yaşar ufnd cevapları / Yaşar Üniversitesi | Dersleri Kurtaran Adam

Yaşar Ufnd Cevapları

yaşar ufnd cevapları

İNGİLİZCE MÜTERCİM VE

0 ratings0% found this document useful (0 votes)
3 views18 pages

Original Title

Copyright

Share this document

Share or Embed Document

Did you find this document useful?

TERCÜMANLIK ÖĞRENCİSİNİN

HAYATTA
KALMA
REHBERİ

HAYATTA KALMA REHBERİ
HAKKINDA
Bu rehber Yaşar Üniversitesi İngilizce
Mütercim ve Tercümanlık Bölümü tarafından
hazırlanmıştır.

Rehberin amacı, bölümümüze yeni kayıtlanan


öğrencileri üniversitenin ve bölümün işleyişi
hakkında bilgilendirmektir.

Rehberde karşılaşmadığınız olası soru ve


konular hakkında lütfen bizimle iletişime
geçiniz.
BİZ KİMİZ?

BİZE NASIL ULAŞILIR?


Genç Çevirmen Adayı, aramıza hoşgeldin!

Bu dokümana ulaştığına göre internet sitemizi ( https://


funduszeue.info ) keşfetmişsin. Tebrikler! Senden bölüm
internet sitesini sık sık ziyaret etmeni rica ediyoruz, çünkü
dönem boyunca Ana Sayfa’dan paylaşacağımız Duyurular’a
ve Dokümanlar’a erişebilmen çok çok önemli.

Acil ya da genel duyurular için ayrıca Yaşar Üniversitesi’nin,


bölümümüzün ve YÜÇEV’in (Çeviri Topluluğu) sosyal medya
hesaplarını eklemeni tavsiye ederiz.

Ana Sayfa’nın en alt kısımda Araçlar başlığı altında ders


seçimi yaparken ve notlarını öğrenirken kullanacağın Öğrenci
Bilgi Sitemi (OBS) linki, e-postalarına ulaşacağın Öğrenci
Web Mail linki ve önemli tarihleri kaçırmamak için incelemen
gereken Akademik Takvim var. OBS ve Mail şifrelerini kayıt
sırasında edineceksin.

Kadro başlığına tıklarsan, bölüm hocalarının resimlerine


(gerçek hayatta daha iyi görünüyoruz) özgeçmişlerine ve e-
posta adreslerine ulaşabilirsin. Bize ofis numaralarımızdan
ulaşamazsan merak etme, hepimiz sık sık e-postalarımızı
kontrol ediyoruz.

Bu rehberi okuduktan sonra atlamış olduğumuz bir soru


aklına gelirse, lütfen bize yaz. Hem çözüm geliştirelim hem de
yeni soruları ve cevapları birlikte rehbere ekleyelim.
DERSLER HAKKINDA
NASIL BİLGİ EDİNEBİLİRİM?
Bölümün internet sitesindeki üst başlıklardan Programlar’a
tıkladığında, alt başlık olarak Ders Planı, Müfredat
(Bologna) ve Önkoşul İlişkileri’ni göreceksin. Şimdi bunları
beraber adım adım inceleyelim.

Ders Planı, senin bu bölümde 4 yıl boyunca güz ve bahar


dönemlerinde alacağın derslerin genel planı. ETIT
bölümümüzün ders kodu. Farklı bölümlerden aldığın
derslerin kodları farklı farklı olacak. Üniversiteden mezun
olabilmek için bu plandaki bölüm zorunlu derslerini
tamamlaman, TURK ve HIST kodlu dersleri alıp vermiş
olman, ayrıca belirlenen sayıda UFND kodlu üniversite
seçmeli dersi ile fakülte/bölüm seçmeli derslerini alman
gerekiyor. Kulağa çok zor gibi geliyor ama aslında çok basit.
AKTS’yi dersin ağırlık puanı olarak düşün. Hedefin her
dönemde 30 AKTS tamamlayıp, toplamda AKTS’ye
ulaşıp mezun olmak.

Müfredat (Bologna) sayfasına tıkladığında, Ders Planı’na


benzer bir plan ile karşılaşacaksın. Tek fark şu: Her ders
satırının başında bir Information (İ) butonu var. Bu butona
tıkladığında, o dersin sayfasına yönlendiriliyorsun. Yeni
açılan bu sayfada dersin hocasının kim olduğunu, dersin
içeriğinin ne olduğunu, hafta hafta hangi konuların
işleneceğini, hangi kaynakların kullanılacağını
görebiliyorsun. Senden her dönem başında ders kayıtlarını
yapmadan önce Bologna sayfasını incelemeni ve
danışmanın ile iletişime geçmeden önce hangi derslere
kayıtlanmak istediğine karar vermeni bekliyoruz.

Önkoşul İkişkileri sayfasında göreceğin üzere, bazı dersleri


alabilmek için, öncesinde bazı dersleri almış ve geçmiş
olman gerekiyor. Bu konuda danışman hocan sana daha
ayrıntılı bilgi verecek.
BENİM DANIŞMANIM KİM?

DERS KAYDIMI DANIŞMANIM MI


YAPACAK?

SEÇTİĞİM BİR DERSİ DAHA SONRA


BIRAKABİLİR MİYİM?
Her dönemin başında, bölüm sitesinde ve sosyal medya
hesabımızda sınıf danışmanlarının kim olduğunu bildiren bir
duyuru yayınlıyoruz. Bu duyuruyu takip ederek danışmanının
kim olduğunu öğrenebilirsin.

Ders seçimlerini, Akademik Takvimde belirtilen tarihlerde


OBS sisteminden öğrenci kendisi yapıyor. Bu seçimler daha
sonra danışmanların sistemlerinde beliriyor. Danışman
seçimleri inceleyip, eksik ya da hatalı gördüğü seçimler
konusunda öğrenciyi uyarıyor. Burada unutmaman gereken
nokta şu: ders kayıtlarını belirlenen tarihlerde tamamlamak,
danışmanı ile iletişim halinde olup onay almak ve müfredatı
takip ederek mezuniyet için gerekli koşulların yerine getirilip
getirilmediğini denetlemek tamamen öğrencinin görevi.

Seçtiğin bir dersi Akademik Tavimde belirtilen “Ders Ekleme/


Çıkarma” tarihinde danışmanından imzalı onay alarak
programından çıkartabilirsin ve yeni bir ders ekleyebilirsin.
Ekle/Çıkar tarihinden sonra bir dersi bırakmak istediğinde ise
Akademik Takvimde “Dersten Çekilme Tarihi” olarak belirtilen
tarihe kadar yine imzalı bir formla bir dersi bırakabilirsin.
HEMEN ÇEVİRİ YAPMAYA
BAŞLAYACAK MIYIM?

NE TÜR DERSLERİM OLACAK?


Hayır! Önce seni çeviri yapmaya hazırlamamız gerek. Birinci
sınıfta İngilizce dil becerilerini ve genel kültürünü
geliştirecek, ileride yapacağın çeviriler için metin
çözümlemesinin nasıl yapıldığını, çeviri programlarının nasıl
kullanıldığını öğreneceksin. İkinci sınıfta yeni bir yabancı dil
(arzu edersen üçüncü ya da dördüncü yabancı dil)
öğrenmeye başlayacaksın. Genel kültür derslerin devam
ederken, hazırladığımız seçmeli dersler sayesinde seninle
farklı alanlarda çeviriler yapacağız. Böylece hangi alanda
çeviri yaparken daha mutlu ve başarılı olduğunu keşfetmeni
sağlayacağız. Bu arada çeşitli zorunlu dersler ve ders içi
pratiklerle seni sözlü çeviriye ısındırıyor olacağız. Üçüncü
sınıfta Ardıl Çeviri dersini alarak sözlü çeviriye resmi olarak
adım atacaksın. Derslerinin hemen hemen tamamı seçmeli
ders olacak. Daha önce seçip beğendiğin alanda ilerlemen
için hazırlanmış dersleri de, yeni bir alan keşfetmen için
hazırlanmış olan dersleri de seçebilirsin. Dördüncü sınıfa
başlamadan önce, sözlü çeviri alanında ilerlemek isteyen
öğrencilerimize sınav yapacağız. Simultane çeviri alanında
becerisi olan öğrenciler bu alan dersini alırken, simutane
çalışmak istemeyenler yazılı sözlü çalışmalarına devam
edecek. Dördüncü sınıfta ayrıca, önceki dönemlerde teorik
olarak seni hazırladığımız “piyasa koşullarını” deneyimlemen
için bir Çeviri Projesi dersi alıyor olacaksın.

Kısacası, bu bölümde hiçkimse seni bir anda denize


atmayacak. Her alanda çeviri pratiği yapacaksın. Hangi
alanda daha yetenekli olduğunu birlikte keşfedeceğiz ve o
alanda çok çok iyi olmanı sağlamaya çalışacağız. Mezun
olduğunda iyi bir genel kültüre sahip, kelime hazinesi
gelişkin, çeviri etiğine uygun hareket eden, piyasa
deneyimine sahip, çeviri teknolojilerine hakim ve kaliteli
çeviriler yapan iyi bir çevirmen olmanı istiyoruz.
DERSLER ÇOK ZOR MU?

OKUL BAŞLAMADAN BİR HAZIRLIK


YAPMAM GEREKİYOR MU?
Dersler kolay ya da zor demeyelim- bu kişiden kişiye göre
değişebilir. Senin için şöyle özetleyelim: İyi bir çevirmen
olmak hiç de kolay değil.

Piyasada aranan bir çevirmen olabilmek için hem İngilizce


hem de Türkçe dillerine hakim olmalısın. Bunun için de bol
bol dinlemen, çok okuman ve sözlü pratik yapman
gerekiyor. Her iki dilin yazım kurallarını çok iyi bilmen
gerekiyor. İngilizce haricinde seçeceğin dil/dilleri geliştirmen
ve çeviri yapabilecek seviyeye çıkarman gerekiyor. Yazılı ve
sözlü çevirilerde hız kazanabilmek için çeviri teknolojilerine
hakim olman gerekiyor. Stres altında çalışabilmek için
önceden bunun eğitiminin sana verilmiş olması gerekiyor.
Yine hız kazanabilmek ve rahat çeviri yapabilmek için
güncel gelişmelere hakim olman, gelişmeleri takip
edebilmek için de iyi bir genel kültüre sahip olman
gerekiyor. Mezun olmadan önce ufak ufak çeviriler alarak
özgüvenini geliştirmen gerekiyor. Bunun için uygun bir
sosyal çevre edinmen gerekiyor. Piyasada hakkını
arayabilmek için önce haklarının ne olduğunu bilmen
gerekiyorsayfalarca devam edebiliriz, ama herhalde ne
demek istediğimizi anladın. Sence dersler zor mu? :)

Okul başlamadan ısınma turlarına başlayabilirsin. Altyazılı


dizi izle. Keyif aldığın konularda oku. Hayatında eline roman
almadıysan, derhal okumaya başla. Okuma hızını
geliştirmeye çalış. Bilmediğin kelimeleri merak et ve
öğrenmeden peşlerini bırakma. Sözlü pratik yapmaya çalış.
Seçeceğin ikinci yabancı dilin ne olacağını düşün. Hatta o
dilde basit kelimelerle pratik yapmaya başla. Bu sana şaka
gibi gelecek ama çok ciddiyiz: Türkçe’ni geliştir. Türkçe
yazım kurallarını incele. Türkçe kelime dağarcığını
geliştirmeye ve “acaba bunun İngilizcesi ne?” diye merak
etmeye (ve cevabı bulmaya) kendini alıştır. Tüm bunları
sadece okula başlamadan önce değil, paslanmamak için
sürekli yapmanı isteyeceğiz.
DERSTEN GEÇME NOTU NEDİR?

DÖNEM SONU PUANIMI NASIL


HESAPLAYABİLİRİM?

ÇİFT ANADAL/YAN DAL YAPMAK İÇİN


HANGİ ŞARTLARI YERİNE
GETİRMELİYİM?

BÖLÜMDE STAJ
ZORUNLU MU?
Yaşar Üniversitesi’nin eğitim ve öğretim uygulamalarını
öğrenmek için istisnasız her öğrencimizin yapması gereken
şey, üniversitenin internet sitesinde bulunan Yönetmelik ve
Yönergeler bölümünü inceleyip, Ön Lisans ve Lisans Eğitim-
Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’ni okumak. Bu yönetmelik
ders ekleme çıkarma, dersten geçme notları ve puan
hesaplama, nota itiraz, mazeret ve izin, burs olanakları gibi
hayati konularda sana yol gösterici olacak. Aynı üst başlık
altında Çift Anadal ve Yandal hakkında ayrıca bir yönerge
mevcut. Tüm bu bilgileri bu Hayatta Kalma Rehberine
sığdırmamız maalesef mümkün değil. Anlamlı da değil, zira
yönetmelik ve yönergelerde yıl içerisinde değişiklikler
yapılabilir. Bu nedenle üniversitenin yapmış olduğu duyuruları
internetten ve sosyal medyadan takip ediyor olmak önemli.

Bölümümüzde hem yurt içi hem de yurt dışı (Erasmus +) staj


olanakları var. Yurt içi staj zorunlu değil ancak piyasa
koşullarına ve mesleğe alışmanız için önem verdiğimiz bir
konu. Staj hakkında daha detaylı bilgi için http://
funduszeue.info adresini ziyaret edip bölüm staj
koordinatörümüz ile iletişime geçebilirsin.

Erasmus+ olanakları için de bölümün internet sitesindeki


sayfayı inceleyip Erasmus+ koordinatörümüz ile iletişime
geçmeni tavsiye ederiz.
BU DÖNEM DERSLER UZAKTAN MI
İŞLENECEK?

BÖLÜMDE UZAKTAN EĞİTİM


NASIL OLUYOR?
Bu sorunun cevabını henüz biz de bilmiyoruz. Salgının seyrine
göre, yetkililer tarafından tüm ülkedeki üniversiteleri kapsayan
bazı kararlar alınacak. Resmi açıklama yapıldığında, üniversite
ve bölüm sayfalarından gelişmeleri seninle paylaşacağız.

Yüz yüze ders işlemeyi hepimiz çok özledik. Ancak olur da


uzaktan eğitim vermemiz gerekirse, üniversite olarak buna
fazlasıyla hazır olduğumuzu bilmeni isteriz. Öyle ki, Türkiye’de
uzaktan eğitimi iyi yöneten vakıf üniversiteleri sıralamasında
4. Ege Bölgesi’nde ise 1. sıradayız. Emin ellerdesin sevgili
genç çevirmen adayı.

Yaşar Üniversitesi’nin bir Açık ve Uzaktan Öğrenme Merkezi


var: funduszeue.info Ders programında gördüğün
UFND kodlu dersleri bu sitede işliyor olacaksın.

Bir de üniversitedeki her bölümün uzaktan eğitim için


kullandığı Sakai portalımız var: funduszeue.info
Uzaktan eğitim olması yönünde bir karar çıkarsa, seninle
derslerimizi burada yapacağız. Aslında yaptığımız
sınıftakinden pek de farklı olmayacak. Sakai’de haftalık
ödevlerini görüp yükleyebileceksin, bizimle video-konferans
yapıp bol bol mesajlaşacaksın, online sınav ya da quizlerin
olacak - kısacası aynı fiziki ortamda bulunmak dışında her şey
aynı olacak.

Footer menu

Footer menu

1 Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı 1. sınıf öğrencilerince hazırlanmıştır Kampüste sanat şöleni Özgeçmişinizle fark yaratın Toker: Değişimle savaşıyoruz Yrd. Doç. Dr. Zeytinoğlu: MYO&#;lar operasyonel Prof. Dr. Barkan: Yüksek öğretimin geleceği pozitif Ertuğrul Özkök: Adınız markanız MYOSKOP yayında TÜRGÖK e önemli destek Ozan Can Doğan: Müzik enerji biçimi Admirals in parlayan yıldızları Sosyal projelerde SHÇEK ile el ele Koruyucu aile çağrısı: Bir elimi de sen tut

2 İÇİNDEKİLER Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu adına Sahibi Yrd. Doç. Dr. Melih Zeytinoğlu Meslek Yüksekokulu Müdürü Genel Yayın Yönetmeni Öğr. Gör. Huriye Toker Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı Sorumlusu Yazı İşleri Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Merba Tat Yayın Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Serra İnci ÇELEBİ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Yayın Koordinatörü Hüseyin Erciyas Haber Merkezi Aymira Önatlı, Barış Koca, Begüm Özden, Burak İsmail İpek, Buse Birgül Yetimoğlu, Çağla Uysal, Elif Tuba Altay, Funda Kasap, Gizem Cerit, Kaan Arslan, Mehmet Tüz, Merve Özüşanlı, Merve Utangaç, Ozan Can Doğan, Sadi Uğur Damcı, Tuğra Okalp, Uğur Şahin Umman, Zeynep Zorlular İletişim Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü Üniversite Caddesi, No, Ağaçlı Yol, Bornova, İzmir, Türkiye Telefon: Fax: E-posta: YÜ MYO Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı nı tanıyalım 3 Ord. Prof. Dr. Akurgal, uluslararası sempozyumla anıldı 4 Reklam sektörünün Oscar&#;ları Yaşar da görücüye çıktı 5 Yaşar Üniversitesi Kampüsü&#;nde klasik müzik şölenleri 5 Özgeçmişiniz ve iş görüşmenizde fark yaratmanın yolları 6 İş görüşmesi, işverenin potansiyel çalışanı tanıma fırsatı 7 Toker: Değişime açık gözüküyoruz, değişimle savaşıyoruz 8 Gazeteci Ertuğrul Özkök: Adınız markanız onu iyi yönetin 9 Meslek yüksek okullarında operasyonel bilgiler veriliyor Üçüncü dönemde yalnızca uygulama dersleri olacak Rektör Prof. Dr.

3 YÜ MYO Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı nı tanıyalım HABER MERKEZİ Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı; medya, halka ilişkiler ve reklamcılık çalışma alanlarına olan ilginizi üniversite içindeki ve sektörel uygulama olanaklarıyla sağlam bir kariyere dönüştürme fırsatı sunmaktadır. Kamuoyunu biçimlendirme ve aynı zamanda kamunun görüş ve düşüncelerini yansıtma gücüyle medya, günümüz çağdaş yaşamında toplumun enformasyon gereksiniminin karşılanmasında önemli bir işlev görmektedir. Medyanın yanı sıra, halkla ilişkiler ve reklamcılık disiplinleri rekabet yoğun pazar ekonomilerinde bir işletmenin kendisini rakiplerinden farklı kılarak tercih edilirliğini sağlamayı; bir fikir, ürün/hizmetle ilgili olarak hedef kitlelerde olumlu tutum ve davranış değişikliği, anlayış ve sempati oluşturmayı mümkün kılabilmektedir. Bu noktada, halkla ilişkiler ve reklamcılık alanında gereksinim duyulan farklı, özgün çalışmalar yaratıcılıkla sınırlı ve heyecan verici çalışma koşullarını beraberinde getirmektedir. Bu program; iletişim, halkla ilişkiler ve reklamcılık alanında kariyer yapmak isteyen öğrenciler için uygulamayla bütünleşen bir akademik yetkinlik kazanılmasını sağlayacak güncel ve zengin bir müfredata sahiptir. Program, medya ilişkilerinden global pazarlama stratejilerine geniş bir çerçevede değerlendirilebilecek bilgi ve yetenekleri teorik ve uygulama boyutunda harmanlayan bütüncül bir müfredata sahiptir. Halka ilişkiler alanındaki dersler şirket odaklı ve pazarlama iletişimi bağlamında sunulmaktadır. Birinci yıl; iletişime giriş, temel halkla ilişkiler ve reklamcılık, Türkçe yazılı anlatım teknikleri, İngilizce yazılı anlatım teknikleri, kitle iletişim teorileri gibi konularda dersler verilmekte ve bu dersler küçük grup çalışmaları biçiminde gerçekleştirilen atölye çalışmalarıyla desteklenmektedir. Programın süresi 2 yıl, 4 dönemdir. Programın ikinci yılında öğrenciler teorik bilgiyi nasıl uygulamaya dökeceğini öğrenmektedir. Bu anlamda halkla ilişkiler, reklamcılık ve medya konularında öğrenciler değerli deneyimler kazanabilmektedir. Programın en önemli özelliği profesyonel uygulamalar için olanaklar sunmasıdır. Derslerin haftanın belirli günlerinde toplanması sağlayan haftalık program yapısı, öğrenciye kayıtlandığı ilk yaryıldan itibaren haftada en az iki gün gün uygulama eğitimi alma olanağı vermektedir. Bu özgün sistemle öğrenci, eğitiminde elde ettiği bilgileri uygulamaya geçirebilmekte ve sektörün gereksinimleri doğrultusunda gerçek çalışma deneyimi kazanmaktadır. Kariyer İmkanları Öğrenciler eğitimleri boyunca şu olanaklardan yararlanabilmektedir. Yaşar Üniversitesi Medya Merkezi ve Meslek Yüksekokulu haber atölyesinde uygulama yapma olanağı Yaşar Holding ve kuruluşlarında staj yapma olanağı Sektör kuruluşlarında uygulama eğitimi alma olanağı Öğrenciler mezun olduktan sonra aşağıdaki kuruluşlarda çalışma olanağı bulabilmektedirler Basın kuruluşları Halkla ilişkiler ve reklam ajansları Şirketlerin halka ilişkiler ve reklam departmanları Şirketlerin pazarlama ve insan kaynakları departmanları İmkanlar ve Fırsatlar Program, teori ve uygulama arasında tam bir denge kurmakta ve öğrenciye halkla ilişkiler ve reklam kampanyası hazırlama, iletişim becerilerini etkili biçimde yönetme becerileri kazandırmaktadır. Program, seçimli dersleriyle ilgi alanlarına dönük eğitim alma olanağı tanımaktadır. Halkla ilişkiler, reklam, pazarlama, genel iletişim yönetimi konularındaki derslerle öğrenciye çok disiplinli bir müfredat sunulmaktadır. Dört dönem boyunca sektörde uygulama yapma olanağı tanıyan eğitim anlayışıyla öğrenci seçimlik ders olarak sektörün önde gelen kuruluşlarında uygulama eğitimi alabilmektedir. Öğrenim Çıktıları Program, kapsamlı ve çok yönlü özelliğiyle disiplinlerarası bir yapıya sahiptir. Öğrenciler eğitimlerini halkla ilişkiler ve reklam kampanyası hazırlama donanımına sahip olarak bitirmektedirler. Programdan kazanımların şöyle özetlenmesi mümkündür: Medya yazarlığı yeteneği Profesyonel iş iletişimi Hedef kitle analizi ve Pazar araştırması yapma Etkili halkla ilişkiler ve reklam kampanyası tasarlama Basın bülteni, basın bildirisi gibi halkla ilişkiler kampanya materyalleri hazırlama Kampanya çalışmalarını etkili biçimde sunma Kişilerarası iletişimi geliştirme Sektörde çalışarak deneyim kazanma Sosyal ve profesyonel yaşamda ikna edici iletişimi kullanma Kitle iletişim teori ve araçlarını öğrenme - 3 -

4 Ord. Prof. Dr. Akurgal, uluslararası sempozyumla anıldı HABER MERKEZİ / EGE AJANS Arkeolojiye ve İzmir in kent kültürüne yaptığı katkılarla tanınan Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Yaşar Üniversitesi nde düzenlenen Anadolu Uygarlıkları Sempozyumu ile anıldı. Yaşar Üniversitesi nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve iki gün süren sempozyum, Türkiye den ve yurt dışından çok sayıda bilim adamı İzmir de bir araya getirdi. Ege Kültür Vakfı nın kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ord. Prof. Dr. Akurgal ın, cumhuriyetin yetiştirdiği en önemli insanlardan birisi olduğunu ve arkeoloji alanında Türkiye yi temsil ettiğini söyledi. 8 bin yılı aşan tarihiyle İzmir in açığa çıkmayı bekleyen pek çok tarihi esere sahip olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, arkeolojiye daha fazla yatırım ve destek sağlanmasını istedi. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan da Ord. Prof. Dr. Akurgal ın, hayatını Türkiye nin geçmişini ortaya çıkarmaya adadığını vurguladı. Prof. Dr. Barkan, Ord. Prof. Dr. Akurgal ile yıllarında Allianoi belgeseli için çalışan bir grup Anadolu Üniversitesi öğrencisinin projesinde görüntü yönetmeni olarak çalışırken tanıdığını anlattı. Prof. Dr. Şadan Gökovalı, Ekrem Akurgal ın Türkiye de arkeoloji denince akla gelen ilk isimlerden bir olduğunu belirterek, Arkeoloji konusundaki duyarlılığı ve seçiciliği ile bizlere örnek olmuş, iz bırakmış bir insandır. Biz de onun öğrencisi olmaktan gurur duyuyoruz diye konuştu. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu, İstanbul Üniversitesi nde okuduğum için Ekrem Akurgal ın öğrencisi olamadığını, ancak kendisiyle İstanbul da tanıştığını anlattı. Prof. Dr. Çilingiroğlu, Bir bilim insanında bulunması gereken bütün vasıflara sahiptir. Öğrencilerini yetiştirme ve bildiklerini aktarabilme yeteneği ile bizlere örnek olmuştur. En güzel özelliklerinden bir tanesi, arkeolojik kazılarda bile bir centilmen gibi giyinmesidir. Bu konuda ve bunun gibi birçok konuda bizlere iyi bir örnek olmuştur dedi. Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu, Prof. Dr. Sencer Şahin, Prof. Dr. Orhan Bingöl, Prof. Dr. Vedat İdil ve Prof. Dr. Ömer Özyiğit, sempozyum kapsamında düzenlenen panelin diğer konuşmacıları oldu. Sempozyum öncesinde katılımcılara Prof. Dr. Murat Barkan ın görüntü yönetmenliğini yaptığı, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal ın da yer aldığı öğrenci filmi izletildi. Ege Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Av. Azra İnmeler, sempozyum ile kurucularına bir vefa borcunu yerine getirdiklerini dile getirdi. İnmeler, bu tür etkinliklerin sürdürüleceğini söyledi. Ord. Prof. Ekrem Akurgal yılında Hayfa yakınlarındaki Tulkarem köyünde annesinin ailesine ait çiftlikte doğdu yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi nde ordinaryüs profesör olan Akurgal, Türkiye de arkeoloji bölümlerinde akademik olarak görev yapmış ve yapmakta olan birçok arkeoloğun hocası. Ege de Foça (Phokaia), Çandarlı (Pitane), Çeşme-Ildırı Erytrai ve Bayraklı (eski Smyrna) antik kentlerini ortaya çıkaran Akurgal ın Eski Yunan, Hitit-Hatti ve eski Anadolu uygarlıkları üzerine çeşitli dillerde çok sayıda eseri yayımlandı. Bordeaux Üniversitesi (), Atina Üniversitesi (), Lecce Üniversitesi () ve Anadolu Üniversitesi (), Akurgal a Şeref Doktoru sanını verdi. Federal Almanya Büyük Liyakat Nişanı Yıldızlı Rütbesi (), Goethe Madalyası (), Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü (), İtalyan Commandatore Nişanı () ve Fransız Legion d Honneur Officier rütbesi () sahibi olan Akurgal, yılında İzmir de hayata veda etti

5 Reklam sektörünün Oscar&#;ları Yaşar da görücüye çıktı MERVE UTANGAÇ Hürriyet Gazetesi ve Reklamcılık Vakfı nın, Türkiye de basın reklamlarında yaratıcılığı desteklemek ve ödüllendirmek amacıyla düzenlediği Kırmızı: Basında En İyiler Reklam Ödülleri Yarışması bu yıl yedinci kez düzenlendi. 74 ajanstan eserin değerlendirmeye alındığı yarışmada 39 ayrı kategoride ödül dağıtıldı. Reklam sektörünün Oscar ı olarak gösterilen Kırmızı Ödülleri, İzmir de görücüye çıktı. Kırmızı: Basında En İyiler Reklam Ödülleri Yarışması nda geçtiğimiz yıl ve bu yıl ödül alan reklamlar, Yaşar Üniversitesi nde sergilendi. Yaşar Üniversitesi İletişim ve Güzel Sanatlar Fakültesi koordinatörlüğünde düzenlenen sergiye İzmirli sanatseverlerin yanı sıra öğrenciler de yoğun ilgi gösterdi. Yaşar Üniversitesi Kampüsü&#;nde klasik müzik şölenleri HABER MERKEZİ İzmir de vakıf üniversitelerinin müziğe desteğinin ilk örneğini oluşturan ve fikir babalığını Selçuk Yaşar ın yaptığı Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası ünlü sanatçıların sahne aldığı konserler dizisi Suna Kan la sürdü. Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası nın konserinde solist olarak sahneye çıkan Türkiye nin Harika çocuğu Devlet Sanatçısı Suna Kan, yıllık Stradivarius marka kemanıyla İzmirli sanatseverlere unutamayacakları bir konser verdi. Selçuk Yaşar Kampusu Konser Salonu nda gerçekleştirilen ve Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası Şefi Rus sanatçı Alexander Rudin in yönettiği konsere İzmirliler büyük ilgi gösterdi. Konserde orkestra ilk olarak Alexander Rudin in özel olarak düzenlediği R. Schuman ın La Minör Quartet ini yorumladı. Ünlü bestecilerin eserlerini seslendiren orkestra ve Suna Kan ın birlikte ortaya koydukları performans izleyicilerin büyük beğenisini topladı. Yaşar da Dr. Paola Susanni konseri Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası konserler dizisi Dr. Paola Susanni ile sürdü. Selçuk Yaşar Kampusu Konser Salonu nda gerçekleştirilen konserde, Yaşar Üniversitesi Piyano - Gitar Anasanat Dalı Başkanı Dr. Susanni nin sahne aldığı etkinlik büyük ilgi gördü. Dr. Paolo Susanni konserde dünyaca ünlü bestecilerin eserlerini seslendirdi

6 Özgeçmişiniz ve iş görüşmenizde fark yaratmanın yolları Kuralına göre oluşturulmuş bir özgeçmiş ve iyi hazırlanılmış bir iş görüşmesi hedeflediğiniz kariyere ulaşmanızda iki yaşamsal nokta. İşin sırrı; etkileyici bir özgeçmiş ve ikna edici bir iş görüşmesiyle işvereni etkileyebilmede ÖĞR. GÖR. DR. MERBA TAT Kariyer planınıza uygun, istekle çalışacağınız bir işinizin olması aldığınız eğitimin en güzel meyvesidir. Eğitiminizi artı değere dönüştürmek, üretmek ve bu yolla yaşamınızı anlamlı kılmak istersiniz. Ancak istihdam koşullarına bakıldığında karşımıza çıkan tablo, arz ve talep arasındaki dengesizlikten kaynaklanan rekabet yoğun istihdam sektörü ve hergün yüzlerce özgeçmişle karşı karşıya kalan şirketler. Bu zorlu koşullar karşısında işverenlerin birbirine benzer niteliklere sahip adaylar içinde şirketlerinin kurumsal yapısıyla bütünleşebilecek en uygun adayı bulması, çalışan adaylarının da kendilerini ifade etme şansını yakalaması kolay gözükmüyor. Bu nedenlerle, adaylar işe yerleşmede, iki önemli adım olan özgeçmiş hazırlama ve iş görüşmesi süreçlerini çok iyi yönetmek, kısaca bu süreçlerde farklarını ortaya koymak durumunda. Bir adayın istihdam süreci, görev almak istediği firmaya özgeçmişini göndermesiyle başlar. Potansiyel işverenin aday hakkında ilk izlenimi edinmesini sağlayacak bir bilgi belgesi olan özgeçmişi hazırlarken fark yaratacak birçok noktadan sözetmek mümkün. Özgeçmişinizde bulunması gereken konular, nitelikleriniz hakkında işverenin genel bir kanıya varmasını sağlayacak temel bölümlerdir. Bu bölümler sırasıyla; iletişim bilgileriniz, kişisel bilgileriniz, kariyer hedefiniz, eğitiminiz, iş deneyimleriniz, proje ve aktiviteleriniz, yabancı dil ve bilgisayar bilginiz, ilgi alanlarınız ve son olarak işverenin hakkınızda birebir bilgi edinmek için bağlantıya geçeceği en az üç adet referanstır. Özgeçmişinizin önemli noktalarından biri, iki ya da üç cümleyle yeteneklerinizi ve gelecek hedefinizi özetleyeceğiniz kariyer hedefi nizdir. Bu bölümde hangi alanda kariyer edinmek istediğiniz konusundaki kararlılığınızı göstermelisiniz. Dikkat çekmek için belirtmeniz gereken noktalar; sosyal sorumluluk projeleriniz, okul projeleriniz ve okul dışı aktivitelerinizdir. İşyeri ortamında birlik ve bütünlük ilkelerini önemseyen günümüz işverenleri için bu tür çalışmalar takım çalışmasına yatkınlığınızı, yaratıcılığınızı ve proje geliştirme becerilerinizi gösterir. İlgi alanlarınız bölümünde, başvurduğunuz pozisyonu destekleyen aktivitelerden söz edebilir, örneğin dış ticaretle ilgili bir firmaya başvuruyorsanız seyahatten hoşlandığınızı belirtebilirsiniz. İşverenler bir çalışanın dürüst olmasını, teknik donanımı kadar değerli bulmaktadır bu yüzden özgeçmişinizde gerçeği yansıtmayan bilgiler bulunmamalıdır. Özgeçmişinizin etkisini artıran ve fark yaratan diğer bir uygulama da niyet mektubu, diğer ifadeyle kapak yazısıdır. Bu yazıda özgeçmişinizi tekrar etmemeli; ilgili pozisyonu neden istediğiniz, neden sizin doğru aday olduğunuzdan söz etmeli, benzer iş deneyimlerinizi açıklamalı ve size ulaşmaları isteğinizi ifade etmelisiniz. Özgeçmişiniz ilk aşamada başvuruda bulunduğunuz işletmenin İnsan Kaynakları departmanı, ikinci aşamada da ilgili yönetici tarafından değerlendirilir ve uygun görülen aday iş görüşmesine davet edilir. İş görüşmesi, başvurduğunuz pozisyona en uygun aday - 6 -

7 İş görüşmesi, işverenin potansiyel çalışanı tanıma fırsatı olduğunuzu kanıtlamanız için önemli bir şanstır ve bu fırsatı iyi kullanmanız gerekir. İşveren, bu süreçte sizi daha iyi tanımak için bazı sorular yöneltecek, konuşma biçiminiz ve tavırlarınızı değerlendirecektir. Görüşme öncesinde ilgili firmayı çok iyi araştırmanız, firma tarihini, ürün ve hizmetlerini, büyüklüğünü, rakiplerini öğrenmeniz gerekmektedir. İnternet ve ticaret odaları bu bilgilere erişimde kullanılabilecek bilgi kaynaklarıdır. Özgeçmişiniz, işverenler için önemli bir soru kaynağıdır. Bu yüzden özgeçmişindeki her detaya hakim olmanız gerekir. Bir iş görüşmesinde adaylara yöneltilebilen belli başlı soru tipleri vardır. Örneklemek gerekirse: - Biraz kendinizden sözeder misiniz? - Neden bizle çalışmak istiyorsunuz? Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için: Güçlü noktalarınız ve zayıf yanlarınız nelerdir? - Beş yıl içinde kendinizi nerede görüyorsunuz? - Neden sizi işe alalım? - Yaşamınızın en büyük başarısızlığı neydi? Hangi şartlarda işiniz sizi mutlu eder? Yukarıdaki listeyi uzatmak mümkün, bu sorulara vereceğiniz yanıtları bir kağıda yazıp çalışabilirsiniz. Bazı işverenler bu klasik soru tipleri yanında adaylara önceden kestirilemeyecek şaşırtıcı sorular da sorabilmektedir; son okuduğun kitapta seni en çok şaşırtan bölüm neydi?, fareden korkar mısın? gibi. Bir işveren potansiyel çalışanı tanımak için farklı tekniklerden yararlanabilir. Bu yüzden işveren için iş görüşmesi, yalnızca görüşme odasıyla sınırlı olmayan şirkete girişte başlayan ve çıkıştan sonra biten bir süreçtir. Şirketin çaycısından, güvenlik görevlisine kadar farklı görevlerdeki çalışanlara sizin hakkınızdaki görüşleri sorulabilir. Bu yüzden, herkese karşı nazik olmalı ve iş etiketine uygun davranmalısınız. İşverenin adayı tanımada kullandığı diğer bir teknik, görüşmeyi hemen başlatmamak ve adayı biraz bekleterek davranışlarını gözlemlemektir. Bekleme odasında beklerken aday stresini yansıtmamaya çalışmalı, varsa şirket kitapçıkları, broşür, katalog gibi materyallerle ilgilenerek şirketle ilgili olduğu imajını yansıtmalıdır. İş görüşmesinde nesnel iletişiminiz, yani görünümünüzle de olumlu bir imaj yansıtmalısınız. Bayanlar için uygun boyda bir elbise, yarım topuklu ayakkabı uygunken; erkekler ve bayanlar için lacivert ve gri renkte takım elbise en çok önerilen giysiler arasındadır. Görüşme sırasında, kendinizden emin bir duruş sergilemeli, görüşmeyi gerçekleştiren kişiye adıyla hitap etmeli, göz temasını kesmemeli, yer yer tebessüm etmeli, oturduğu koltuğa yayılmamalı ya da koltuğun ucunda oturmamalı, kol kenetleme, bacak bacak üstüne atma gibi olumsuz beden dili hareketlerinden kaçınmalısınız. Görüşme sonunda bir sonraki aşamanın ne olacağı belirtilmezse sizi neyin beklediğini ve ne zaman geri dönüş yapılacağını sormanızda bir sakınca yoktur. İş görüşmesi bittikten sonra fark yaratabileceğiniz bir nokta, sizle görüşmeyi gerşekleştiren kişiye ayırdığı zaman için teşekkür ettiğiniz ve birlikte çalışma isteğinizden sözettiğiniz bir teşekkür maili atmaktır. Geri dönüşün olumsuz olması durumunda umutsuzluğa düşmemeli, her görüşmeden bir ders çıkarmayı bilerek neyi doğru neyi yanlış yapmış olabileceğinizi sorgulamalı, bir sonraki görüşmede aynı yanlışları yapmaktan kaçınmalısınız. Hepinizin düşlerinizin kariyerine ulaşması dileğiyle

8 Toker: Değişime açık gözüküyoruz, değişimle savaşıyoruz Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı Sorumlusu Öğr. Gör. Huriye Toker ile akademik çalışmaları ve tez konuları üzerine söyleştik. BUSE BİRGÜL YETİMOĞLU - Sizi yakından tanıyoruz. Dergimizin okurlarının da tanımasıni isteriz doğumluyum. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü nden mezun oldum. Yüksek lisansımı Ege Üniversitesi nde yaptım. Türk Basınında Gazeteciliğin Etik Kimliği konulu tezimi hazırladım. Önce Almanya ya, daha sonra Norveç e yerleştim yıl kadar o ülkelerde yaşadım. Oslo Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü nde yüksek lisansımı tamamlayarak Türk ve Norveç medyasında kadın temsili üzerine tez yazdım. Bu konu üzerinde araştırma yapan akademisyen ya da araştırmacıyla karşılaşmadım. Son olarak Yaşar Üniversitesi nde göreve başladım. Biraz daha geriye dönmeye çalışırsak aslen Aydınlıyım, ama İzmir de yaşadım. İki çocuğum var, anneliği ve eğitmenliği bir arada yürütmeye çalışıyorum. - Neden iletişim kulvarında uzmanlaşmayı seçtiniz? - Kariyerimi seçmemde öncelikle belirleyici olan çalışmayı ve iletişimi sevmemdi. İletişimi çok sevdiğim için doğru yerde olduğumu düşünüyorum. Fakat şanssızlıklar insanı çok daha güçlendiriyor. Depremden sonra üniversite sınavına girmeye çalışan bir kuşak olarak, sınavdan yaklaşık bir saat önce çıkmak zorunda kaldım. Sınav sırasında rahatsızlandım. Hukukçu olacakken iletişim fakültesinde buldum kendimi. Kariyerinizde başınıza gelenler gerçekten doğru şeyler olabiliyor. Ben hukukçu olarak çok mutlu olamayacağımı görüyorum. Doğru yerde olduğuma inanıyorum. Bazen insanın yaşamını değiştirebilecek olaylar başına gelebiliyor. Oradan olumlu şeyler yakalamak gerekiyor. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ni kazanmıştım. Ama iyi ki iletişimci olmuşum. - Yaşamınızın bir bölümünü Norveç te geçirdiniz. O dönemde, bu ülkeyle Türkiye yi kıyaslama şansı elde ettiniz. İki ülke arasındaki en büyük fark neydi sizce? - Türkiye ye dönüş yaptıktan sonra, buradaki olaylara ve durumlara daha objektif yaklaşmaya başladım. Daha kolay eleştirebiliyorum ve daha kolay umut edebiliyorum. Norveç değişime açık bir ülke, biz de değişime açık gözüküyoruz fakat bir o kadar da değişimle savaşıyoruz. Değişip değişmemeye karar verebilmiş değiliz, gözlemlediğim en büyük fark buydu. - Yazdığınız tezin konusu Norveç ve Türkiye basınında kadının yeri. Neden bu konuyu seçtiniz? - Norveç toplumunda kadın mitleştirilmiş durumda. Fakat Türkiye ve Norveç basınında kadının yerini araştırdığımda, iki ülke haberleri açısından pek fark olmadığını gördüm. Sembolik olarak kadın her iki ülke medyasında da yok ediliyor. Kadın konusunda Norveç te bir şey söylemek hele de olumsuzu vurgulamak hiç kolay değil. Yazdığım tez Norveç te tepki çekti fakat yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan rakamlar ve oranlar yazdığım tezi destekledi. - Türkiye basınında kadının hakları ve yeri konusunda bir ilerleme görüyor musunuz? Bu konuda ne yapılmalı? - Üzülerek söylüyorum ki göze çarpan bir ilerleme yok. Basınımız aynı konuları işliyor ve biz yapılan araştırmalar sonucunda geçen yıllardan beri değişmeyen oranlar görüyoruz. Eminim ki, eğitim düzeyi arttıkça hem basında hem de toplumsal alanda bu konuda ilerleme görülece - 8 -

9 Gazeteci Ertuğrul Özkök: Adınız markanız onu iyi yönetin HABER MERKEZİ Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök, Yaşar Üniversitesi öğrencilerine hayat deneyimlerini anlattı. Önyargının zararına, sorgulamanın önemine dikkat çeken Özkök, her insanın adının bir marka olduğunu belirtti. Üniversitelerde gençlerle buluşan Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök bu kez Yaşar Üniversitesi öğrencilerine hayatını ve deneyimlerini anlatarak, önerilerde bulundu. İzmir de seri katil kurbanı olan üç kişi için ceketinin yakasına silah kurdele takan Özkök, konuşmadan önce gençlere doğduğu Kahramanlar Ege Mahallesi yakınındaki sokağın görüntülerini barkovizyondan göstererek başladı. Çizgi romanlarla ingilizce Çocukluğunda Çiğli Ana Jet Üssü nde görevli ABD lilerin yaşadığı sokakta çöp tenekelerini karıştırarak okuduğu Tommiks, Süperman gibi çizgi romanlarla İngilizce yi öğrenmeye başladığını belirterek, insan hayatında sorulan basit soruların önemini de Bugün dünyanın en değerli şirketi olan google çok basit bir sorunun yanıtıyla kuruldu. Bu çağ artık ezber bozmaya cesareti olan insanların önünün açıldığı bir çağ. Türkiye öyle bir ülke ki insanlara doğdukları yerden bağımsız bir şekilde yürüme fırsatı sunuyor. Başbakan da benim doğduğum Kahramanlar dan çok farklı olmayan bir yerde Kasımpaşa da doğdu. Hayatımız önyargılar içinde geçiyor. İlerleme iyi olan bir şeyin illa da iyi olmadığını düşünmekle başlıyor dedi. Yüreğimin sesini dinledim Kararlarını aklının değil yüreğinin sesini dinleyerek aldığını vurgulayan Özkök, ilk önemli kararını verdiği üniversite seçiminde çevresindeki herkes Ankara Ünivresitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ni seçmesini önerirken onun tercihini aynı okulun o yıl açılan Basın- Yayın Yüksekokulu ndan yana kullandığını anlattı. Siz de hayal kurun Özkök şöyle konuştu: Siyasal okusaydım şu anda büyük bir olasılıkla muzip ve muhalif kişiliğimden dolayı merkez valisi olurdum. İnsanın yüreğinin sesi onu aklın empoze ettiğinden daha iyi yere getirebiliyor. Bu yaşların kıymetini bilin ve hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Karakterinizden ödün vermeden kafa tutun. İnsanlarla iyi ilişkiler kurun. İçe kapanıklıkla yalakalık arasında çok geniş bir alan var. İçine kapanık olup gelip birinin sizin içinizdeki cevheri keşfetmesini beklemeyin. Her birinizin taşıdığı isim bir marka. O markayı sizin karakteriniz oluşturuyor. Bu karkayı iyi yönetin. Marka yönetimi insanda egonun kendini iyi ortaya koymasını sağlar. Her insanın iyi birşeyler duymaya ihtiyacı vardır. İçinizdeki samimi duyguları dile getirmekten kendinizi alıkoymayın. Öfkenizi de çok iyi yönetin. Her gün önemlidir, gününüzü iyi yaşayın. Mutlu olun ki bu size başarı getirsin

10 Meslek yüksek okullarında operasyonel bilgiler veriliyor Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Melih Zeytinoğlu, ön lisans eğitiminin önemine dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Zeytinoğlu öngörü ve projelerini paylaştı. AYMİRA ÖNATLI - Sizi eğitimci ve yönetici yanınız ile tanıyoruz üniversite dışındaki Melih Zeytinoğlu ndan bize söz eder misiniz? İlgi alanlarınız hobileriniz nelerdir? - Ben birçok spor ile uğraştım ama en uzun süre uğraştığım spor doğa sporları seyircisiz ve yarışmasız sporları uyguluyorum. Başta dağcılık ile uğraştım sonra iş hayatına atılınca mağaracılık yaptım yaklaşık 25 yıldır uğraşıyorum ve hala uğraşmaktayım. Bu arada scuba diving yapıyorum. Onun dışında resim çiziyorum, amotör fotoğraf çekiyorum ve birkaç sergim var. - Sosyal sorumluluk ve mesleki gelişim etkinlikleri derslerinin müfredata dahil edilmesi süreci nasıl oluştu ve bu derslerin öğrenciye sağlayacağı avantajlar nelerdir? Değişik dersler olsun istedik - Yaşar Üniversitesi nde yeni bir revizyon yapılırken diğer üniversitelerden farklı olmak istiyorduk. Üniversiteler hayata hazırlarken özellikle mesleki bir özelliği öğretiyoruz fakat bunun arasında görüş farklılıkları olsun ve öğrencilerimizin farklı olmalarını istedik bunun sonucunda yedi tane UFND dersleri bulundu ve müfredata koyuldu. Öğrencilerin birçok fikri olması için, karşısındakinin fikrini psikolojisini de anlaması için konu hakkında bilgili olması lazım. Eğitim sistemindeki eksikler yüzünden bu derslerle değişik dersler olmasını istedik. Hiçbir şey beklemeden çevresine yararlı olmasını istedik bu da zincirin son noktasıdır, gruplaşmanın ne demek olduğunu estetik, etik ve benzi, her şeyin kullanılması için. - Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı na bu yıl dahil edilen Masaüstü ve Yayıncılık dersi hakkında düşünceleriniz nelerdir? - Bütün meslek yüksek okullarında uygulanan, sektöre yönelik uygulama dersi. Sektördeki şirketlerden, kuruluşlardan nasıl yetiştirelim diye fikirler alıyoruz. Bu fikirlerden yola çıkarak alınan bir derstir. Her program için zorunlu dersler bu yönde seçiliyor. Bu konuda sektörle yapılan görüşmelerde bu dersin yaralı olacağı söyledikleri için müfredata koyduk bu derslerin tanıtımını da bu şekilde yapıyoruz. - Meslek yüksek okulumuz ile ilgili geleceğe dönük projelerinizden söz eder misiniz? Sektörlerle bağlantı gerekli - Sektöre Yönelik Uygulama Merkezi Eğitim (SEYUME) projesi her sene devam edilen projedir. Sektörün meslek yüksek okulunu yönlendirmesi yurt dışı ile bağlantıların oluşmasını istiyoruz. ABD başka İsviçre ayrı olamaz bu yüzden yurt dışı ile bağlantı kurarak diplomaların ortak olarak verilmesi için atılan adımlar var. Hollanda ve İsveç te kurulan bağlantılar var. Bu yüzden uygulama derslerinin sayısı fazlalaştırılması gerekiyor. Bunun sonucunda ders sayısının artımı için müfredatta değişiklik yapılıyor. - Meslek yüksek okulunun eğitimini ileri noktaya taşımak için diğer meslek yüksek okullarıyla bir konsorsiyum kurulması düşüncesine nasıl yaklaşırsınız? - Bunu zaten YÖK yapıyor. Standart düzen oluşturuldu tek bir isim içinde toplandı. Onun üstündekiler üniversite farklılıkları olacaktır. SEYUME projesi ile okulumuzun alt yapısını kurduk, sadece geliştirmek kaldı. Afyon, Aydın bu programı nasıl uyguladığımız hakkında bilgi aldılar. - Ön lisans eğitimi almanın öğrenciye sağladığı avantajlar nelerdir? - Faydası çok gerçektir. Benim önceki aklım olsaydı ön lisansa kayıt olur

11 Üçüncü dönemde yalnızca uygulama dersleri olacak dum. İyi fotoğraf çekiyorum demek yetmiyor. Bunu diploma ile göstermeniz gerekiyor. Bir gazeteye iş başvurusuna gittiğiniz de yanında iki diploma verdiğinizdeki duruma bakın ya da sadece bir diploma ile başvuruya gittiğinizdeki duruma bakın hangisini işe alırsınız. Önemli olan belge koymak ön lisansın en büyük avantajı yan dal diploması İngilizce diploması bununla beraber sertifikalar alınması. Benim amacım ek olarak üç belge iki sertifika alınmasını sağlamaktır. Sektörden gelen insanlar sertifikalara önem veriyor. Meslek yüksek okulundan en az iki sertifika ile mezun etmektir. Erasmus ile yurt dışına çıkıyor iseniz oradan da bir belge alıyorsunuz. Toplam 11 belge ile okulunuzu bitiyorsunuz. Fakültede okuyan biri ise anca sekiz belge alabiliyor. Dikey geçiş sınavı (DGS) mesleki bir sınav değildir. Bursluysan, DGS yi kazansan bile bursun devam ediyor. Aynı üniversitede DGS ile devam etmenin yararı ise ders muafiyetidir. Muafiyet fazlalığı avantajları fazladır. - Meslek yüksek okullarının eğitimi, eğitim süreleri dolayısı ile uygulamaya dönük oluşturuluyor. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz? - YÖK için geçen sene gönderdiği karar vardı bir eğitim yılı üç dönem olacak diye bu süreyi artırmıyor. Ancak de kesin uygulanacak belirsizlikte şu birinci dönem ve ikinci dönem mi üçe bölünecek, yoksa 12 ay mı üçe bölünecek? Ancak bizde üçüncü dönem sadece uygulama olacak birinci ve ikinci dönem bu günkü müfredat gibi devam edecek. Üçüncü dönem sadece uygulama dersi olacak. - Üniversite adaylarının meslek yüksek okullarına temkinli yaklaşmasının sebebi nedir? - İki nedeni var. Birincisi öğrencilerin, ikincisi ise akademisyenlerin meslek yüksek okullarına bakış açıları. Eğitim süresi az olunca mesleki eğitim yeterince olmamış gibi oluyor fakat, meslek yüksek okullarında operasyonel bilgiler öğretiliyor. Dolayısı ile bütün şirketlerde ara eleman dediğimiz elemanlar ortaya çıkıyor. Bu bilgiler kısa sürede verildiği için öğrenciler tercih etmiyor. Meslek yüksek okulu mezunları operasyonu yürüten kişiler olduğu için bilimsel proje, makale ve kitap yazımı gibi akademik çalışmaya zaman bulamaz. Bu nedenle de kariyer yükseltmek isteyenlerin tercih etmediği bir şey oluyor. Yardımcı doçent meslek yüksek okuluna geliyor ama kadroya geçmek istemiyor. Bu yaklaşım yanlış bu yanlışlığı projeler yapıp, makaleler ve kitaplar yazıp proje yapan bir okul olarak değiştirmeyi hedefledik. - Son olarak öğrencilere neler söylemek istersiniz? - Mesleki eğitimden çok mesleğin neyi istediğini bilmekte yarar var. Şuna inanıyorum ki; tüm öğrencilerin ciddi anlamda bir hobi ile uğraşıp ona ciddi zaman ayırması gerekiyor. Bütün öğrencilere Hobiniz ne? diye sorduğumda kitap okumak olduğunu söylüyorlar. Ancak kitap okumak bir hobi değildir. Hobi çok spesifik olmalıdır. (Fotoğraflar: UĞUR ŞAHİN UMMAN)

12 Rektör Prof. Dr. Barkan: Yüksek öğretimin geleceği pozitif Yaşar Üniversitesi Rektörü funduszeue.info Murat Barkan ile ülkemizdeki yüksek öğretim sistemi, üniversiteler, üniversitemiz üzerine söyleştik. Prof. Dr. Barkan, sorularımızı içtenlikle yanıtladı. SADİ UĞUR DAMCI - ZEYNEP ZORLULAR - Türkiye deki yüksek öğretim sistemi ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? - Bunu çok yönlü olarak irdelemek lazım. Benim Türk yüksek öğretimi ve üniversitelerine ilişkin bütün parametlerde gördüğüm gelişmeler pozitif. Türkiye yüksek öğretim ve üniversiteleri uluslarası camiada da önemli noktalara gelmeye başladı. Türkiye iyi bir cazibe noktası, bu anlamda geleceğini çok parlak görüyorum. İzmir başlı başına bir üniversite markası olmaya başladı. Türkiye nin, İzmir in, özellikle Yaşar Üniversitesi nin uluslar arası akademik camiadaki yerini olağanüstü buluyorum. Geçen sene işaretlerini gördük, yüzde oranında ilk beş tercihinde seçildik ve tercih aldık puanlarımızda puanın altında bölüm kalmadı. - Meslek Yüksek Okulu için düşüncelerinizi öğrenibilir miyiz? - Meslek Yüksek Okulu da çok iyi gidiyor. Meslek Yüksek Okulu öğrencileri uluslar arası lojistik toplantısı yapmışlar. Şahane bir şey. Dış ticarette var atak yapmadığımız yer neresi varsa cevap vermekte zorlanırım. - Yaşar Üniversitesi nin diğer devlet üniversiteleri ve özel üniversitelerle karşılaştırmasını yapar mısınız? - Yaşar Üniversitesi nin farkı öncelikle ruhu. Spor aktivitelerinden akademik mücadeleye kadar bu ruhun etkisini görebiliriz. Kuruluş ve gelişme sürecini en sancılı gelişmiş üniversitelerden biriyiz. Ama oradan bilenmişlik ile olağan üstü bir ivmemiz var. İzmir de herhalde rakiplerimizin açık ara önündeyiz. Türkiye de zirveyi zorlar noktadayız. Yaşar Üniversitesi, İzmir deki diğer vakıf ve devlet üniversitelerinda sanki daha fazla belirledi İzmirlilik kimliğini. Kendimize kısıtlar koymuyoruz. Bu kampusun tasarımında bile öğrencinin, öğretim üyesinin doğrudan bir etkisi var. Kampusun kurgusunu sahip olduğu şeyleri çok beğeniyor. - Diğer üniversitelerin öğrencileri rektörlerinin makam odalarından çıkmadığını söylüyor. Siz bunu nasıl başarıyorsunuz? - Öğrencileri ile en yoğun ilişki içinde olan bir üniversite yönetimine sahibiz. Fırsat buldukça öğrencilerimizle beraberim. Tersini benim aklım pek almıyor. - Rektör olmanın getirdiği sorumluluklardan söz eder misiniz? - Rektör olmanın kapıdaki güvenlik görevlisi olmaktan kütüphanedeki görevli olmaktan ya da öğrenci olmaktan bir farkı yok. Herkes bir bütün hedefe giderken ki doğrultuda hedefini yapmaya çalışıyor. Rektör olmanın bu üniversite öğrenci olmaktan bir fazlası da yok bir eksiği de yok. Sorumlulukları yeri geldiğinde daha fazla gibi görünüyor olabilir ama o farklı bir şey. Onun için hiyerarşi farkları, statü farkları bunlar benim ilgilenebildiğim ve algılayabildiğim şeyler de değil. Bir işi yapacaksan kaç kişi ile yapacaksan herkes ne istediğini ve yapması gerektiğini biliyorsa birlikte yaparken rektörde rektörlüğünü yapacak

13 Yaşar Üniversitesi kendi sanat değerleriyle şenlenecek dığınızı söylemiştiniz. Neden? - Var olan şeyler beni cezbetmiyor. Yokken, olması gerekekirken henüz olmayan şeyler çok cezbediyor. Olmayan bir şeyi olur hale getirmek için çok yaratıcı olmanız lazım. Bilim insanı için en büyük risk yaratıcı olamamaktır. Kuralların dışına çıkabilmek için pozitifi düşünebilmek gerek. Bunun en iyi yapıldığı yer sanat. O zaman bir üniversite içinde - Okulda iki yıllık bölümlere ön yargılı ile bakılıyor. Ön lisanslıların iş hayatına donanımlı şekilde yetiştirildiğini düşünüyormusunuz? - Mutlaka eksiğimiz, yeterliliğimiz ve daha iyi olmamız gereken bir nokta vardır. Ama onu ben bilemem. Hocalarınız ile akademik kadronuz ile uğraşacaksınız. Kurumunuz ile ilgili olarak bu kampüs içindede olsa bir ön yargı varsa bence bundan mutlu olmalısınız. Bundan motive olmalısınız. Bu sizin moralinizi bozmamalı, aksine bilemeli. Bir şeye daha bilesin, dikey geçiş meselesini - Rektör olmak aklınızda var mıydı? Yoksa daha sonra mı gelişti? - Sonradan gelişti. Çocukluğumdan beri bir üniversite okumayı hayal ediyordum ama. Böyle güzel bir üniversitenin böylesine sorumlu bir rektörü olmayı ön göremiyordum. - Hürriyet Ege de çıkan bir röportajda Yaşar Üniversitesi denildiği zaman sanat ve tasarım kavramının geldiğinden söz ettiniz ve sanat okulu olmak için çabalasanat ruhu olacak. Sanatın vurgusu hep bu ortamlardır. - Bahar şenlikleri iki gün içerisinde yapılıyor, sizce yeterli mi? - Fazla bile. Bu dergide, bu röportaj aracılığıyla okuyucularmıza haber vereyim. Önümüzdeki sene dışarıdan sanatçı getirmeyeceğim. Bunu kabul etmeyeceğim. Yaşar Üniversitesi kendi ürettiği sanat değerleriyle eğlenebilecek olgunluğa erişmelidir. Yeni iddia bu. Gelen sanatçının kalitesi, kalitesizliği ayrı konu. Geçen sene konseyinize söz verdim. Bu sebepten kan kustum kızılcık şerbeti içtim. Önümüzdeki seneden itibaren, bu kendi kendini inkar anlamına gelir. Yaşar Üniversitesi bu kadar sanat ağırlığı olan bir üniversite. Oda Orkestramızın Avrupa Birliği nin en seçkin dört okulundan biri olduğunu ve davet edildiğini ve Türkiye deki başka bir müzik okulunun bu imkana sahip olmadığını biliyor musunuz? Biz çok zenginlerin geldiği bir okul değiliz. İnsanlar yok canlarından kaynak üreterek buraya geliyor. Bir miktarı dışarından bir unsura aktarmak bir sorumsuzluk gibi geliyor. Ölçüyü kaçırıp etik noktada sıkıntı yaratmamalıyız. Bunun hesabını veremem. Senden benden alıp çocuğuma burs vermiyorsun, saçıyorsun deseler yüzüm yere bakar. Bu sene son. - Öğrencilere bir mesajınız var mı? - Yaşayacakları yaşıyorlar. Daha fazlasını almak için yeri geldiğinde benimle mücadele etmeyi bilmeliler. Bu üniversiteyi benzerleri ile gidip yerinde görüp mutlaka karşılaştırsınlar. avrupa Birliği, Erasmus kapsamında üniversiteyi buranın kalitesinde görmediği için eledi. Bir Türk üniversitesi kalkıp bir Avrupa üniversitesini mi eliyor? Bizim kalitemizde değilsiniz, daha kalitelileri gelsin onun yerine. Bu konuda bizim duyarlılığımızın bir sınırı yok. Daha fazlasını alacaklar daha fazlasını verecekler. (Fotoğraflar: UĞUR ŞAHİN UMMAN)

14 Sosyal projelerde SHÇEK ile Yaşar Üniversitesi el ele Yaşar dan köy çocuklarına kütüphane Kütüphanesini vatandaşın da kullanımına açarak eğitime ve okumaya verdiği önemi ortaya koyan Yaşar Üniversitesi, Bornova da bir köye, çocuklara yönelik kütüphane kuruyor. Herkes için eğitim sloganıyla üniversite kütüphanesini vatandaşın kullanımına açarak, herkesi okumaya davet eden Yaşar Üniversitesi, şimdi de çocuklara yönelik kütüphane kuruyor. Üniversite, Köy Çocukları Kütüphaneleri Oluşturma, Kültür, Sanat ve Dayanışma Derneği işbirliğiyle Bornova Yaka Köyü nde Atatürk Çocukları Kütüphanesi kurulması için kitap toplama kampanyası başlattı. Yaşar Üniversitesi Sağlık Kültür Spor Müdürlüğü bünyesinde 1 kitap, çocuk sloganıyla başlatılan kampanyaya, akademisyenlerin yanı sıra öğrenciler de tam destek verdi. Eski ve okunmuş kitapların yanı sıra, çevredeki duyarlı vatandaşlardan da destek alan öğrenciler, özellikle ilköğretim okulu düzeyindeki çocuklar yönelik çok sayıda roman, şiir, araştırma, felsefe, dilbilim alanında kitap topladı. Yaka Köyü ne bir kütüphane kazandıracak olan projenin aynı zamanda çocukların okuma alışkanlığını da geliştireceğini belirten Yaşar Üniversitesi yetkilileri, bağışta bulunmak isteyenlerin elindeki mevcut kitapları Yaşar Üniversitesi ne getirmesini istedi. HABER MERKEZİ Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, Mesleki Gelişim Etkinlikleri Dersi kapsamında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu na (SHÇEK) halkla ilişkiler desteği verdi. Yrd. Doç. Dr. Serra İnci Çelebi ve öğretim görevlileri Dr. Merba Tat ve Huriye Toker rehberliğinde SHÇEK e yönelen öğrenciler, işe kurumla ilgili bilgi toplamak ve ayrıntılı analizler yapmakla başladı. Öğren ciler, saptamalarını bir rapora dönüştürerek SHÇEK yetkililerine sundu. Tanıtım, sponsorluk, müşteri temsilciliği, bilimsel araştırma, görsel ve yazılı tanıtım ürünleri tasarlama ve kurumsal reklam gibi alanlarda gruplara ayrılan öğrenciler, çocuklara aile sıcaklığını hissettirmek için projeler üretti, SHÇEK in koruyucu ailelikle ilgili başlattığı Bir elimi de sen tut kampanyası için tanıtım çalışmaları yaptı. Yaşar Üniversitesi öğrencilerinin bir dönem boyunca yoğun bir çalışma örneği göstererek kuruma büyük destek verdiğini belirten SHÇEK İzmir İl Müdür Yardımcısı Şevket Perçin, Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı akademisyenleri ve öğrencilerine sonsuz teşekkür ediyoruz. Sizler çalışmalarınızla çevrenizdeki insanlara kurumumuz hakkında verdiğiniz bilgilerle bizim gönüllü birer elçimiz oldunuz dedi

15 Koruyucu aile adaylarına çağrı: Bir elimi de sen tut "Koruyucu aile projesi düzenlenen bilgilendirme toplantısıyla tanıtıldı. Herkesin destek olmaya çağırıldığı projenin yaygınlaştırılması için etkinlikler düzenlenecek. OZAN CAN DOĞAN Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) İzmir İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü nce Bir elimi de sen tut sloganıyla başlatılan, Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı (EBSO Vakfı Bayanlar Birliği), Yeni Asır (Gazetesi, Televizyonu, Kadın Dünyası), Koruyucu Aileler Yardımlaşma ve Yaygınlaştırma Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ortaklığıyla yürütülen koruyucu aile projesi düzenlenen bilgilendirme toplantısıyla tanıtıldı. Onu hayata bağlamaya var mısınız? ve Onun hayatını sevgiyle örmeye var mısınız? sorularını slogan olarak seçen kurumun toplantısında proje sunuldu ve tanıtım filmi gösterildi. Daha çok bilgi verilerek ilginin arttırılmasını amaçlayan etkinlikte çocuk odaklı koruyucu aile kavramı ele alındı. Proje ortakları arasında imzalanan protokol uyarınca, Koruyucu Aileler Derneği, projenin yaygınlaştırılması için düzenlenecek etkinliklere mevcut ailelerle birlikte katılacak. Üyelerinden koruyucu aileliği yaygınlaştırmaya istekli, gönüllü olanları yönlendirerek yapılacak etkinliklere SHÇEK paydaşlarından Yeni Asır Kadın Dünyası Koordinatörü Fatoş Dayıoğlu, Geleceğimiz olan çocuklarımızın elinden tutmak hepimizin görevi. Herkatılımı sağlayacak. Proje ortaklarından Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı (EBSOV) Bayanlar Birliği, yazılı ve görsel materyallerinde projenin tanıtılması, EBSO toplantı salonlarının projenin tanıtım etkinlikleri için kullanılması gibi konularda destek verecek. Vakıf, etkinliklerin EBSO üyelerine duyurulması, yürütülen projelerin katılımcılarına anlatılması ve koruyucu aileliğin yaygınlaştırılmasının sağlanması, fabrika ve sanayi kuruluşlarında toplantıların yapılması konusunda aracılık edecek. Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri Zeynep Zorlu, Aymira Önatlı ve Barış Koca nın el ele çekilmiş fotoğrafı üzerinden elde edilen illustrasyon projenin logosunu oluşturdu. kesi projeye destek olmaya çağırıyoruz dedi. Öte yandan proje ortaklarından EBSO Vakfı Bayanlar Birliği ne yönelik olarak düzenlenen bilgilendirme toplantısı da yine kadınlardan yoğun ilgi gördü. Birlik Başkanı Berkay Eskinazi, Hayatın zorlu yüzüyle erken tanışmış çocuklarımıza bizler el uzatmalıyız. Onlara sıcak bir yuva ve aile ortamını vermeliyiz dedi. Koruyucu Aileler Derneği Başkanı Rukiye Urgancı da yılından bu yana kuruma verdikleri destekleri anlattı. Koruyucu aile kavramının İzmir de başladığını belirten Urgancı, herkesi bu projeye destek vermeye çağırdı. Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Yusuf Güvenç, gençlere yüklenerek hiç bir sorunun çözülemeyeceğini söyledi. Güvenç, gençlere destek verildiği takdirde bu tür projelerde çok büyük katkı sağlıyabileceklerini dile getirdi. Toplum Gönüllüleri nin aktif birer genç olarak bulundukları bölgelerde nerelerde eksiklik görüyolarsa orada etkin sorumluluk almaları gerektiğini vurgulayan Yusuf Güvenç, projeye destek veren herkese teşekkür. EBSO Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Berkay Eskinazi, koruyucu aile olmaya talebin az seviyede kaldığı bölgelerde ilginin arttırılması için destek çağrısında bulundu. Eskinazi, EBSO Vakfı Bayanlar Birliği olarak sorumluluk almaktan gurur duyduklarını belirtti. İzmir İl Sosyal Hizmetler Müdürü Zekeriya Ertaş, kurumun geliştirdiği koruyucu aile sisteminin gerekliliğinden söz etti. Daha önceki yurt sisteminin eksikliklerini gelişen zaman içinde gençlerin yaşadıkları olumsuzlukları anlatan Ertaş, sistemin yenilenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şu anda koruyucu aile bekleyen kadar çocuk bulunduğunu anlatan Zekeriya Ertaş, koruyucu ailelik sisteminin Son çocuğun koruyucu aileye yerleştirilmesine kadar süreceğini söyledi. İzmir Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek de Çocuklarımıza elimizden gelecek her biçimde destek olmamız gerekmektedir dedi

16 Otizmliyim, ben de varım, ben de vatandaşım SADİ UĞUR DAMCI Yaşar Üniversitesi Hukuk Topluluğu tarafından düzenlenen Otizm Farkındalık Etkinlikleri, Selçuk Yaşar Kampusü Konferans Salonu nda gerçekleştirildi. Otizmli Ateş Küldoğan ın piyano ve Cem Vardarcı nın keman dinletisi sonrasında başlayan konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. Alev Girli, otizmin sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğu olduğunu belirterek genellikle yaşamın ilk iki yılında ortaya çıktığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Alev Girli, otizm ile ilgili şu bilgileri verdi: Otistik çocuklar genelde öğrenme zorluğu çekerler. Otistik çocukların büyük bir kısmında farklı seviyelerde zeka geriliği görülse de, zeka seviyeleri normal otistik çocuklar da vardır. Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, Otistik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta ortak bir zorluk çekerler. Bir annenin doğum sonrası çocuğunun özürlü olma oranı yüzde 2dir; Otistik olması oranı ise yüzde tir (eskiden bu oran 4/ olarak değerlendirilirdi). Bir otistik çocuktan sonra, ikinci çocukta otizmin ortaya çıkması riski yüzde 3 tür. Otizm erkek çocuklarda kız çocuklarından 4 kat daha fazla görülmektedir Her çocuktaki otistik belirtiler ve bunların seviyesi farklılık gösterebilir, bu nedenle otizmin seviyelerini kategorize etmek güçtür. Ayrıca, Asperger Sendromu ve Rett Sendromu olarak bilinen otizm formları da bulunmaktadır. Otistiklerde, etkilenme dereceleri değişse de, sosyal ilişkilerde güçlük, konuşma güçlüğü, sessiz iletişimde zorlanma, oyun oynama ve hayal gücünü kullanmada zorlanma, değişikliklere karşı tepki ve direnç gösterme gibi ortak belirtiler görülür. Otizmin karakteristik özelliklerine de değinen Yrd. Doç. Dr. Alev Girli, bu tipik özellikleri şöyle sıraladı: Otistik bir çocuk, başkalarına karşı ilgisizdir, göz temasından kaçınır, başkaları ile kendiliiinden iletişim kurmaz, isteklerini bir yetişkinin ellerini kullanarak belirtir, diğer çocuklarla oynamaz, sürekli bir konu üzerinde konuşur, sebepsiz şekilde ağlar, güler ve sebepsiz davranışlarda bulunur, anlamsız sözleri üst üste tekrarlar, nesneleri tutup sürekli döndürmekten hoşlanır, değişikliklerden hoşlanmaz, yaratıcılık gerektiren oyunları oynayamaz, bazıları yaratıcılık gerektirmeyen bazı işleri oldukça hızlı ve iyi yapar. Ayrıca Otzim sendromunun erkeklerde kızlara oranla kat fazla görüldüğü ve genel görülme sıklığının ise 1/ olduğu bildirildiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Girli, sözlerini şöyle sürdürdü: Otizmli çocukların zihinsel kapasite oranları ise şöyledir. yüzde Normal ve üstü, yüzde hafif veya sınırda olan zihinsel yetersizlik, geri kalanların ise orta ve ileri derecede zihinsel engelli oldukları saptanmıştır. Bunun yanında otizmli çocukların özel becerilere de sahip olabilecekleri vurgulanmıştır. Çok güçlü belleğe sahip olmaları (işitsel veya görsel), Matematiksel işlemler ve sayılar ile ilgili beceriler, sanatsal etkinlikler gibi özellikler sıralanabilir. Yüksek öğrenimi tamamlayabilen kişiler yüzde , bağımsız yaşayanlar yüzde oranlarında değişmektedir. Bu kişiler özellikle kütüphanelerde raf dizme görevlisi, Matematikçi, Laboratuar teknisyeni ve Arkeoloji alanlarında çalışabildikleri belirtilmiştir. Otizmli bir çocuk babası olan ODER Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Otizm Platformu Koordinatörü Ergin Güngör, otizmde aile bilincine dikkat çekti. Güngör, erken teşhisin otizm içinde çok önemli olduğunu vurguladı. 17 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Türkiye Otizm Platformu nda ortak aktivitelerin düzenlendiğini ve on yılda büyük aşama kaydedildiği belirten Güngör, bu oluşumların kuruluş amaçlarının vatandaşlık haklarının oluşturulması ve uygun tanı olan iki yaşındaki çocuklar ile ilgili yönlendirmenin yapılması olduğunu dile getirdi. Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: Normal insanlarda üstün zeka oranının yüzde 3 olduğu görülürken Otizmli bireylerin yüzde 15 inin üstün zekalı olduğu ortaya çıkmıştır. İzmir de Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı olan bir tek Menemende bulunan Sabahat Akşiray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi bulunuyor. Bunun yanında özel rehabilitasyon merkezleri bulunuyor. Ancak maalesef yeterince maddi imkana sahip olmayan birçok ailenin çocuklarına yeterli özel eğitimi aldıramadıklarını belirtti. Avrupa standartlarına göre bir çocuk için ideal eğitim saatinin haftalık 40 saat olduğu ve ailelerin devletten aldığı TL ile çocuklarına sadece haftalık saat eğitim aldırabildikleri gözlenmiştir. Ülkemizde eğitmen ve eğitmen yetiştiren kurumların eksikiğine dikkat çeken Ergin Güngör, Dokuz Eylül Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Merkezi nin açıldığını ve yakın zamanda ise Lisans eğitimi ve uygulama merkezi açılması planlandığını söyledi. En büyük projelerinin Otizmli öğrencilerin eğitime entegre edilmesi için yapılan kaynaştırma eğitimleri olduğunu bildirdi

17 İzmir Kitap Fuarı nda kitaplarla, yazarlarla buluştuk Yaşar dan ilköğretim okuluna 20 bilgisayarla destek ZEYNEP ZORLULAR İzmir kitap fuarı Nisan tarihleri arasında kitapseverlerle buluştu. Bir çok saygın konuğa ve edebiyatımızın vazgeçilmez yazarlarına ev sahipliği yapan kitap fuarına açık kaldığı süre boyunca bin ziyaretçi uğradı. Kitap fuarında çeşitli yazarlarla söyleşilere katıldık. Söyleşirken en çok keyif aldığımız isimlerden biri kuşkusuz Can Dündar dı. Can Dündar, çıkaracağımız dergiden söz edince, Edebiyat bu derginin içinde eksik kalmamalı diye öğütledi. Dündar, biz gençlere olan güvenini her zaman koruduğunu belirtti. Gözleri ışıldadı ve Hala daha kitap okumaktan vazgeçmeyen insanları görünce yazma isteğim daha çok artıyor ve böyle bir ülkede yazar olduğum için gurur duyuyorum dedi. Can Dündar, kitabını imzalarken bize şunları söyledi: Kitap okumaktan ne olursa olsun vazgeçmeyin, insanı yücelten en önemli değerlerin başında gelen tek varlıktan hayatınız boyunca uzak kalmayın. yılına damgasını vuran kitap fuarından mutlu ayrılan yalnızca Can Dündar değildi. Onun gibi daha bir çok şair ve yazar böylesine bir ilgiden memnun kaldıklarını söyledi. Fuarda kimler yoktu ki? Ataol ehramoğlu, Ayşe Kulin, Canan Tan, Cezmi Ersöz, Gülten Dayıoğlu, Ayşe Arman, Hidayet Karakuş, Nihat Genç, Nihat Behram ve Şu Çılgın Türkler in unutulmaz kalemi Turgut Özakman ve daha niceleri Yaşar Üniversitesi öğrencileri sosyal sorumluluk dersi kapsamında, Karabağlar da bir ilköğretim okuluna bilgisayar bağışladı. Bağışla birlikte bilgisayar derslerinde artık her öğrenciye bir bilgisayar düşüyor. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencileri Osman Yiğit Evci ve Eryetiş Ergaz, Karabağlar daki Peker Mahallesi İlköğretim Okulu nun bilgisayar eksiği olduğunu belirledi. Üniversite yönetimiyle görüşen öğrenciler, sosyal sorumluluk dersi kapsamında ilköğretim okuluna bilgisayar bağışı yapmak için harekete geçti. Sosyal sorumluluk dersi proje sorumlusu Hülya Zeytinoğlu ve üniversite yönetimi işbirliğiyle 20 bilgisayar toplandı. Toplanan bilgisayarlar Karabağlar daki Peker Mahallesi İlköğretim Okulu na teslim edildi. Bağış ilköğretim okulunda sevinçle karşılandı öğrencileri bulunduğunu belirten Peker Mahallesi İlköğretim Okulu Müdürü Firdevs Altıntaş, bilgisayar derslerinde her öğrenciye bir bilgisayar düşmediğini bu nedenle sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Yaşar Üniversitesi nin verdiği desteği sevinçle karşıladıklarını belirten Altıntaş, Yaşar Üniversitesinin verdiği destek sayesinde okulumuzda bundan sonra bilgisayar laboratuarında her öğrenciye bir bilgisayar düşecek. Altık bilgisayar derslerinde sıkıntı yaşanmayacak dedi. Sosyal sorumluluk projelerine destek devam edecek Sosyal sorumluluk dersinin Yaşar Üniversitesi nde zorunlu olduğunu hatırlatan Hülya Zeytinoğlu, okulun öğrencilerin araştırması sonucu bulduğunu ve sürecin başından itibaren öğrenciler tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Projenin İlköğretime destek teması adı altında düzenlendiği belirten Zeytinoğlu, Yaşar Üniversitesinin sosyal sorumluluk projelerine verdiği önem ile öne çıkan bir üniversitedir. Üniversitemiz sosyal sorumluluk projelerine verdiği destek devam edecek dedi

18 Yusuf Yılmaz ve Burak İpek, Admirals in parlayan yıldızları BARIŞ KOCA Yaşar Üniversitesi Amerikan Futbolu Takımı Admirals in gözde oyuncularından Yusuf Yılmaz ve Burak İpek ile söyleştik. Yılmaz ve İpek kendileri, yaptıkları spor ve takım hakkındaki sorularımızı yanıtladı. - Sevgili Yusuf, kendini kısaca tanıtır mısın? İzmir doğumluyum. Yaşar Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği birinci sınıf öğrencisiyim. Yaşar Admirals ın 77 numaralı oyuncusuyum. Ayrıca line kaptanıyım. - Biraz Amerikan futbolunu anlatır mısın? ğana kadar yükseldim. Topluluğa üye olduğumdan beri takım için çalışıyorum. - Takımdaki mevkin nedir? - Offensive line ve defensive line - Bildiğim kadarıyla maçlarınız başladı, yapılan maçlar ve genel olarak takım hakkında ne düşünüyorsunuz? - Ligteki ilk senemiz için gayet başarılı bir performans gösterdiğimize inanıyorum. Bu sene ligten çıkamadık ama seneye takımımızın neler yapacağı konusunda herkese fikir vermiş olduk. Rakiplerimizden aldığımız olumlu yorumlar bizi daha da yüreklendirdi. Seneye daha tecrübeli bir Admirals la çok Burak İpek Yusuf Yılmaz - Amerikan futbolunda takımlar kişi civarında ve her takımın kendi içinde hücum, savunma ve özel takım olmak üzere üç ayrı takımı vardır. Takım oynunun, cesaretin ve güvenin en önemli olduğu spor dalı olduğunu rahatlıklıa söyleyebilirim. - Takımın varlığından nasıl haberin oldu, ne zamandır takım için çalışıyorsun? - Admirals, yılı Mart ayında kurulma aşamasındaydı. Arkadaşlarımın söylemesi üzerine hemen topluluğa üyeliğimi yaptırdım. Yoğun ilgimden dolayıda toplulukta başkan yardımcılı- ses getireceğimize inanıyorum. - Bu işe para kazanmayı umut ederek mi yoksa tamamen ilgi çekici olduğu için mi başladın? - Bu işe kesinlikle para kazanmayı düşünerek girmedim. İlgi çekici olduğu için başladım. Amerikan futbolunu büyük bir zevkle oynuyorum. Bu işten şu anda paradan çok daha önemli bir şey, yeni bir aile kazandım. Yusuf Yılmaz dan sonra diğer Amerikan futbolcusu, sınıf arkadaşım Burak İpek ile söyleştik. - Sevgili Burak, sen de biraz kendinden söz eder misin? - Doğma büyüme izmirliyim. 20 yaşındayım yılında Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü ne tam burslu olarak girdim. - Peki, Amerikan futbolu hakkında sen ne düşünüyorsun? - Gerçekten çoğu bildiğim, duyduğum ve amatör olarak yapmaya çalıştığım sporların arasında en güzel zevkli olanı. Ayrıca fiziksel ve zihinsel gücün ortaya konduğu bir spor. Bu yüzden çok farklı bir spor dalı. - Takıma girmek için neler yaptın? - Seçmeleri kaçırdığımı fark ettim ve üzüldüm. Şu anda takım arkadaşım olan bir arkadaşım hala şansım olduğunu söyleyince gerekli yerde ve zamanda takımın çalışmalarında bulundum elbette ve koçlar ile görüştüm. - Sen hangi bölümde oynuyorsun? - Ben Offensive line guard olarak adlandırılan, hücum tarafında gard olarak oynuyorum. - Takımdan beklentilerin nelerdir? Tabiî ki de başarılı olacağımıza inanıyorum. Takımımıza koçlarıma arkadaşlarıma güveniyorum. Daima daha iyi olacağız

19 MYOSKOP yayında Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu dergisi Myoskop elektronik ortamda yayında. Derginin ilk sayısında, MYO dan haberler, Kültür, İş yaşamı, Serbest Bölge bölümlerinde Yaşar Lojistik Günleri, Yaşasın kardeşlik, Schenker Arkas gezisi, Bizlerin gözünden kitap ve Tüyap Kitap Fuarı, ilkbahar - yaz trendleri kapışıyor, Acaba hangisi senin tarzın?, Tiyatroya mı gitsek acaba?, Konserler tam gaz, Haydi jönler, jöndamlar yarışmaya, Aliağa liman ve gemi geri dönüşüm merkezi, Serbest atış, Çalışmak, Muhtelif bilgiler başlıklı yazılar yer aldı. Derginin temel işlevi Meslek Yüksek Okulu ndaki tüm akademisyenler, çalışanlar ve öğrencilerin eğitsel, kültürel, profesyonel faaliyetleri, güncel haberleri, etkinliklerini paylaşmak olarak açıklanıyor. Dergiyi hazırlayanlar, başta öğrenciler olmak üzere tüm Meslek Yüksek Okulu nun dergiye sürekli katkı ve ilgisini beklediklerini dile getiriyor. Ozan Can Doğan: Müzik bir enerji biçimi Gitarını neredeyse hiç elinden düşürmeyen sevgili müzisyen arkadaşımız Ozan Can Doğan&#;ı mini röportajla tanıtmak istedik ÇAĞLA UYSAL Ozan Can Doğan - Nerede ve ne zaman doğdun? - 1 Ocak günü İzmir de doğdum. Asker bir babanın oğlu olmam nedeniyle Doğu dan Batı ya pek çok yeri gezdim. - Müzikle ne zaman ve nasıl tanıştın? - Müzikle bir müzisyenle karşılaşmam sonucu 14 yaşımda tanıştım. O müzisyenle bir tür usta - çırak ilişkisi gelişti. Şimdilerde müzik dersleri veriyorum, ama ders vermekten çok çıraklık yapmak istiyorum. - Müzik senin için ne ifade ediyor? Müziğin yaşamındaki yeri ne? - Ben müziğin bir enerji biçimi olduğuna, yaşayan bir varlık, beni hiç terk etmemiş bir arkadaş olduğuna inanıyorum. Fakat günümüzde ölmekte olduğunu düşünüyorum. - Bestelerin olduğunu biliyoruz. Bunlardan söz eder misin? - 20 tane kadar bestem var. Ruhsal çöküntü zamanlarımda yaptım bu bestelerimi. En verimli olduğum dönem bu zamanlardır. Daha çok baladlardan yanayım. - Piyasadaki şarkılar ve sanatçılar hakkında neler düşünüyorsun? - Müziği ölmekte olan insana benzetme nedenim bugün gördüğüm müziklerdir. Tekrar yükselişe geçeceğine inanıyorum. Bunu düşünme sebebim mevcut şarkıların zaten en dipte olmasıdır. Daha çok aşağı gidilemiyeceği için yukarı doğru ivme kazanmak zorunda. - Müzik mesleğin mi olacak? - Müziği hayatımdan çıkarırsam benim yaşamamın bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum. Müzik benim için o kadar önemli. - Yüksek öğretimin, bu okulda okumanın senin için anlamı ne? İleride okuduğun bölümle ilgili bir meslek hayatı düşünüyor musun? - Senin de çok iyi bildiğin gibi, Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencisiyim. Tabii ki eğitim gördüğüm alanda bir meslek sahibi olmayı istiyorum. Spor olsun diye bu bölümü okumuyorum - Sahne çalışmaların nasıl gidiyor? Şu anda sahne aldığın bir yer var mı? - Hayır. Sadece özel organizasyonlarda sahne alıyorum. - Yaşar Üniversitesi ve kampus yaşamı hakkında ne düşünüyorsun? - İçinde bulunduğum okulun, ortamın şans olduğunu düşünüyorum. Sürekli sevimli insanlarla muhatabım. Karşısındaki insanı üzmeye çalışanlara henüz denk gelmedim

20 Kadın programlarına ilişkin anket ve çarpıcı sonuçları SADİ UĞUR DAMCI Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı ikinci sınıf öğrencileri Ecem Bilir ve Ezgi Yılmaz Özgürleştiren ya da tutsak eden Türkiye deki kadınlara yönelik programların anatomisi konulu bir araştırma yaptı. Bilir ve Yılmaz, projelerini Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi nin ev sahipliğinde düzenlenen Gündelik Yaşam ve İletişim konulu 6. Ulusal İletişim Öğrenci Sempozyumu nda sundu. Ecem Bilir ve Ezgi Yılmaz ın verdiği bilgiye göre, hedef kitle kadınlar üzerinde kişiye 15 soruluk anket uygulandı. Deneklerin yüzde 79 u il ve yüzde 21 i ilçede yaşıyor. Yüzde 72 si evli, yüzde 17 si bekar ve yüzde 11 i dul. Yüzde 10 u ilkokul, yüzde 18 i ortaokul yüzde de 41 i lise ve yüzde 31 i üniversite mezunu. Deneklerin yüzde 51 i ev kadınıya da çalışmıyor. Yüzde 27 si özel sektörde, yüzde 22 sui kamu sektöründe çalışıyor. farklı yanıt verilmiştir. En çok izlenen yüzde 20 i Deryalı Günler oldu. Deneklerin yüzde 17i Hiçbiri, yüzde 13 ül Doktorum, yüzde 11 i Esra Erol la Evlen Benimle, yüzde 10 u Müge Anlı İle Tatlı Sert, yüzde 9 u Seda Sayan- Yalnız Değilsiniz, yüzde 8 i Oktay Usta Yeşil Elma, yüzde 7 si Zuhal Topal la Dest-i İzdivaç, yüzde 5 i Su Gibi yanıtı nı verdi. Haber, belgesel ya da kadın ve eğlence programlarını neden izliyorsunuz? sorusuna deneklerin yüzde 38 i bilgi almak için, yüzde 19 u Eğlenmek verdi. Ankete katılanlar arasında izlediği program içeriğinin değişmesini isteyen lerin sayısını da oldukça fazla olduğu görüldü. Program içeriğinin değişesini isteyenler, bu programların daha çok eğitim ve bilgi içerikli olması gerektiğirni belirtti. İzlediğiniz programlar günlük yaşantınıza yansıtıyor musunuz? sorusuna insanlara karşı güvensizim, kaçırılma olayları yüzünden çocuğumu okula yalnız göndermiyorum, eşime sadık olmaya başladım veya aldığım tarifleri evimde uyguluyorum gibi yanıtların da Anket soruları ve verilen cevaplar Hangi tür programları daha çok izliyorsunuz? sorusuna deneklerin yüzde 32 si haber programı, yüzde 55 i eğlence ve kadın programı, yüzde 6 sı belgesel ve yüzde 7 diğer programlar yanıtını verdi. Günde kaç saat televizyon izliyorsunuz? sorusuna deneklerin yüzde 45 i 4 saat ve daha fazla, yüzde 27 si 3 saat, yüzde 17 si 2 saat ve yüzde 11 i 1 saat olarak yanıt verdi. Kadın programları izliyor musunuz? sorusuna yüzde 57 i evet, yüzde 25 i hayır ve yüzde 18 i ara sıra diye yanıtladı. İzlediğiniz programda ki kişilerin ve konuların gerçek olduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna deneklerin yüzde 37 i konu ve kişiler kurgu eseridir, yüzde 33 ü konu ve kişiler gerçek insanlardan oluşmaktadır, yüzde 30 u kararsızım yanıtını verdi. Kadın programlarından en çok hangisini izliyorsunuz? sorusuna dokuz Ezgi Yılmaz ve Ecem Bilir, yaptıkları araştırma sonuçlarını Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi nde düzenlenen 6. Ulusal İletişim Öğrenci Sempozyumu nda sundu. ve olayların gidişatını öğrenmek için yanıtını verdi. Deneklerin yüzde 24 ü izlediği program sabahın erken saatlerinde olduğu için veya programın sunucusuna güvendiği için bu programı tercih edenlerin sayısı ise yüzde 24 tür. İzlediğiniz programda sizi etkileyen herhangi bir olay oldu mu? sorusuna verilen yanıtlar, genellikle insanların izlediği programdaki olaylardan etkilendiğini ortaya koydu. Programın içeriğinden memnun musunuz? Eğer değilseniz içeriği değişmeli mi, değişirse nasıl olmalı? sorusuna ev kadınları veya çalışan kadınlar, kadın programı izleyen kişiler genel olarak içerikten memnunum yanıtını verildiği görüldü. Ancak, yansıtmayanların oranının yansıtanlara göre daha fazla olduğu belirlendi. Kadın programları kaldırılmalı mı? Son olarak Kadın programları yayından kaldırılmalı mı ve nedenini açıklayınız diye soruldu. Burada ise toplam olarak içeriğinin değişmesini isteyen, izlediklerini günlük yaşantısına yansıtan ve olaylardan etkilenen kişiler olmasına rağmen kaldırılmasın yanıtı dahaçok verildi. Çünkü kadınlar bu programlar sayesinde hayata karşı daha fazla bilinçli olmaya başladıklarını ve boş vakitlerini bu sayede geçirdiklerini belirtti

Daha göster

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası