cennet ayetleri dinle / Cennet İle İlgili Ayetler Nelerdir?

Cennet Ayetleri Dinle

cennet ayetleri dinle

Rahmân suresi (Ar-Rahman) 62 ayet , Ayet kelimesinin türkçe karşılığı.

  1. Ayet
  2. mp3
  3. Sayfada
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Resmi Kur'an-ı Kerim Sayfasıdır , Abdulbaki Gölpınarlı meali, Kuran Araştırmaları Vakfı & ayet nasıl okunur : Rahmân suresi - Ar-Rahman aya 62 (The Most Merciful).

﴿وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ﴾
[ الرحمن: 62]

ayet nasıl okunur

vemin dûnihimâ cennetân.


Diyanet Kur'an-ı Kerim

Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.

Rahmân suresi Diyanet

Mokhtasar tefsiri

Bu zikredilen iki cennetten başka iki cennet daha vardır.


Ali Fikri Yavuz

Bu iki cennetden başka (onlar için daha) iki cennet var


İngilizce - Sahih International


And below them both [in excellence] are two [other] gardens -

Rahmân suresi oku

Abdulbaki Gölpınarlı meali


Bu iki cennetten başka iki cennet daha var.


Azerice Bunyadov Memmedeliyev


Onlardan (o iki cənnətdən) başqa (mö’minlər üçün) daha iki cənnət (Firdovs və Mə’va cənnətləri) vardır.


Kuran Araştırmaları Vakfı


Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.

ومن دونهما جنتان

سورة: الرحمن - آية: ( 62 ) - جزء: ( 27 )  -  صفحة: ( )





Türkçe Kur'an-ı Kerim ayetler

  1. "Eğer kulak vermiş veya akletmiş olsaydık, çılgın alevli cehennemlikler içinde olmazdık" derler.
  2. Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız.
  3. İnsan zayıf yaratılmış olduğundan Allah sizden yükü hafifletmek ister.
  4. Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak; korkma, üzülme; Biz şüphesiz
  5. Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: "Rabbim beni şerefli kıldı"
  6. Onlar yalana kulak verirler, haram yerler. Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet, yahut onlardan yüz çevir;
  7. İbrahim'in sözlerine milletinin cevabı sadece: "Onu öldürün yahut yakın" demek oldu. Ama Allah onu ateşten
  8. Hayır; her biri önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini ister.
  9. Dünya hayatı gökten indirdiğimiz su gibidir ki, onunla insan ve hayvanların yiyeceği bitkiler yetişip birbirine
  10. Söyleyin; akıttığınız meniden insanı yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayız?

türkçe Kuran sureleri :

En ünlü Kur'an okuyucularının sesiyle surah Rahmân indirin:

Rahmân Suresi mp3 : Rahmân suresini dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçin Yüksek kalitede tamamlayın
Rahmân Suresi Ahmed El Agamy
Ahmed Al AjmyRahmân Suresi Bandar Balila
Bandar BalilaRahmân Suresi Khalid Al Jalil
Khalid Al JalilRahmân Suresi Saad Al Ghamdi
Saad Al GhamdiRahmân Suresi Saud Al Shuraim
Saud Al ShuraimRahmân Suresi Abdul Basit Abdul Samad
Abdul Basit Rahmân Suresi Abdul Rashid Sufi
Abdul Rashid SufiRahmân Suresi Abdullah Basfar
Abdullah BasfarRahmân Suresi Abdullah Awwad Al Juhani
Abdullah Al JuhaniRahmân Suresi Fares Abbad
Fares AbbadRahmân Suresi Maher Al Muaiqly
Maher Al MuaiqlyRahmân Suresi Muhammad Siddiq Al Minshawi
Al MinshawiRahmân Suresi Al Hosary
Al HosaryRahmân Suresi Al-afasi
Mishari Al-afasiRahmân Suresi Yasser Al Dosari
Yasser Al Dosari


Sunday, June 25,
Bizim için dua et, teşekkürler

desteğin için teşekkürler

Kuran Suresi sitesi, sevgili kitabı ve arındırılmış Sünnet'i hizmet etmek, Kuran ve Sünnet müfredatında şeriat bilimlerini kolaylaştırmak, bilginin öğrencilerine önem vermek ve şeriat bilimlerini kolaylaştırmak amacıyla mütevazı bir girişim olarak kurulmuştur ve bize desteğinizden memnunuz ve Yüce Allah'tan bizi şerefli bir şekilde kabul etmesini ve amellerimizi kabul etmesini diliyoruz. .

İnsanın atasının cennete konması ve oradan yere indirilmesi hadisesi Kur’an-ı Kerîm’de üç yerde anlatılmıştır: 1. Yukarıda meâli verilen âyetlerde. 2. A‘râf sûresinde (7/). Burada hadiseyle ilgili olarak daha fazla açıklamalar yapılmış, şeytanın Âdem’le eşini kandırmak üzere kafalarına vesvese soktuğu, kendisinin iyi niyetli olduğuna yemin ederek yasak ağaçtan yedikleri takdirde melekler gibi olacaklarını ve cennette ebedî kalacaklarını söylediği, Âdem’le eşi yasak ağaçtan yiyince ayıp yerlerinin ortaya çıkıp göründüğü, bunları örtmek için cennet ağaçlarının yapraklarını üstlerine örtmeye çalıştıkları ve rablerinin ikazı üzerine “Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz” (A‘râf 7/23) diyerek Allah’a tövbe ettikleri, bunun üzerine orada yaşamak, ölmek ve oradan çıkarılmak üzere yeryüzüne indirildikleri anlatılmıştır. 3. Tâhâ sûresinde (20/). Burada daha öncekilere nisbetle farklı olan ve bazı karanlık noktaları aydınlatan ilâve açıklamalar vardır. Bu cümleden olarak Allah Teâlâ Âdem’le eşini, şeytanın kendilerine düşman olduğunu, onları cennetten çıkarmasına fırsat vermemelerini bildirerek ikaz etmiş, cennette kalmaları halinde acıkmayacaklarını, çıplak kalmayacaklarını, susamayacaklarını ve sıcaktan bunalmayacaklarını ifade buyurmuştur.

İlk insanın nerede ve nasıl yaratıldığını anlatan âyetlerle cennete konması ve oradan çıkarılmasını açıklayan âyetler birlikte göz önüne alınıp yorumlandığında şu sonuçlar çıkmaktadır: İlk insanı Allah Teâlâ özel bir topraktan yeryüzünde yaratmış, ondan eşini de var etmiş, sonra bunları cennete koymuştur. Bu cennetin ve içindeki hayatın yeryüzünde mevcut herhangi bir bölgede olabilecek insan hayatından farklı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Şu halde bu cennet kulların ödüllendirileceği, içinde ebedî olarak mutlu yaşayacakları cennettir. Cennetin çeşitli bölgeleri ve dereceleri vardır. “İçinde devamlı kalınan” cennete (huld) giren bir daha çıkmazsa da diğer bölgelerine girenlerin çıkmayacağı konusunda bir açıklama yoktur. Ayrıca ölümden sonra devamlı kalmak üzere cennete girmek ile insanoğlunun dünya hayatı başlamadan bir imtihan için cennete konulması arasında fark vardır; imtihan cennetinden de imtihan dünyasından da çıkmak mümkündür.

İnsanların atasının önce cennete konması, sonra oradan yeryüzüne indirilmesinin birçok hikmeti düşünülebilir. Bunlardan biri de kullara, ebedî ve ana yurdun cennet olduğu düşünce ve duygusunun verilmesi, bu düşünce ve duygunun ilâhî irşada uyma konusunda bir teşvik unsuru olmasıdır. Ebedî mutluluk yurduna dönmek ve orada eşi bulunmaz nimetlere mazhar olmak isteyenler, atalarının düştüğü gaflete düşmemeli, Allah’ın uyarılarını ve O’na ezelde verdikleri sözü unutmamalı, şeytana ve nefse uymamalıdırlar.

Âdem’in ve eşinin ürününü yedikleri ağacın ne ağacı olduğu konusunda çeşitli rivayetler vardır; ancak hiçbiri sağlam bir bilgi kaynağına dayanmamaktadır. Burada önemli olan yenilen ağacın ürününden ziyade Allah’ın yasağının çiğnenmiş olmasıdır. Cennette yasağın çiğnenmesi, emre uyulmaması nasıl insanlığın atasını oradan çıkardı, nimetlerle külfetlerin, acı ile tatlının, mutlulukla mutsuzluğun yan yana bulunduğu imtihan dünyasına indirdiyse bu dünyada ilâhî emirlerin ve yasakların çiğnenmesi de insana imtihanı kaybettirecek ve onun ebedî mutluluk yurduna geri dönmesine engel olacaktır.


Kaynak :Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa:

Cennet Ehli ile ilgili ayetler

İman edip salih amel işleyenlere gelince, biz, hiçbir nefse gücünden fazlasını yüklemeyiz. Bunlar, cennetin ehlidir ve orada ebedî kalacaklardır. (7/A'râf 42)

Biz, onların göğüslerinde kine/hınca/öfkeye dair ne varsa hepsini çekip almışızdır. Onların altlarından ırmaklar akar. “Bizi buna ulaştıran Allah’a hamd olsun. Eğer Allah, bizi bu (nimetlere) eriştirmeseydi kendiliğimizden bunlara erişmemiz mümkün olmazdı. Andolsun ki, Rabbimizin resûlleri bize hakla geldiler.” Onlara: “İşte bu, yaptığınız (salih) amellere karşılık mirasçısı kılındığınız cennettir.” diye seslenilir. (7/A'râf 43)

Cennetlikler, cehennemliklere seslenir: “Rabbimizin bize vadettiğinin hak olduğunu bulduk. Siz de Rabbinizin (size olan azap) vaadinin hak olduğunu buldunuz mu?” (Onlar:) “Evet.” der. (Bunun üzerine) aralarından bir münadi: “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” diye seslenir. (7/A'râf 44)

Onların arasında bir perde vardır. A’raf’ta bekleyen adamlar vardır. Onlar herkesi yüzünden tanırlar. Cennet ehline: “Selam size olsun!” diye seslenirler. Ki bunlar, şiddetle arzulamakla birlikte henüz (cennete) girmemişlerdir. (7/A'râf 46)

Gözleri cehennemlikler (olan) tarafa çevrildiğinde: “Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğuyla beraber eyleme!” derler. (7/A'râf 47)

A’raf’takiler yüzlerinden tanıdıkları bazı adamlara: “Ne topladığınız (güç ve servetiniz) ne de büyüklenmeniz (Allah’ın azabına karşı) size fayda sağladı.” diye seslenecekler. (7/A'râf 48)

“Allah’ın rahmeti erişmez.” diye yemin ettikleriniz bunlar mıydı? Girin cennete! Size korku da yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de. (7/A'râf 49)

Ayetteki çağrının muhatabı konusunda ihtilaf edilmiştir. Kimi müfessir A’raf ehlinin cennetliklere seslendiğini söylerken, kimisi Allah’ın (cc) A’raf ehline seslendiğini iddia etmiştir. Allah (cc) en doğrusunu bilir.

Cehennemlikler cennetliklere seslenecekler: “Bize biraz sudan veya Allah’ın size verdiği rızıktan akıtın/verin.” (Cennetlikler:) “Şüphesiz ki Allah, o ikisini kâfirlere haram/yasak kılmıştır.” diyecekler. (7/A'râf 50)

Kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanlara El-Husna (cennet) ve fazlası (Allah’ı görme) vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı ne de zillet bürür. (Yüzleri apaydınlıktır.) Bunlar cennetin ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır. (10/Yûnus 26)

Şüphesiz ki iman eden, salih amel işleyen ve Rablerine (kalp dinginliği ve tevazu eseri) ihbat ile bağlananlar, bunlar cennetin ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır. (11/Hûd 23)

(Cennetlik ve cehennemliklerden oluşan) bu iki grubun misali, kör ve sağır (bir toplulukla) gören ve işiten (bir topluluğun) misali gibidir. (Bu iki grup) örnekçe eşit olabilir mi? Öğüt almaz mısınız? (11/Hûd 24)

Said olanlara gelince; gökler ve yer durdukça ebedî olarak cennettedir. Rabbinin dilemesi müstesna. (Bu) arkası kesilmeyen, sürekli bir armağandır. (11/Hûd )

Şüphesiz ki muttakiler, cennetlerde ve pınar başlarındadır. (15/Hicr 45)

Onlar ki; melekler güzellikle canlarını aldığında: “Selam olsun size! Yaptıklarınız karşılığında cennete girin.” derler. (16/Nahl 32)

Şüphesiz ki Allah, iman edip salih amel işleyenleri, altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. Orada altından bilezikler ve incilerle süsleneceklerdir ve elbiseleri de ipektendir. (22/Hac 23)

Allah’ın muhlas/arındırılmış/ihlas sahibi kulları müstesna. (37/Saffât 40)

Bunlar için bilinen bir rızık vardır. (37/Saffât 41)

Meyveler Onlar ikram olunanlardır. (37/Saffât 42)

Naim Cennetlerindelerdir. (37/Saffât 43)

Karşılıklı tahtlar üzerinde (kurulmuşlardır). (37/Saffât 44)

Kaynakta doldurulmuş kadehlerle etraflarında dolanılır. (37/Saffât 45)

(Kadehlerin içinde) içenlere lezzet veren beyaz bir içecek vardır. (37/Saffât 46)

Ondan dolayı ne bir baş ağrısı (çekerler), ne de sarhoş olurlar. (37/Saffât 47)

Yanlarında, bakışları sadece kocaları üzerinde olan iri gözlü eşler vardır. (37/Saffât 48)

Sanki onlar, saklı birer inci gibidir. (37/Saffât 49)

Birbirlerine yönelip karşılıklı sorarlar, (37/Saffât 50)

İçlerinden bir sözcü der ki: “Benim bir dostum vardı.” (37/Saffât 51)

Derdi ki: “Sen, (ahiret hayatını) tasdik edenlerden misin?” (37/Saffât 52)

“Biz ölüp de toprak ve kemik olduğumuzda, yaptıklarımızın karşılığını mı alacağız?” (37/Saffât 53)

“Siz de görmek ister misiniz (onun ne durumda olduğunu)?” (37/Saffât 54)

Baktı ve onu dehşetli ateşin orta yerinde gördü. (37/Saffât 55)

Dedi ki: “Allah’a yemin olsun ki, neredeyse beni de (içinde bulunduğun yere) düşürecektin.” (37/Saffât 56)

“Rabbimin (üzerimdeki) nimeti olmamış olsaydı, ben de hazır edilenlerden olurdum.” (37/Saffât 57)

“Demek biz ölmeyecekmişiz, öyle mi?” (37/Saffât 58)

“Yalnızca bir defa ölecekmişiz ve biz azaba da uğramayacakmışız, öyle mi?” (37/Saffât 59)

Şüphesiz ki bu, (evet, bu) büyük bir kazanç ve kurtuluştur. (37/Saffât 60)

İşte çalışacak olanlar, böylesi için çalışsınlar. (37/Saffât 61)

(Şimdi söyleyin) böyle bir ağırlama mı daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı? (37/Saffât 62)

Biz onu, zalimler için fitne kılmışızdır. (37/Saffât 63)

Rablerinden korkup sakınanlar, bölükler hâlinde cennete sevk edilirler. Ona geldiklerinde kapıları açılır ve (cennet) bekçileri onlara der ki: “Selam olsun size, tertemiz olarak geldiniz. Ebedî kalacaklar olarak oraya girin.” (39/Zümer 73)

Derler ki: “Bize olan vaadine sadık kalan ve cennette dilediğimiz gibi hareket edelim diye bizi (cennet) arzına vâris kılan Allah’a hamd olsun. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir.” (39/Zümer 74)

Şüphesiz ki: “Rabbimiz Allah’tır.” deyip sonra da istikamet üzere olanların üzerine melekler iner (ve der ki): “Korkmayın, üzülmeyin, size vadolunan cennetle sevinin.” (41/Fussilet 30)

“Bizler, dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. Orada canınızın istediği her şey sizindir ve orada olmasını arzuladığınız her şey de sizindir.” (41/Fussilet 31)

“Bağışlayan ve merhametli (olan Allah’tan) bir ağırlanma olarak (oraya girin).” (41/Fussilet 32)

Ey kullarım! Bugün size korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz de. (43/Zuhruf 68)

Onlar ki ayetlerimize iman eden ve teslim olanlardı. (43/Zuhruf 69)

Siz ve eşleriniz (Allah tarafından) ağırlananlar olarak cennete giriniz. (43/Zuhruf 70)

Onların etrafında altın tabaklar ve kadehlerle dolaşılır. Orada canın istediği ve göze hoş gelen her şey vardır. Siz orada ebedî kalacaksınız. (43/Zuhruf 71)

İşte, yaptığınız ameller karşılığında mirasçı olduğunuz cennet budur. (43/Zuhruf 72)

Orada, sizin için kendisinden yiyeceğiniz çokça meyveler vardır. (43/Zuhruf 73)

Kuşkusuz muttakiler, güvenli bir makamdalardır. (44/Duhan 51)

Cennetler ve pınarlar içinde. (44/Duhan 52)

İnce ve kalın ipekten elbiseler giyinir, karşılıklı otururlar. (44/Duhan 53)

İşte böyle Onları iri gözlü hurilerle evlendirdik. (44/Duhan 54)

Orada, emniyet içinde, her çeşit meyveden isterler. (44/Duhan 55)

Orada, ilk ölümleri dışında bir ölüm tatmazlar. Ve (Allah,) onları cehennem azabından korumuştur. (44/Duhan 56)

Rabbinden bir lütuf ve ihsan olarak İşte bu, büyük kurtuluşun/kazancın ta kendisidir. (44/Duhan 57)

Şüphesiz ki: “Rabbimiz Allah’tır.” dedikten sonra istikamet üzere olanlar, onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. (46/Ahkâf 13)

Bunlar, cennetin ehlidirler, yaptıklarının karşılığı olarak orada ebedî olarak kalırlar. (46/Ahkâf 14)

İnsana, anne babasına iyilikle davranmasını emrettik. Annesi onu meşakkat içinde taşıdı ve meşakkat içinde doğurdu. Onun (gebelikte) taşınması ve (sütten) kesilmesi otuz aydır. Sonunda yetişkinlik çağına erip kırk yaşına gelince dedi ki: “Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi ve senin razı olacağın salih amellerde bulunmamı ilham et/beni şükre sevkedip yönlendir. Zürriyetimi de benim için ıslah et. Şüphesiz ki ben, sana tevbe ettim ve şüphesiz ki ben, Müslimlerdenim/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullardanım.” (46/Ahkâf 15)

İşte böyleleri, cennet ehli arasında yaptıklarının en güzelini kabul ettiğimiz, kötülüklerini affettiğimiz kimselerdir. (Bu,) onlara vadedilen doğruluk sözüdür. (46/Ahkâf 16)

Doğrusu Ebrar olanlar (çokça iyilik yapanlar), karışımı kâfur olan (hoş kokulu ve serinletici) bir kadehten içerler. (76/İnsân 5)

Allah’ın kullarının kendisinden içtikleri ve (diledikleri yerde) gürül gürül akıttıkları bir kaynaktır. (76/İnsân 6)

Adaklarını yerine getirir ve kötülüğü/şerri yaygın olan bir günden korkarlar. (76/İnsân 7)

Ona olan sevgilerine/iştahlarına rağmen yemeği, miskine/ihtiyaç sahibi yoksula, yetime ve esire yedirirler. (76/İnsân 8)

“Biz, size ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir mükâfat ne de teşekkür isteriz.” (76/İnsân 9)

“Çünkü biz asık suratlı, uzun ve zor bir gün (nedeniyle) Rabbimizden korkuyoruz.” (76/İnsân 10)

(Dünyadaki bu itaatleri sayesinde) Allah, onları bugünün şerrinden korumuş ve onlara yüz aydınlığı ve sevinç vermiştir. (76/İnsân 11)

Sabretmelerine karşılık onları cennet ve ipekle mükâfatlandırır. (76/İnsân 12)

Orada sedirlere yaslanmışlardır. Orada Güneş (sıcağını da), zemheri/kara kış (soğuğunu da) görmezler. (76/İnsân 13)

(Ağaç) gölgeleri (onlara) yakınlaştırılmış, koparılacak (meyveleri de) sarkıtıldıkça sarkıtılmış (erişilmesi kolaylaştırılmıştır). (76/İnsân 14)

Etraflarında gümüşten kaplar ve billurdan kadehler dolaştırılır. (76/İnsân 15)

Gümüşten billur kaplar, onların (canlarının istediği,) takdir ettikleri ölçüdedir. (76/İnsân 16)

Onlara orada karışımı zencefil olan bir içecekten içirilir. (76/İnsân 17)

(Öyle bir) pınardan ki, orada selsebil diye isimlendirilir. (76/İnsân 18)

Etraflarında ebedî/ölümsüz kılınmış gençler dolaşır. Onları gördüğünde saçılmış birer inci sanırsın. (76/İnsân 19)

(Ne zaman ve nereye) bakacak olsan, nimetler ve büyük bir saltanat görürsün. (76/İnsân 20)

Üzerlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarap içirmiştir. (76/İnsân 21)

Bu, sizin için (hazırlanmış) bir mükâfattır. Ve (dünyadaki) çabanız da teşekküre şayan bulunmuş (karşılığı kat kat arttırılmıştır). (76/İnsân 22)

O gün (bazı) yüzler aydınlıktır. (80/Abese 38)

(Yüzleri) gülmekte ve sevinç içindedir. (80/Abese 39)

(Bazı) yüzler vardır ki, nimet (içinde mutludurlar). (88/Ğaşiye 8)

Çabasından dolayı (elde ettiği sevaptan) razıdır/hoşnuttur. (88/Ğaşiye 9)

Yüksek bir cennettedir. (88/Ğaşiye 10)

Orada boş/faydasız söz işitmez. (88/Ğaşiye 11)

Orada (sürekli) akmakta olan bir pınar vardır. (88/Ğaşiye 12)

Orada yükseltilmiş sedirler vardır. (88/Ğaşiye 13)

Yerleştirilmiş kaplar/bardaklar, (88/Ğaşiye 14)

Yan yana dizilmiş yastıklar, (88/Ğaşiye 15)

Saçılmış değerli halılar (88/Ğaşiye 16)

cennet ile ilgili ayetler

 

  • Kuran Bilgisi:Cennete girmek
  • Kuran Bilgisi:Cennete yalnızca müminler gireceklerdir
  • Kuran Bilgisi:Cennettekilerden su ve rızık isteyeceklerdir
  • Kuran Fihristi: Cennet
  • Kuran Bilgisi:Cennette müminlerin karşılanışı
  • Kuran Bilgisi:Cennet halkı genç ve yaşıttır
  • Kuran Bilgisi:Müminler için cenneti yaratndır
  • Kuran Bilgisi:Cennette insanın nefsinin dilediği herşey vardır
  • Kuran Bilgisi:Cennete girenler kurtuluşa ermişlerdir
  • Kuran Bilgisi:Cehenneme gitse bile orada sadece kısa bir süre kalacağını, sonra Cennete gireceğini sananlar
  • Kuran Bilgisi:Müminleri cennetle müjdelemek
  • Kuran Bilgisi: Cennet










  • Kuran Bilgisi:Cennetteki yiyecek ve içecekler
  • Kuran Bilgisi:Kendilerini cennetlik zannedenler
  • Devamını göster

  • Bakara Suresi, ayet:Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olmayan hiç kimse kesin olarak cennete giremez." Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: "Eğer doğru sözlüyseniz, kesin-kanıtınızı (burhan) getirin."
  • Bakara Suresi, ayet:Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir cariye, -hoşunuza gitse de- müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir köle, -hoşunuza gitse de- müşrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe çağırırlar, Allah ise Kendi izniyle cennete ve mağfirete çağırır. O, insanlara ayetlerini açıklar. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler.
  • Al-i İmran Suresi, ayet:De ki: "Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir."
  • Nisa Suresi, ayet:Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
  • Araf Suresi, ayet:"Kendilerine Allah'ın bir rahmet eriştirmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? (Cennettekilere de) Girin cennete. Sizin için korku yoktur ve mahzun olmayacaksınız."
  • Tevbe Suresi, ayet:Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
  • Yunus Suresi, ayet:Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.
  • İbrahim Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanlar, Rablerinin izniyle altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere konulmuşlardır. Orada birbirlerine olan dirlik temennileri: "Selam"dır.
  • Kehf Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanlar Firdevs cennetleri onlar için bir 'konaklama yeridir.'
  • Meryem Suresi, ayet:O cennet; Biz, kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız.
  • Hac Suresi, ayet:Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir.
  • Mü'minun Suresi, ayet:Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır.
  • Furkan Suresi, ayet:O gün, cennet halkının kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer çok daha güzeldir.
  • Ankebut Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
  • Lokman Suresi, 8. ayet:(Ancak) Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için nimetlerle-donatılmış cennetler vardır.
  • Saffat Suresi, ayet:Nimetlerle donatılmış (naim) cennetlerde.
  • Şura Suresi, 7. ayet:İşte Biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de. (O gün onların) Bir bölümü cennette, bir bölümü çılgınca yanan ateşin içerisindedirler.
  • Ahkaf Suresi, ayet:İşte onlar, cennet halkıdır; yaptıklarına karşılık olmak üzere, içinde ebedi olarak kalacaklardır.
  • Vakıa Suresi, ayet:Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
  • Hadid Suresi, ayet:Rabbinizden olan bir mağfirete ve cennete (kavuşmak için) 'çaba gösterip-yarışın,' ki (o cennet) genişliği gök ile yerin genişliği gibi olup Allah'a ve Resûlü'ne iman edenler için hazırlanmıştır. İşte bu, Allah'ın fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah büyük fazl sahibidir.
  • Mearic Suresi, ayet:Onlardan her biri, nimetlerle donatılmış cennete gireceğini mi umuyor (tamah ediyor)?
  • Nazi'at Suresi, ayet:Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
  • Bakara Suresi, ayet:Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.
  • Al-i İmran Suresi, ayet:Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
  • Al-i İmran Suresi, ayet:Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun Katındadır."
  • Nisa Suresi, ayet:Mü'minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va'detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır.
  • Tevbe Suresi, ayet:Rableri onlara Katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler.
  • Tevbe Suresi, ayet:Hiç şüphesiz Allah, mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; (bu,) Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.
  • Yunus Suresi, 9. ayet:İman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onları imanları dolayısıyla altından ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder).
  • Ra'd Suresi, ayet:Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir.
  • Kehf Suresi, ayet:Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır, orada altın bileziklerle süslenirler, hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu,) Ne güzel sevap ve ne güzel destek.
  • Meryem Suresi, ayet:Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar, cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar.
  • Taha Suresi, ayet:Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp-örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp-kaldı.
  • Hac Suresi, ayet:Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçekten Allah, her istediğini yapar.
  • Rum Suresi, ayet:Böylece iman edip salih amellerde bulunanlar; artık onlar 'bir cennet bahçesinde' 'sevinç içinde ağırlanırlar'.
  • Yasin Suresi, ayet:Ona: "Cennete gir" denildi. O da: "Keşke benim kavmim de bir bilseydi" dedi.
  • Zümer Suresi, ayet:Rablerinden korkup-sakınanlar da, cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin."
  • Mü'min Suresi, 8. ayet:"Rabbimiz, onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından, eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen, üstün ve güçlü olansın, hüküm ve hikmet sahibisin."
  • Şura Suresi, ayet:(O gün) Zalimleri kazandıkları dolayısıyla korkuyla titrerlerken görürsün; o (yaptıkları) da üstlerine çöküvermiştir. İman edip salih amellerde bulunanlar ise, cennet bahçelerindedirler. Rableri Katında her diledikleri onlarındır. İşte büyük fazl (nimet ve üstünlük) budur.
  • Zuhruf Suresi, ayet:"İşte, yaptıklarınız dolayısıyla mirasçı kılındığınız cennet budur."
  • Ahkaf Suresi, ayet:İşte bunlar; yaptıklarının en güzelini kabul ederiz ve kötülüklerinden geçeriz; (bunlar) cennet halkı içindedirler. (İşte bu,) Onlara va'dolunan doğru bir vaaddir.
  • Muhammed Suresi, 6. ayet:Ve onları, kendilerine tarif edip-tanıttığı cennete sokacaktır.
  • Fetih Suresi, ayet:Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse, (Allah) onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de sırt çevirirse, onu acı bir azap ile azaplandırır.
  • Zariyat Suresi, ayet:Şüphesiz muttaki olanlar, cennetlerde ve pınarlardadırlar;
  • Rahman Suresi, ayet:Rabbin makamından korkan kimse için ise iki cennet vardır.
  • Rahman Suresi, ayet:Astarları, ağır işlenmiş atlastan yataklar üzerinde yaslanırlar. İki cennetin de meyve-devşirmesi (ordakilere) yakın (kolay)dır.
  • Talak Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanları karanlıklardan nura çıkarması için Allah'ın apaçık ayetlerini size okuyan bir elçi de (gönderdik). Kim iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onu içinde süresiz kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona ne güzel bir rızık vermiştir.
  • Tahrim Suresi, ayet:Allah, iman edenlere de Firavun'un karısını örnek verdi. Hani demişti ki: "Rabbim bana Kendi Katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar."
  • Kalem Suresi, ayet:Doğrusu, muttaki olanlar için Rableri Katında nimetlerle donatılmış cennetler vardır.
  • Mearic Suresi, ayet:İşte onlar, cennetler içinde ağırlananlardır.
  • Beyyine Suresi, 8. ayet:Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir.
  • Bakara Suresi, ayet:Ve dedik ki: "Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."
  • Maide Suresi, ayet:Eğer, Kitap Ehli iman edip sakınsalardı, elbette onların kötülüklerini örter ve onları 'nimetlerle donatılmış' cennetlere sokardık.
  • Maide Suresi, ayet:Böylelikle Allah, dediklerine karşılık olarak içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler verdi. Bu, iyilik yapanların karşılığıdır.
  • Hud Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanlar ve 'Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.
  • Hud Suresi, ayet:Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.
  • Ra'd Suresi, ayet:Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:)
  • Taha Suresi, ayet:"İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır). Ve işte bu, arınmış olanın karşılığıdır."
  • Taha Suresi, ayet:Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orda (cennette kalmana bağlı)dır."
  • Hac Suresi, ayet:Mülk, o gün yalnızca Allah'ındır. O, aralarında hükmedecektir. Artık iman edip salih amellerde bulunanlar; nimetlerle donatılmış cennetler içindedirler.
  • Furkan Suresi, ayet:De ki: "Bu mu daha hayırlı, yoksa takva sahiplerine va'dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır."
  • Furkan Suresi, ayet:İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.
  • Şuara Suresi, ayet:(O gün) Cennet takva sahiplerine yaklaştırılır.
  • Rum Suresi, ayet:Kim inkar ederse, artık onun inkarı kendi aleyhinedir; kim salih bir amelde bulunursa, artık onlar kendi lehlerine olarak (cennetteki yerlerini) döşeyip hazırlamaktadırlar.
  • Yasin Suresi, ayet:Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler.
  • Zümer Suresi, ayet:(Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
  • Fussilet Suresi, ayet:Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki:) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın, size vadolunan cennetle sevinin."
  • Necm Suresi, ayet:Ki Cennetü'l-Me'va onun yanındadır.
  • Hadid Suresi, ayet:O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. "Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir." İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur.
  • Haşr Suresi, ayet:Ateş halkı ile cennet halkı bir olmaz. Cennet halkı 'umduklarına kavuşup mutluluk içinde olanlardır.'
  • Saff Suresi, ayet:O da sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel konaklara yerleştirir. İşte 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur.
  • Tahrim Suresi, 8. ayet:Ey iman edenler, Allah'a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar-parıldar. Derler ki: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz Sen, herşeye güç yetirensin."
  • İnfitar Suresi, ayet:Şüphesiz ebrar olanlar, elbette nimetler(le donatılmış cennetler) içindedirler.
  • Buruc Suresi, ayet:Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
  • Gaşiye Suresi, ayet:Yüksek bir cennettedir.
  • Bakara Suresi, ayet:(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.
  • Al-i İmran Suresi, ayet:Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
  • Al-i İmran Suresi, ayet:Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır. İyilik yapanlar için, Allah'ın Katında olanlar daha hayırlıdır.
  • Nisa Suresi, ayet:Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır.
  • Maide Suresi, ayet:Andolsun, Allah İsrailoğulları'ndan kesin söz (misak) almıştı. Onlardan on iki güvenilir- gözetleyici göndermiştik. Ve Allah onlara: "Gerçekten Ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır."
  • Maide Suresi, ayet:Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür. Oysa Mesih'in dediği (şudur:) "Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. Çünkü O, Kendisi'ne ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir. Zulmedenlere yardımcı yoktur."
  • Araf Suresi, ayet:Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş. İkiniz dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.
  • Araf Suresi, ayet:Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık.
  • Araf Suresi, ayet:Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.
  • Araf Suresi, ayet:Cennet halkı, ateş halkına (şöyle) seslenecekler: "Bize Rabbimiz'in vadettiğini gerçek buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Bundan sonra içlerinden seslenen biri (şöyle) seslenecektir: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun."
  • Araf Suresi, ayet:İki taraf arasında bir engel ve burçlar (A'raf) üstünde hepsini yüzlerinden tanıyan adamlar vardır. Cennete gireceklere: "Selam size" derler, ki bunlar, henüz girmeyen fakat (girmeyi) 'şiddetle arzu edip umanlardır.'
  • Araf Suresi, ayet:Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır."
  • Tevbe Suresi, ayet:Allah onlar için, süresiz kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırladı. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
  • Nahl Suresi, ayet:Adn Cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah, takva sahiplerini böyle ödüllendirir.
  • Furkan Suresi, ayet:Dilediği takdirde, sana bundan daha hayırlısı olarak altından ırmaklar akan cennetler veren ve senin için köşkler kılan (Allah) ne Yücedir.
  • Şuara Suresi, ayet:"Beni nimetlerle-donatılmış cennetin mirasçılarından kıl,"
  • Fatır Suresi, ayet:Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir.
  • Zuhruf Suresi, ayet:"Siz ve eşleriniz cennete girin; 'sevinç içinde ağırlanacaksınız."
  • Tur Suresi, ayet:Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
  • Rahman Suresi, ayet:Bu-ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
  • Tekvir Suresi, ayet:Cennet de yakınlaştırıldığı zaman,
  • Bakara Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır.
  • Al-i İmran Suresi, ayet:Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır.
  • Al-i İmran Suresi, ayet:İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapıp-edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var).
  • Nisa Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmış eşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız.
  • Nisa Suresi, ayet:İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın gerçek olan va'didir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?
  • Maide Suresi, ayet:Allah dedi ki: "Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur."
  • Araf Suresi, ayet:Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?"
  • Araf Suresi, ayet:İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin ashabı (halkı)dırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır.
  • Araf Suresi, ayet:Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik. Andolsun, Rabbimiz'in elçileri hak ile geldiler." Onlara: "İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir" diye seslenilecek.
  • Tevbe Suresi, ayet:Öne geçen Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle uyanlar; Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır ve (Allah) onlara, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
  • Hicr Suresi, ayet:Dedi ki: "Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş-bulunmaktasın."
  • Hicr Suresi, ayet:Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır.
  • Nahl Suresi, ayet:Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin."
  • Meryem Suresi, ayet:Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) Kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir.
  • Taha Suresi, ayet:Bunun üzerine dedik ki: "Ey Adem, bu gerçekten sana ve eşine düşmandır; sakın sizi cennetten sürüp çıkarmasın, sonra mutsuz olursun."
  • Secde Suresi, ayet:İman eden ve salih amellerde bulunanlar ise, artık onlar için, yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, bir ağırlanma konağı olarak barınma cennetleri vardır.
  • Sad Suresi, ayet:Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır.
  • Sad Suresi, ayet:(Allah) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."
  • Mü'min Suresi, ayet:"Kim bir kötülük işlerse, kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun, dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa, işte onlar, içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler."
  • Duhan Suresi, ayet:Cennetlerde ve pınarlarda,
  • Muhammed Suresi, ayet:Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İnkar edenler ise, metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş, onlar için bir konaklama yeridir.
  • Muhammed Suresi, ayet:Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır. Hiç (böyle mükafaatlanan bir kişi), ateşin içinde ebedi olarak kalan ve bağırsaklarını 'parça parça koparan' kaynar sudan içirilen kimseler gibi olur mu?
  • Fetih Suresi, 5. ayet:(Bütün bunlar,) Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere sokması ve kötülüklerini örtüp-bağışlaması içindir. İşte bu, Allah Katında 'büyük kurtuluş ve mutluluk'tur.
  • Kaf Suresi, ayet:Cennet de, muttakiler için, uzakta değildir, (o gün) yakınlaştırılmıştır.
  • Kamer Suresi, ayet:Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nehir (çevresin)dedirler.
  • Vakıa Suresi, ayet:Nimetlerle-donatılmış cennetler içinde;
  • Mücadele Suresi, ayet:Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah'ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir.
  • Tegabün Suresi, 9. ayet:Sizi toplanma günü için birarada toplayacağı gün; işte bu aldanma (teğabün) günüdür. Kim Allah'a iman edip salih bir amelde bulunursa (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş (fevz)' budur.
  • Hakka Suresi, ayet:Yüksek bir cennette.
  • Müddesir Suresi, ayet:Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
  • İnsan Suresi, ayet:Ve sabretmeleri dolayısıyla cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir.
  • Fecr Suresi, ayet:Cennetime gir.

C harfi ile başlayan konular listesi

Copyright © - funduszeue.info

İletişim

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası