Hipofiz bezi aslında salgı bezleri arasında orkestra şefi gibi bir rol üstlenmektedir. Ayrıca vücutta hormon üreten bezlere endokrin bez denilmektedir. Bu bağlamda hipofiz bezi, tiroid bezi gibi birçok endokrin bezi kontrol etmektedir. Bunun yanında bazı çalışma mekanizması ve görevleri bulunmaktadır. Hipofiz bezi görevi ve özellikleri- hipofiz bezi nerede bulunur, nasıl çalışır ve ne işe yarar? Gibi soruların yanıtı yazımızda…
Hipofiz bezi birçok hormon salgılayan ve vücutta oldukça önemli bir yerde bulunan endokrin bir bezdir. Bu hormon, vücuttaki hormonların salgılanma süresinden vücut iç dengesine kadar birçok durumu kontrol etmektedir. Bu nedenle hayati önemi bulunmaktadır.
Beynin tabanında ve Türk eğeri adı verilen bir kemiğin içinde bulunmaktadır. Hipofiz bezi ayrıca boyut olarak bezelyeye benzemektedir. Ortalama mm arasındadır ve kadınlarda gebelik esnasında büyüyebilmektedir. Hipofiz bezinin üstünde beynin önemli merkezlerinden biri olan hipotalamus bulunur. Bu iki merkez birbiriyle etkileşim halindedir.
Hipofiz bezi iki ayrı lobdan oluşmaktadır. Bu loblardan farklı hormonlar salgılayarak vücuttaki diğer endokrin bezleri uyarmaktadır ve aynı zamanda kontrol etmektedir. Bu hormonları şöyle sıralayabiliriz:
Hipofiz bezinin en önemli görevi vücuttaki hormonların dengesini sağlamaktır. Bu bağlamda yukarıdaki hormonlar ile gerekli bezler uyarılarak dengelenmesi gereken normal düzeyine getirilir. Bu bağlamda detaylı bir şekilde hipofiz bezi görevleri şunlardır:
Bilimi Anlatmamıza Yardım Edin!
Her ay milyonlarca bilimsever, Evrim Ağacı olarak karmaşık bilimsel konuları basitçe anlatmamızdan ve ülkemizde bilim anlatıcılığını geliştirmeye yönelik yaptığımız kapsamlı çalışmalarımızdan faydalanıyor. Bütçenize zarar vermeden, aylık veya tek seferlik sadece 20₺ gibi miktarlarda bize destek olarak bu çabalarımızı destekleyebilir, Türkiye'de bilim okuryazarlığını güçlendirmemize katkı sağlayabilirsiniz.
Destek Ol
Neden Destek İstiyoruz?
Kemik, kas ve organların büyümesinden sorumlu olan büyüme hormonu, hipofiz bezindeki somatotrop hücrelerinde üretilir; gün içerisinde farklı saatlerde ve durumlarda kana salgılanır. Büyüme hormonunun yeteri kadar salgılanamaması büyüme geriliğini ortaya çıkarır. Çocuklarda daha sık görülen büyüme hormonu eksikliği, doğuştan olabileceği gibi farklı sebepler ile de ortaya çıkabilir. Büyüme hormonu eksikliği sadece çocuklarda değil yetişkin bireylerde de ortaya çıkabilen bir durumdur. Bu eksiklik, günlük kullanılan enjeksiyonlar ile tedavi edilebilir. Büyüme hormonunun üretiminin azlığı büyüme geriliğinin yanı sıra cüceliğe; fazlalığı da devlik hastalığına sebep olabilir.
Büyüme hormonu, hipofiz bezinin ön kısmındaki hücreler tarafından üretilen, yaklaşık amino asidin bir araya gelerek oluşturduğu bir protein molekülüdür. Diğer hormonların aksine tek bir hedef üzerinde çalışmayan büyüme hormonu, birçok vücut dokusunda etkilidir. Büyüme hormonu; kemik, kas ve organların gelişiminden sorumlu olmakla kalmayıp aynı zamanda vücut hücrelerinde protein sentez hızını, insülin direncini ve kana yağ asidi geçişini arttırır ve serbest yağ asitlerinin sağlıklı kullanılmasına yardımcı olur.
Bireylerde boy ve ağırlığın artışının; cinsiyet, yaş ve genetiğe göre beklenen düzeyde olması normal büyümedir. Büyümenin bu seyri aynı zamanda kişinin ne kadar sağlıklı olduğunu da gösterir. Büyüme hormonu salgısı çocuklukta yükselir ve ergenlik döneminde en yüksek seviyeye gelir. Yetişkinlik döneminde azalmaya başlayan büyüme hormonu, orta yaşlarda daha da düşer. Büyüme hormonunun salınımı inişli çıkışlıdır ve cinsiyet, yaş, protein ve kan değerleri, uyku-uyanıklık durumu ve fiziksel aktivite gibi faktörlere göre değişkenlik gösterir.
Büyüme hormonu eksikliği, hipofiz bezi yeterli miktarda büyüme hormonu salgılamadığı zaman görülür. Bu eksiklik doğumsal olabileceği gibi, yaşam boyunca herhangi bir zamanda travma, enfeksiyon, radyasyon terapisi veya beyindeki bir tümör sebebiyle de ortaya çıkabilir. Belirgin bir şekilde büyüme geriliği, kas gelişiminde yavaşlama, boy kısalığı gibi belirtiler ile kendini gösteren büyüme hormonu eksikliğinin farklı nedenleri vardır.
Büyüme hormonu eksikliğinin nedenleri arasında farklı sebepler bulunur. Çoğu vakada bu hastalık idiyopatik (nasıl geliştiği bilinmeyen) olarak gözlemlenir. Bununla beraber, eksikliğe neden olabilen diğer faktörler şöyledir:
•Genetik etmenler
•Beynin doğum sürecinde veya sonrasında zarar görmesi
•Şiddetli kafa travması
•Beyin tümörleri
•Radyoterapi
•Enflamatuvar hastalıklar
•Bağışıklık sisteminde bozukluk
•Cerrahi işlem
•Hipofiz bezi bozukluğu
Çocuklarda ve yetişkinlerde büyüme hormonun farklı görevleri olduğu gibi, bu eksikliğin yine birbirinden farklı belirtileri bulunur.
Çocuklarda Büyüme Hormonu Eksikliği Belirtileri
•Yaşıtlarına göre daha kısa boy ve daha az gelişmiş kaslar
•Artan deri altı yağ dokusuna bağlı olarak daha yuvarlak vücut hatları
•Küçük el ve ayaklar
•İnce ve kuru cilt
•Tiz ses
•Düşük kan şekeri
•Erkeklerde daha küçük üreme organı
•Diş çıkışında gecikme
•Diğer hormonal bozukluklar
Yetişkinlerde Büyüme Hormonu Eksikliği Belirtileri
•Güçsüzlük ve yorgunluk
•Bebeksi yüz (küçük yüz kemikleri, burun ve çene)
•Vücut kitlesinde azalma
•Düşük kan şekeri
•Şişmanlık
•Bunalım ve depresyon
•Kolesterol artışı
Çocuklarda büyüme hormonu eksikliğinde doğru teşhis koymak ve eksikliğe neden olan faktörü belirlemek önemlidir. Doktora başvurulmasının ardından öncelikle çocuğun tıbbi geçmişi göz önüne alınır. Ailenin ve akrabaların boy ortalaması incelendikten sonra çocuk bir süre izlenir ve yıllık büyüme hızı kontrol edilir. Büyüme hormonu eksikliğine neden olabilecek diğer hastalıklar da araştırılır.
Çocuğun büyüme hızının yetersiz olduğu tespit edildikten sonra diğer bazı testler (tam kan sayımı, kemik yaşı grafisi, tiroit fonksiyonları testleri) yapılır. Uyarı testi ve IGF-1 testi de büyüme hormonu eksikliğinde kullanılan testlerdir. Uyarı testinde belirli ilaçlar ile büyüme hormonu salınımı uyarılır. Sonrasında belirli aralıklarla kan alınır ve büyüme hormonunun yeterli düzeyde salgılanıp salgılanmadığı kontrol edilir. Büyüme hormonu eksikliği durumunda uyarı testinde yeterli artış görülmez.
Karaciğer, bağırsak ve böbrekte salgılanan, vücudun ne kadar büyüme hormonu ürettiğinin cevabı olan IGF-1 hormonu testinde alınan değerler incelenir. Ancak bu değer, büyüme hormonu eksikliğinde azalacağı gibi hipotiroidi olan ya da kötü beslenen çocuklarda da düşük olabilir. Yaş, cinsiyet ve ergenliğe göre de değişiklik gösterebileceği için IGF-1 testi tanı için tek başına yeterli olmayabilir. Diğer tüm testlerin sunmuş olduğu verilere göre büyüme hormonu eksikliği tanısı konulan kişilere MRI uygulanarak hormon eksikliğinin nedeni de araştırılır.
Büyüme hormonu eksikliği tedavisinde günlük olarak sentetik büyüme hormonları kullanılır. Büyüme hormonu enjeksiyonu, büyüme hızının gelişiminin devam ettirilmesi için düzenli kullanılmalıdır; doktor tavsiyesi olmadığı sürece bırakılmamalıdır. Enjeksiyon cilt altına uygulanır. Kullanılacak olan doz; kilo ve vücut özelliklerine göre değişiklik gösterir. Dozlar kademeli olarak arttırılır ve hastanın ergenlik dönemine gelmesinden sonra takviye hormona ihtiyacı kalıp kalmadığını belirlemek için tekrardan test yapılır.
Cücelik (Dwarfizm)
Cücelik, hipofiz bezinin çalışmaması ya da yetersiz çalışması ile büyüme hormonunun salgılanmamasının bir sonucudur. Doğuştan olabileceği gibi bazı hastalıklar sonucunda da ortaya çıkabilir. Genetik faktörler ve akraba evlilikleri gibi faktörlerden ziyade sadece büyüme hormonunun yetersizliğinden kaynaklı ise erken dönemde tedavisi mümkündür.
Devlik (Jigantizm) Nedir?
Devlik, büyüme hormonunun aşırı salgılanması ile kemikler ve tüm dokuların normalden fazla büyümesidir. Bu durum kemik gelişimi tamamlanmadan ortaya çıkarsa kişinin boyu 2,5 metreye kadar uzayabilir; eller ile ayaklar aşırı büyük bir hal alabilir. Jigantizmde genellikle yüksek kan şekeri görülür. Erkeklerde daha sık görülen bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam süresini kısaltabilir. Devlik hastalığına eğer bir tümör sebep oluyorsa, cerrahi müdahale ile tedavi mümkündür. Radyoterapi ve ilaç tedavisi hastalıkta kullanılan diğer tedavi yöntemleri arasındadır.
Akromegali Nedir?
Eğer büyüme hormonu fazlalığı kemik gelişiminin tamamlanmasından sonra da devam ediyorsa; kişinin boyu daha fazla uzamaz ama yumuşak dokular büyümeye devam eder ve kemikler daha da kalınlaşır. Akromegali olarak tanımlanan bu hastalığın oluşma sebebi büyüme hormonuna bağlı ise büyüme genellikle el ve ayak kemiklerinde, burunda, alın çıkıntısında ve alt çene kemiğinde görülür. Ayrıca omurlardaki değişiklik ile kamburluk; dil, karaciğer, böbrek gibi yumuşak doku organlarında da büyüme ortaya çıkar. Vücuttaki gözle görülür büyümelerin yanı sıra ses kalınlaşması, aşırı terleme gibi belirtileri de bulunan akromegalinin tedavisinde; ilaç, radyoterapi ve tümör için cerrahi müdahale uygulanır. Eğer tedavi edilmezse, akromegali ileri vakalarda kalp hastalıkları ve kansere yol açabilir.
Hipofiz bezi; kafatasının içinde, beynin alt kısmında yer alan ve burun boşluğuna komşu bölgede bulunan, yaklaşık fındık büyüklüğünde bir hormon bezidir. Hipofiz bezi, Sella Turcica (Turk Eyeri) denen koruyucu kemik yapısı içinde yer alır. Beynin üst merkezlerinden gelen iletimler önce Hipotalamus’a, oradan hipofiz sapı aracılığıyla hipofize iletilerek buradan vücut için gerekli olan hormonlar salgılanır. Bir diğer deyişle, hormon sisteminin temel kontrol noktasını hipofiz bezi oluşturur. Hipofiz bezine ait hormonlar, diğer hormon bezlerini kontrol ederek, dolaylı yoldan iç organların çalışmasını düzenlemede işlev görür.
Hipofiz bezi üç kısımda incelenir: Ön, arka ve orta hipofiz olarak ayrılır. Temel olarak hormon üretimi anterior hipofizde oluşur. Orta hipofizde sadece melanosit-stimule edici hormon üretilir. Arka hipofiz Hipotalamus’la iletişim içinde olan bölümdür ve burada iki farklı hormon üretilir.
1. Ön hipofiz bezi temelde altı ayrı hormonun üretiminden sorumludur ve endokrin sistemle doğrudan ilişkili kısımdır. Buna göre aşağıdaki hormonlar ön hipofiz bezinden üretilir:
2. Arka hipofiz bezi iki farklı hormon üretiminden sorumlu olup; hipotalamusla doğrudan bağlantı kuran bir doku yapısına sahiptir:
Hipofiz bezinin dokusunu oluşturan hücrelerin çeşitli nedenlerle kontrolsüz bölünmesi ve çoğalması sonucu kitle oluşturmasına hipofiz adenomu adı verilir. Hipofiz adenomları; fonksiyonları ve yapıları itibariyle iyi huylu tümörler olsa da; ulaşabildikleri boyutlar ve fonksiyon göstermelerine bağlı olarak çeşitli klinik belirtilere neden olarak sağlığı olumsuz etkileyebilir. Oldukça nadiren, hipofiz tümörleri kanserleşebilir. Yine klinikte izlenen hipofiz adenomları genellikle ön hipofizden kaynaklanır.
Hipofiz adenomlarının klinik belirtileri temelde kaynaklandıkları hipofiz hücresine bağlı olarak hormon üretip üretmediğine ve ulaştıkları tümör boyutuna göre değişkenlik gösterir. Buna göre çapı 1 cm’den küçük olan adenomlara mikroadenom adı verilirken; 1 cm’den büyük adenomlara makroadenom adı verilir. Mikroadenomlar sıklıkla çevre dokulara belirgin bir sorun yaratmasa da; makroadenomlar hipofizin komşuluğunda bulunan anatomik yapılarda ve hipofiz bezinin kendisinde bası yoluyla sorunlar meydana getirebilir.
Bunun dışında adenomlar fonksiyonel özellik gösterebilir ve kaynak aldıkları hücreye göre belirli hormonları normalden fazla miktarda, kontrolsüz olarak üretebilir. Bu doğrultuda, büyüme hormonu, ACTH, TSH, prolaktin, FSH veya LH hormonlarını üretebilen adenomlar gelişebilir. Yine hipofiz bezi içinde veya çevresinde yer alan ve anne karnındaki embriyolojik döneme ait farklı doku türlerinden kaynaklanan tümör yapıları da gelişebilmektedir (Kraniofarenjiom, teratom, gangliositom gibi).
Bu bilgiler ışığında, klinikte karşılan hipofiz adenomlarının büyük çoğunluğu mikroadenom türünde olup prolaktin üretmeye yatkın iken; makroadenom olarak izlenen tümörlerin büyük çoğunluğu fonksiyonel olmayıp herhangi bir hormon üretmeden, çevre dokulara bası yoluyla klinik tablo geliştirir.
Mevcut klinik yaklaşımda hipofiz adenomlarının neden geliştiği tam olarak bilinmez. Bununla birlikte yapılan araştırmalar sonucunda bazı risk faktörlerine sahip hastalarda hipofiz adenomu gelişme ihtimalinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu faktörler genetik temelli olup aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Hipofiz tümörlerine bağlı gelişen semptomlar, tümörün boyutuyla ilişkili olarak çevre dokularda bası oluşturmasından kaynaklanabileceği gibi; hipofizin fonksiyonel kısmında yetersizlik meydana getirerek hormon eksikliğine bağlı da gelişebilir. Eğer tümör hormon üretimine sahip fonksiyonel bir kitle ise, bu kez üretilen hormonun fazlalığına bağlı belirtiler tabloya eklenebilir. Bu bakımdan çok çeşitli klinik tablolara yol açabilen hipofiz tümörlerinde “Hipofiz tümörü ile birlikte ortaya çıkan semptomlar nelerdir?” sorusunu sormak daha mantıklı olacaktır.
Bu bağlamda hipofiz adenomlarının büyük boyutlara ulaştığı durumlarda çevre dokulara basıya bağlı aşağıdaki belirtiler izlenebilir:
Bunların dışında adenomun fonksiyon özellikte olması durumunda miktarı artan hormona bağlı olarak aşağıdaki belirtiler tabloya eklenebilir:
Hipofiz tümörleri çok farklı klinik tablolara yol açabildiğinden uzman bir hekim tarafından alınan ayrıntılı hastalık öyküsü ve detaylı fizik muayene sonrası elde edilen veriler, ek görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerinden elde edilen bilgilerle bir araya getirilir. Tüm bu incelemeler ışığında ise adenomun varlığı ile özellikleri tespit edilerek teşhis konulur.
Başvurulan tetkikler arasında kan ve idrarda bakılan hormon testleri, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans (MR) gibi yöntemlerle beyin bölgesinin görüntülenmesi ve görme alanı testleri yer alır.
Hipofiz tümöründe tedavi yöntemi öncelikli olarak hastadaki klinik bulgulara ve sağlığı etkileme düzeyine bağlı olarak belirlenir. Bu bağlamda mikroadenom özellikteki tümörler herhangi bir fonksiyonel veya anatomik soruna neden olmadığında tedavi kararı alınmayabilir. Ancak daha büyük boyutlu ve fonksiyonel tümörlerde farklı tedavi yöntemlerine başvurulması gerekebilir. Buna göre aşağıdaki yöntemler hipofiz tümörü tedavisinde kullanılır:
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası