türkiye nin en kalabalık sülalesi / Türkiye'nin En Kalabalık Ailesi Sofuoğlu Ailesi

Türkiye Nin En Kalabalık Sülalesi

türkiye nin en kalabalık sülalesi

Türkiye İstatistik Kurumunun "İstatistiklerle Aile 2022" bülteni yayımlandı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye'de 2008'de 4 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğü azalış gösterdi ve 2022'de 3,17 kişiye düştü.

İllere göre incelendiğinde, 2022'de ortalama hane halkı büyüklüğü en yüksek il 4,91 kişiyle Şırnak oldu. Bu ili, 4,81 kişiyle Şanlıurfa ve 4,67 kişiyle Batman izledi.

Ortalama hane halkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,54 kişiyle Tunceli ve Çanakkale olarak hesaplandı. Bu illeri, 2,57 kişiyle Giresun ve 2,61 kişiyle Balıkesir takip etti.

ADNKS sonuçlarına göre, 2014'te yüzde 13,9 olan yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hane halklarının oranının 2022'de yüzde 19,4'e yükseldiği görüldü.

Tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının oranı, 2014'te yüzde 67,4 iken 2022'de yüzde 64,5'e geriledi. Diğer yandan, geniş aile olarak tanımlanan ve en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının oranı aynı dönemde yüzde 16,7'den yüzde 12,8'e düştü.

Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarının oranı 2014'te yüzde 2,1 iken, 2022'de yüzde 3,3'e yükseldi.

EN YÜKSEK TEK KİŞİLİK HANE GÜMÜŞHANE'DE

İllere göre hane halkı tipleri incelendiğinde, geçen yıl tek kişilik hane halklarının oranının en yüksek olduğu il yüzde 30,4 ile Gümüşhane oldu. Bu ili yüzde 29,9 ile Tunceli ve yüzde 29 ile Giresun izledi.

Tek kişilik hane halklarının oranının en düşük olduğu il ise yüzde 11,1 ile Batman olarak kayıtlara geçti. Bu ili yüzde 11,3 ile Diyarbakır ve yüzde 11,6 ile Şanlıurfa takip etti.

Aynı dönemde tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il yüzde 73 ile Adıyaman oldu. Bu ilin ardından yüzde 72,8 ile Gaziantep ve yüzde 72,5 ile Diyarbakır geldi. Tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının oranının en düşük çıktığı il ise yüzde 52,9 ile Tunceli oldu. Bu ili yüzde 55,2 ile Yalova ve yüzde 55,4 ile Gümüşhane izledi.

HANE HALKLARININ YÜZDE 10,3'Ü TEK EBEVEYN VE ÇOCUKLU

Türkiye'de 2022'de toplam hane halklarının yüzde 10,3'ünü tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hane halkları oluşturdu. Toplam hane halklarının yüzde 2,3'ünü baba ve çocuklar, yüzde 8'ini ise anne ve çocukların bulunduğu hane halklarının oluşturduğu belirlendi.

Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il, geçen yıl yüzde 12,6 ile Bingöl olarak kayıtlara geçti. Bu ili, yüzde 12,4 ile Adana ve Elazığ izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 7,6 ile Ardahan, yüzde 7,9 ile Tokat ve yüzde 8 ile Yozgat olarak tespit edildi.

Toplam hane halkları içinde anne ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu iller, yüzde 9,9 ile Bingöl, yüzde 9,7 ile Adana, yüzde 9,6 ile Elazığ, bu oranın en düşük olduğu iller ise yüzde 5,2 ile Ardahan, yüzde 5,9 ile Yozgat ve Kars oldu.

Baba ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu iller ise yüzde 3,6 ile Kilis, yüzde 3,1 ile Iğdır ve Malatya olurken, bu oranın en düşük olduğu iller yüzde 1,8 ile Nevşehir, yüzde 1,9 ile Tokat ve Sinop olarak belirlendi.

GENİŞ AİLELER EN ÇOK HAKKARİ'DE

Geniş aileden oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il, 2022'de yüzde 20,5 ile Hakkari oldu. Hakkari'yi yüzde 18,7 ile Batman, yüzde 17,3 ile Bartın ve Şırnak izledi. Bu oranın en düşük olduğu il ise yüzde 8,6 ile Eskişehir oldu. Bu ili yüzde 9,2 ile Çanakkale ve yüzde 9,3 ile Niğde takip etti.

Türkiye'nin En Kalabalık Ailesi Sofuoğlu Ailesi

Kısa bir zaman önce kurulan “ SOFUOĞLU AİLELERİ DERNEĞİ’NİN” organize ettiği ve Türkiye’nin değişik illerinde yaşayan SOFUOĞLU ailesine mensup akrabalar 14 Nisan Pazar günü bir kahvaltı programı ile bir araya geldi. Yaklaşık 800 kişinin katıldığı programa Yoğun ilginin olduğu programa; İstanbul Valisi Hüseyin Avni MUTLU, Ak Parti İstanbul Milletvekili Dr. İsmail SAFİ, Beykoz Belediye Başkanı Yücel ÇELİKBİLEK, Ardeşen-Tunca Belediye Başkanı Ahmet TOPAL, Marmara Üniversitesi Rektörü M. Zafer GÜL, Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü İlyas TEKİN, STK temsilcileri, sanatçılar ve iş dünyasından birçok temsilci katıldı.



   İstanbul Beykoz-Kavacık’ da bulunan Aşşrom Beytahtı salonunda gerçekleştirilen 1. SOFUOĞLU Aileleri buluşmasına ilgi beklenenden daha yoğun oldu. Buluşma kahvaltı programı ile başladı. Kahvaltının ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Dernek Başkanı Nazım ARDIŞEN; “ 4 ay gibi kısa bir zamanda Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan SOFUOĞLU ailesine mensup akrabalarımıza ulaştık ve bu akrabalarımızı bir dernek çatısı altında topladık. Amacımız ayrışmak değil, birleşmektir. Birleşerek cennet vatan ülkemize faydalı bir STK olma amacındayız” dedi.




     Birlik, beraberlik ve kardeşlik olgularına değinerek, mensubu olduğu akrabalarına bir selamlama konuşması da Ak Parti İstanbul Milletvekili Dr. İsmail SAFİ yaptı. Ardından Sofuoğlullarına seslenen İstanbul Valisi Hüseyin Avni MUTLU;” Ailelerimizle vakit geçirmemiz ve zaman zaman aynı sofraya oturmamız gerektiği sosyologlar tarafından her daim dile getiriliyor. Siz Sofuoğulları küçük bir aile yerine büyük ailenizle bu gün aynı sofradasınız ve lokmalarınızı paylaşıyorsunuz. Bu oluşum ve birliktelik takdire şayan bir çalışmadır.Emeği geçen ve bu kadar kalabalığı bir sofra etrafına toplamayı başarın Dernek başkanını ve yöneticilerini tebrik ediyorum.” dedi.

Program Osmanlı Arşiv Uzmanı Muhammet SAFİ’nin SOFUOĞLU aileleri tarihçesi sunumunun ardından yapılan dualarla sona erdi.

TÜİK araştırdı! Türkiye'de herkes memleketinde yaşasa en kalabalık il hangisi olurdu?

Güncelleme Tarihi:

Semra DEMİR-Özgür KUMANOVALI-Doğan GÜNDOĞDU /İSTANBUL (DHA)

Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2021 14:20

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Anadolu’daki kentler son 60 yılda çok fazla göç veriyor. Böylelikle en kalabalık şehirler çoğunlukla vatandaşların doğduğu şehirler olmuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine göre Türkiye’de insanlar doğduğu kentte yaşasaydı hangi iller en kalabalık ünvanını alacaktı? İşte detaylar...

Haberin Devamı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine göre, Türkiye’de yaşayanlar eğer doğdukları kentte kalmış olsaydı ülkenin demografisi bugünkünden çok daha farklı olacaktı. TÜİK verilerine göre, 2 milyon 839 bin 823 nüfusu ile Şanlıurfa ülkenin en kalabalık kenti olurken, onu 2 milyon 603 bin 448 kişi ile Konya, 2 milyon 558 bin 75 nüfusu ile İstanbul izleyecekti.

Diyarbakır 2 milyon 294 bin 58 kişi ile dördüncü kalabalık şehir olurken, Ankara 2 milyon 16 bin 454 kişi ile beşinci, İzmir 1 milyon 976 bin 581 nüfusla altıncı kalabalık kent durumunda bulunacaktı.

1 milyon 976 bin 178 kişi ile yedinci sırada Samsun, 1 milyon 950 bin 281 kişiyle sekizinci sırada Sivas bulunurken, 1 milyon 893 bin 946 nüfusla Erzurum dokuzuncu şehir, Bursa ise 1 milyon 826 bin 285 kişi ile onuncu sırada olacaktı.

Haberin Devamı

"KADİM KENTLER SON 60 YILDA ÇOK FAZLA GÖÇ VERDİ"

Anadolu’nun kadim kentlerinin son 60 yılda çok fazla göç verdiğini söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hacı Duran, bu göçlerin daha çok Türkiye’nin sanayileşmiş, turizm bakımından gelişmiş ve eğitim kalitesinin yüksek olduğu bölgelere doğru gerçekleştiğini söyledi.

Osmanlı dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkenin en önemli kentlerinin Erzurum, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kastamonu, Sivas, Kayseri ve Konya olduğunu dile getiren Prof. Dr. Duran, Ancak 1960’lardan bu yana batı kentlerine yapılan yatırımlar ile eğitim ve turizm politikaları bu kadim şehirleri cazip olmaktan çıkardı dedi.

Daha çok sanayileşmenin, istihdamın, turizmin ve eğitimin olduğu bölgelere doğru yoğun bir göç dalgasının yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Duran, şöyle devam etti:

TÜİK araştırdı Türkiyede herkes memleketinde yaşasa en kalabalık il hangisi olurdu

1960’lardan 1990’lara kadar Türkiye’deki göstergelere baktığımız zaman Anadolu kentlerinde şiddetin, cinayetlerin ve kan davalarının fazla olduğunu görüyoruz. Bu durum göçün gerçekleşmesine neden oluyor. Osmanlı Devleti döneminde Türkiye’de insanlar istediği yere göç edemezlerdi. Bütün kentlerin kendilerine özgü göçmen kabul etme ya da etmeme politikaları vardı. Cumhuriyet hükümetleri dönemiyle birlikte özgür politikalar insanların istedikleri yere göç edebilmesini sağladı.

Haberin Devamı

BÜYÜKŞEHİRLER DAHA FAZLA YOĞUNLUK KALDIRACAK DURUMDA DEĞİL

Günümüzde İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyükşehirlerin yaşanan yoğunluğu daha fazla kaldıracak durumda olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hacı Duran, şu şekilde konuştu:

"Günümüz teknolojileri, çok kolay ve cazip yatırım imkanları da sunmaktadır. Şu anki teknolojilerle insanlar bulundukları her yerde eğitim alabilir, üretim yapabilir ve çok etkili bir şekilde dünya piyasalarına açılabilir. Anadolu’nun klasik manadaki büyük kentlerine geri dönüşü sağlamak için eğitim, turizm, sosyal tesis ve istihdam alanında yatırım politikalarının geliştirilmesi gerekiyor. Göç alan bölgelerimize baktığımız zaman buraların sahil bölgelerinde yer aldıkları ve uluslararası pazarlara açık yerler oldukları görülüyor. Göçü teşvik eden faktörler yatırım, turizm, eğitim ve istihdam ile dinlenme ve sosyal tesislerin varlığına bağlıdır. Çünkü insanlar bulundukları bölgelerde iş bulamıyor. Çağdaş toplumlarda insanların çoğunluğu mutlaka ücretli bir işte çalışmak istiyor. Yasalara göre uzmanlık gerektiren beceriler edilmeleri gerekiyor. Bunların hepsini gerçekleştirebilmek için de eğitim almak gerekiyor. Bu durumda, eğitim olanaklarının daha fazla olduğu büyük kentlere göçü artırıyor. Önemli bilim kuruluşlarının hemen hemen hepsi İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde yer alıyor. Anadolu’daki bilim kuruluşları bu manada zayıf kalıyor. Bu yetersizlikten dolayı Anadolu'daki bilim insanları da büyük kentlere göç ediyor."

Haberin Devamı

"İSTANBUL HERKES İÇİN BİR HAYAL KAPISI"

İstanbul Şanlıurfa Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükler ise İstanbul'da yaklaşık 350 bin Şanlıurfalının olduğu kaydetti.

İnsanların bir yere göç ettikten sonra orayı vatan olarak benimsediğini ve geri dönüşün çok fazla olmadığını aktaran Küçükler, İnsanlar bulundukları yerde bir yaşam biçimi benimsiyor. Sosyal çevresi oluyor. İnsanlar aile düzenini kurduktan sonra kişinin bireysel karar vermesi çok zor oluyor. Çocuklar okuyor, arkadaşları oluyor. İstanbul'da iş imkanı var. İş insanları da burada, iş arayanlarda burada, büyük markalar kendilerini İstanbul'a gelmek zorunda hissediyor. Buradan piyasaya daha kolay ulaşacağını biliyor. İstanbul herkes gibi Şanlıurfalılar için de bir hayal kapısı dedi.

Haberin Devamı

46 yıldır İstanbul'da yaşayan kebap ustası Osman Saraçoğlu da "Şu anda memlekete dönmek istemem çünkü çocuklarım istemiyor ama insan memleket özlemi de çekiyor. Esas Urfalıların hepsi İstanbul'da Şanlıurfa'da kimse kalmadı" diye konuştu.

45 yıl önce ailesiyle birlikte Şanlıurfa'daki iş imkanlarının kısıtlı olması ve kuraklıktan dolayı İstanbul'a geldiklerini dile getiren Ahmet Aksan ise "İstanbul'da yedek parça işleri yaptım. Şu an Şanlıurfa'ya gidelim desek memlekette kimse kalmadı. Belki bir 10 yıl sonra memlekete gitmeyi düşünebiliriz. Çocuklarım ve arkadaşlarım hep İstanbul'da, 70-80 yaşlarına gelince gidip orada ölmek isterim" ifadelerini kullandı.

kaynağı değiştir]

Ekşioğlu ailesinin kökeni, Oğuz Türkmen boylarından Bayındır boyudur.[4]

Aile Vakfı[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır