bilye nasıl çıkarılır / Aks Kırması Nedir? Aks Kesmesi Arızası

Bilye Nasıl Çıkarılır

bilye nasıl çıkarılır

Tınaztepe Hastanesi Telefon : 14 14

Göz Protez Uygulamaları


Protez Göz (takma göz) Nedir?
Gözü doğuştan olmayan veya cerrahi olarak alınmış olan hastalara kozmetik amaçla uygulanan protezlerdir. Bu protezlerin görme fonksiyonuna katkısı yoktur.

 

Protez göz takılmasının aşamaları nelerdir?
Öncelikle göz yuvasının proteze hazırlanması gereklidir. Bunun için gözün alınması esnasında göz yerine bir bilye yerleştirilir. Birkaç hafta sonra göz protezi için göz yuvasının kalıbı alınarak protez hazırlanır. Ardından, protez göz, göz yuvasına yerleştirilir ve protezin duruşuna göre üzerindeki son rötuşlar yapılır.

Protezin hazırlanması ne kadar sürmektedir?
Göz yuvasının kalıbı alındıktan sonra, birkaç gün içinde protez göz hazırlanır. Bu aşamadan sonra protez son halini alana kadar birkaç kez
randevulu olarak protez uygulamasına gelmek gerekli olabilir.

Göz alınmadan da göz protezi uygulanabilir mi?
Göz protezleri kimi durumlarda da göz alınmadan uygulanır. Normalden küçük olan (fitizik) gözlerde, protez kişinin kendi gözünün üstün
yerleştirilebilir. Bu uygulamanın uygun olup olmadığına göz doktoru tarafından karar verilmelidir.

Doğuştan gözü olmayanlarda da göz protezi takılabilir mi?
Doğuştan gözün olmaması veya gözün çok küçük olması (görme fonksiyonu yok ise) protez takmayı özellikle gerektirir. Bu hastalarda göz hacmi eksik olduğu için yüz kemiklerinin gelişimi eksik kalabilir. Bu nedenle bu hastalara zaman kaybedilmeden protez takılmalı ve bu protezler düzenli aralıklar ile daha büyüğü ile değiştirilerek simetrik yüz gelişimi sağlanmaya çalışılmalıdır.

Gözler cerrahi olarak niçin alınır?
Farklı nedenler ile gözlerin alınması gerekebilir. Bunlar arsında sayılabilecek nedenler şunlardır: Kazalar (kimyasal, ısı, mekanik), doğumsal
bozukluklar, enfeksiyonlar, kanserler ve görme fonksiyonunu kaybetmiş ağrılı göz tansiyonu olguları.

Göz protezleri ameliyat ile mi takılır?
Protezin kendisinin takılması için ameliyata gerek yoktur, fakat öncesinde göz çukuruna hacim ve hareket sağlayan bir bilyenin konulmuş olması gerekir. Gözün alınması esnasında hacim kaybının telafisi için gözün yerine bilye konulur. Bu bilye üzeri doku ile örtülen ve konulduğu yerde sürekli kalacak olan bilyedir. Göz protezi ise, daha sonraki süreçte ( hafta), göz yuvasına takılıp çıkarılabilir. Protez takılması ve çıkarılması sırasında fazla bir ağrı duyulmayacak, sadece kapaklarda biraz gerilme hissedilecektir.

Kaç çeşit göz alınma operasyonu vardır?
Cerrahi tekniklerin değişebilmesine karşılık, esas olarak üç farklı cerrahi yöntem mevcuttur
  1. Eviserasyon: Bu operasyon ile göz küresinin beyaz kılıfı yerinde bırakılarak gözün içi boşaltılır. Bu boşluğa hacim sağlaması için bilye (sefer) yerleştirilerek gözün beyaz kılıfı kapatılır
  2. Enükleasyon: Bu operasyonda, göz küresi beyaz kılıfı ile birlikte komple çıkarılır. Gözü oynatan kaslar ve göz çevresindeki yağ dokusu ise yerinde bırakılır. Bu operasyonda da göz kasları, gözün yerine yerleştirilen bilyeye dikilerek kürenin hareketi sağlanır
  3. Ekzanterasyon: Bu operasyonda, göz küresi, göz kapakları ve göz çevresindeki diğer dokuların hepsi (kaş ile yanak arası dokuların tümü) alınır. Bu operasyon daha çok göz çevresindeki tehlikeli tümörler için uygulanmaktadır.

Gözün alınmasından sonra göz içine veya yerine konulan bilyenin fonksiyonu nedir?
Gözün alınması, göz çukurunda bir hacim kaybına neden olur. Buraya yerleştirilen bilyenin amacı, bu hacim kaybının telafi edilmesi ve iyi bir protez hareketi için göz yuvasının hazır hale getirilmesidir.

Göz alındıktan sonra yerine yerleştirilen bilyenin özellikleri nelerdir?
Gözün yerine yerleştirilen bilye, ileride kullanılacak protez açısından son derece önemlidir. Bu bilyeler silikon, plastik, akrilik veya vücut ile bütünleşebilen farklı maddelerden imal edilebilirler. Bilyenin çevre dokularla olan uyumu ve hareket yeteneği, üzerine konulacak protezin görüntüsünü ve hareketlerini direkt olarak etkileyecektir. Bu aşamada, kaliteli bilyelerin ve uygun cerrahi tekniklerin kullanılması, protez ile alınacak kozmetik sonuç için son derece önemlidir.

Gözün yerine konulan bilyelerin hangi yapıda olması tercih edilir?
Günümüzde daha çok içerisine damar ve doku gelişimine izin veren biyointegrasyon özelliği bulunan poröz (delikli) yapıdaki bilyeler tercih edilmektedir. Bu tür bilyelerin en önemli avantajları, hafif olmaları nedeni ile yıllar içinde yanağa doğru çökmemeleri ve içlerine damar ve doku yürümesine izin vermeleri nedeni ile daha iyi bir protez hareketi sağlamalarıdır.

Göz protezinin yapısı nedir?
Göz protezleri akrilik yapıdadır. Bu madde cam benzeri bir madde olup, nispeten daha hafif ve kırılmayan bir maddedir.

Göz protezleri kişinin gözüne göre mi yapılmalıdır, hazır protezleri kullanmanın bir zararı var mıdır?
Protezin kişinin gözüne göre yapılması daha sağlıklıdır. Bunun nedeni, hem protez renginin diğer gözün rengine uygun işlenmesi, hem de protez şeklinin kişinin göz yuvasının kalıbı alınarak ve göz kapaklarının yapısına uygun olarak hazırlanmasıdır. Bu durumda protezin görünümü ve hareketleri diğer göze daha uyumlu olacaktır ve ağrı ile rahatsızlık vermeyecektir. Ek olarak, kişiye göre hazırlanan protezlerin yapısı ve malzemesi, çapaklanma ve alerji oluşumu açısından hazır protezlere göre daha güvenlidir, kırılmaya daha dayanıklıdır ve kullanım ömrü daha uzundur.

Göze uygun olmayan protez kullanımının zararları var mıdır?
Göz yuvasına ve diğer gözün görünümüne uygun olmayan protezler, kozmetik olarak iyi görünmediği için tercih edilmemelidirler. Göz yuvasında daha büyük protezlerin takılması, kapaklarda gerilmeye ve özellikle alt göz kapağında şekil bozukluğuna (ektropiona) neden olabilirler. Küçük  protezlerin takılması ise, göz yuvasında zamanla küçülmeye ve uygun protezin takılamamasına neden olabilir. Ayrıca küçük protezler, üst göz kapağının düşmesine ve kozmetik sorunlara da neden olabilirler.

Hareketli göz protezlerinin hareketleri diğer göz ile aynı oranda mıdır?
Protezin hareketleri ideal şartlarda diğer gözün hareketlerine yakındıfunduszeue.info etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar; göz kaslarının durumu, gözün alındığı ameliyatın özellikleri, gözün yerine konulan bilyenin özellikleri, göz yuvasının durumu, bilye üzerine peg (vida) takılıp takılmadığı ve kullanılan protezin kişiye özel yapılıp yapılmadığıdır. Göz kaslarının iyi çalıştığı ve gözün yerine konulan bilyenin iyi hareket ettiği, göz yuvasının uygun olduğu, bilyeye peg takılabildiği ve kişiye özel protez hazırlandığı hastalarda iyi bir protez hareketi sağlamak mümkündür.

Bilyeye peg takılması nedir, hangi aşamada uygulanır?
Vücut ile bütünleşen bilyelerin kullanılmış olduğu olgularda, yaklaşık olarak ilk ameliyattan 6 ay sonra, bilyenin damarlanmasının iyi olduğunun film ile gösterilmesinin ardından bu bilyeye peg (vida) takıfunduszeue.infoından, göz protezi bu vidaya tutturulur. Peg sayesinde, bilyenin hareketleri direkt olarak proteze iletileceği için protez hareketleri daha iyi olacaktır.

Her hastaya peg takılabilir mi?
Peg takabilmek için, göz çukuruna yerleştirilmiş olan bilyenin, içerisine damar ve doku ilerlemesine olanak sağlayan cinste (Hidroksiapatit, biyoseramik, poröz polietilen) olması gereklidir. Silikon veya akrilik yapıdaki bilyelerin üzerine peg takmak mümkün değildir.

Peg takılmasının dezavantajı var mıdır?
Peg taklması, kozmetik olarak iyi bir sonuç alınmasını sağlasa da, ikinci bir cerrahi gerektiriyor olması ve maliyeti gibi dezavantajları vardıfunduszeue.infoın yanında, peg takılmasını takiben enfeksiyon, bilyede açılma ve sürekli çapaklanma gibi problemlerin gelişme ihtimali vardır. Bu nedenlerle, peg takılması kararını doktor ve hastanın ortaklaşa almaları gereklidir.

Göz protezinin her gün çıkartılıp takılması gerekli midir?
Protezin günlük olarak gözden çıkarılması Gerekli değildir. Aksine, protezin bir süreliğine bile çıkarılması göz yuvasında daralmaya neden olabilir. Bu nedenle protez, gece de dahil olmak üzere gözden hiç çıkarılmamalıdır.

Göz protezlerinin takıp çıkarılması zor mudur?
Göz protezleri birçok insan tarafından kolaylıkla çıkartılıp takılabilir. Yine de bu işlem sırasında, size doktorunuz tarafından tavsiye edildiği gibi
çıkartıp takılması ve göz kapaklarının zorlanmaması önemlidir.

Göz protezleri nasıl takılır?
Ellerinizi yağ, losyon ya da parfüm içermeyen bir sabunla yıkayıp bol su ile duruladıktan sonra pamukçuk bırakmayan bir havlu ile kurulayınız. Bir aynanın karşısına geçiniz. Başınızı öne eğerek aynaya doğru bakınız. Protezi takmak için önce alt göz kapağınızı bir elinizle aşağıya doğru çekerken, diğer elinizle protezinizi uygun şekilde yuvaya öncelikle üst kısmı girecek şekilde yerleştiriniz. Protezinizin üst kısmının yerleştiğinden emin olduktan sonra alt göz kapağınızı yavaşça bırakınız.

Göz protezleri nasıl çıkarılır?
       •  Ellerinizi yağ, losyon ya da parfüm içermeyen bir sabunla yıkayıp bol su ile duruladıktan sonra pamukçuk bırakmayan bir havlu ile kurulayınız. Bir aynanın karşısına geçiniz. Başınızı öne eğerek aynaya doğru bakınız. Alt göz kapağınızı aşağıya doğru nazikçe çekiniz. Protezinizin alt kenarının aşağıya doğru kaymasını sağlayarak işaret parmağınızı protez altına doğru hafifçe itiniz. Proteziniz kolaylıkla çıkacaktır.
        • Protezinizi ilk taktığınızda batma ve rahatsızlık hissi olabilir. Bu problemler birkaç saat ile birkaç gün içerisinde geçecektir
        • Protezin çıkarıldığı durumlarda protezi takarken hijyen kurallarına uymak gereklidir.
        • Protezin bakımı için alkol veya kimyasal çözücüler kullanılmamalıdır. Bebe şampuanı veya kaynatılmış tuzlu su bu işlem için daha güvenlidir
        • Protez kullanırken suni gözyaşı kullanımı oldukça faydalıdır
        • Protez kullanırken bir miktar çapaklanma oluşabilir. Bunlar ıslak pamuk veya göz mendilleri ile temizlenebilir.
        • Çapaklanmanın aşırı olduğu olgularda mutlaka göz kontrolüne gidilmelidir
        • Göz protezi kullanan hastaların kırılmaz camdan (polikarbonat) bir gözlük kullanması faydalıdır. Bu uygulama diğer gözün korunması için de önemlidir.

Sağlık Rehberi

Çocuğun Boğazına Cisim Kaçması


Yabancı cismin boğaza kaçışı çocuklarda hava yolunu tıkayıp solunumu ve hava alışverişini bozarak hayatı tehdit eden bir olaydır. Bu durum çoğunlukla kısa bir boğulma veya tıkanma devresine şahit olan aile bireylerinin şüphesiyle açıklığa kavuşur. Ancak bu tıkanmaya tanık olunmamış vakalarda çocuğun ilerleyen dönemde klinik sunumunun dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi bu değerlendirmeye ek olarak radyoloji ve bronkoskopinin akıllıca kullanımı ile çözülebilmektedir.

Yabancı Cisim Aspirasyonları ile başvuran veya şüphelenilen vakaların %80’ i 3 yaşından küçük çocuklardır. Pik dönem ise 1 ve 2 yaş arasıdır. Bu çocukların yeni yeni yürüdüğü dönemlerdir ki çocukların hayatı ve yabancı cisimleri ağızlarıyla tanıdığı eline geçen birçok şeyi ağızlarına götürdüğü oral dönemdir. Yeterli çiğneme yetisinin ve dişlerinin olmadığını düşünürsek ve ek olarak yutma refleksinin tam gelişmediği bu çocuklar risk grubunun en tehlikeli dönemine denk gelmektedir. Dahası uygunsuz yiyeceklerin (fındık fıstık vs…) ve küçük oyuncak ve boncukların hareketli bir çocuğun ulaşabileceği yerde olması veya büyük kardeşleri tarafından bu çocuklar ile oynarken olabilecek kazalar da bu riski artırmaktadır. Bu bebeklerde hava yolunun dar olması bu bölgede tıkanmayı daha olası ve hayati yapmaktadır.

Daha büyük çocuk ve erişkinlerde ise nörolojik hastalıklar, bilinç kaybı ve alkol uyuşturucu gibi alışkanlıklar varlığında daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Nedeni bilinmemekle birlikte erkek çocuklarda daha sık olduğu birçok bilimsel yayınlarda görülmüştür.

En sık aspire edilen maddenin fındık olduğu görülmüştür. Azalan sırayla diğer fındık ve fıstık benzeri çerezler, çekirdekler (özellikle karpuz çekirdeği) mısır ve yemek partikülleri metal nalburiye, nazar boncukları ve iğneler ayrıca oyuncak parçaları sık olarak solunum yollarından çıkarılan maddelerdir. Balonlar, misketler ve buna benzer hacimli oyuncaklar ise oldukça ölümcül olabilecek oyuncaklardır çünkü yuvarlak maddeler kaygan pürüzsüz yüzeyi ile hava yoluna daha rahat kaçabilen ve bu yolu tam tıkayarak solunumu durduran maddelerdir.

RİSK FAKTÖRLERİ

  • 3 yaş altı çocuklar
  • Erkek çocuk (2 kat fazla)
  • Ağızlarında cisim ile ağlamak, bağırmak, koşmak, oynamak
  • Bazı yiyecekleri çiğnemek için dişinin olmaması
  • Yutma ve havayolunu korumanın ve reflekslerinin tam olarak gelişmemesi
  • Çevreyi ağzı ile keşfetmesi

Yutulan yabancı cisimlerin büyük bölümü bronşlardadır yani akciğerlerdedir. Laringeal (yutak) ve trakeal (ana solunum yolu) bölgelerde ise daha nadirdir

BELİRTİLER

Yabancı Cisim Aspirasyonu klinigi(hastanın durumu) ve tanısı; hastanın yaşı, yutulan maddenin tipi, olaya şahit olup olmama, aspirasyondan sonra geçen süre, yabancı cismin yeri ve hava yolunu tıkama derecesi ile farklılık gösterir.

Vakaların yaklaşık %60’ı ilk 24 saat içinde fark edilmektedir.

En sık ciddi solunum stresi, morarma ve mental durumda bozulma yani boğulma krizi olarak tarif edebileceğimiz durumla karşı karşıya kalabiliriz ki bu acil koşullarda hayati destek gerektirecek bir durumla sonuçlanabilir.

Yabancı cismin bulundugu yere göre de belirti ve bulgular değişiklik ve ciddiyet göstermektedir. Laringotrakeal bölgedeki yabancı cisimlerde hayati tehlike oldukça sık görülmekle beraber yolun tam tıkanmadığı durumlarda hırıltılı solunum, soluk alıp vermede zorluk ve ses kısıklığı gibi semptomlar görülür. Bronşlardaki yabancı cisimlerde ise en sık öksürük ve solunum seslerinde bozulma görülmesine rağmen solunum güçlüğü ve kalp atışlarında hızlanma, kanlı tükrük, morarma, ateş ve boğulma gibi bulgulara da şahit olabiliriz.

Parsiyel (tam olmayan) tıkanmalarda sıklıkla inatçı öksürük, takipne (normalden sık nefes alıp verme) ve hırıltılı solunum eşlik eder. Muayene bulgularında klasik triad olan öksürük, hırıltılı solunum ve bozulmuş akciğer sesleri bulunur ama şart değildir. Bulguların hepsi görüldüğünde ve yardımcı görüntüleme yöntemlerinde havalanma fazlalılığı varsa % 98 oranında yabancı cisim aspirasyonundan bahsedilir.

UZUN VADE BELİRTİLERİ

Bogulma anı, morarma ve öksürük krizine şahit olunduğunda yabancı cisim aspirasyonu %76 ile %92 arasında tanı konulmuş demektir. Bu akut gelişen dönem birkaç dakika sürüp genellikle kendini sınırlayıp düzelme gösterir ve sonrasında semptomsuz bir dönem ile devam eder. Tedavide geç kalma halinde öksürük, hırıltılı solunum, güç soluk alıp verme vs… gibi bulgular geç dönemde kendini gösterir. Yabancı cisim aspirasyonuna şahit olunmayan durumlarda ise aspirasyondan günler ve haftalar sonra gelişen semptomlara ek olarak non-spesifik semptomlar eklenebilir. Öyle tekrarlayan zatüre, astım, bronşiolit, kronik akciğer hastalığı gibi tanılarla hasta takip edilebilir.

TANI

Bu arada Bilgisayarlı Tomografininde (BT) yerini unutmamak gerekir. Semptomatik veya asemptomatik vakalarda ve özellikle opak olmayan madde (yemek parçaları, çerezler, plastik materyaller vs…) aspirasyon_üphesinde bizlere normal grafiden çok daha fazla yardımcı olan bir yöntemdir. Neden akciğer grafisi ile vakit kaybediyoruz sorusuna verilecek cevap ise; küçük çocuklarda bu işlem esnasında, verilen anestezi ve bol miktarda alınan iyonize radyasyon diyebiliriz.

Yabancı cisim aspirasyonu şüphesi olan bütün çocuklarda sistematik bir öykü ve fizik muayene sonrası radyografi (akciğer grafileri, ön ve yan grafiler ve boyun grafileri) planlanır. Radyografide patolojik bulguların görülmemesi aspirasyon tanısını ekarte ettirmediği unutulmamalıdır. Çünkü morarma veya tıkanma şüphesi olan vakalara yapılan bronkoskopide %90’a yakın yabancı cisim görülmüştür ve bunların yarısında akciğer grafisi normal olarak değerlendirilmişfunduszeue.infoşim imkanı olmayan daha küçük çocuklarda ise aspirasyon lehine fizik muayene ve radyolojik bulguları olması hiç düşünmeden bronkoskopi için endikasyon oluşturmaktadır. Muayene ve/veya radyolojik bulgu olmayan ama en ufak bir şüphe olan vakalarda bile gün aralıklı ciddi kontroller ihmal edilmemelidir. Öte yandan bütün yabancı cisim aspirasyonları ele alındığında yapılan akciğer grafilerinin en az %30’ unun normal olduğu görülmüştür. Patolojik olarak ise amfizem (aşırı akciğer havalanması, atelektazi (akciğerin sönmesi), bronşiektazi, akciğer absesi, pnömoni(zatürre) vs. gibi bulgular görülmektedir ki bunlar yabancı cisim aspirasyonlarında görülen komplikasyonlarla paraleldir.

İLK MÜDAHALE

Hayatı tehdit eden yabancı cisim aspirasyonu tam bir tıkanma ile oluşmaktadır. Bu tamamen solunum yolunu tıkayan maddeyi göğüs duvarına kompresyon uygulayarak ve karın içi basıncı arttırarak çıkarmak veya en azından parsiyel bir tıkanıklığa çevirmek amaç olmalıdır (Heimlich manevrası). Diğer yandan öksüren, konu_an, ağlayan çocuklarda yapılması şiddetle kaçınılması gereken manevradır çünkü nefes alıp vermeye olanak sunan bir tıkanmayı tam bir tıkanmaya çevirme olasılığı hiç unutulmamalıdır. Yine aynı sebepten körlemesine yapılan ağız içine elimizi sokup yabancı cisim aramakta şiddetle önerilmemektedir.

TEDAVİ

Tedavide fexible ve rigit bronkoskopi kullanılmaktadır. Deneyimli anestezist ve cerrahi ekip tarafından yapılması şiddetle önerilmektedir. “Işıklı endoskopik bir aletle soluk borusundan girip yabancı cisim alınıyor” gibi söylemler bronkoskopinin basit bir işlem olduğu aklımıza getirmemelidir. Bronkoskopi esnasında olan trakeal laserasyon (yırtıklar), kanamalar, akciğer perforasyonu(pnömotoraks) ve trakeal ödeme bağlı solunum yetmezlikleri hiç de az görülmemektedir.

Yabancı cisim aspirasyonlarının her ne kadar tedavisi varsa da aslında önlem almak ve ailelerin eğitimi hepsinden daha önemlidir. Önlemden kastımız aspire edilme riski olan maddelerin evde, markette, kreşte vs… gibi çocukların erişemiyeceği bölgelere konulması özellikle ülkemizde nazar boncuğu kullanımında daha dikkatli olunmasıdır. Eğitim ise sadece ebeveylerin değil bakıcıların, öğretmenlerin, kardeşlerin komşuların kısacası çocuk ile ilişkili herkesin bilgilendirilmesi ile olmalıdır. Bu kişilere riskli yiyecekler hakkında bilgi verilmeli, çocuk yemek yerken mümkün olduğu kadar konuşmayıp bağırmamalı veya ağlamamalı, gülmemeli, yürümemeli, koşmamalı; bunun yanında dişleri tam olarak geliştikten sonra sakız veya çiğnenebilen şeker gibi (3 yaşından sonra) ödüller verilmelidir. Ayrıca küçük parçalara sahip oyuncaklardan kaçınılmalı, aileler öğretmenler bakıcılar basit hayat desteği hakkında bilgilenmelidirler.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası