amenerrasulü fazileti hadis / Ayetel Kürsi İle İlgili Hadisler Nelerdir?

Amenerrasulü Fazileti Hadis

amenerrasulü fazileti hadis

Amenerrasul&#; duası Arap&#;a ve T&#;rk&#;e okunuşu, Diyanet meali! Amenerrasul&#; anlamı, fazileti nedir?

Kur'an-ı Kerim'de yer alan Bakara Suresi, ayetten oluşmuştur. En uzun sure olma özelliği taşımaktadır. Bu surenin son iki ayeti ise "Âmene'r-Rasûlü" ismiyle ifade edilmektedir. Hadis kaynaklarında Amenerrasulü duası okumanın faziletleri hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz Amenerrasulü için ‘’cennet hazinelerinden indirilmiştir’’ buyurmuştur. Amenerrasulü duası Arapça Türkçe okunuşu, anlamı ve faziletleri de bu nedenle birçok kişi tarafından araştırılıyor.

AMENERRASULÜ DUASI OKUMAK

Amenerrasulü duası okumak kişiler için önemlidir. Aynı zamanda amenerresulu anlamı ile mühim yer tutan bir duadır. Amener rasulü duası kişinin iman etmesi gereken şeylere iman ettiğini açıklamasına vesile olan duadır. Anlamında da Peygamberin indirilen kitaplara, meleklere ve diğer iman edilmesi gereken şeylere iman ettiğini, bizlerinde etmesi gerektiğini açıklar.

AMENERRASÜLÜ DUASI TÜRKÇE OKUNUŞU

Amene-rrasûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihi velmu/minûn(e)(c) kullun âmene bi(A)llâhi ve melâ-iketihi ve kutubihi ve rusulihi lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(i)(c) ve kâlû semi'nâ ve ata'nâ(s) ġufrâneke rabbenâ ve-ileyke-lmasîr(u) (Bakara)

Lâ yükellifu(A)llâhu nefsen illâ vus'ahâ(c) lehâ mâ kesebet ve'aleyhâ me-ktesebet(k) rabbenâ lâ tu-âḣiżnâ in nesînâ ev aḣta/nâ(c) rabbenâ velâ tahmil 'aleynâ isran kemâ hameltehu 'ale-lleżîne min kablinâ(c) rabbenâ velâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(i)(s) va'fu 'annâ vaġfir lenâ verhamnâ(c) ente mevlânâ fensurnâ 'ale-lkavmi-lkâfirîn(e) (Bakara)

AMENERRASULÜ ARAPÇA OKUNUŞU

اٰمَنَ الرَّسُولُ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّه۪ وَالْمُؤْمِنُونَۜ كُلٌّ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَكُتُبِه۪ وَرُسُلِه۪ۜ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه۪۠ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ ﴿٢٨٥﴾

لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْساً اِلَّا وُسْعَهَاۜ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْۜ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْراً كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِه۪ۚ وَاعْفُ عَنَّا۠ وَاغْفِرْ لَنَا۠ وَارْحَمْنَا۠ اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ ﴿٢٨٦﴾

Amenerrasulü duası Arapça ve Türkçe okunuşu, Diyanet meali Amenerrasulü anlamı, fazileti nedir

AMENERRASÜLÜ DUASI TÜRKÇE ANLAMI

"Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır."(Bakara)

Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara)

Amenerrasulü duası Arapça ve Türkçe okunuşu, Diyanet meali Amenerrasulü anlamı, fazileti nedir

AMENERRASÜLÜ DUASI OKUMANIN FAZİLETLERİ

Bakara Suresinin son iki ayeti "Âmene'r-Rasûlü" ismiyle meşhur olmuştur. Genellikle yatsı namazının ardından okunan bu duanın birçok fazileti ve sırları vardır. Hadis kaynaklarında yer alan bilgilerde bunlar göz önüne serilmiştir. İslam dinine inanan herkesin bilmesi ve okuması gereken dualardan bir tanesidir.

Amenerrasulü ile ilgili bazı hadisler şöyle;

"Bakara sûresinin sonunda iki âyet vardır ki, bir gecede okuyana onlar yeter; onu her türlü kötülüklerden korur." (Buhârî, Fezâilü'l-Kur'an 10; Müslim, Müsâfirin )

Ebu Umame (r.a.)'den rivayet edildi ki, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Dört şey Arşu'r-Rahman'ın altındaki hazineden (Cennet hazinelerinden) indirilmiştir. Bunlar Fatiha-i Şerif, Ayete'l-Kürsi, Sure-i Bakara'nın sonu (Amenerresulü) ve Kevser Suresidir." (El-Mütteki, Kenzu'l Ummal, 1/)

AMENERRASULÜ DİYANET MEALİ

﴾﴿ Allah’ın elçisi ve müminler, rabbinden ona indirilene iman ettiler. Her biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine inandılar. "O’nun elçileri arasında ayırım yapmayız" ve "İşittik, itaat ettik, bağışlamanı dileriz rabbimiz, gidiş sanadır" dediler.

﴾﴿ Allah hiçbir kimseyi, gücünün yetmediği bir şeyle yükümlü kılmaz; lehinde olanı da kendi kazandığıdır, aleyhinde olanı da kendi kazandığıdır. Rabbimiz! Unutur veya yanılırsak bizi cezalandırma! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyleri üzerimize yükleme! Bizi bağışla, ayıplarımızı ört ve bize rahmetinle muamele buyur! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!

Ayetel K&#;rsi İle İlgili Hadisler Nelerdir?

Haberin Devamı

– “Allah’u Teala, ne Tevratta, ne İncilde, nede Zeburda Ayetel Kürsi’den daha büyük bir Ayet indirmedi.”

– “Bakara Suresinde bir Ayet vardır ki Kur’an Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa (şeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kursi’dir.”

– “Her şeyin bir şerefi var. Kur’an-ı Kerim’in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur’an ayetlerinin efendisidir: “Ayetü’l Kürsi“

– Evinde, Fatiha ve Ayetel Kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez. Nazar değmez. (Deylemi)

– Her farz namazdan sonra Ayetel Kürsi’yi okuyanın cennete girmesi için hiçbir engel yoktur. (Nesai)

– Ayetel Kürsi ayetlerin seyyididir. Bir yerde okununca şeytan orada tutunamayıp mutlaka çıkar. (Hakim)

– “Fatiha ile Ayetel kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez” (Deylemi)

– Übey İbnu Ka’b (ra): “Resûlullah (s.a.v.) bana: “Ey Ebu’l-Münzir, Allah’ın Kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sordu. Ben: “O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur, O, Hayy’dır, Kayyûm’dur (yani diridir her şeye kıyam sağlayandır” -Ayet’ü’l-Kürsi- dedim. Göğsüme vurdu ve: “İlim sana mübarek olsun ey Ebu’l-Münzir!” dedi.” (Müslim)

HADİS NEDİR?

Hadis, Hz. Peygamber’i dinleyen sahâbîden başlayarak onu rivâyet edenlerin adlarının yazılı olduğu sened ile Hz. Peygamber’in söz, fiil veya takrîrinin yazıldığı metin’den meydana gelir. Yani hadis deyince, sened ve metinden oluşan bir yazılı yapı anlaşılır. 

Arşın altındaki hazineyi açıklar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i: “Kur’an okuyunuz  Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir  (Müslim, Müsâfirîn   Ayrıca bk  Ahmed İbni Hanbel, Müsned,V, , )

Nevvâs İbni Sem’ân radıyallahu anh  şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i: “Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim. (Müslim, Müsâfirîn Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 5)

Hadis kitaplarımızın birçoğunda Kitâbü’l-fezâil bölümleri yer alır  Kur’an’ın faziletlerine ya bu kitapların içinde veya başlı başına müstakil bir bölüm halinde yer verilir  Buralarda genel olarak Kur’an’ın faziletleri, özel olarak da Kur’an’ın bazı sûre ve âyetlerinin faziletleriyle ilgili hadis ve haberler ele alınır  Daha sonraki dönemlerde Kur’ân-ı Kerîm’in faziletlerini konu alan birçok eser meydana getirilmiştir  Bu eserler, tasnif dönemi eserleri gibi sadece konuyla ilgili hadisleri ihtiva eden kitaplar değil, Kur’an ve Sünnet’ten hareketle bu yöndeki görüş ve düşünce farklılıklarını, bu görüş ve düşüncelerin dayandığı esasları, işin itikadî, ilmî ve fikrî boyutunu etraflıca ele alan kitaplardır 

Fazîlet, bir şeyin taşıdığı seçkin ve kıymetli özellikler sebebiyle başka bir şeye üstün olmasıdır  Fazîlet, hayır olan ve övülen bir özelliktir; noksanlığın karşıtı olup kemâli ifade eder  Fazîlet Arap dilinde ilimlerle, yani bilgi alanlarıyla, ibadetler, ameller yani davranışlarla veya ahlâkî niteliklerle ilgili olarak kullanılır  Bir ilim diğerinden veya bir âlim başkasından daha fazîletli olabilir  Bir amel, bir ibadet, bir davranışın da aynı şekilde benzerlerinden daha üstün, daha faziletli kabul edildiği bilinen bir gerçektir. Ahlâkî hasletler de kendi aralarında bir derecelendirmeye tâbi tutulabilirler  Bunların her birinin Kur’an ve Sünnet’te örneklerini görmek mümkündür 

Kur’an’daki bir sûre veya âyetin yine Kur’an’daki başka bir sûre ve âyetten daha faziletli olup olmayacağı, ulemâ arasında görüş ayrılıklarına sebep olmuştur  İmam Ebü’l-Hasen el-Eş’arî, Kâdî Ebû Bekir el-Bâkıllânî ve İbni Hibbân gibi kelâm âlimleri böyle bir şeyin olamayacağı kanaatindedir  Çünkü bilindiği gibi Kur’an’ın tamamı Allah kelâmıdır  Bir sûre veya âyet diğerinden daha fazîletlidir denilirse, mukâbilinin noksan olması gibi bir sonuç ortaya çıkar ki, bu doğru bir düşünce olarak kabul edilemez  Fakat İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğu, bir sûrenin başka bir sûreden, bir âyetin de diğer bir âyetten üstün olmasının câiz olduğu görüşünü benimserler  Çünkü bu konuda yoruma ihtiyaç hissettirmeyecek kadar açık naslar bulunduğunu ileri sürerler  Bu kadar çok sahih rivâyet ortada dururken, konu hakkında ihtilaf etmenin bile doğru olmadığını ifade ederler  İmam Kurtubî, doğru düşüncenin bu sonuncu görüş olduğunu söyler 

İmam Gazzâlî de, Kur’an kendisine inmiş olan Resûl-i Ekrem’in bunu ifade ettiğini belirterek, bazı sûrelerin başka sûrelerden, bazı âyetlerin de başka âyetlerden daha üstün sayılması konusunda ihtilâf edecek bir durum olmadığını açıklar  Bunun bir de misâlini verir ve benzer hadislerin pek çok olduğunu söyler  Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Yâsin sûresi Kur’an’ın kalbidir, Fâtiha sûresi Kur’an sûrelerinin en faziletlisidir, Âyetü’l-kürsî Kur’an âyetlerinin efendisidir, Kul hüvellahü ahad sûresi Kur’an’ın üçte birine denktir” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned,V, 26)  Fazîlet, bir şeyin mükâfatının büyüklüğü, nefsi etkilemesi itibariyle sevabının kat kat çok olması, insanda Allah korkusu, saygısı ve tefekkürü uyandırmasıyla ölçülür  Daha anlaşılır tarzda ifade edecek olursak, meselâ Âyetü’l-kürsî, Haşr sûresinin son tarafı ve İhlâs sûresinde bulunan Allah’ın varlığına, birliğine, vahdâniyet esaslarına ve Cenâb-ı Hakk’ın sıfatlarına delâlet eden özellikler, Tebbet sûresinde yoktur  Şu halde Kur’an’dan bir sûre veya âyetin yine Kur’an’dan bir başka sûre ve âyete üstünlüğü, ifâde ettikleri derinlikli mânalar ve muhtevâları ile alâkalıdır 

Kur’an’ı okumakta aslolan onu anlamak, ilmine, bilgisine ve mantığına sahip olmaksa da, sadece metnini okumak dahi bir ibâdet olup, pek çok sevabının olduğu Resûl-i Ekrem’in hadislerinde beyan buyurulur  Çünkü Kur’an Allah kelâmıdır; onu okuyan Allah’la konuşuyor hükmündedir ki, bunu önemsememek söz konusu olamaz  Ayrıca her insanın onu gerektiği şekilde anlaması, ilim ve bilgisine vâkıf olması, ondan birtakım istinbat ve istihraclarda bulunabilmesi mümkün olamaz  O halde böyle olanlar Kur’an okumasınlar demek ilâhî hakîkate aykırı bir davranış olur  Zira herkesi âlim yapmamız, herkese dilin inceliklerini kavrayacak derecede Arapça öğretmemiz söz konusu olamaz  O halde insanlardan pek çoğu sadece Kur’an’ı okuyarak sevaba nâil olurken, tarih boyunca sayıları insanoğlunun nüfusuna kıyasla çok fazla olmayan alimler sınıfı da onun ilmini yapar ve bu sayede insanların büyük çoğunluğu hayatta nasıl bir yol izleyeceklerini onlardan öğrenmiş olurlar. 

Ayrıca “Kur’an ehli” denilen kimselerin, sadece Kur’an hâfızları, onu güzel sesle tilâvet edenler veya yüzünden okuyanlar demek olmadığını, esas Kur’an ehlinin onu ezberleyip okumanın yanında Kur’an’ın muhtevasıyla amel edenler, hayatlarının her safhasını onun emir ve yasakları doğrultusunda tanzim edenler olduğunu Peygamber Efendimizin açık ifadeleriyle anlamış oluyoruz.

Allah’ın sadece okunması için bir kitap göndermeyeceğini her aklı- selim kabul eder. Şayet öyle olsaydı, Kur’an birtakım itikadî, amelî ve ahlâkî hükümler vazedip aynı zamanda bunlara eksiksiz uyulmasını istemez, seafoodplus.infober de bunları sadece insanlara tebliğ etmekle yetinir, uygulanması ve hayat tarzı haline getirilmesi için ömrü boyunca her türlü eziyete katlanmaz, hicret etmez, cihad yapmaz, zahmetsiz ve külfetsiz bir hayatı tercih ederdi. Ondan sonra gelen râşid halifeler ve daha sonraki dönemlerde İslâm toplumlarını yönetenler de böyle hareket ederlerdi. Oysa, İslâm’ın her safhası ve bilinen uzun tarihi bu söylenilenlerin tam zıddı bir hayat gerçeğini yansıtıcı sahneler ve tablolarla doludur. O halde müslümanlar için aslolan, Kur’an’ı hayata hâkim kılma niyeti, düşüncesi ve gayreti içinde olmaktır.

Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri, Kur’ân-ı Kerîm’in en uzun ve en çok ahkâm ihtiva eden sûreleridir. Bu iki sûre, kendilerini okuyup ahkâmını uygulayan, gereğiyle amel edenlere mahşerde şahitlik yapacak ve bu hususta birbirleriyle âdeta yarışacaklar.

Kur’an’ın kıyamet gününde şefaatçi olarak gelmesi, onun emirlerini ve nehiylerini yerine getiren kimselere Allah’ın rahmeti ve merhametiyle muamelede bulunmasıdır  Kur’an’ı ibadet kastıyla, hayrını ve bereketini umarak okumak da sevabı ve mükâfatı olan güzel amellerden biridir  Kur’an, kendisini okuyana ve hükmüyle amel edene lehte şahitlik edecek ve o kişinin günahlarının affı için Allah’la o kul arasında aracılık yapacaktır  İşte bu aracılık şefaattir  Bazı âlimler, Kur’an’ın kıyamet gününde bir şekle bürünmüş olarak geleceğini ve Allah’ın kulların amellerini de hayrı ve şerriyle bir şekle ve ölçüye büründüreceğini ve bunun mîzan denilen amellerin ölçüleceği teraziye konulacağını, insanların da bunu göreceğini söylemişlerdir. (bk. Riyâzü’s-Sâlihîn, Nevevî, “Peygamberimizden Hayat Ölçüleri” Fezail Bölümü)

Soruda geçen hadise gelince:

Ebu Umame (r.a.)'den rivayet edildi ki, Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:

"Dört şey Arşu'r-Rahman'ın altındaki hazineden indirilmiştir. Bunlar Fataha-i Şerif, Ayetü'l-Kürsi, Süre-i Bakara'nın sonu (Amenerresulü) ve Kevser Suresidir."(El-Mütteki, Kenzu'l-Ummal, 1/)

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Bakara Suresi'nin son iki ayetinin "cennet hazinelerinden", "Arş-ı Âzam'ın altında bulunan hazine"den alınmış olduğunu belirtmiştir.(bk. İ. Canan, K. Sitte, Muhtasar ve Şerhi, Bakara Suresinin Fazileti Bölümü)

"Arşın altındaki hazineden" ve "Cennet hazinelerinden" indirilmiş buyrulması bu ayetlerin bereket ve feyzinin çok olduğunu ifade etmektedir. Bu ayetleri okuyanlara cennette mükafatlar verileceğine işarettir.

Hazine anlamına gelen "kenz" ifadesi, ecir ve mükafat olarak ifade edilmiştir. (İbn Esir, en- Nihaye, HZN md.) Her ibadetin ve duanın bir karşılığı vardır. Bunlar cennette -tabiri caiz ise- depolanır ve sahibi de bu güzelliklere kavuşur. Bundan dolayı hazine denilmiştir.

Buna göre hadiste geçen surelerin cennette büyük bir ecir ve mükafata vesile olacağı anlatılmıştır. Her ayetin elbette bir ecri vardır. Ancak içinde geçen konulardan dolayı bazı ayetler ve sureler diğer ayetlerden ve surelerden daha çok sevaplı olabiliyor. Bunları bize bildiren de Peygamber Efendimiz (asm)'dir.

Hadiste geçen sure ve ayetlerin fazileti:

Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Fatiha her derde devadır." buyurdu.(El-Mütteki, Kenzu 'l-Ummal, l, No: ).

İbn-i Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilmiştir ki, bir kere Cibril-i Emin, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında oturuyorken üstten doğru bir ses duydu, hemen başını kaldırıp:

"(Ey Muhammed) Bu, gökten bu gün açılan bir kapıdır ki, bu günden önce asla açılmamıştı." dedi. Bunun üzerine ondan bir melek indi. Sonra (Cebrail Aleyhisselâm ): "Bu, yeryü­züne inen bir melektir ki, bu günden evvel hiç inınemişti." dedi. (Böylece o melek gelip), Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) e selâm verdi ve: "İki nurla müjdelen ki, onlar sana verildi. Senden evvel hiç bir peygambere verilme­mişti. Biri Fatiha-i Şerife, öteki de Sure-i Bakara'nın sonlarıdır. Sen bunlardan okuduğun her harfe karşılık mutlaka içlerindekilere (sevaplara, derecelere) nail olur (kavuşur) sun." dedi.(Müslim, Musafirin: , Neseî, İftitah 25).

Hazreti Enes (Radıyallahu Anh)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

 "Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir kere seferde konaklamıştı. Ashabından bir kişi yanına geldi, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hemen ona döne­rek: 'Sana Kur'an'ın en üstün suresini haber vereyim mi?' buyurdu ve sonra Fatiha'yı okudu." (Hakim, el-Müstedrek; l, l).

"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur'an-ı Kerim'in zirvesi de Bakara Su­resi'dir. Onun içinde, Kur'an'ın âyetlerinin efendisi olan bir âyet bulun­maktadır ki o da âyete'l-Kürsi'dir." (Timizi, Fedail el-Kur'an)

"Kim Bakara Suresi'nin son iki âyetini geceleyin okursa o âyetler o kişi için kâfidir." (Buhari, Fedailu'l-Kur'an)

"Bakara Suresi Kur'an'ın zirvesi ve nişanesidir. Onun her âyetiyle birlikte gökten seksen melek inmiştir. Âyete'l-Kürsi, Arş'ın altından alınıp Bakara Suresi'ne katılmıştır. Yasin ise, Kur'an'ın kalbidir. Her kim Allah rı­zasını ve âhiret yurdunu dileyerek Yasin'i okursa günahları muhakkak ba­ğışlanır. Siz, Yasini ölüleriniz üzerine okuyan."(Ahmed b. Hanbel, Müsned)

Müslim'in Enes ibn Mâlik'ten rivayetle tahric ettiği bir hadiste o şöyle an­latıyor:

"Bir gün Rasûlullah (s.a.v) mescidde aramızda bulunuyordu. Hafifçe uyur gibi bir hal aldı. Sonra tebessüm ederek başını kaldırdı. Biz: 'Seni güldüren ne­dir ey Allah'ın elçisi?' diye sorduk. 'Az önce bana bir sure indirildi.' buyurdu ve 'Rahman Rahîm Allah'ın adıyla. Gerçekten biz azimüşşan sana kevseri ver­dik.' Öyle ise Rabbın için namaz kıl ve kurban kes. Sana buğzeden; şüphesiz ki soyu kesik olan işte odur."u okudu, sonra: 'Biliyor musunuz kevser nedir?' di­ye sordu. 'Allah ve Rasûlü en iyi bilendir.' dedik. 'Rabbımın bana va'dettiği bir nehirdir. Onda çok hayır vardır. O, kıyamet günü ümmetimin su içmeye ge­leceği bir havuzdur. Kapları, yıldızlar sayısıncadır. Onların (ümmetimin) için­den bir kul oradan ayrılıp uzaklaştırılacak da ben: 'Rabbım, o benim ümmetimdendir.' diyeceğim. Rabbım: 'Onun senden sonra neler yaptığını bilmiyorsun.' buyuracak." (Müslim, Salât, 53)

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet


Sual: Yatsı namazından sonra okunan Âmenerresülü’nün [Bekara ] fazileti nedir?
CEVAP
Âmenerresülünün fazileti çoktur. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Gece Bekara sûresinin son iki ayetini (Âmenerresülüyü) okuyana, bu iki âyet, her şey için kâfidir.)
[Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace]

(Gece Âmenerresülüyü okuyana, her şey için yeterlidir. Bu iki âyeti yatsıdan sonra okuyana, geceyi ibadetle geçirmiş sevabı verilir.)
[Şir’a]

(Bana Arşın altındaki hazineden benden önce hiç bir peygambere verilmeyen Bekara sûresinin son âyetleri
[Âmenerresülü] verildi.) [İ. Ahmed]

(Bir rahmet, Kur’an ve dua olan Bekara sûresinin son iki âyetini öğrenin, çoluk çocuğunuza da öğretin.)
[Hâkim]

(Vefat eden Müslümanı fazla bekletmeyin, kabrine götürmekte acele edin. Kabrinde onun başucunda Fatiha, ayak ucunda ise Bekara sûresinin sonunu okuyun.)
[Taberani]

İslam büyükleri de buyuruyor ki:

Akıllı insan, Âmenerresülüyü okumadan yatmaz. (Ömer bin Hattab)

(Bekara sûresinin sonundan üç âyeti okumadan yatana akıllı denmez. (Ali bin Ebu Talib)

Resulullah efendimize Mi'racda verilen üç özel şey:
1- Beş vakit namaz,
2- Âmenerresülü,
3- Şirk üzere ölmeyenlerin günahlarına şefaat etme yetkisi. (Abdullah ibni Mes'ûd)

Âmenerresülüyü okumak, geceyi ihyâ etmeye ve kötülüklerden korunmaya kâfidir. (İmâm-ı Nevevi)

Cenazeyi defnettikten sonra, etrafında oturup veya çömelip, sessizce Bekara sûresinin başını ve sonunu okumak, ölü için dua ve istiğfâr etmek müstehaptır. (İbni Âbidîn)

Âmenerresülüyü okumak, gece ibadet, vird ve zikir yerine geçer. Sevap ve fazilet olarak yeter. O gece, gelebilecek âfetlerden, şeytanın, insanların ve cinlerin şerrinden korur. (Bedreddin Aynî)

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir