcısı satışları yapan Ray Kroc’un ABD milli bayi aracısı olmasıyla restoran zinciri büyümeye başladı. 1 yılda 66 adet restoran açılışı yaparak rekor kıran McDonald’s hızla fast-food sektöründe dünya devi olmayı başardı. Franchise iş modeli ile büyük başarıya ulaşan marka dünya çapında 34 bini aşkın şubede günde ortalama 58 milyon müşteriye hizmet vermekte.


5. Affiliate

Türkçe karşılığı Satış Ortaklığı olan Affiliate Marketing, internetten kazanç sağlama sistemine dayalıdır. Size ait olmayan bir ürünün, sizin desteğiniz ile dijital ortamda satılmasından sağlayacağınız gelir modeline affiliate denir. Bu modelde, firmaların özel affiliate programlarından veya affiliate networklerinden yararlanarak bulabileceğiniz ürün ya da hizmetlerin, internette oluşturacağınız reklamlar üzerinden satışları ve istenen işlemleri sağlandığında her bir ürün için komisyon alırsınız. Reklam veren taraf yani Affiliate Marketer’lar ödeme için CPA (Cost Per Action – Aksiyon Başına Ödeme) yöntemini kullanırlar.

Dünya çapında kabul gören bu iş modeli iki tarafın da kazanç sağlamasına imkân tanır. Ürüne ya da hizmete sahip taraf reklam ve pazarlama maliyetinden muaf olurken, satış ortağı olan taraf kendisine ait olmayan ürünün/hizmetin reklamını yaparak gelir elde eder. Bakıldığında oldukça kolay bir yöntemdir ancak doğru ilerleme kaydetmezseniz işler bir süre sonra karmaşık hale gelebilir.

Modelde genelgeçer iki adet yöntem bulunmaktadır; “Çiftçi Yöntemi” ve “Avcı Yöntemi”. Çiftçi yönteminde müşteri sizi bulur ve web siteniz aracılığıyla satışını yaptığınız ürün veya hizmete ulaşır. Avcı yönteminde ise müşteriyi siz bulursunuz ve ona referans kodlu bağlantılar gönderirsiniz. Bu iki yöntemi aynı anda da kullanabilirsiniz. Esas nokta satışını yapmak istediğiniz ürün ya da hizmeti en iyi şekilde tanımak, müşteriye başarılı bir biçimde sunmak ve onu ürüne/hizmete çekme konusunda ikna etmektir. Affiliate’i uygulamada en etkili araçlar blog siteleri ve sosyal medya mecralarıdır. 

Pinterest

2010 yılında Ben Silbermann, Evan Sharp ve Paul Sciarra tarafından kurulan sosyal medya platformu Pinterest, 2011 yılında popülerliğini kazandı. 70 milyonun üzerinde kullanıcısı olan platformda görsel ve video içerikler paylaşılmaktadır. 2015 yılında firmalara reklam verme fırsatını sunan Pinterest, günümüzde satış ortaklığı stratejisini uygulayan en başarılı isimlerden. Platformda işletme üyeliği hesabı açarak web sitenizin ve satışa sunduğunuz ürün/hizmetlerin reklamını pin sayfanızla ilişkilendirebilirsiniz.

6. Freemium

Size sunulan ürünün/ hizmetin bir kısmına veya tamamına zaman sınırlaması olmadan ücretsiz bir şekilde erişebileceğiniz pazarlama modeline Freemium adı verilir. Özellikle dijital oyunlarda ve internet girişimlerinde çok sık tercih edilen modelde esas amaç; temel ürünü müşteriye bedava sunmaktır. Bu alanda müşteri kullanıcı olarak tanımlanır. İnternetin iş modeli olarak bilinen Freemium “Premium” ve “Free” kelimelerinin birleşiminden oluşturulmuştur. Aynı zamanda bir fiyatlama stratejisi olarak kabul edilen Freemium’da, sunulan ürün ve hizmet ücretsiz olmasına rağmen, seçkin kaliteye ve seçkin özelliklere sahip olması çok önemlidir.

Bu iş modelinde ücretsiz kullanıma açılan ürün ve hizmetler çoğunlukla ücretli versiyonları satabilmek için de oluşturulabiliyor. Mobil oyunlar buna iyi bir örnek. Oyunu ücretsiz olarak oynamaya başlıyorsunuz ancak belli bir seviyeye geldiğinizde devamını oynayabilmeniz için Premium satın alma işlemi yapmanız isteniyor. 

Spotify

2006 yılında Martin Lorentzon ve Daniel Ek ortaklığında Stockholm’de kurulan Spotify 2008 yılında herkesin erişimine açıldı. Büyük müzik şirketleri ile anlaşmalı olarak sınırsız müzik veri akışı ve podcast hizmeti sunuyor. Teknoloji öncüsü olarak tanınan şirket Freemium iş modeline bağlı olarak çalışıyor. Reklamlarla desteklenen ücretsiz üyeliğin yanı sıra çevrim dışı erişim gibi birçok özelliğin dahil olduğu ücretli abonelik seçeneği bulunan Spotify günümüzde 100 milyondan fazla kullanıcıya sahip.


7. Barter

Kelime anlamı “Takas” olan Barter bir çeşit ticaret sistemidir. Bu iş modelinde takas işlemi, satın alınan ürün ve hizmet bedelinin, üretilen ürün ve hizmet ile ödenmesi sonucu gerçekleştirilir. Barter sistemi firmaların bir araya gelerek oluşturduğu bir pazardır. Sistem pazarı oluşturan firmaların arz ve talepleri üzerine işler. Bu sistem ile çalışan bir firma, Barter Ortak Pazarı’ndan satın aldığı ürün ve hizmetlerin bedelini, ürettiği ya da ticaretini yaptığı ürünleri, yine bu pazarda satarak öder. Ürünü satan firma ise sattıklarının ücretini, pazarda satışa sunulmuş ürünler arasından istediğini satın alarak tahsil eder.

Başlı başına büyük bir Pazar olan Barter, firmalara stoklarını eritme, atıl kapasitelerini satışa çevirme imkanı tanır. Firmaların satışlarını artırır, onların yeni müşteriler kazanmasını sağlar. Üyeler tahsilat riski olmadan ticaret yaparlar. Bu yöntem ile firmalar bir sene boyunca ürünlerinin ücretsiz reklam ve tanıtımını yaparlar. Pazarda toplam talebin toplam arzdan fazla olmasına özen gösterilir.

Caterpillar

Merkezi Illinois’te bulunan Caterpillar Inc. kısa adıyla CAT dünyanın önde gelen inşaat ve madencilik ekipmanları üreticisi. 1900’ün başlarında ABD’de önde gelen iki traktör şirketinin birleşmesiyle oluşan CAT, Barter Pazarı’ndaki konumuyla dünya çapında bir üne sahip. Kendisine mal ve hizmet veren 100 binin üzerinde küçük firmayla, yılda 100 milyar dolarlık barter yaptığı bilinmekte. İsmini ve logosunu lisanslayarak; bot, mont, oyuncak başta olmak üzere yüzlerce farklı üründe sadece logosunun kullanılması için yüklü miktarda komisyon alan CAT, dünyada kendi alanı dışındaki bir alanda en çok para kazanan şirketlerden biri. Reklam için hiçbir harcama yapmayan markanın lisanslı ürünleri bugün 145 ülkede satılmaktadır.

8. Marketplace

Türkçe anlamı “e-Pazaryeri” olan Marketplace, satıcılarla alıcıları elektronik ortamda bir araya getiren sanal platformları tanımlar. Satıcılar bu platformları kullanarak kendi mallarını satışa sunabilir. Alıcılar ise bu platformlardan faydalanarak çok sayıda satıcının farklı çeşitlerdeki ürünlerine erişim sağlayarak dilediğini satın alabilir. E-Ticaret alanında kısa sürede popülerliğe ulaşan Marketplace iş modeli global çapta rekabeti de beraberinde getirdi.

Satıcılar online platformda kendilerine birer sanal mağaza açarlar, satışa sunacağı ürünlerini fotoğrafları ve özellikleriyle birlikte buraya ekler, ürün bazında fiyatları belirler ve bu ürünleri müşterilerin beğenisine sunar. Tüketiciler de bilgisayarlarının başından kalkmadan farklı kategorideki ürünleri kıyaslayarak, uygun fiyat avantajları ile satın alır. Oldukça basit ve hızlı bir pazarlama şekli sunan bu yöntemde Marketplace görevi gören siteler genellikle satıcıdan komisyon talep eder.

Başarılı bir Marketplace yatırımı yapmak istiyorsanız kullanacağınız online sitenin altyapı ve yazılımının aynı anda binlerce kişinin işlem yapmasını karşılayacak kadar güçlü ve güvenilir olmasına özen göstermelisiniz. 

Gittigidiyor

Türkiye’deki en başarılı Marketplace uygulayıcısı GittiGidiyor, Serkan Borançılı, Burak Divanlıoğlu ve Tolga Kabataş tarafından 2001 yılında yayınlandı. Türkiye'de e-ticaretin gelişebilmesi için internet kullanıcılarına, güvenli ve keyifli bir alışveriş ortamı sunmak hedefiyle yola çıkan GittiGidiyor, başlangıçta hem alıcıları hem de satıcıları koruyan bir ödeme-onay sistemi geliştirdi. "Sıfır Risk Sistemi" olarak adlandırılan bu sistem ile bugüne kadar 13 milyonun üzerinde satış işlemi sorunsuz bir şekilde gerçekleşti. 4000 kategoride binlerce ürünün satışına aracı olan e-ticaret sitesi 2007 yılında eBay’in ortaklığına katıldı.


9. Self Servis

Self-Service satış modeli günümüzde SaaS (Software as a Service-Hizmet Olarak Yazılım)’daki en popüler modellerden biridir. Bu modelde cafe, restoran vb ortamda bulunan müşteri bir isteği olduğu zaman bunu kendisi gidip alır, çalışanlar masaya servis yapmazlar. Self servis model konsepti, yüksek profilli kurumsal müşterileri hedef almak için kullanıldığında şaşırtıcı sonuçlara yol açabilir. Potansiyel müşterileriniz ürününüzün değerini ve faydalarını anladığı sürece, onları keşfetmelerine, satın almalarına ve kendilerine servis yapmalarına izin vermek, şirketiniz için oldukça avantajlı olabilir. Self-Service modeli doğru yapıldığında en dinamik satış modellerinden biri haline gelir.

Ikea

1943 yılında Ingvar Kamprad tarafından İsveç’te kurulan IKEA günümüzde uluslararası mobilya mağaza zincirleri olarak faaliyet göstermektedir. 48 ülkede 392 mağazası bulunan IKEA tamamen Self-Service iş modeli ile çalışmaktadır. Mağaza içerisinde yer alan yönlendirmelerle birlikte müşteriler istedikleri mobilya ürünü kendileri almaktadır, üstelik alınan mobilya ürününün montajını da yine müşterinin kendisi yapmaktadır.


 10. Dinamik Fiyatlandırma

Dinamik fiyatlandırma, fiyatların gerçek zamanlı arz ve talebe karşılık olarak değiştiği bir fiyatlandırma stratejisidir. Aslında eski bir yöntem değil ancak e-ticaret üzerindeki etkisi yakın geçmişte başladı. Dinamik fiyatlandırma, şirketlerin 7/24 fiyat takibi ve değişiklikleri ile rekabetçi kalmalarına ve sonuç olarak toplam kârlarını ortalama %25 oranında artırmalarına olanak tanıyan bir iş modelidir.

Yapay zeka ile geliştirilen bu fiyatlandırma stratejisi temelde veri analizine ve esnekliğe dayanan fiyat belirleme yaklaşımını benimser. Web sitenizdeki müşteri etkileşimlerini ve de müşterinin genel profiline bağlı olarak fiyat değişikliklerini anlık olarak şekillendirerek kontrol etmenizi sağlar. Sunduğu bu ayrıntılı verilerle sağlıklı bir şekilde kişiselleştirilmiş tekliflerinizi oluşturabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken nokta; elde ettiğiniz verilerin doğruluğunu daima kontrol etmektir.

Priceline Group

1997 yılında Jay S. Walker tarafından Connecticut’ta kurulan Priceline Group uçak ve araç kiralama hizmeti ile kendisini kısa sürede dünyaya tanıttı. 2015 yılında online seyahat pazarındaki payını %65’e çıkaran şirket Dinamik Fiyatlandırma stratejisi ile hizmet veriyor. Google’daki reklamları sayesinde sektörün ciddi kazananlarından. Şirket yaptığı yatırımlar ve projelerle daha da büyüyerek, geçtiğimiz yıl adını Booking Holdings olarak değiştirdi.

En Sık Kullanılan 10 İş Modeli

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir