En Super Oyunlar

Oyunlar Aksiyon Oyunları Süper Kahraman Oyunları

Buradaki mesele sadece hangi MvC oyununun listeye gireceğiydi. Biraz düşündükten sonra, her ne kadar ilk oyunun atari salonlarındaki heyecanı ayrı olsa ve MvC 3 gerçekten harika gözükse de, en vurucu olanının MvC 2 olduğuna kanaat getirdik. Sadece “Capcom’un en ünlü karakterleriyle Marvel evreni kapışıyor” deseler, gidip alırdık, ama o bir de üstüne gelmiş geçmiş en güzel dövüş oyunlarından biri olmayı başardı.

senelerinde eski nesilden yeni nesle geçiş sürecini en kârlı yaşayan oyun muhtemelen Marvel Ultimate Alliance idi. Allah’ı var, bu kârı da hak ediyordu. Kağıt üzerinde bu kadar iyi duran konseptlerin illa ki pratikte bir falsoları olur. Ultimate Alliance bu falsolara pek sahip değildi. Ne vaat ediyorsa onu yapıyordu ki, bu vaatlerden en önemlisi, yani Marvel hayranlarını tatmin etme vaadi yerine getirilen ilk şeydi.

Arkham Asylum’un sadece süper kahraman oyularını veya uyarlamaları değil, tüm oyun dünyasını kökten salladığını düşünüyoruz. Rocksteady’yi bir anda en sevilen stüdyolar arasına sokan oyun, bunu sadece iyi bir oyun olarak yapmadı, Arkham Asylum kelimenin tam anlamıyla bir devrimciydi. Metroidvania-vari bir oynanışı, ilk önce başarıyla Batman atmosferine yedirdi. Sonra, her köşeye Batman hayranlarını ihya edecek trivalar yerleştirdi. Ardından, muhteşem bir seslendirme ekibi toparladı ve en sonunda, final dokunuşunu gerçekten kusursuz bir dövüş sistemiyle yaptı. Arkham Asylum’un dövüş sistemi, herhangi bir oyunda gördüğümüz en iyisi. O ritmik mekanik, size hem harika kombolar çıkarttığınızda yaşadığınız şeyleri hissettiriyor, hem de o kombolara ulaştıran oyunlar kadar kafa (ve parmak) karıştırmıyordu. Arkham City de harikaydı, Origins ise tadımlıktı. Şimdi Arkham Knight ile Batman’in geri dönüşünü merakla bekliyoruz.

Listedeki Marvel/DC hegemonyasını kırsa kırsa The Darkness kırabilirdi. Yine bozuk plak gibi kendimi tekrar edeceğim ama The Darkness’ın iki oyunu da harika oyunlardı ve hakları bir türlü verilmedi. Ne satış, ne de eleştirel olarak. Yanlış anlamayın, bütün siteler ve dergiler gibi notlar verdiler ama bize sorarsanız iki oyunun da (özellikle ikincisinin) 9’u daha rahat görmesi gerekiyordu.

Evveliyatla bir netleştirme yapalım, Spider-Man 2’nin gerçekten patetik seviyede olan PC sürümünden söz etmiyoruz. Bizim için gelmiş geçmiş en iyi ikinci süper kahraman oyunu olan konsol sürümü. Treyarch’ın, Call of Duty’ciler bozulacak ama, baş yapıtı budur. Yıllardır söylüyorum, söylemekten de utanmıyorum, gelmiş geçmiş en sevdiğim oyunlardan biri Spider-Man 2 ve bunun milyonlarca sebebi var, en başlıcası da, New York’ta ağ ata ata dolaşma işini daha iyi yansıtan tek bir Spider-Man oyununun olmayışı. Empire State’in tepesine tırmanıp, kendinizi aşağıya salardınız ve en yakın binaya ağınızı atardınız. Daha da iyisi, ancak Şam’da kayısı olabilir. Ki, o kayısı da zaten bir numarada yerini koruyor…

Cap’in Sega tarafından çıkartılan oyunu Super Soldier, benzer zamanlarda çıkan Thor: The God of Thunder’a kıyasla gayet iyi bir oyundu. İnanılmaz bir klasikti demiyoruz, fakat Arkham Asylum’un pek çok mekaniğini kendine olumlu bir şekilde yontmuş, ortaya eğlenceli bir oynanış çıkartmıştı. Tabii bu PS3/ versiyonu. 3DS sürümü bunları mobilde yapabildiği için gönlümüzde biraz daha üst seviyede.

Çıktığında şiddet oranıyla herkesin diline pelesenk olan The Punisher hiç de fena bir oyun değildi. Özellikle de zamanının şartlarıyla değerlendirdiğimizde, güzel gözüken, ilginç birkaç fikre sahip olan bir oyundu. O işkence mekaniği hâlâ arada aklımıza geliyor. Bugün olsa bugün de o kadar kanlı bir oyun yapabilirler mi acaba?

Mortal Kombat vs. DC Universe iyi hoş oyundu ama, MK mekanikleriyle DC evreninin muhteşem birleşimi ancak Injustice’e kısmet oldu. Sağlam bir hikaye modu, acayip eğlenceli bir dövüş sistemi DC’nin tüm gücüyle birleşti, ortaya da nazar boncuğu takılacak bir oyun çıktı. Açık ara ’ün en iyi dövüş oyunuydu. Hoş, zaten pek rakibi de yoktu ya…

Marvel sevmeyen adama Marvel sevdiren, LEGO oyunlarından tiksinene ikinci bir şans verdirten LEGO Marvel Super Heroes, bize sorarsanız Traveller’s Tales ekibinin yaptığı en güzel LEGO oyunu. Adamlar her seferinde üzerine bir şeyler daha koyarak gidiyorlar ve formülü çok değiştirmeden yeni oyunlarını belirli bir seviyenin üzerine çıkartabiliyorlar. Oynamadıysanız, kesinlikle edinip oynayın.

Süper kahraman oyunları arasında en hakkı yenen oyun Ultimate Destruction’dır, açık ve net. Muhtemelen PC’ye hiç çıkmadığından ülkemizde çok ses getirmedi, o yüzden bizde çok bilinmemesi abes gelmiyor, ama yurt dışında neden atlanıyor anlayabilmiş değilim. Hulk gibi hissettirmek bir oyun için büyük bir başarı, Ultimate Destruction’da bu hissiyatı fersah fersah yakalıyordu.

5th Cell’in nevi şahsına münhasır oyunu Scribblenauts bir süredir sıradan bir rotada ilerliyordu, ama Unmasked ile statüko biraz sarsıldı, oyuna yeni bir can geldi. Her ne kadar oyunun genel problemleri baki kalsa da DC’nin geniş arşivini bu şekilde parmaklarımızın ucuna sunmak dahiyane bir fikir. Kimin aklına geldiyse bizden tebrikler!

İşte buyurun, filminden fersah fersah güzel bir oyun. Çok nadirdir, ama böyle karşımıza geldiğinde en çok bu tip oyunları severiz; iyi olmasını hiç kimsenin beklemediği, kötü olsa kimsenin üzülmeyeceği bir oyun olmasına rağmen iyi çıkan oyunlar yani. Punisher’a dedik ama, Wolverine’in de maşallahı vardı. Filmde dökmediği kanı, oyunda döküyordu.

Bu oyunu hatırlıyor musunuz? Neredeyse 10 seneden fazla oldu bu oyunun çıkışının üzerinden, fakat garip bir şekilde muhabbeti geçince en çok “Aaa evet!” tepkisi verilen oyunlardan biri. Sağlam bir mekaniği, güzel bir hikayesi vardı. Devam oyunu da güzeldi, ama kalbimizde ilkinin yeri ayrı.