sarı sümük neden olur / Burundan Sarı Su Gelmesi Neden Olur

Sarı Sümük Neden Olur

sarı sümük neden olur

Burundan Sarı Su Gelmesi Nedenleri Nelerdir? Burundan Sarı Akıntı Gelmesi Hangi Hastalığa İşaret Eder?


Burunsan sarı akıntının gelmesi pek çok hastalığın habercisi olabilir. Çoğu zaman basit bir hastalık belirtisi olsa da ciddi hastalıkların sebebi de olabilmektedir.

Burundan Sarı Su Gelmesi Nedenleri Nelerdir?

Burun ve göz çevrelerindeki kemiklerin içerisinde bulunan boşluklara sinüs adı verilmektedir. Bu boşluklarda dolan mukozanın iltihaplanmasına ise sinüzit denilmektedir. Akut sinüzit üst solunum yolları enfeksiyonunda ortaya çıkar ve mukozasında yer alan şişlik, burun ile sinüsler arasında sıvı aşını engeller ve iltihaplanmaya yol açar. Bu iltihaplanma sonucunda burundan sarı sıvı gelebilmektedir.

Burundan sarı sıvı gelmesinin diğer bir nedeni ise menenjit olabilir. menenjit beyinde oluşan hasar ve travmalar sonucunda oluşan bir hastalıktır. Kimi zaman nezle ve sinüzit sonucu oluştuğu sanılan sarı akıntının, beyin omurilik sıvı olabileceği de bilinmektedir. Bu nedenle burundan gelen sarı akıntının nedeni menenjit de olabilir.

Menenjit beyni saran zarların iltihaplanması sonucu oluşabilir. Geç yapılan müdahalelerde işitme kaybı ve beyinde hasar oluşabilir. Bu nedenle burundan gelen sarı akıntının nedeninin araştırılması için mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerekir.

Burundan Sarı Akıntı Gelmesi Hangi Hastalığa İşarettir?

Burundan sarı akıntının gelmesi bazı durumlarda basit bir hastalığın belirtisi olabilirken bazı durumlarda tehlikeli olabilmektedir. Burundan sarı sıvının gelmesi şu hastalıkların belirtisi olabilir:

- Sinüzit belirtisi olabilir. Sinüzit belirtileri arasında burundan sarı sıvının gelmesi de bulunur. Doktor kontrolü ile tedavi edilebilen bir hastalıktır.
- Alerjik nedenlerden dolayı burundan sarı akıntılar gelebilir.
- Kafa travmalarında beyin omurilik sıvısı sızıntısı meydana gelebilir. Kafatasındaki bir delikten sızar ve burun bölgesinden sarı su veya sıvı olarak akmaktadır. Bu durum ciddi bir durumdur. Hemen doktora başvurulması gerekir.

Geniz Akıntısı

Geniz akıntısının belirtileri nelerdir?

Geniz akıntısı hissedilir bir belirti haline geldiğinde, bu daha çok boğaz bölgesinde balgam hissi ile sık sık boğaz temizleme isteğine neden olur. Balgam çıkarma ve tükürme hastayı toplumda güç durumlara düşürür. Geniz akıntısının neden olduğu öksürük ve boğazda gıcık hissi oldukça rahatsız edicidir. Yoğun akıntı boğaza indiğinde, nefes borusuna kaçmaması için refleks ya da istemli olarak öksürük olur. Öksürük balgamlı olabileceği gibi kuru da olabilir. Bu tip öksürükler nedeniyle bazı hastalarda öğürmeler, mide bulantısı ve kusma gibi ek yakınmalar dahi görüyoruz. Geniz akıntısı belirtileri bazen burun tıkanıklığı, yüz bölgesinde dolgunluk, baş ağrısı ve hapşırma ile de beraber olabilir. Bu gibi durumlarda sinüzit hastalığı veya alerjik nezle ile ilişkili olduğuna sıkça rastlıyoruz. Geniz akıntısı hastalarının diğer yakınmaları arasında tekrarlayan boğaz sorunları, faranjit, kulak iltihaplanmaları, bronşit ve astım gibi hastalıklar da olabilir. Zira geniz akıntısı, bu hastalıkları tetikleyen veya tedavisini güçleştiren etkenler arasındadır.

Geniz akıntısının yaşla da ilgisi vardır (old man's drip). Burun içi mukoza örtüsünün yaşlanmayla değişmesi, geniz akıntısını arttırabilir. Hafif ısı değişimlerine yaşlı burunlar daha hassastır. Ayrıca akıntılar herhangi bir yiyecek veya özellikle baharatlı yendiğinde de tetiklenebilir.

Geniz akıntısı ile karıştırılan durumlar var mıdır?

Burada üzerinde durmak istediğim bir konu daha var. Bazı hastalarda geniz akıntısı olmadığı halde "akıntı varmış hissi" olabiliyor. Tekrarlayan endoskopik muayeneler ve takiplerle bu hastaları, gerçekten geniz akıntısı olan hastalardan ayırdedebiliyoruz. Akıntı olmadığı halde hissinin bulunması, çeşitli boğaz-geniz kitleleriyle, yaşlılıkla, inflamatuvar hastalıklarla veya psikolojik rahatsızlıklarla ilişkili olabiliyor. Bu hastalarda ileri araştırma ve tetkikler yapmak ve ilgili branşlara yönlendirmek gerekebiliyor.

Reflü hastalığı da hatalı bir şekilde geniz akıntısı gibi hissedilebilir. Mide asidinin boğaz ve gırtlak bölgesinde yaptığı tahriş nedeniyle, hastalar boğazlarındaki bu hissi geniz akıntısıymış gibi algılayabilir. Burun ve genizde, rutin yaptığımız endoskopik muayene sırasında, gerçek bir geniz akıntısı varsa bunu zaten görebiliyoruz. Gırtlak bölgesinin endoskopisinde de asit kaçağının (reflü) etkileri (interarytenoid pakidermi) saptanabilir. Hastaların bazılarına, yemek borusu-mide endoskopisi yapıldığı halde reflü hastalığı (laringofaringeal reflü) olmadığı söylenmiş olabiliyor. Oysa pHmetri kateteri takılmamış ve diğer araştırmaları tamamlanmamış hastalarda, reflü tanısı konulamamış olabilir. Reflü hastalarında ilgili branşlar tarafından araştırmaların tamamlanması ve hastalık saptanırsa en az ay tedavi görmeleri gerekmektedir.

Geniz akıntısının çözümü var mıdır?

Geniz akıntısını endoskopik değerlendirme sırasında görerek saptadığımız hastaların çoğunda çözüm sağlanabilir. Bu akıntının çözümü için önce geniz akıntısının nedenini belirlemek gerekir. Hasta ile uzun uzun konuşarak, yakınmasının süresi ve ilişkili tüm durumlar etraflıca öğrenilmelidir. Geniz akıntısının birden fazla nedeni olabildiğinden, her ayrıntı bilinmelidir. Muayene sırasında geniz akıntısının kaynağı önce burunda aranır. İnce endoskoplarla yaptığımız burun içi muayenesinde (nazal endoskopi) elde ettiğimiz bulgular çok önemlidir. Burun boşluğu, sinüs kanallarının açıldığı bölgeler ile geniz bölgesinin tamamını bu optik-kameralı muayenede inceleyebiliyoruz. Bu şekilde geniz bölgesindeki akıntıyı, kaynaklandığı sinüs bölgesini, mukoza örtüsünün sağlığını, alerji olup olmadığını ve buna yol açan burun kaynaklı pek çok hastalığı doğrudan görüp, teşhis edebiliyoruz. Yani kısacası eğer geniz akıntısının nedeni/nedenleri doğru belirlenirse, elbette geniz akıntısını önlemek ve tedavi etmek olanaklı oluyor.

Geniz akıntısı muayeneler sırasında görülmeyen, sadece akıntı hissi olan hastaların tedavisinde benim faydam olmayabiliyor. Gerçek bir geniz akıntısı söz konusu olmadığı için, bu hasta grubunu olası durumlara göre başka branşların araştırma ve tedavilerine yönlendirmek gerekli olabiliyor.

Polipli Sinüzit Tedavi Öncesi ve Sonrası Videosu

Geniz akıntısı ameliyat gerektirir mi?

Geniz akıntısı olan hastalarda önce mutlaka bazı ilaç ve spreylerle tedavi uygularız. Burun işleyişinin desteklenmesi ve düzeltilmesi sayesinde çoğu vakada geniz akıntısında azalma görülür. Bunun için burnun çeşitli tuzlu su karışımları ile yıkanması da oldukça faydalıdır. Tüm bu uygulamaların doktor önerisi ile yapılması ve bulgulardaki değişimlerin endoskopik muayeneler ile takip edilmesi çok önemlidir. Yani tedavi verildiğinde, sonuç alınana kadar hastanın düzenli olarak kontrollerine gelmesi gerekir. Düzelme olması halinde tedavi sonlandırılabilir; düzelme olmaması halinde tedaviye eklemeler yapılır veya bir sonraki adıma geçilebilir. Bol su içilmesi, sigaranın azaltılması/bırakılması çok etkilidir; geniz akıntısının yoğunluğunun azalmasını sağlar. Sinüzit hastalığı ve alerjik nezle varsa, bunların da belirlenmesi ve tedavi edilmeleri gereklidir.

Geniz akıntısına yol açan neden sinüzit veya burun eti büyümesiyse ve bu durumlar uzun süreli ilaç tedavileri ile düzelmiyorsa, bu hastalıkların ameliyatla tedavisi sayesinde geniz akıntısını çözüme ulaştırabiliyoruz. Sinüzit hastalığının ameliyatla tedavisinde, endoskopik görüntü altında hassas araçlarla yaptığımız milimetrik çalışmalarla, sinüs kanallarının salgı akış yollarını düzenleyebiliyoruz. Bu ameliyata endoskopik sinüs cerrahisi diyoruz. Yapısı bozulmuş ve aşırı büyümüş burun etlerinin küçültülmesi de solunum yollarının açılmasında ve burun işleyişinde düzelme ile beraber, geniz akıntısının tedavisinde önemli rol oynayabiliyor. Ancak bunların hiçbiri, hastaların tabiriyle, "geniz akıntısı ameliyatı" değildir. Yapılan her tedavi ve uygulama geniz akıntısının sebebine yöneliktir. Zira geniz akıntısı bir hastalık değil, bir belirtidir.

Geniz akıntısının tedavisi ne kadar sürer?

Geniz akıntısının tedavi süresi farklı farklı. geniz akıntısının nedeni örneğin bir nezle veya grip ise, genellikle 5 ila 10 gün sürelik bir tedavi ile düzelir. Akut iltihaplı sinüzitlerde 10 ila 14 gün tedavi uygulanır; bazen basamak tedavisi ile süre uzatılabilir. Kronik sinüzitlerde bazen aylar süren tedavi gerekli olabilir. Kronik hadiselerde genellikle burun işleyişi bozulmuş olduğu için, bu tip mukoza sorunu olan hastalarda en az hafta yıkama ve kortizonlu spreylerle tedavi vermeyi ve endoskopik takipler yapmayı tercih ederiz. Bu tedavi ve takipler ile geniz akıntısı tamamen ortadan kalkabilir. Tedaviden kısmi olarak fayda görenlere bir süre daha tedavi verir ve düzelene kadar takip ederiz. İlaçlarla tedaviden hiç fayda görmeyenlerde sinüs boşluklarının ve kanallarının durumunu görmek için sinüs tomografisi gibi görüntüleme yöntemlerine başvururuz. Sinüslerde anatomik veya işlevsel sorunlar varsa, operasyon ve benzeri ileri tedavileri planlayabiliriz. İlaçlarla tedaviden fayda görmeyen hastalarda yapılacak bir sinüzit ameliyatının ortalama süresi 1 saattir. Ancak operasyon sonrası pansumanlar hafta, takipler ise ay kadar sürebilir. Özel bir sinüzit tipi olan polipli sinüzit hastalarını, operasyon sonrasında bir kaç sene, yılda defa görmemiz gerekir.

Geniz akıntısının sinüzit ile bağlantısı nedir?

Akut sinüzitlerde sinüs boşlukları iltihapla doludur ve sinüs kanallarından burun boşluğuna iltihap akışı olur. Burun boşluğundan da genize ve boğaza sarı-yeşil renkli balgam gelişi olur. Üst solunum yolu infeksiyonlarında hissedilen burun-geniz akıntısı bu şekildedir. Bu durum sıklıkla bir nezle-gribi takiben ve kırgınlık ile ateş gibi hastalık belirtileri ile birliktedir. Bu hastalar, geniz akıntılarının günler veya haftalardır olduğunu söylerler.

Kronik sinüzitli hastalar ise geniz akıntılarının aylardır veya yıllardır olduğunu ifade ederler. Buradaki akıntılar genellikle iltihaplı değildir. Sinüs ve mukoza işleyişindeki bozukluk nedeniyle yoğun jel veya uhu gibi yapışkan; grimsi, bazen beyaz ve şiddeti dönemsel olarak değişen bir geniz akıntısı olur. Örneğin yazın kronik sinüzit hastaları kuru-sıcak hava ve tuzlu deniz suyu ile oldukça rahatlarlar. Kış mevsimi ve hastalıklarla beraber yakınmalar şiddetlenir.

Geniz akıntısına yol açan sinüslerle ilgili bir diğer durumda sinüzit hastalığı yoktur, fakat bir salgı kısırdöngüsü vardır. Olağan koşullarda sinüsün doğal deliğinden akıp gitmesi gereken mukus salgısı, diğer bir delikten sinüse geri döner durur. Aksesuar ostium salgı kısırdöngülerinde, ilaç ve sprey tedavileri sırasında iyiye giden, fakat tedavi kesildiğinde tekrar başlayan inatçı bir geniz akıntısı olur. Bu tip aksesuar delikler normalde de olabilir, yani yapısal olarak bulunabilir ya da eski tip sinüzit ameliyatları sırasında açılmış olabilir. Bu delikler ince kesitli sinüs tomografisinde bazen görülebilir. Ama mukus salgısının sinüsün doğal kanalından çıkarak, aksesuar delikten sinüsün içerisine döndüğünü endoskopik muayenede görmemiz, kesin teşhis için en önemlisidir. Bunun için orta sinüs pasajına (orta meatus) girerek değerlendirmemize olanak sağlayan ince pediatrik optiklerin varlığı (2,7mm çaplı) ile bu endoskopik muayeneyi yapabilmek ve bulguları yorumlayabilmek için de deneyim çok önemlidir.

Geniz akıntısını önlemenin yolları nelerdir?

Geniz akıntısı önlemenin yollarından biri bol bol su içmektir, günde en az ,5 litre su içilmelidir. Sigara içilmemesi ve tozlu-dumanlı, hava kirliliği olan ortamlardan uzak durulması gerekir. Hastaların burunlarına tuzlu su spreyleri veya solüsyonları kullanmaları faydalıdır. Burada burun yıkamanın önemini bir kez daha vurgulamak gerekir. Alerjik nezlesi olanların alerjenlerle teması azaltmak için önlemler alması gerekir. Dönemsel olarak doktor kontrolünde alerji tedavileri kullanılabilir. Diğer yandan burun mukozasında ve işleyişinde bozulmaya neden olan esas hastalıklar belirlenmişse, bu durumda artık önlem almak değil, bunların tedavisine başlamak gerekir.

Burun Akıntısı Ciddi Hastalıkların Habercisi Olabilir

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları

Genellikle soğuk algınlığından kaynaklandığı düşünülerek geçiştirilen burun akıntısının rengi, kokusu, süresi veya tek taraflı olması farklı hastalıkları işaret edebiliyor. Burun akıntısının 10 günden fazla sürdüğü durumlarda zaman kaybetmeden uzman bir doktora başvurulması gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Yalçın Varnalı, geçmeyen burun akıntısı ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Vücudu enfeksiyonlardan koruyor

Burun ve sinüslerin içini döşeyen mukozada bulunan salgı bezleri günde ,5 litre civarında salgı üretmektedir. Burun mukozası; yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen ve siliya adı verilen hareketli minik tüyler sayesinde solunan havayı ısıtarak nemlendirmektedir. Bakteri, virüs ve tozları filtre ederek alt solunum yollarına inmelerini engelleyen burun mukozası vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasına katkıda bulunmaktadır.   

Burun akıntınız duymanızı engelleyebilir

Aşırı üretilen mukus burun- geniz akıntısına, öksürük ve boğazda tahriş hissine yol açabilmektedir. Yaşanan akıntı şeffaf ve sulu olabileceği gibi; yoğun, kokulu hatta kanlı olabilmektedir. Aşırı burun akıntısı; bağışıklık sistemi düşük ve sigara içenlerde sinüzit, bronşit gibi ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlayabilmektedir.  Yoğunlaşan mukus akıntısı orta kulakta sıvı birikimi ve orta kulak iltihabı gelişmesine, dolayısıyla kulak ağrısına ve işitme kaybına yol açabilmektedir. Mukus akıntısıyla birlikte görülebilen kronik geniz akıntısı ise geçmeyen öksürüğe ve hatta ses kısıklığına neden olabilmektedir.

Akıntının nedenleri araştırılmalı

Burnu ya da burun içindeki dokuları tahriş eden her şey burun akıntısına yol açabilmektedir. Burun akıntısı yaygın görülmesine ve genellikle kendiliğinden düzelmesine rağmen, daha ciddi sorunların göstergesi de olabilmektedir. Bazı kişilerde herhangi bir neden olmamasına rağmen kronik burun akıntısı görülebilmekle beraber genellikle; sinüzit, alerji, grip, nezle, burun damlasının aşırı kullanımı, burun kemik-kıkırdak eğriliği, sigara kullanımı, madde bağımlılığı, bazı ilaçlar, kuru hava, gebelik, hormonal değişimler, fasulye, bezelye gibi yabanca cisimlerin buruna kaçması, burun içi polipler, burun ve sinüs tümörleri, mesleki astım, akciğer ve solunum yolları enfeksiyonuna neden olan virüsler ile beyin omurilik sıvısının burundan gelmesi (BOS rinore) neden olabilmektedir.

10 günü geçtiyse doktora başvurun

10 günü geçen, ateşin eşlik ettiği, bulanık görmeye neden olan, sarı-yeşil renkli ve koyu kıvamlı, kanlı, kokulu, tek taraflı ya da kafa travması sonrası ortaya çıkan burun akıntılarında zaman kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Belli bir süre tedaviye rağmen akıntı kesilmiyorsa nedeni belirlemek için; kan ve alerji testleri, burun, boğaz ve balgam kültürü, sinüs grafisi gibi tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Muayenede; burun akıntısını ne zaman başladığı, ateş, eklem ve kas ağrılarının eşlik edip etmediği, belli dönemlerde örneğin mevsim dönümlerinde tekrar edip etmediği, gözlerde sulanma, akıntının karakteri, meslek ve hobilerin belirlenmesi önemlidir.

Tek taraflı akıntılara dikkat

Burun akıntılarında tedavi, nedene yöneliktir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilirken, kronik sinüzit, kemik eğriliği ve burun içi et büyümesi gibi yapısal bozukluklar ya da alerjik kişilerde görülen polipler cerrahi bir girişim gerektirebilmektedir. Alerjiye bağlı olgularda antialerjik ilaçlar kullanılırken, alerjenle temas mümkün olduğunca önlenir. Tek taraflı burun tıkanıklığı ve kötü kokulu burun akıntısı; çocuk hastalarda burunda yabancı cisim düşündürürken, yaşlı hastalarda burun ve sinüs tümörü belirtisi olabilmektedir.

Alınması gereken önlemler;

Burun akıntısıyla ilgili doktora başvurana kadar kişinin kendi kendine alabileceği önlemler de bulunmaktadır.  

  • Sık sık ellerinizi yıkayın.
  • Burnunuzu çekin, yutkunun ya da hafifçe sümkürün.
  • Bilinen alerjen maddelerle temastan kaçının.
  • Sigara içmeyin ve içilen ortamlarda bulunmayın.
  • Ani ısı değişimlerine maruz kalmamaya çalışın.
  • Yatağınızın baş kısmını hafifçe yükseltin.
  • Odanızı nemlendirin.
  • Bol miktarda su için ve sıvı alımını artırın. Ancak bu sıvıların şeker içermemesine dikkat edin.
  • Serum fizyolojik, okyanus suyu gibi tuzlu sularla burnunuzu yıkayın.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası