emily dickinson şiirleri pdf / Emily Dickinson - Secme Siirler | PDF

Emily Dickinson Şiirleri Pdf

emily dickinson şiirleri pdf

Ekim ayının sonuna doğru gelirkem biraz gizemli mi gitsek… Belki biraz gotik… Karanlık öyküler, esrarengiz karakterler…

Sanatı maalesef yaşarken değer görmemiş bir kadın şair bu hafta konumuz. Kendisi sanatını istediğince paylaşamayınca eksantrik bir karakter halini almış ve kendi içine kapanmış.

“Lady in white”, beyazlı kadın ve “the myth”, mit, hayal, gizem gibi lakaplarla anılan ama maalesef şiirleri sağken basılmamış bir şair, Emily Dickinson. Günümüze ulaşan bir fotoğrafı var ve bana çok nahif görünür nedense. Daha önce İngiliz Edebiyatı’na başlarken hangi yazarlar hangi eserler okunabilir diye konuşmuştuk ve o yazıda biraz da Amerikan edebiyatına değinip çok yetenekli bu şairden azıcık bahsetmiştim.

Emily Dickinson Amerikalı bir şair. Amherst Massachusetts’te ’da varlıklı ve oldukça dindar bir ailenin kızı olarak doğmuş ve neredeyse tüm hayatını ailesinin evinde geçirmiş. Doğduğu yıl dolayısıyla tam yy’ın ortalarından bahsediyoruz, yani sanayileşme var, ekonomi canlanıyor ama hala kölelik sistemi söz konusu. Bir de kadın bir şairden konuştuğumuz için söylememiz gerekenler var. Hala eğitim olanakları kadınlar için çok kısıtlı, İngiltere ile çok benzer kültürler bu açıdan. Bu dönemde varlıklı ailelerin kızları evde eğitim görürler ve öyle her şeyin eğitimini de almazlardı. Okula giderlerse de genelde kiliselere bağlı okullara giderlerdi. Emily Dickinson böyle bir okula bir yıl gitmiş ancak okulda sürekli inancını dile getirmesi gerektiği için okulu bırakıp eve dönmüş. Ama bu inançsız biri olduğunu göstermiyor. Sadece sürekli dile getirmekten hoşlanmamış. Bu konuya yeniden değineceğim ama Amerika’da bilim insanları o dönemin Avrupa’sında yaygın olan tavrın aksine dini tamamıyla reddetmediler. Emily Dickinson’ın varlıklı ve dindar bir ailenin kızı olduğunu bu sebeple belirttim. Onların dindarlığı ve dönemin kadınlara olan bakış açısı birleşince, işte kısıtlı eğitim imkanları, belli başlı meslekler vb. Emily Dickinson’ın yayın hayatına pek olanak sağlamamış.

Ama o, oldukça aykırı bir kişiliğe sahipmiş. Shakespeare’in Othello oyununa düşkünlüğü bilinir, örneğin. Othello siyahi bir karakter ve Dickinson’ın bir abolitionist yani köleliğin kaldırılmasından yana olanlardan olduğu biliniyor. Okulu kendisine uygun olmadığı için terk etmiş ve yazdığı şiirler ilahilerden ilham almış ama yalnızca dini temalardan bahsetmemiş. Beyaz rengi saflığı ve ilahi bir yüceliği temsil ettiği için değil tutkuyu temsil ettiğini düşündüğü için çok severmiş ve onu evinden çıktığı nadir zamanlarda görenler hep beyaz bir elbiseyle görmüşler. Bugün de kendisinden kalan tek elbise beyaz bir elbisedir. O sebeple ona “lady in white”, beyazlı kadın denmiş. Myth lakabı ise komşularını ziyarete gelen bir kadının ondan ailesine yazdığı mektupta bu şekilde bahsetmesiyle ortaya çıkıyor. Hiç dışarı çıkmayan, hatta evden değil odasından bile çıkmayan, eve gelen misafirleri bile ergen gibi odasından seslenerek karşılayıp odasına geri kaçan biriymiş. Efsaneleşmiş olması normal tabi. Hatta insana çocuklar kesin çok korkuyorlardır ondan diye düşündürtüyor ama aksine çocukları çok severmiş ve onlarla sohbet etmekten keyif alırmış. Keşke böyle efsane olup, komşuların misafirlerinin dikkatini çekeceğine bıraksalardı şiirlerini rahat rahat yayınlasaydı. Ama maalesef kadınlar için özgür dönemler değiller bu yıllar. Ama Emily Dickinson’ın iç dünyası efsane.

56 yaşında vefat edinceye kadar anonim bir şekilde yayınlanmış birkaç şiiri var. Birkaç gazete ve dergide. Anonim bir şekilde, çünkü ailesi Dickinson soy adını lekelemesini ve yazar olarak bir kariyere sahip olmasını istemiyor. Sonuçta kadın, neden okusun yazsın ki…

Yayınlanabilen birkaç şiirinin dışında şiirleri de var elbette. Amerikan edebiyatının en güçlü isimlerinden biri olmayı belki o birkaç şiirlerde de başarabilirdi ama öldükten sonra odasından çıkan ’den fazla şiir onu bugün tanımamızı sağlayan faktör. Şiirlerini bulduğu her kağıda yazmış. Mektup zarfları, yırtılmış parşömenler, yiyecek paketleri (ki onlar da parşömen)… temize geçirip gruplandırdığı ve birkaç parşömen parçasını birbirine iğne iplikle tutturduğu şiirleri de yine odasından çıkanlar arasında. Oldukça eksantrik bir karaktermiş gerçekten. Beyazlar içinde, odasında kağıtları birbirine diken, yırtık zarfların üzerine şiirler yazan biri… (Aklınıza Sarı Duvar Kağıdı isimli hikaye geliyor mu? Tüyler diken diken…)

Şiirlerinde kullandığı temalar da her ne kadar üzerine çokça yazılmış konular olsa da (ölüm, aşk, tutku, yalnızlık, kader, hayat ve hayatın sıradanlığı gibi) tarzı kendine özgü. Emily Dickinson denince anılan ilk özelliği olan dilinin sadeliği. Basit, düz anlatımlarla çarpıcı etkiler yaratmayı başarıyor. Ayrıca noktalama işaretlerini kullanışı onu bize tanıtan en önemli özelliklerden. Şiirlerinde çokça tire işareti var. Gerçi bir yerde kek tarifi yazarken de tire kullandığı için, bunu şiire anlam katmaktan çok bir yazım tarzı olarak yaptığı ileri sürülmüş bazı edebiyat tarihçileri tarafından. Ama ben hala bile isteye bu noktalama işaretini kullandığını ve yarattığı etkiyi bilinçli yarattığını düşünmek isteyenlerdenim. Ayrıca kelimeleri büyük harfle yazarak o kelimeyle bir kavram oluşturması veya bir mecaz üretmesi durumu var. Ölüm kelimesinin büyük harfle yazıldığını görürüz çokça, tanrı kelimesinin, cennet kelimesinin gibi. Birazdan örneklere de bakacağız.

Şiirleri kısa ve sade ama bu sadeliğinde yanıltıcı bir yan vardır. Her zaman ilk bakışta fark edilmeyecek anlamlar içerir. Bir de hep açık uçludur. Sanki şiir bitmemiş gibi. Ya da hep başa dönüyormuş gibi bir his yaratır okurda. Ama bana nedense fotoğrafı gibi şiirleri de hep nahif gelir. Oldukça hassas bir ruhu vardı ki, böyle sade ama çarpıcı şiirler yazabildi diye düşünürüm. Birkaç örneğine hem orijinal hem de çevirisiyle bakmak istiyorum:

Şiirdeki büyük harfle yazılmış kelimeleri ve bolca kullandığı tire işaretlerini görebiliyoruz. Ayrıca burada ünlem işaretlerine de bakmak gerek. Duygularını ne kadar yoğun yaşadığının bir kanıtı gibiler. u gece unutmak zorunda ve biz de okur olarak onun duygularını birebir deneyimleyebiliyoruz.

Emily Dickinson&#;ın dilinin sadeliğini de burada çok net görebiliyoruz. Ne kadar basit cümleler ama bir o kadar da etkileyici.

Bu benim en çok sevdiğim şiirlerinden, çünkü fotoğrafında bana nahif görünen o genç kadının iç dünyasında ne kadar yoğun ve karmaşık duygular yaşadığına şahit olmak hoşuma gidiyor. Bir de kalbiyle kendisini iki farklı varlık gibi düşünmüş olması oldukça şairane, önce kalbi unutacak sonra kendisi. Mantığı zaten yapabilecek sanki ama kalbi daha güçlü. Bu klasik aşk ikilemini bize böyle kısacık iki satırda yapabilmiş olması onun ne kadar iyi bir şair olduğunu göstermeye yetiyor.

Bir sonraki şiiri de genelde karşılaştığımız karamsar ve karanlık olanlardan. Ölümle ilgili konuşacağımız bir şiir olacak.

Ölüme giden yolda bizi biraz düşündürecek bir şiir demiştim. Bu huzurlu başlayan ve yavaş yavaş ölümle birlikte yapılan yolculuk devam ederken sanki dünyada önemi çok büyük olan şeyleri selamlayacağız. okulun yanından geçip çocukları görecek ve tarlaların yanında yolculuğumuza devam edeceğiz.

Ama sonra bir ürperti geliyor. Üzerinde örümcek ağları, ev dediği yer bir mezar gibi ve neden orada durdukları ve yüzyıllar geçmesi gibi öğeler bizi ürpertiyor. Ölümün gerçek yüzü sanki ve huzurla başlayan yolculuk sonsuzluğa doğru uzanırken durağanlık bizi korkutuyor.

Emily Dickinosn&#;ın ölüm üzerine yazdığı birçok şiiri var aslında. Bir tanesine daha bakacağız birlikte ve o bundan biraz farklı olacak.

Ölümden bahsederken bir sineğin konu olması çok ilginç. Her şiirinde olduğu gibi bunda da yine büyük harfle yazılmış kelimeler var ve sinek burada oldukça önemli bir rol oynadığı için o da büyük harfle yazılmış. Sonuçta ölümle arasındaki bağı kuran şey. Öldükten sonra duyduğu ilk ve belki de tek ses&#;

Bu şiir özellikle bizi ölümden sonrasıyla ilgili düşünmeye itiyor ve aklımıza birçok soru geliyor. Ölümden sonra hayat var mı, varsa bizi nasıl bir şey bekliyor, sadece sonsuz bir karanlık mı var, yoksa bir sinek vızıltısı gibi önemsiz bir şey mi bunca soru.

Ancak Dickinson&#;ın şiirlerinin tümü böyle bizi karamsarlığa yönelten şiirler değiller. Aşağıda birçok kişinin ezbere bildiğine şahit olduğum muhteşem bir şiiri var:

İçimizde hep var olan umut burada minik bir kuşa benzetilmiş ve cıvıltısını hep duyduğumuzu iddia etmiş. En zorlu zamanlarda bile&#; Bazen umutsuzluğa kapılmak çok doğal ama o o küçük tüylü şeyin sesini duyduğumuz an umudumuz canlanıyor yeniden.

Aşağıda paylaştığım bazı şiirleri YouTube kanalımda yayınladığım videoda konuştuk, bazıları da bloğa özel ekstra eklenmiş şiirler. Ben hiç Fundalık Görmedim ve Vahşi Geceler gibi&#; Videoma da beklerim 🙂

Keyifli okumalar&#;

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

İlgili

iremgokozwriter tarafından yayımlandı

YouTuber, blogger, writer, teacher Tüm gönderileri iremgokozwriter ile görüntüle

Kitap Oku Zamanını Değerlendir 📚


#Ücretsiz Kitap okumak isteyen canı sıkılan arkadaşlarımız için #ekitaphavuzucom'da 50 Kategoride + üzerinde e-Kitap 📚 tamamen ücretsiz sağlanıyor. Dijital kütüphane topluluğumuza sende katıl ❤️
Tweeti Arkadaşlarınla Paylaş 🕊️ Premium Üyelik Kazan 🎉

Tweetle


Kendi Kütüphaneni Oluştur! 📖

Kitaplar Yandex üzerinden paylaşılıyor. Eğer kitap indiremiyorsanız büyük ihtimalle Yandex hesabınız yoktur. Öncelikle buraya tıklayarak hesabınızı oluşturun ve giriş yapın. Sitemizde yayınladığımız kitapları bir arada klasörleyerek saklamak ve kendinize özel kütüphanenizi oluşturmak isterseniz videomuzu izleyebilirsiniz. Videoya Git

SORUN BİLDİR Eğer kitabın linki içerisinde kitap çıkmıyor ise lütfen kitabı sorun bildir butonundan ekibimize bildiriniz.

Information! Sign up, make a remarkable comment(Minimum characters), download books without waiting 24 hours a day freely! Your comment will be published after the approval of the administrator, please comment on a book you read earlier.

Bir Başka Gökyüzü - Emily Dickinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bir Başka Gökyüzü kimin eseri? Bir Başka Gökyüzü kitabının yazarı kimdir? Bir Başka Gökyüzü konusu ve anafikri nedir? Bir Başka Gökyüzü kitabı ne anlatıyor? Bir Başka Gökyüzü PDF indirme linki var mı? Bir Başka Gökyüzü kitabının yazarı Emily Dickinson kimdir? İşte Bir Başka Gökyüzü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar:Emily Dickinson

Çevirmen: Nurbanu İnan

Yayın Evi: Kopernik Kitap

İSBN:

Sayfa Sayısı:

Bir Başka Gökyüzü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

“Cennet olmasa o bir hiç

Melekler olmasa –kimsesiz

Bazı gezgin arılar olmasa

Boş yere tomurcuklanmış bir çiçek

Rüzgârlar olmasa –taşralı

Kelebekler olmasa

Uzanan arazide

Fark edilmemiş minicik bir çiğ.

Çayırdaki en küçük Ev Hanımı

Şimdi al onu çayırdan

Ve varlığını oluşturan biri

Onurunu kaybetti –“Yuva” dediği şey için.”

Emily Dickinson, yüzyılın en büyük Amerikan şairlerinden biri. Çağdaşlarının anlayamamasına karşılık, yüzyılda hak ettiği ilgiyi görmesiyle O, hem Amerikan hem de dünya şiirinin önemli isimleri arasında yer almayı başarıyor. Bu seçme şiirler, Türk okurunun Dickinson’u daha yakından tanımasına imkan sağlamakla kalmayıp ne kadar özge ve hakiki bir şair olduğunu ortaya koyan bir nitelik de taşımaktadır.

Bir Başka Gökyüzü Alıntıları - Sözleri

  • Eğer hatırlamak unutmaksa, O zaman hatırlamıyorum. Ve eğer unutmak, hatırlamaksa, Unuttuklarıma ne kadar da yakınım. Ve eğer özlemek keyifliyse, Ve kederlenmek mutluluksa, Ne kadar gamsız bu parmaklar Bugün, bunları bir araya getiren!
  • Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem, Bir yaşamdan acıyı alabilirsem, Ya da bir acıyı hafifletebilirsem, Ya da bir ardıç kuşunu yuvasına koyabilirsem, Boşuna yaşamış olmayacağım.
  • Yine de şikayet etmiyorum Biliyorum ki benim kuşum Uçmuş olsa da - Denizin ötesinde Yeni bir melodi öğreniyor benim için Ve geri dönecek.
  • Getirecek başka bir şeyim yok sana, Biliyorsun- O yüzden elimdekileri getirip duruyorum- Gecenin yıldızları getirip durması gibi Tanıdık gözlerimize-
  • *Ama, Ay ve Yıldız, Çok uzakta olsanız da - Biri daha var - bana sizden daha uzak olan - O - Gök kubbeden fazlası Öyle ki asla gidemiyorum! *But, Moon, and Star, Though you're very far - There is one- farther than you- He- is more than a firmament- from Me- So I can never go!
  • Yine de şikayet etmiyorum Biliyorum ki benim kuşum Uçmuş olsa da - Denizin ötesinde Yeni bir melodi öğreniyor benim için Ve geri dönecek.
  • . Bahar o kadar güzel, o kadar eşsiz, o kadar beklenmedik bir mutluluk ki, kalbimle ne yapacağımı bilmiyorum.
  • Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem, Bir yaşamdan acıyı alabilirsem, Ya da bir acıyı hafifletebilirsem, Ya da bir ardıç kuşunu yuvasına koyabilirsem, Boşuna yaşamış olmayacağım..
  • Belki sen de gidersin, Kim bilir Eğer ilk sen varırsan oraya Bana küçük bir yer ayır Kaybettiğim o ikisinin yanında En küçük 'cüppe' olacak bana Ve bir 'taç' Bilirsin umursamayız kıyafetlerimizi Eve dönerken -
  • Kalbim, unutacağız onu Sen ve ben, bu gece Sen sıcaklığını unut, Ben aydınlığını Unuttuğunda yalvarırım söyle bana, Ki hatıralarım sönükleşsin Çabuk ol, oyalanırsan Hatırlayabilirim yeniden..
  • *There is another sky, Every serene and fair, And there is another sunshine, Though it be darkness there; *Bir başka gökyüzü daha var, Hep durgun ve huzurlu olan, Ve bir başka günışığı daha, Ne kadar karanlık da olsa;
  • "Uzun zamandır kırık olan bu kalbi- Asla yorulmayan bu ayakları- Boşuna yıldızları gözleyen bu inancı Verin yavaşça ölüme-"
  • “Eğer hatırlamak unutmaksa O zaman hatırlamıyorum. Eğer unutmak, hatırlamaksa, Unuttuklarıma ne kadar da yakınım.”!
  • "Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem ya da küçük bir kuşu yuvasına koyabilirsem, bir yaşamdan acıyı alabilirsem ya da bir acıyı hafifletebilirsem boşuna yaşamamış olacağım."

Bir Başka Gökyüzü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Hediye olarak aldığım kitap. Çeviriden kaynaklanabilecek sıkıntılardan dolayı önce İngilizcesi ardından Türkçesi eklenmiş şiirlerin. İngilizce ve Türkçe olduğundan farklı bir deneyim oldu benim için. Uzun zaman sonra İngilizce şiir okumuş oldum. Emily Dickinson ise sonradan anlaşılmış, çok kıymetli bir şair. Kendini yıllarca tek bir odaya kapatıp sürekli şiirler yazmış. ’den fazla şiiri olduğu biliniyor. Farklılık isteyenler için güzel bir kitap. (Bahtiyar Kara)

Bir Başka Gökyüzü PDF indirme linki var mı?

Emily Dickinson - Bir Başka Gökyüzü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Başka Gökyüzü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emily Dickinson Kimdir?

Emily Elizabeth Dickinson (10 Aralık – 15 Mayıs ) ABD'li kadın şair.

Massachusetts eyaletindeki Amherst kentinde doğdu. Babası kentin önde gelen avukatlarından ve politikacılarındandı. Dedesi de orada birkaç okul kurmuş biriydi. Kendisi de, kızkardeşi de evlenmediler ve aileleriyle birlikte yaşadılar. Emily, yaşamı boyunca pek seyrek olarak Amherst'ten çıkmıştır. Yakınlardaki bir okula devam etmiş, bir kez Washington'a, ve iki-üç kez de Boston'a gitmiştir. 'de tümüyle eve kapanmış, en yakın arkadaşlarıyla bile ölünceye değin bir daha hiç görüşmemiştir. Kapandığı odasında kendisini yazmaya vermiştir. İlk mektupları ve kendisiyle ilgili betimlemeleri, canlı bir ruha sahip çekici bir kızı yansıtmaktadır. Daha sonra dünyadan elini eteğini çekmesinin nedeninin umutsuz bir aşk deneyimine dayanıyor olabileceği eleştirmenlerce düşünülmektedir. Dış dünyayla olan ilişkisi ve deneyimleri sınırlı olsa da, yazılarında yaratıcı ve imge gücü yüksek bir edebiyatçıdır.

Emily Dickinson ilk şiirlerini yazmaya başladığında, neredeyse hiçbir eğitim almamıştı. Henüz Shakespeare'i ve klasik mitolojiyi bilmiyordu. İlk başlarda daha çok Elizabeth Browning ve Bronte Kızkardeşler gibi kadın yazarlarla ilgileniyordu. Bu arada, Ralph Waldo Emerson'ı, Thoreau'yu ve Hawthorne'u da tanıyordu. Geleneksel anlamda dinle bağlantılı birisi olmasa da, İncil'i inceledi ve pek çok şiirinde dinsel formlar kullandı.

Emily Dickinson, civarı. Bilinen tek ikinci fotoğrafıdır. Emily Dickinson Müzesin'deki uzmanlar resmin otantikliğini reddetmişlerdir.

Yaşamının değişik dönemlerinde ona esin kaynağı olan ya da öğretmenlik yapan insanlar, özellikle erkekler olmuştur. İlki babasının avukatlık bürosunda çalışan genç bir avukat olan Benjamin Newton'dır. Kendisi Emily Dickinson'ın yazınsal duyarlığının ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Dickinson, onunla ilgili olarak daha sonraları, "Bana ölümsüzlüğü öğreten bir dost" diye yazacaktır.

Emily Dickinson'un sonraki öğretmeni, evli bir din adamı olan Charles Wadsworth'tür. Dickinson'un entelektüelliğine katkısı olmuş ve dış dünyayla ilişkisinin artmasını sağlamıştır. Yazdıklarından, ona yönelik karşılık göremediği bazı duygular beslediği anlaşılmaktadır. 'de evine geri dönmüş ve Wadsworth'ü tanımadan önceki haline göre daha içine kapalı bir kişiliğe bürünmüştür. Wadsworth'ün, şiirlerinde geçen sevgili olduğuna ilişkin yazın çevrelerinde güçlü bir görüş birliği vardır.

Evine kapandığı için, o sıralarda ABD'de sürmekte olan iç savaş onu pek etkilememiştir. İnzivadayken yazdığı şiirlerin bir bölümünü dönemin önde gelen eleştirmenlerinden ve yazarlarından olan Thomas Higginson'a göndermiştir. Higginson, şiirlerini okuyarak, beğendiğini, ama serbest bir biçem kullanmak yerine daha geleneksel şiir anlayışına yönelmesi gerektiğini belirten bir yanıt yazmış ve şiirlerini bu öneri doğrultusunda düzeltmesini önermiştir. Dickinson, bu önerileri dikkate almayarak, daha da içine kapanmıştır. Yaşarken yalnızca yedi şiiri basılmıştır.

Yaşamının son yıllarında artık eve pek ziyaretçi de kabul etmemiş, ancak arkadaşlarıyla olan ilişkilerini onlara mektuplar ve küçük hediyeler gönderme yoluyla sürdürmüştür.

'daki ölümünden sonra odasına giren kızkardeşi, odasında ondan kalan kadar şiir bulmuştur. Ölümünden sonraki dört yılda, yani 'a değin, şiirlerinin neredeyse tamamı yayımlanmıştır.

'lerde ise, ABD'deki en çok sevilen şairlerden biri olmuş ve ünü bugüne değin sürmüştür.

Emily Dickinson Kitapları - Eserleri

  • Seçme Şiirler
  • Aşk Yaşamdan Önce Gelir
  • Bir Başka Gökyüzü
  • Ki Ben Hep Sevdim
  • Tutku Denizi
  • Rütbesi: Yalınayak
  • Gizli Cennet
  • The Brain—is wider than the Sky—
  • My Life Had Stood a Loaded Gun
  • I felt a Funeral, in my Brain
  • Because I Could Not Stop for Death
  • There's been a Death, in the Opposite House
  • Ev Nameya Min e Ji Cihane re
  • I'm Nobody! Who are You?

Emily Dickinson Alıntıları - Sözleri

  • Yine de şikayet etmiyorum Biliyorum ki benim kuşum Uçmuş olsa da - Denizin ötesinde Yeni bir melodi öğreniyor benim için Ve geri dönecek. (Bir Başka Gökyüzü)
  • * Tatlı Sue - Sonsuzda hiç ilk ya da son yoktur - O, orada her zaman Merkezdir - inanmak - yeterlidir ve öyle sanma hakkıdır - O ''Arı''yı ve ''Düğünçiçeğini'' geri al - tercih ettiğim Kadın için de olsa, bunlar için Arazim yok. Festival Buradadır - Ellerimin kesildiği yerde, O'nun parmakları ellerimin içinde bulunacak - Güzel komşumuz Mayıs'ta ''taşındı'' - Önemsizliği terketti. Anahtarı Zambak'a götür şimdi, Gülü kilitleyeceğim - * ( ya da ) Susan Gilbert Dickinson (Tutku Denizi)
  • A precious, mouldering pleasure ’tis To meet an antique book, In just the dress his century wore; A privilege, I think *Üstü tozlanmış lakin kıymetli bir zevktir, Antika bir kitap ile tanışmak.. Yalnızca onun yüzyılında demlenmiş elbisesi dahi, Bir ayrıcalıktır, zannımca.. * (My Life Had Stood a Loaded Gun)
  • Bana - bayım, iki miras bıraktınız - Biri aşk mirasıydı Gökteki Tann'ya bile yeterdi Ona sunulsaydı - Bana derin acılar bıraktınız - Engin, deniz gibi - Sonsuzlukla zamanın arasında - Bilincinizle - benim aramda - (Aşk Yaşamdan Önce Gelir)
  • Yürek! Onu unutacağız! Bu gece - sen ve ben! Sen verdiği sıcaklığı unutabilirsin- Işığı unutacağım ben! İşini bitirdiğinde, ne olur söyle Ki hemen başlayayım! Çabuk ol ! Yoksa sen oyalanırken Ben onu hatırlarım! (Seçme Şiirler)
  • Biri, ki o yaz gecelerini tekrarlayabilecek olandı - Kendinden daha büyük - oysa o - İnsanoğlunun en küçüğü -olmalı- Ve o -güneşi yeniden yaratabilir- Batma devrindeyken Ağır ağır kaybolurken -ve renklenirken -yani Doğu şahlandığı zaman - Ve batı -bilinmez olduğunda - Bir tek O'nun adı -kalacak (Ki Ben Hep Sevdim)
  • Sonbahar, görmezden geldi nakışımı Dedi; öyle renkler var ki bende Flamingonun renkleri solda sıfır kalır Göster dedim, onları bana öyleyse Parlak kırmızıyı seçtim. Seni temsil ettiğini düşündüğümden. Küçük kenardaki karanlık rengi de Beni temsil ettiğinden. (Rütbesi: Yalınayak)
  • Başarı en çok da başarısız olana Tatlı gelir. Balın tadını bilmek Yoksunluğu gerektirir. (Rütbesi: Yalınayak)
  • Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem, Bir yaşamdan acıyı alabilirsem, Ya da bir acıyı hafifletebilirsem, Ya da bir ardıç kuşunu yuvasına koyabilirsem, Boşuna yaşamış olmayacağım.. (Bir Başka Gökyüzü)
  • Anladım , ölebiliriz En iyi yaşama gücü Gölgede bırakmaz çürümeyi. (Ki Ben Hep Sevdim)
  • “Eğer hatırlamak unutmaksa O zaman hatırlamıyorum. Eğer unutmak, hatırlamaksa, Unuttuklarıma ne kadar da yakınım.”! (Bir Başka Gökyüzü)
  • Bir boşluğu doldurmak istiyorsan Ona yol açan şeyi koy içine Başka bir şeyle tıkarsan Genişler daha fazla Uçurumu kapatamazsın havayla. (Seçme Şiirler)
  • Alelade düzyazıya gömdüler beni Küçük bir kızken "Uslu" olayım diye. (Rütbesi: Yalınayak)
  • Good morning, Midnight! I’m coming home.. (My Life Had Stood a Loaded Gun)
  • “Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem ya da küçük bir kuşu yuvasına koyabilirsem, bir yaşamdan acıyı alabilirsem ya da bir acıyı hafifletebilirsem boşuna yaşamamış olacağım.” (Gizli Cennet)
  • Kaybederiz_ çünkü kazanırız _ Kumarbazlar bunu hatırlar da Zarları yine atar! (Rütbesi: Yalınayak)
  • Ama sen uğradın mı - Bir dev yıldıza - seninle göz göze olan ? (Ki Ben Hep Sevdim)
  • Bir Kalbi kırılmaktan koruyabilsem Yaşamış olmayacağım boşuna Bir Hayatı Acıdan kurtarabilsem Bir Ağrıyı dindirebilsem ya da Ya da bayılan bir Ardıç Kuşunu Koyabilsem yeniden Yuvasına Yaşamış olmayacağım Boşuna. (Seçme Şiirler)
  • Eğer hatırlamak unutmaksa, O zaman hatırlamıyorum. Ve eğer unutmak, hatırlamaksa, Unuttuklarıma ne kadar da yakınım. Ve eğer özlemek keyifliyse, Ve kederlenmek mutluluksa, Ne kadar gamsız bu parmaklar Bugün, bunları bir araya getiren! (Bir Başka Gökyüzü)
  • I'm Nobody! Who are you? Are you – Nobody – too? Then there's a pair of us! Don't tell! they'd advertise – you know! How dreary – to be – Somebody! How public – like a Frog – To tell one's name – the livelong June – To an admiring Bog! Ben Hiç Kimseyim! Ya siz kimsiniz? Siz - de mi - Hiç Kimsesiniz? Demek bir çift var bizden! Söylemeyin! duyururlar - bilirsiniz! Nasıl da sıkıcıdır - Birisi - olmak! Nasıl da göz önünde - tıpkı bir Kurbağa - Adını söylemek - Haziran boyu - Hayran bir Bataklığa! (Seçme Şiirler)

© Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. funduszeue.info ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.

Emily Dickinson - Secme Siirler

. .

SEÇME ŞIIRLER
(İNGİLİZCE - TÜRKÇE)

HASAN Ali YÜCEL KLASİKLER DİZİSİ


İNGİLİZCE ASLINDAN ÇEVİREN:
SELAHATTİN ÖZPALABIYIKLAR

TÜRKiYE � BANKASI

Kültür Yayınları
Genel Yayın: 9 8 5

Hümanizma ruhunun ilk anlayış v e duyuş merhalesi, insan


varlığının en müşahhas şekilde ifadesi olan sanat eserlerinin be­
nimsenmesiyle başlar. Sanat şubeleri içinde edebiyat, bu ifade­
nin zihin unsurları en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir mil­
letin, diğer milletler edebiyatını kendi dilinde, daha doğrusu
kendi idrakinde tekrar etmesi; zeka ve anlama kudretini o eser­
ler nispetinde artırması, canlandırması ve yeniden yaratmasıdır.
İşte tercüme faaliyetini, biz, bu bakımdan ehemmiyetli ve me­
deniyet davamız için müessir bellemekteyiz. Zekasının her cep­
hesini bu türlü eserlerin her türlüsüne tevcih edebilmiş milletler­
de düşüncenin en silinmez vasıtası olan yazı ve onun mimarisi
demek olan edebiyat, bütün kütlenin ruhuna kadar işliyen ve si­
nen bir tesire sahiptir. Bu tesirdeki fert ve cemiyet ittisali, za­
manda ve mekanda bütün hudutları delip aşacak bir sağlamlık
ve yaygınlığı gösterir. Hangi milletin kütüphanesi bu yönden
zenginse o millet, medeniyet aleminde daha yüksek bir idrak se­
viyesinde demektir. Bu itibarla tercüme hareketini sistemli ve
dikkatli hir surette idare etmek, Türk irfanının en önemli bir
cephesini kuvvetlendirmek, onun genişlemesine, ilerlemesine
hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemiyen Türk
münevverlerine şükranla duyguluyum . Onların himmetleri ile
beş sene içinde, hiç değilse, devlet eli ile yüz ciltlik, hususi teşeb­
büslerin gayreti ve gene devletin yardımı ile, onun dört beş mis­
li fazla olmak üzere zengin bir tercüme kütüpanemiz olacaktır.
Bilhassa Türk dilinin, bu emeklerden elde edeceği büyük fayda­
yı düşünüp de şimdiden tercüme faaliyetine yakın ilgi ve sevgi
duymamak, hiçbir Türk okuru için mümkün olamıyacaktır.

23 Haziran
Maarif Vekili
Hasan Ali Yücel
HASAN ALi YÜCEL KLASİKLER DİZİSİ

EMILY DICKINSON

SEÇME ŞİİRLER

ÖZGÜN ADI

SELECTED POEMS

İNGİLİZCE ASLINDAN ÇEVİREN

SELAHATIİN ÖZPALABIYIKLAR

©TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI,

Sertifika No:

GÖRSEL YÖNETMEN

BİROL BAYRAM

GRAFİK TASARIM VE UYGULAMA

TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

ı. BASKI TEMMUZ , İSTANBUL

il. BASKI OCAK 20! 2, İSTANBUL

ISBN (KARTON KAPAKLI)

BASKI

KİTAP MATBAACILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DAVUTl'AŞA CADDESİ NO: I 23 KAT: I

TOPKAPI İSTANBUL

() 99 10
Sertifika No:

TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI

İSTİKLAL CADDESİ, MEŞELİK SOKAK NO: ıJ4 BEYO<"iLU İSTANBUL

Tel. () 39 91

Fax. () 39 95


funduszeue.info
00
HASAN
Ali
YÜCEL
KLASiKLER
DiZiSi

XIX

TÜRKiYE $BANKASI
Kültür Yayınları
İçindekiler

"Odası Dünyadan Büyük" ( Selahattin Özpalabıyıklar) xııı

Seçme Şiirler


(4) 1 have a Bird in spring /Bir Kuşum var ki baharda .. 2
.


(11) Nobody knows this !inle Rose - /Kimse tanımıyor bu küçük
Gü�- . .. .. 4
(23) in the name of the Bee - /Arının adına - 4
(25) A sepal - petal - and a thorn /Bir çanakyaprak -
taçyaprak - ve bir diken . 5 .

(31) To him who keeps an Orchis' heart / -

Bir Orkide yüreği taşıyana - 5


(32) The morns are meeker than they were - /
Sabahlar eskisinden daha da uysal - .. ..
(47) By such and such an offering /Bay Falanca Filanc.a'ya ..


(49) When Katie walks, this Simple pair accompany her side,/
Katie yürüdüğünde, bu Basit çift eşlik eder yanında, .. . .. ..

(64) Heart! We will forget him! /Yürek! Onu unutacağız! .8


(71) My friend must be a Bird - /Dostum bir Kuş olmalı -

v
Emily Dickinson

(87) "They have not chosen me" - he said / -

"Onlar beni seçmediler" - dedi - 9


(93) Water, is taught by thirst. /Su, susuzlukla öğretilir o. 10
(98) South winds jostle them - /
Güney Rüzg!ırları dürter onları - 10
() Safe in their Alabaster Chambers - /
Kaymaktaşı Odalarında güven içinde - 11
() Going to Heaven! /Cennete gitmek! 12


() Exultation is the going /Coşku bir kara ruhunun .. 14
() Surgeons must be very careful /
Cerrahlar çok dikkatli olmalıdır 14


() The Juggler's Hat her Country is - /
Hokkabazın Şapkasıdır Ülkesi -
() With thee, in thc Desert - / Çölde seninle - 16
() "Faith" is a fine invention /"İman" hoş bir icattır ..
() The thought beneath so slight a film - /
Çok ince bir örtünün altındaki düşünce - 17
() Least Rivers - docile to some sea. /
Küçük Irmaklar - bir denize boyun eğer.
() I lost a World - the other day! /
Bir Dünya yitirdim - geçen gün! ..
() Poor little Heart! /Zavallı küçük Yürek! 19
() It's such a little thing to weep - /
Öyle küçük bir şeydir ki ağlamak - 20
() I'm Nobody! Who are you? /
Ben Hiç Kimseyim! Ya siz kimsiniz? 20
() Why - do they shut me out of Heaven? /
Neden - almıyorlar beni Cennet'e? 21
() Wild nights - Wild nights! / Vahşi geceler - Vahşi geceler! 22


() A word is dead, when it is said /
Bir sözcük ölür, söylendiğinde, .. . 24


Seçme Şiirler

() it sifts from Leaden Sieves /Kurşun Eleklerden elenir -


- 24
() Where Ships of Purple - gently toss - /
Zerrin Denizlerinde - Erguvan Gemilerin - 25
() This - is the land - the Sunset washes - I
Bu - Günbatımının yıkadığı - ülkedir - . 25
() Did we disobey Him? I İtaatsizlik ettik mi Ona? .. 26
() "Hope" is the thing with feathers / -

"Umut" o tüylü şeydir - .. . 26


() A Bird, came down the Walk - /
Bir Kuş, yere indi Gezinti için - 27
() 1 like to see it lap the Miles - /
Milleri dürüşünü görmek hoşuma gidiyor - .. 28
() Because 1 could not stop for Death / -

Ben Ölüme uğrayamadığım için - 29


() Presentiment - is that long shadow - on the Lawn / -

Çimlerdeki - o uzun gölge - Önsezidir - 30


() Rests at Night I Dinlenir Geceleyin 30


() Some say good night - at night - /
Kimi iyi geceler der - geceleyin - 32
() 1 heard a Fly buzz - when 1 died - /
Bir Sinek vızıltısı duydum - ölürken - . .. 33
() To fili a Gap I Bir Boşluğu doldurmak için 34
() 1 took my Power in my Hand - /
Topladım Gücümü Elime ..
() 1 many times thought Peace had come I
Çok kez düşünmüşümdür Huzurun geldiğini


() 1 never saw a Moor. /Ben hiç Fundalık görmedim.
() Partake as doth the Bee - /Paylaş Arının yaptığı gibi - 37
() The lovely flowers embarrass me, I
Bu şirin çiçekler utandırdılar beni, 38
() Soto! Explore thyself! I Soto! Kendini keşfet!
() 1 could not drink it, Sweet, I Ben içemezdim Tatlım, 39
() Between My Counrry - and the Others - /
Benim Ülkemle - Ötekiler arasında - .. .. 39

vıı
Emily Dickinson

() I felt a Cleaving in my Mind / -

Aklımda bir Çatlama hissettim - 40


() To wait an Hour - is long / -

Bir Saat beklemek - uzundur - 40


() Fame's Boys and Girls, who never die /
Şöhretin Oğulları ve Kızları, hiç ölmeyen 42
() Finding is the first Act /Bulmaktır birinci Yasa 42
() Her Grace is ali she has - /Bütün sahip olduğu Zarafeti - 43
() If I can stop one Heart from breaking /
Bir Kalbi kırılmaktan koruyabilsem .. 43
() The Bustle in a House / Ölümden sonraki Sabah


() The Sky is low - the Clouds are mean. /
Gök alçalmış - Bulut/arsa ortada.


() We never know how high we are /
Bilmeyiz nice yüksek olduğumuzu 48


() The Sun and Fog contested / Güneş ve Sis karşılaştı .
() If my Bark sink I Batarsa eğer Teknem 50


() There is no Frigate lil<e a Book /
Kitap gibi Fırkateyn yok götüren


() His Mansion in the Pool I Gölcükteki Konağını .


() Take ali away - /Her şeyi alıp götürsen - . . .
() Love's stricken "why" I Yaralanmış "niçin"idir aşkın . .. 56
.

Vlll
Seçme Şiirler


() Hope is a strange invention / Umut garip bir icattır - - 58
() To own a Susan of my own /
Kendime ait bir Süsenim olması 58


() A Route of Evanescence, /Dönen bir Tekerlekle 60
() To see the Summer Sky /Yaz Göğünü görmek, bir 60


() A Dimple in the Tomb /Mezarda bir Çukur . 62


() The Blood is more showy than the Breath /
Kan Soluktan daha gösterişlidir. ..

Undated I Tarihsiz
() Beauty crowds me till 1 die /
Ô/ene dek sarsın Güzellik beni .
() in snow thou comest /Kar yağarken geldin 66
() Is Irnmortality a bane /Bir bela mı Ô/ümsüzlük 67
() Fame is a Bee. /Şöhret bir Arıdır. . 67

Türkçe İlk Dize Dizini . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69


İngilizce ilk Dize Dizini . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ıx
You gave us the bumble bee who has a soul,
The everlasting traveler among the hollyhocks,
And how God plays around a back yard garden.

Sen bize bir ruhu olan yabanarısını verdin,


Gülhatmiler arasındaki o kalıcı gezgini,
Ve Tanrı'nın bir arka bahçede nasıl oynadığını.

Cari Sandburg, "Letters to Dead lmagists"


("Ölmüş İmgecilere Mektuplar"),
E:E:E:E:E:E:E:EıE
E:E:E:E.E:E: .E:E:E:E:E:E:E:c:c:

"Odası Dünyadan Büyük"

1.
Emily Elizabeth Dickinson, 10 Aralık gunu
ABD'nin Massachusetts eyaletinin küçük Amherst kasaba­
sında, Borges'in "Nicelik Şiiri"nde sözünü ettiği o "katı ve
sofu" New England göğünün altında doğdu. Baba tarafın­
dan dedesi Samuel Fowler Dickinson Amherst Akademi­
si'nin ve Amherst Koleji'nin kurucusu, Yale mezunu ünlü bir
avukat olan babası Edward Dickinson da aynı kurumun yö­
neticilerindendi. Annesi Emily Norcross hakkında yazılı pek
bir şey olmamakla birlikte, Amherst toplumunda etkin bir
kadın olduğu biliniyor; en çok tanındığı alan ise pek çok
ödül kazanmasını sağlayan aşçılığı. (Emily Dickinson'ın dil­
lere destan aşçılık yeteneği annesinden geçmiş olmalı.)
Emily Dickinson, ömrü boyunca yazıp el yapımı fasikül­
lerde topladığı şiirinin 'sini yılında yazdı - en
verimli ikinci yılı. Bu şiirlerden biri (bu kitapta ),
Amherst'e babasının getirdiği tren içindi. ve 'te
göz tedavisi için iki kez Boston'a gitti - trenle. İkinci gidişin­
de Boston'da altı ay kaldı, bu süre içinde eline kağıt kalem
alması kesinlikle yasaktı - inadına o yıl en verimli yılı oldu:
şiir.

xııı
Emil)' Dickinson

İkinci Boston yolculuğundan dönüşünde içine ve evine


kapandı, münzevi bir ömür sürdü, "Amherst'ün Beyazlı Ha­
nımı" adıyla anılır oldu, 15 Mayıs günü de öldü.
Aslında bu hayat bu kadar da kısaca özetlenecek kadar
olaysız değil. Arada, bir dergi yönetmeniyle yıllar süren ya­
zışmalar var. Platonik kaldığı düşünülen bir (belki iki) aşk
ilişkisi var. Ayrıca bir lezbiyen ilişki ihtimali, en azından kuş­
kusu var. Bütün bunlar ve Emily Dickinson'ın hayatındaki ve
şiirlerindeki birtakım özellikler göz önüne alınarak pek çok
feminist, lezbiyen, homoerotik, şamanistik vb okumalar ya­
pılmış. Emily Dickinson'ın alışılmışın dışındaki büyük harf
kullanımında bir kodlamanın izini sürerek gizemli
"Master"ın adını açığa çıkarmaya çalışan kabalistik okuma­
lar bile yayımlandı. (Bu durumda, büyük harf kullanımını çe­
virilerde de korumanın pek bir anlamı kalmamış gibi görü­
nüyor. Yine de ben kıyamadım Emily Dickinson'ın büyük
harflerini değiştirmeye: Şairin bu özel, kişisel tercihinin -tıp­
kı öteki yazım ve noktalama tercihleri gibi- bir "büyüsel
alan" oluşturduğunu düşünmek, en azından öyle "vehmet­
mek", hoşuma gidiyor diyelim.) Ama, aslolan kişi değil yapıt
olmalı diye düşünüyorum. Bundan sonra, kişiden, kişilerden
söz ediyor gibi görünsem bile yapıttan söz etmek istiyorum.

2.
Neden bilmem, Emily Dickinson'ın şiiri bana, belki pek
çok ruh akrabasından çok, Behçet Necatigil'i, Hilmi Ya­
vuz'un deyişiyle "odası dünyadan büyük" o şairi, düşündü­
rüyor. Başka benzerlikler de buluyorum "Her şey yarım ya­
rim" diye yazmış olan Necatigil'le Emily Dickinson arasın­
da: Kırık, eksiltili söyleyişler; yarım uyaklar; hemen bütün
büyük ("majör" değil, "iyi") şairlerde olduğu gibi kişisel bir
mistisizm
Bir de benim çok önemsediğim bir ayrıntı: İkisinin de şi­
irlerinde "çizgi"ye ("-") çok büyük bir kullanım alanı açmış

xıv
Seçme Şiirler

olmaları. Necatigil şiirinde çizginin nasıl ortaya çıkmış ola­


bileceği üzerine "olası bir doğum ve gelişme öyküsü" yazıp
yayımlamıştım: "Necatigil Şiirinde 'Çizgi'nin Üç Hali: Olası
bir Tekvin ve Tesniye öyküsü" (Arazi Marazi içinde, Sel Ya­
yıncılık, Mayıs ). Emily Dickinson şiirinde çizgi için bir
çalışmam yok ama İngilizce bilen meraklı okurlara
funduszeue.info! 1 CC54E1FE7B! .entry

adresinde yer alan "Bridge to the Visionary World: The Use


of Dashes in Dickinson's Poetry" başlıklı yazıyı önerebilirim.

3.
Türkçede ilk Emily Dickinson şiirleri bildiğim kadarıyla
Adli Moran'ın çevirisiyle 'te Yapraklar dergisinde ya­
yımlanmış. Moran'ın "Sevgili Mart" ve "İki Kelebek" baş­
lıklarını koyduğu iki Dickinson çevirisi de ölümünden sonra
Sanat Olayı dergisinde (Sayı 5, Mayıs , s. 44) yanlışlık­
la onun şiiri diye yayımlandı. Sonra, Varlık Yayınları'nın Ka­
sım 'da yayımlamaya başladığı aylık Cep Dergisi'nin
bir sayısında (derginin çıkışından yıllar sonra elbette) Emily
Dickinson çevirileri gördüğümü hatırlıyorum.
Daha sonra Yazko Çeviri'de (Sayı 5, Nisan , s.
31) Fatih Özgüven'in "Emily Dickinson'dan Onüç Lirik
Parça"sı çıktı. Benim Emily Dickinson'dan okuduğum ilk şi­
irler bunlardı diye hatırlıyorum, ama emin değilim. Ancak,
Emily Dickinson çevirmeme yol açanın bu şiirlerden biri, bu
kitapta numarayla okuyacağınız şiir, olduğunu kesin­
likle biliyorum.
Emily Dickinson'dan Türkçede ilk kitap ise, Oğuz Cebe­
ci'nin Kasım 'te Korsan Yayın'dan çıkan Seçilmiş Şiir­
ler'i.
Ocak 'te İyi Şeyler Yayıncılık'tan benim çevirilerim
çıktı: Şiirler.
Üçüncü kitap Dost Körpe'nin: Ve Melekler Biliyor Öte­
sini (Era Yayıncılık, Şubat )

xv
Emily Dickinson

Ağustos 'de bir ortak kitap var: Umutsuz Bir Aşkın


Şairi/ Emily Dickinson'dan Seçilmiş Şiirler (İnsancıl Yayın­
ları). Anıl Meriçelli'nin hazırladığı bu kitapta Dost Kör­
pe'nin ve benim kitaplarımızdan seçtiğimiz şiirler ile Anıl
Meriçelli ve Ahmet Necdet'in çevirileri yer alıyor.
Tozan Alkan'ın çevirisi Seçme Şiirler, Ocak 'te Bor­
do Siyah Klasik Yayınlar'dan çıktı.
Aralarda elbette dergilerde çıkan çeviriler de oldu. Bir ka­
dın çevirmen gördüğümü de hatırlıyorum.
Bundan sonra da Emily Dickinson çevrilecek elbette.
Çevrilsin de! Belki parça şiirin hepsini çeviren bir
"Emily Dickinson scholar" bile çıkabilir. Zaten Emily Dic­
kinson'ın Bütün Şiirleri'ni çevirmek, tam bir uzman işi. Oku­
mak da öyle. Bu noktada şunu söylemeliyim: Seçme Şiirler,
hemen bütün antolojilerde yer verilen en tanınmış, en tipik,
en karakteristik Emily Dickinson şiirlerinin -neden alçakgö­
nüllü davranayım ki- pek çoğunu içeriyor, bu da -scholar ol­
mak iddiası bulunmayan bir çevirmen olarak- bana yeter.
Okura da yetmeli: İnsan, seçerken de, tadında bırakmayı bil­
meli.

4.
Seçme Şiirler, İyi Şeyler Yayıncılık'tan çıkardığım Şiir­
ler'de yer alan şiirler ile R[alph] W[illiam] Franklin'in hazır -
ladığı The Poems of Emily Dickinson (Reading Edition)
başlıklı kitaptan (The Belknap Press of Harvard University
Press, Caınbridge, Massachusetts [ABD] ve Londra [İngilte -
re], ) çevirdiğim yeni şiirlerden oluşuyor. Eski çevirileri
de bu kitaptaki versiyonlara göre gözden geçirdim ve şiir nu -
maralarını değiştirdim. Dolayısıyla, gönül rahatlığıyla söyle­
yebilirim: Bu kitap, Şiirler'in "gözden geçirilmiş yeni basım"ı
değil tamamen yeni bir kitap: Böylece hem on yıldan fazla­
dır Şiirler'i arayan eski Dickinson-Özpalabıyıklar okurları
hem de -umarım- yenileri memnun olacak.

xvı
Seçme Şiirler

5.
Jorge Luis Borges, "Şiir kitabı çıkarmak, kuyuya bir gül
atıp yankısını beklemek gibidir" demişti: Bu kitap da
(Faulkner'ın bir öyküsünün -aslında Emily Dickinson'la ilgi­
si olmayan- başlığı gibi) "Emily için bir gül" olsun.
Gene yaptım: Bir kitap dolayısıyla -kendi kitabım bile ol­
sa- kendimden bahsettim; bununla da kalmadım, sevdiğim
birkaç kişiyi de aynı yazıda zikrettim. Demek ki son adımı
da atabilirim: Bir çeviri kitabı birilerine adamak adetten ol­
mayabilir ama -Borges'ten bir çeviri şiir derlemesi olan ilk
kitabı Altın ve Gölge'yi annesine, sevgilisine ve "keşke sağ
olsaydı da görebilseydi" dileğiyle babasına adamış, dolayı­
sıyla bu konuda yeterince kötü ünlü biri olarak- Emily
Dickinson'dan çevirdiğim bu şiirleri karım Eser ile kızım
Yaz'a adamakta sakınca görmüyorum: Bu üç kadına da de­
ğer.

Selahattin Ôzpalabıyıklar
31 Mayıs , Çarşamba

xvıı
Seçme Şiirler


Emily Dickinson

1 have a Bird in spring


Which far myself doth sing -
The spring decoys.
And as the sumrner nears -
And as the Rose appears,
Robin is gone.

Yet do 1 not repine


Knowing that Bird of mine
Though flown -
Learneth beyond the sea
Melody new far me
And will return.

Fast in a safer hand


Held in a truer Land
Are mine -
And though they now deparı,
Teli 1 my doubting heart
They're thine.

in a serener Bright,
in a more golden light
1 see
Each little doubt and fear,
Each little discord here
Removed.

Then will 1 not repine,


Knowing that Bird of mine
Though flown
Shall in a distant tree
Bright melody far me
Return.
Seçme Şiirler

Bir Kuşum var ki baharda


Benim için şakır da -
Baharı tuzağa düşürür.
Ve yaz yaklaşırken -
Ve Güller açarken,
Ardıç kuşu gider.

Ben yakınmam yine de


Uçmuş olsa bile
Bilirim benim Kuşum -
Yeni şarkı öğreniyor denizin
Ötesinde benimçin
Ve dönecek.

Daha güvenli bir elde oruçlu


Daha gerçek bir Ülkede tutulu
Benim olanlar -
Ve şimdi gitmiş olsalar bile,
Derim ki kuşkulu kalbime,
Senindir onlar.

Daha sakin bir Parlaklıkta,


Daha altın bir ışıkta
Görürüm
Her küçük kuşku ve korkaklığın,
Burda her küçük uyuşmazlığın
Silindiğini.

Yakınrnayacağım o halde,
Uçmuş olsa bile
Bilirim benim Kuşum
Uzak bir ağaçta
Parlak bir şarkı bana
Dönecek.

2


Emily Dickinson

11

Nobody knows this little Rose -


it might a pilgrim be
Did 1 not take it from the ways
And lift it up to thee.
Only a Bee will miss it -
Only a Butterfly,
Hastening from far journey -
On it's breast to lie -
Only a Bird will wonder -
Only a Breeze will sigh -
Ah Little Rose - how easy
For such as thee to die!

23

In the name of the Bee -


And of the Butterfly -
And of the Breeze - Amen!

4
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:C:E:E.E:C:E:E:E:E:E:E:E:E:EıE:E:E:E:

11

Kimse tanımıyor bu küçük Gülü -


Bir hacı olabilirdi oysa
Alıkoyup da onu yollardan
Uzatmasaydım sana.
Sade bir Arı özleyecek onu -
Sadece bir Kelebek,
Uzun yolundan gelip acele -
Göğsünde dinlenecek -
Sade bir Kuş merak edecek onu -
Sade bir Meltem içini çekecek -
Ah Küçük Gül - ne kolay
Senin gibisi için ölmek!

23

Arının adına -
Ve Kelebeğin -
Ve Meltemin - Amin!

4
Emily Dickinson

25

A sepal - petal - and a thorn


Opon a common summer's morn -

A flask of Dew - A Bee or two -


A Breeze - a'caper in the trees -
And l'm a Rose!

31

To him who keeps an Orchis' heart -


The swamps are pink with June.

5
Seçme Şiirler

25

Bir çanakyaprak - taçyaprak - ve bir diken


Sıradan bir yaz sabahında -
Bir matara Çiy - Bir iki Arı -
Bir Meltem - ağaçlarda bir oynaklık
Ve bir Gülüm ben!

31

Bir Orkide yüreği taşıyana -


Bataklıklar pembedir Haziranla.

5
Emily Dickinson

32

The morns are meeker than they were -


The nuts are getting brown -
The berry's cheek is plumper -
The Rose is out of town.

The maple wears a gayer scarf -


The field a scarlet gown -
Lest 1 sh'd be old fashioned
1'11 put a trinket on.

47

By such and such an offering


To Mr So and So -
The web of life is woven -
So martyrs albums shown!

6
Seçme Şiirler

EıEıE:E:E:E:EıE:E:E:E:E:E:E:E:E:
E:E: E:E:E:E:E:E:

32

Sabahlar eskisinden daha da uysal -


Cevizler daha da kahverengi gittikçe -
Kızılcığın yanağı daha da tombul -
Şehir dışında Güller açmış bile

Daha şen bir şal giymiş akçaağaç -


Tarla kırmızı bir cüppe -
Eski moda olurum korkusuyla
İnci boncuk takınacağım ben de.

47

Bay Falanca Filanca'ya


Şöyle şöyle bir teklifle -
Örülür hayatın ağı - işte böyle
Gösterilir şehit albümlerinde!

6


Emily Dickinson

49

When Katie walks, this Simple pair accompany her side,


When Katie runs unwearied they follow on the road,
When Katie kneels, their loving hands still clasp her
pious knee -
Ah! Katie! Smile a Fortune, with two so knit to thee!

64

Heart! We will forget him!


You and 1 - tonight!
You may forget the warmth he gave -

1 will forget the light!

When you have done, pray tell me


That 1 may straight begin!
Haste! lest while you're lagging
1 remember him!

8
Seçme Şiirler

49

Katie yürüdüğünde, bu Basit çift eşlik eder yanında,


Katie koştuğunda yorulmadan onu izlerler yolda,
Katie diz çöktüğünde, seven elleri onun dindar dizini
kavrar sessizce -
Ah! Katie! Ne Talihlisin, sana böyle kenetli bu ikiliyle!

64

Yürek! Onu unutacağız!


Bu gece - sen ve ben!
Sen verdiği sıcaklığı unutabilirsin -
Işığı unutacağım ben!

İşini bitirdiğinde, ne olur söyle


Ki hemen başlayayım!
Çabuk ol! yoksa sen oyalanırken
Ben onu hatırlarım!

8
Emily Dickinson

71

My friend must be a Bird -


Because it flies!
Mortal, my friend must be -
Because it dies!
Barbs has it, like a Bee!
Ah, curious friend!
Thou puzzlest me!

87

"They have not chosen me" - he said -


"But 1 have chosen them"!
Brave - Broken hearted statement -
Uttered in Bethleem!

1 could not have told it,


But since Jesus dared,
Sovreign, know a Daisy
Thy dishonor shared!

9
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:
E:E:E: E:E:E:C:E:E:E:E:E:E:

71

Dostum bir Kuş olmalı -


Çünkü uçuyor!
Fani olmalı dostum -
Çünkü ölüyor!
Tüyleri var, Arı gibi!
Ah, garip dostum!
Şaşırtıyorsun beni!

87

"Onlar beni seçmediler" - dedi -


"Bendim onları seçen"!
Cesur - Kırık kalpli cümle -
Beytüllahm'de söylenen!

Ben diyemezdim bu sözü,


Ama İsa cüret etti mademki,
Hükümdar, bil ki bir Papatya
Paylaştı senin şerefsizliğini!

9
Emily Dickinson

93

Water, is taught by thirst.


Land - by the Oceans passed.
Transport - by throe -
Peace, by it's battles told -
Love, by rnernorial rnold -
Birds, by the snow.

98

South winds jostle thern -


Burnblebees corne -
Hover - hesitate -
Drink, and are gone -

Butterflies pause
On their passage Cashrnere -
1 - softly plucking,
Present thern here!

10
Seçme Şiirler

93

Su, susuzlukla öğretilir o.


Kara - geçilen Okyanuslarla.
Taşıma - sarsıntıyla -
Barış, anlatılan savaşlarıyla -
Sevgi, hatırada kalanla -
Kuşlar, karla.

98

Güney Rüzgarları dürter onları -


Yabanarıları gelirler -
Uçuşurlar - tereddütle -
İçerler, ve giderler -

Kelebekler duraklar onların


Kaşmir geçidinde -
Ben - yavaşça kopararak,
Takdim ederim onları işte!

10
Emily Dickinson

E:E:C:C:E:C:E:E:C:E:E:C:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:C:

Safe in their Alabaster Chambers -


Untouched by Morning -
And untouched by noon -
Sleep the meek members of the Resurrection,
Rafter of Satin and Roof of Stone -

Grand go the Years,


In the Crescent above them -
Worlds scoop their Arcs -
And Firmaments - row -
Diadems - drop -
And Doges - surrender -
Soundless as Dots,
On a Disc of Snow.

11
Seçme Şiirler

1 24

Kaymaktaşı Odalarında güven içinde -


Ne Sabahın değdiği -
Ve ne öğlenin -
Uyurlar Dirilişin uysal üyeleri,
Atlastan Kiriş ve Taştan Çatı -

Heybetle geçer Yıllar,


Üzerlerindeki Hilalde -
Dünyalar Kemerlerini oyar -
Gökkubbeler - dalaşır -
Taçlar - düşer -
Ve Dükler - teslim olur -
Noktalar kadar sessiz,
Kardan bir Disk üstünde.

11
Emily Dickinson

Going to Heaven!
1 don't know when -
Pray do not ask me how!
Indeed I'm too astonished
To think of answering you!
Going to Heaven!
How dim it sounds!
And yet it will be done
As sure as flocks go home at night
Unto the Shepherd's arın!

Perhaps you're going too!


Who knows?
If you sh'd get there first
Save just a little place far me
Close to the two 1 lost -
The smallest "Robe" will fit me
And just a bit of "Crown" -
For you know we do not mind our dress
When we are going home -

I'm glad 1 dont believe it


For it w'd stop my breath -
And I'd like to look a little more
At such a curious Earth!
1 anı glad they did believe it
Whom 1 have never found
Since the mighty aunımn afternoon
1 left them in the ground.

12
Seçme Şiirler

E:C:E:E:C:E:E:c:eE:C:E:EE
:C:E:E:C: .E:C:E:E:C:E:

Cennete gitmek!
Ne zaman, bilmiyorum -
N'olur bana sormayın nasıl diye!
Aslında size cevap vermeyi
Düşünemeyecek kadar şaşkınım!
Cennete gitmek!
Nasıl da müphem geliyor kulağa!
Yine de gerçekleşecek
Sürülerin gece eve Çobanın kollarına
Dönüşü gibi kesin!

Belki de siz de gidiyorsunuz!


Kimbilir?
Oraya önce siz giderseniz
Kaybettiğim o ikisine yakın
Küçük bir yer ayırın benim için -
En küçük "Cüppe" uyacaktır bana,
Ve bir de "Taç" parçası -
Çünkü bilirsiniz dikkat etmeyiz giysimize
Eve dönerken -

Ona inanmadığıma memnunum,


Çünkü soluğumu keserdi benim -
Hem birazcık daha bakmak isterdim
Böylesine meraklı bir Dünyaya!
Memnunum inanmış olduklarına
Onları toprakta bıraktığım
O zorlu güz akşamından bu yana
Benim hiç bulmadığım ona.

12


Emily Dickinson

Exultation is the going


Of an inland soul to sea -
Past the Houses -
Past the Headlands -
lnto deep Eternity -

Bred as we, among the mountains,


Can the sailor understand
The divine intoxication
Of the first league out from Land?

Surgeons must be very careful


When they take the knife!
Underneath their fine incisions
Stirs the Culprit - Life!

14
Seçme Şiirler

Coşku bir kara ruhunun


Gidişidir denize -
Evleri geçip -
Burunları geçip -
Derin Sonsuzluk içine -

Bizim gibi büyümemiş, dağların arasında,


Gemici anlayabilir mi
Karadan öteye o ilk fersahın
Tanrısal esrikliğini?

Cerrahlar çok dikkatli olmalıdır


Bıçak alırken ellerine!
İnce kesiklerinin altında
Kımıldar Suçlu - Hayat!

14


Emily Dickinson

The Juggler's Hat her Country is -


The Mountain Gorse - the Bee's -

With thee, in the Desert -


With thee in the thirst -
With thee in the Tamarind wood -
Leopard breathes - at !ast!

16
Seçme Şiirler

EiE:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:<ıe<:E:E:E:E:E:E:E:E:

Hokkabazın Şapkasıdır Ülkesi -


Katırtırnağıdır - Arınınkisi -

Çölde seninle -
Seninle, susuz kalsa -
Demirhindi korusunda seninle -
Solur leopar - en sonunda!

16
Emily Dickinson

"Faith" is a fine invention


For Gentlemen who see!
But Microscopes are prudent
in an Emergency!

The thought beneath so slight a film -


Is more distinctly seen -
As laces just reveal the surge -
Or Mists - the Appenine -

17
Seçme Şiirler

"İman" hoş bir icattır


Gören Bey'fendilere!
Ama Mikroskoplar basiretlidir
Bir Zaruret halinde!

Çok ince bir örtünün altındaki düşünce -


Daha açık görünür -
Açığa çıkarması gibi dantellerin kabarıklığı -
Ya da Sislerin - Apeninler'i -

17
Emily Dickinson

Least Rivers - docile to some sea.


My Caspian - thee.

1 lost a World - the other day!


Has Anybody found?
You'll know it by the Row of Stars
Around it's forehead bound!

A Rich man - might not notice it -


Yet - to my frugal Eye,
Of more Esteem than Ducats -
Oh find it - Sir - for me!

18
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:E:EEE:EtE:E.E:E:E:E:E:<:E:E:E:E:
E:E:

Küçük Irmaklar - bir denize boyun eğer.


Benim Hazar'ım - sana.

Bir Dünya yitirdim - geçen gün!


Buldu mu Kimse?
Onu Y ıldız Dizilerinden bileceksiniz
Alnına bağlanmış çepeçevre.

Bir Zengin - ona dikkat etmeyebilir -


Yine de - tutumlu Gözümde benim,
Daha İtibarlıdır Dukalardan -
Ah Efendim - bulun onu - benim için!

18
Emily Dickinson

21 4

Poor little Heart!


Did they forget thee?
Then dinna care! Then dinna care!

Proud little Heart!


Did they forsake thee?
Be debonnaire! Be debonnaire!

Frail little Heart!


I would not break thee -
Could'st credit me? Could'st credit me?

Gay little Heart -


Like Morning Glory!
Wind and Sun - wilt thee array!

19
Seçme Şiirler

Zavallı küçük Yürek!


Unuttular mı seni?
Aldırma sen! Aldırma sen!

Gururlu küçük Y ürek!


Bıraktılar mı seni?
Kalender ol sen! Kalender ol sen!

Kırılgan küçük Y ürek!


Ben kırmayacağım seni
Güvenir misin bana? Bana güvenir misin?

Neşeli küçük Yürek!


Kahkahaçiçeği gibi!
Rüzgar ve Güneş - donatır giysin!

19
Emily Dickinson

lt's such a little thing to weep -


So short a thing to sigh -
And yet - by Trades - the size of these
We men and women die!

I'm Nobody! Who are you?


Are you - Nobody - too?
Then there's a pair of us!
Don't teli! they'd advertise - you know!

How dreary - to be - Somebody!


How public - like a Frog -
To teli one's name - the livelong June -
To an admiring Bog!

20
Seçme Şiirler

Öyle küçük bir şeydir ki ağlamak -


İç çekişi öyle kısa bir şey ki -
Yine de - bu boyutlarda - İşlerle
Ölürüz biz erkekler ve kadınlar!

Ben Hiç Kimseyim! Ya siz kimsiniz?


Siz - de mi - Hiç Kimsesiniz?
Demek bir çift var bizden!
Söylemeyin! duyururlar - bilirsiniz!

Nasıl da sıkıcıdır - Birisi - olmak!


Nasıl da göz önünde - tıpkı bir Kurbağa -
Adını söylemek - Haziran boyu -
Hayran bir Bataklığa!

20
Emily Dickinson

<:<:E:e<:E:E:E:EeE·
:<:<: <:eE:E:E:E:E:ee<:E:

Why - do they shut me aut of Heaven?


Did 1 sing - too Ioud?
But - 1 can say a little "minor"
Timid as a Bird!

Would'nt the Angels try me -


Just - once - more -
Just - see - if 1 troubled them -
But dont - shut the door!

Oh, if 1 were the Gentleman


-

in the "White Robe" -


And they - were the little Hand - that knocked -
Could 1- - forbid?

21
Seçme Şiirler

EıE:E:E"EıE:E:eeE:E!E:EE
:E:E.E:E:E:E:E: .E-E:E:

Neden - almıyorlar beni Cennete?


Ötüşüm - çok mu yüksek?
Ama - biraz "minör" ötebilirim
Bir Kuş gibi ürkek!

Melekler beni denemezler mi -


Sadece - bir kez - daha -
Bir - görsünler - sıkar mıyım onları -
Ama kapıyı - kapamasınlar!

Ah, ben - "Beyaz Cüppeli"


Beyfendi olsaydım -
Onlar da - kapıyı çalan - küçük El -
Ben - engelleyebilir miydim?

21
<:c:eE:E:E:E:E:E:E:<ıE:eE:E:E:E
E:E: :E:E:<:<:E:

Wild nights - Wild nights!


Were 1 with thee
Wild nights should be
Our luxury!

Futile - the winds -


To a Heart in port -
Done with the Compass -
Done with the Chart!

Rowing in Eden -
Ah - the Sea!
Might 1 but moor - tonight -
in thee!

22

Vahşi geceler - Vahşi geceler!


Seninle olsaydım eğer
Lüksümüz olurdu
Vahşi geceler!

Boşuna - rüzgarlar -
Limandaki bir Kalbe -
İşi yok Pusulayla -
İşi yok Haritayla!

Cennette kürek çekmek -


Deniz - Ah!
Demir atabilseydim bir - bu gece
Sana!

22
EıE:E:EıE:E:E:E:E:E:E:E:E
E:E: .E:E:E:E:E:E:E:E:E:

1

Emily Dickinson

<:E:E:E:E:E:E:E:eE:E:E:E:E:eE:E:E:E:E:C:E:ec:

A word is dead, when it is said


Some say -
1 say it just begins to live
That day

it sifts from Leaden Sieves -


it powders ali the Wood -
it fills with Alabaster Wool
The Wrinkles of the Road -

it scatters tike the Birds -


Condenses like a Flock -
Like Juggler's Figures situates
Upon a baseless Arc -

it traverses yet halts -


Disperses as it stays -
Then curls itself in Capricorn -
Denying that it was -

24
Seçme Şiirler

Bir sözcük ölür, söylendiğinde,


Denir -
Ben derim ki dünyaya o gün
Gelir

Kurşun Eleklerden elenir -


Pudralar bütün Ormanı -
Kaymaktaşı yünleriyle doldurur
Yolun Kırışıklarını -

Yayılır Kuşlar gibi -


Toplanır Sürü gibi -
Durur Hokkabazın Şekilleri gibi
Temelsiz bir Kemer üstünde -

Aşar geçer ama durur -


Kaldıkça dağılır -
Sonra çöreklenir Oğlak burcunda -
İnkar ederek var olduğunu -

24
Emily Dickinson

E:CıE:E:C:E:E:C:E:E:E:E:EtE:
E: E:E:E:<ı
E:E: E:E:E:

Where Ships of Purple - gently toss -


On Seas of Daffodil -
Fantastic Sailors - mingle -
And then - the Wharf is still!

This - is the land - the Sunset washes -


These - are the Banks of the Yellow Sea -
Where it rose - or whither it rushes -
These - are the Western Mystery!

Night after Night


Her Purple traffic
Strews the landing - with Opal Bales -
Merchantmen - poise opon Horizons -
Dip - and vanish like Orioles!

25
Seçme Şiirler

Zerrin Denizlerinde - Erguvan Gemilerin -


Hafifçe yalpaladığı yerlerde -
Fantastik Gemiciler - karışır birbirine -
Ve sonra - sakindir İskele!

Bu - Günbatımının yıkadığı - ülkedir -


Bunlar - Sarı Denizin Kıyılarıdır -
Nerden doğar o - ya da nereye saldırır -
İşte bunlar - Batının Esrarıdır!

Her Gece art arda


Sarı Denizin Erguvani seyrüseferi
İskeleyi Opal Balyalarla doldurur -
Ticaret gemileri - Ufuklarda asılı durur -
İner - ve Sarıasmalar gibi kaybolur!

25
Emi/y Dickinson

Did we disobey Him?


Just one time!
Charged us to forget Him -
But we could'nt learn!

Were Himself - such a Dunce -


What would we - do?
Love the dull lad - best -
Oh, would'nt you?

3 14

"Hope" is the thing with feathers -


That perches in the soul -
And sings the tune without the words -
And never stops - at ali -

And sweetest - in the Gale - is heard -


And sore must be the storm -
That could abash the little Bird
That kept so many warm -

l've heard it in the chillest land -


And on the strangest Sea -
Yet - never - in Extremity,
it asked a crumb - of me.

26
Seçme Şiirler

İtaatsizlik ettik mi Ona?


Sadece bir kez!
Kendimizi Onu unutmaya zorladık -
Ama bunu öğrenemedik!

Olsaydı Kendisi - öyle bir Alık -


Ne yapardık - biz?
Aptal oğlanı sevin - en çok -
Ah, sevmez miydiniz?

3 14

"Umut" o tüylü şeydir -


Ki ruha tüner -
Ve şakır durur sözsüz bir ezgiyi -
Ve hiç durmaz - hep öter -

Ve - Borada - en tatlı - duyulur sesi -


Fırtına nice şiddetli olmalı -
Ki yıldırsın bunca insanı ısıtan
Bu küçük Kuşu -

En soğuk ülkede işittim onu -


Ve en yabancı Denizde -
Ama - ne Cefalar çekti de - yine
İstemedi - tek kırıntımı bile.

26
Emily Dickinson

A Bird, came down the Walk -


He did not know 1 saw -
He bit an Angle Worm in halves
And ate the fellow, raw,

And then, he drank a Dew


From a convenient Grass -
And then hopped sidewise to the Wall
To !et a Beetle pass -

He glanced with rapid eyes,


That hurried ali abroad -
They looked like frightened Beads, 1 thought,
He stirred his Velvet Head. -

Like one in danger, Cautious,


1 offered him a Crumb,
And he unrolled his feathers,
And rowed him softer Home -

Than Oats divide the Ocean,


Too silver for a seam,
Or Butterflies, off Banks of Noon,
Leap, plashless as they swim.

27
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:
E.E:E: E>E:E:E:E:E:E:E:E:E:

Bir Kuş, yere indi Gezinti için -


Onu gördüğümü hiç fark etmedi -
Bir Solucanı ısırıp ikiye böldü
Ve zavallıcığı yedi, çiğ çiğ,

Sonra uygun bir Çimenden


Bir Şebnem içti -
Ve sonra Duvara doğru hopladı
Geçsin diye Kınkanatlının biri -

Yuvalarında fıldır fıldır dönen


Hızlı gözlerle süzdü etrafını -
Korkmuş boncuklar gibi diye düşündüm,
Kımıldattı Kadife Kafasını. -

Tehlikedeki biri gibi, İhtiyatlı,


Bir Kırıntı sundum ona
Ve açıp yaydı bütün tüylerini, sonra da
Küreklere asıldı eve doğru yumuşak -

Okyanusu ayıran Küreklerden,


Bir dikişe göre fazla gümüşi,
Ya da Kelebeklerden, Öğlenin Kıyılarından,
Y üzerlerken, şıpırtısız, sıçrarlar hani.

27
Emily Dickinson

E:E:E:E:EıE:E:E:E:E:EE
E:E:E:E: E:EtE:E:E:<:E:E:E:

1 like to see it lap the Miles -


And lick the Valleys up -
And stop to feed itself as Tanks -
And then - prodigious step

Around a Pile of Mountains -


And supercilious peer
in Shanties - by the sides of Roads -
And then a Quarry pare

To fit it's sides


And crawl between
Complaining ali the while
in horrid - hooting stanza -
Then chase itself down Hill -

And neigh like Boanerges -


Then - prompter than a Star
Stop - docile and omnipotent
At it's own stable door -

28
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:c:c:E:E:C:E:E:C:E:E:C:E:E:C:E:E:C:E:

Milleri dürüşünü görmek hoşuma gidiyor -


Vadileri yalayıp geçişini -
Ve Tanklarda duruşunu beslenmek için -
Sonra - bir Dağ Sütununu dev gibi

Çepçevre adımlayışını - ve sonra -


Yol kenarındaki - Barakaları
Kibirle süzüşünü - sonra da
Kaburgalarına uydurmak için

Bir Taşacağı yontuşunu


Ve aradan sürünerek
Geçişini durmadan yakınarak
Korkunç - böğüren kıtayla -
Sonra Tepeden aşağı kendini kovalayışını -

Ve Beni Regeş gibi kükreyişini -


Sonra - bir Yıldızdan daha dakik
Duruşunu - uysal ve her şeye muktedir
Ahırının kapısında -

28
Emily Dickinson

Because 1 could not stop for Death -


He kindly stopped for me -
The Carriage held but just Ourselves -
And lmmortality.

We slowly drove - He knew no haste


And 1 had put away
My labor and my leisure too,
For His Civility -

We passed the School, where Children strove


At Recess - in the Ring -
We passed the Fields of Gazing Grain -
We passed the setting Sun -

Or rather - He passed Us -
The Dews drew quivering and Chill -
For only Gossamer, my Gown -
My Tippet - only Tulle -

We paused before a House that seemed


A Swelling of the Ground -
The Roof was scarcely visible -
The Cornice - in the Ground -

Since then - 'tis Centuries - and yet


Feels shorter than the Day
1 first surmised the Horses' Heads
Were toward Eternity -

29
Seçme Şiirler

Ben Ölüme uğrayamadığım için -


İncelik gösterip O aldı beni -
Sadece Bizi taşıyordu Araba -
Bir de Ölümsüzlüğü.

Yavaş yavaş gidiyorduk - Onun acelesi yoktu


Ve ben de bırakmıştım bir yana
İşimi ve boş vaktimi,
Bakıp Kibarlığına -

Geride bıraktık Okulu, Çocukların -


Çember olmuş - Teneffüste didiştikleri -
Geride bıraktık Dimdik Bakan Tahıl Tarlalarını -
Geride bıraktık Batan Güneşi -

Ya da aslında - O Bizi geride bıraktı -


Çiyler titretiyor, üşütüyordu -
Çünkü sadece Örümcek Ağıydı Elbisem -
Şalım - sadece Tüldü -

Bir Evin önünde durakladık ki


Bir Kabartısı gibiydi Toprağın -
Çatı güçlükle görünüyordu -
Pervaz - içinde Toprağın -

O zamandan beri - Yüzyıllar oldu - yine de


Daha kısa görünüyor ilk önce
Atların Başlarının Sonsuzluğa yönelik
Olduğunu sandığım o Günden -

29
Emily Dickinson

Presentiment - is that long shadow - on the Lawn -


Indicative that Suns go down -

The notice to the startled Grass


That Darkness - is about to pass -

Rests at Night
The Sun from shining,
Nature - and some Men -
Rest at Noon - some Men -
While Nature
And the Sun - go on -

30
Seçme Şiirler

Çimlerdeki - o uzun gölge - Önsezidir -


Güneşlerin batmakta olduğunu gösterir -

Karanlığın - geçmek üzere olduğunu


Ürkmüş Otlara bildiren Duyuru -

Dinlenir Geceleyin
Parlamasına ara verip Güneş,
Doğa - ve bazı İnsanlar -
Öğleyin dinlenir - bazı İnsanlar -
Doğa
Ve Güneş - devam ederken -

30
c:c:E:c:c:c:c:c:
c:c:c:c: c:c:c:E:c:c:c:E:



Emily Dickinson

EiE:E:E·E:E:EiE:E:E:E:EEEiE:<ı<:E:E:E:E:
E: E·E:E:

Sorne say good night - at night -


1 say good night by day -
Good bye - the Going utter rne -
Good night, 1 still reply -

For parting, that is night,


And presence, sirnply dawn -
Itself, the purple on the hight
Denorninated rnom.

32
Seçme Şiirler

Kimi iyi geceler der - geceleyin -


Ben gündüzün iyi geceler derim -
Hoşça kal - desin bana Gitmek -
İyi geceler olur gene cevabım -

Çünkü ayrılış, gecedir o,


Varoluş, o da şafak -
Kendisi, yüksekteki kızıllık
Adlı adınca sabah.

32
Emily Dickinson

1 heard a Fly buzz - when 1 died -


The Stillness in the Room
Was like the Stillness in the Air -
Between the Heaves of Storm -

The Eyes around - had wrung them dry -


And Breaths were gathering firm
For that last Onset - when the King
Be witnessed - in the Room -

1 willed my Keepsakes - Signed away


What portion of me be
Assignable - and then it was
There interposed a Fly -

With Blue - uncertain - stumbling Buzz -


Between the light - and me -
And then the Windows failed - and then
1 could not see to see -

33
Seçme Şiirler

Bir Sinek vızıltısı duydum - ölürken -


Odanın Sessizliği -
Fırtına Patlamaları arasında -
Havadaki Sessizlik gibiydi -

Çevrede Gözler - kurumuştu ovuşturmaktan -


Ve tutuluyordu Soluklar sımsıkı
O son Hamle için - Krala
Şahit olunacak - Odada -

Bıraktım Yadigarlarımı - İmzaladım


Ne parçam varsa
Ayırabileceğim - işte o zaman
Bir Sinek girdi araya -

Kararsız - Mavi - aksak Vızıltısıyla -


Işıkla - arama girdi -
Ve o zaman Pencereler yok oldu - ve sonra
Göremedim görmeyi -

33
Emily Dickinson

E:EıeE:E:E:Ei<ıE:E:E:E:E:<ıE:E;E:E:E:eE:E:E:
c:

To fili a Gap
lnsert the Thing that caused it -
Block it up
With Other - and 'twill yawn the more -
You cannot solder an Abyss
With Air -

1 took my Power in my Hand -


And went against the World -
'Twas not so much as David - had -
But 1 - was twice as bold -

1 aimed my Pebble - but Myself


Was all the one that fell -
Was it Goliah - was too large -
Or was myself - too small?

34
Seçme Şiirler

E:E:E.E:E:E:E:E:E:E:E:<:<:E:E:E:E:E:E:E:E:E:<ıE:

Bir Boşluğu doldurmak için


Boşluğu açan Şeyi sok oraya -
İyice tıka
Bir Başkasıyla - ve daha da açacaktır ağzını -
Lehimleyemezsin Havayla
Bir Gayya Kuyusunu -

Topladım Gücümü Elime -


Ve Dünyaya karşı durdum -
Gücüm yoktu Davud - kadar­
Arna ben - iki kat daha cesurdum -

Nişanladım Taşımı - ama -


Sonunda Ben yere düştüm -
Calı1t muydu o - çok mu büyüktü -
Yoksa ben kendim - çok mu küçüktüm?

34
Emily Dickinson

EıE:E:Eı<ıE:E:E:E:E:EıE-E-EıE:E:EıE-E:E:E:E:E:Eı

73 7

I many times thought Peace had come


When Peace was far away -
As Wrecked Men - deem they sight the Land -
At Centre of the Sea -

And struggle slacker - but to prove


As hopelessly as I -
How many the fictitious Shores -
Or any Harbor be -

35
Seçme Şiirler

73 7

Çok kez düşünmüşümdür Huzurun geldiğini


Huzur çok uzaktayken -
Kazazedeler - Kara gördük sanır ya hani -
Denizin Ortasındayken -

Ve gevşetirler uğraşlarını - ama anlarlar


Benim gibi umutsuzca -
Nice hayali Kıyılar vardır -
Hayali bir Liman ya da -

35


Emily Dickinson

1 never saw a Moor.


1 never saw the Sea -
Yet know 1 how the Heather looks
And what a Billow be -

1 never spoke with God


Nor visited in Heaven -
Yet certain anı 1 of the spot
As if the Checks were given -

Partake as doth the Bee -


Abstemiously -
A Rose is an Estate
in Sicily -

37
Seçme Şiirler

Ben hiç Fundalık görmedim.


Denizi de görmedim hayatımda -
Yine de biliyorum bir Funda neye benzer
Ve nasıl bir şey olmalı bir Dalga -

Ben ne Tanrı'yla konuştum


Ne de Cenneti ziyaret ettim -
Yine de tam biliyorum orayı
Verilmiş gibi sanki Biletim -

Paylaş Arının yaptığı gibi -


Kanaatkarca -
Gül bir Yurtluktur
Sicilya'da -

37
Emily Dickinson

The lovely flowers embarrass me,


They make me regret I anı not a Bee -

Soto! Explore thyself!


Therein thyself shalt find
The "Undiscovered Continent" -
No Sertler had the Mind.

38
Seçme Şiirler

Bu şirin çiçekler beni utandırıyor,


Keşke Arı olsaydım dedirtiyor -

Soto! Kendini keşfet!


Kendi içinde bulacaksın
"Keşfedilmemiş Kıta"yı -
Hiç Yerleşimcisi olmadı Aklın.

38
Emily Dickinson

1 could not drink it, Sweet,


Till You had tasted first,
Though cooler than the Water was
The Thoughtfulness of Thirst.

Between My Country - and the Others -


There is a Sea -
But Flowers - negotiate between us -
As Ministry.

39
Seçme Şiirler

Ben içemezdim Tatlım,


Önce Sen tatmadıkça,
Susuzluk Düşüncesi
Sudan serin olsa da.

Benim Ülkemle - Ötekiler arasında -


Bir Deniz var -
Ama Çiçekler - aramızda -
Elçilik yapar.

39
Emily Dickinson

1 felt a Cleaving in my Mind -


As if my Brain had split -
1 tried to match it - Seam by Seam -
But could not make them fit -

The thought behind, 1 strove to join


Unto the thought before -
But Sequence ravelled out of Sound -
Like Balls - opon a Floor -

To wait an Hour - is long -


If Love be just beyond -
To wait Eternity - is short -
If Love reward the end -

40
Seçme Şiirler

Aklımda bir Çatlama hissettim -


Sanki yarılmış gibiydi Beynim;
Tutturmaya çalıştım - Dikiş Dikiş,
Ama birbirine ekleyemedim -

Öndeki düşünceye bağlamaya çalıştım


Gerilerdeki düşünceyi -
Ama Dizi dağılıp elimden kaçtı -
Yere düşen - Toplar gibi -

Bir Saat beklemek - uzundur -


Eğer Sevgi hemen ardındaysa -
Sonsuzluğu beklemek - kısadır -
Eğer ödül Sevgiyse en sonunda -

40
1
E:EıE:E:E:E:E:E:E:E:E:E.E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:


Emily Dickinson

E:E:E.E:E:E:E:E:E.E:E:<:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:

Fame's Boys and Girls, who never die


And are too seldom bom -

Finding is the first Act


The second, loss,
Third, Expedition for the "Golden Fleece"

Fourth, no Discovery ·

Fifth, no Crew -
Finally, no Golden Fleece -
Jason, sham, too ·

42
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:EıE:<ıE:E:E.E:EtE:E:EtE:E:E:<ıE:EıE:

Şöhretin Oğulları ve Kızları, hiç ölmeyen


Ve çok ender doğan -

Bulmaktır birinci Yasa


İkincisi kaybetmek,
Üçüncü, "Altın Post" için Sefere çıkmak

Dördüncü, Keşif yoktur -


Beşinci, Tayfalar da -
Nihayet, Altın Post yok -
Sahtedir İason da -

42
Emily Dickinson

E:E:E:-E:E:E:E:E<:E:E:E:
:E:E:E:Eı

Her Grace is ali she has -


And that, so least displays -
üne Art to recognize, must be,
Another Art, to praise -

If 1 can stop one Heart from breaking


1 shall not live in vain
If 1 can ease one Life in Aching
Or cool one Pain

Or help one fainting Robin


Unto his Nest again
1 shall not live in vain.

43
Seçme Şiirler

Bütün sahip olduğu Zarafeti -


Onu da öyle az sergiliyor ki -
Bir Sanat olmalı görüp tanımak,
Başka bir Sanat, yapmak methini -

Bir Kalbi kırılmaktan koruyabilsem


Yaşamış olmayacağım boşuna
Bir Hayatı Acıdan kurtarabilsem
Bir Ağrıyı dindirebilsem ya da

Ya da bayılan bir Ardıç Kuşunu


Koyabilsem yeniden Yuvasına
Yaşamış olmayacağım Boşuna.

43
Emily Dickinson

E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:
E: E:E:E:E:

The Bustle in a House


The Morning after Death
Is solemnest of industries
Enacted opon Earth -

The Sweeping up the Heart


And putting Love away
We shall not want to use again
Until Eternity -

44
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:E:c:c.E:E:E:E:E:C:E:E:C:EiE:E:E:E:C:

1 1 08

Ölümden sonraki Sabah


Bir Evdeki Koşuşturma
Yeryüzündeki işlerin
En ağırbaşlı olanı -

Kalbin Silinip süpürülmesi


Ve Sonsuza dek bir daha
Kullanmak istemeyeceğimiz
Sevginin kaldırılması.

44

E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:
E:E:E:E:


Emily Dickinson

The Sky is low - the Clouds are mean.


A Travelling Flake of Snow
Across a Bam or through a Rut
Debates if it will go -

A Narrow Wind complains ali Day


How some one treated him
Nature, like Us is sometimes caught
Without her Diadem -

46
Seçme Şiirler

Gök alçalmış - Bulurlarsa ortada.


Gezinen bir Kartanesi
Bir Ağıla uğruyor bir Tekerlek İzine
Tartışıyor gitsin mi gitmesin mi -

Hafif bir Yel yakınarak anlatıyor bütün Gün


Birinin ona nasıl davrandığını
Doğa, tıpkı Bizim gibi yakalanıyor bazan
Yokken başında Tacı -

46

E:E:E:E;E:E:E:E:E:E:E:E:EiE:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:


Emily Dickinson

7

We never know how high we are


Till we are asked to rise
And then if we are true to plan
Our stanıres touch the skies -

The Heroism we recite


Would be a normal thing
Did not ourselves the Cubits warp
For fear to be a King -

48
Seçme Şiirler

7

Bilmeyiz nice yüksek olduğumuzu


İstenmedikçe ayağa kalkmamız
Ve o zaman uygunsak tasarıya
Göklere değer başımız -

Ezberlediğimiz Kahramanlıklar
Sıradanlaşırdı bir anda
Kral olmaktan korkup boyumuzu
Eğilip indirmeseydik bir Arşına -

48


Emily Dickinson

1

The Sun and Fog contested


The Government of Day -
The Sun took down his Yellow Whip
And drove the Fog away -

1

If my Bark sink
'Tis to another Sea -
Mortality's Ground Floor
Is lmmortality -

50
Seçme Şiirler

Güneş ve Sis karşılaştı


Almak için Günün Y önetimini -
Güneş Sarı Kırbacını indirdi
Ve dağıtıp kovdu Sisi -

Batarsa eğer Teknem


Başka bir Denizedir -
Ölümlülüğün Giriş Katı
Ölümsüzlüktür -

50


Emily Dickinson

There is no Frigate like a Book


To take us Lands away
Nor any Coursers like a Page
Of prancing Poetry -
This Traverse may the poorest take
Without oppress of Tali -
How frugal is the Chariot
That bears the Human Soul -

52
Seçme Şiirler

E:E:E:E:E:E:E:E:eE:E:
<:<:E:E:E:E: E:E:E:E:E:E:E:

Kitap gibi Fırkateyn yok götüren


Uzak İllere bizi
Ne de Küheylan bulunur bir Sayfa
Şahlanan Şiir gibi -
En fakir bile geçer bu Kapıdan
Ayakbastı gerekmez -
İnsan ruhunu taşıyan bu Araba
Fazla bir şey istemez!

52


Emily Dickinson

His Mansion in the Pool


The Frog forsakes -
He rises on a Log
And staternents rnakes -
His Auditors two Worlds
Deducting rne -
The Orator of April
Is hoarse Today -
His Mittens at his Feet
No Hand hath he -
His eloquence a Bubble
As Farne should be -
Applaud hirn to discover
To your chargin
Dernosthenes has vanished
in Waters Green -

54
Seçme Şiirler

Gölcükteki Konağını
Terk eder Kurbağa -
Bir Kütükte dikilir
Ve başlar beyanata -
Dinleyicileri iki Dünya
Düşersek beni -
Kısık sesli Bugün
Nisanın Hatibi -
Ayaklarında Parmaksız Eldivenleri
Yoknır hiç Eli -
Belagati bir Baloncuk
Tıpkı Şöhret gibi -
Alkışlayın onu sıkıntınızın
Varsın diye farkına
Demosthenes kayboldu
Yeşil Sularda -

54


Emily Dickinson

Take ali away -


The only thing worth larceny
Is left - the Immortality -

Love's stricken "why"


Is ali that love can speak -
Built of but just a syllable,
The hugest hearts that break.

56
Seçme Şiirler

Her şeyi alıp götürsen -


Geride çalmaya değen
Tek bir şey kalır - Ölümsüzlük -

Yaralanmış "niçin"idir aşkın


Bütün söyleyebildiği -
İki heceden yapılmışsa da
Kırar en koca kalpleri.

56
E:E:E:E:<ıE:E:E:E:E:E:E:
E:E:E:E:E:E: E:E:E.E:E:E:


E:E<E:E:E:E:E:EıE:
E:E:E:E:E: E:E:E:E:E:E:E:E:
E:E:


Emily Dickinson

Hope is a strange invention -

A Patent of the Heart -


in unremitting action
Yet never wearing out -

Of this electric adjunct


Not anything is known
But it's unique momentum
Embellish ali we own -

6

To own a Susan of my own


Is of itself a Bliss -
Whatever Realm 1 forfeit, Lord,
Continue me in this !

58
Seçme Şiirler

Umut garip bir icattır -


Yüreğin bir Buluşu -
Sürekli hareket halinde ama
Yine de hiç aşınmaz -

Bu elektrikli parçanın
Hakkında bir şey bilinmez
Ama benzersiz ivmesi onun
Sahip olduğumuz her şeyi süsler -

6

Kendime ait bir Süsenim olması


Bir Saadettir başlıbaşına -
Kaybettiğim Alem her neyse, Rabbim,
Sürekli kıl beni bunda!

58
EiE:E:EıC:E:E:C:E:E:E:E:E:C:E:E:E:E:E:E:E:E:C:E:


E:<ıE:E:<ıE:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:eE:E:E:


Emily Dickinson

A Route of Evanescence,
With a revolving Wheel -
A Resonance of Emerald
A Rush of Cochineal -
And every Blossom on the Bush
Adjust it's tumbled Head -
The Mail from Tunis - probably,
An easy Morning's Ride -

To see the Summer Sky


Is Poetry, though never in a Book it lie -
True Poems flee -

60
Seçme Şiirler

E:E:E:E:c:c:c:c:c:c:c:E:E:E:E:E:E:E:E:E:

Dönen bir Tekerlekle


Bir Kayboluş Rotası -
Bir Zümrüt Tınlaması
Bir Kırmız Koşuşması -
Ve Çalıdaki her Gonca
Düzeltir düşmüş Başını -
Tunus'tan posta - belki de,
Rahat bir Sabah Gezisi -

1

Yaz Göğünü görmek, bir


Kitaba asla girmese bile, Şiirdir -
Ele geçmez Gerçek Şiirler -

60
E:<ıE:E:E:E:E:<ıE:E:E:E:E·E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:


E:E:E:E:E:E:E:EıE:E:E:E:E:E.E:E:E:E:C:E:


Emily Dickinson

A Dimple in the Tomb


Makes that ferocious Room
A Home -

62
Seçme Şiirler

Mezarda bir Çukur


O korkunç Yeri
Bir Yuva yapar -

62
1
EiE:E:E:E:E:EiE:E:E:EtE:E:E:E:E:EıE:E:E:E:E:c:c:


Emily Dickinson

The Blood is more showy than the Breath


But cannot dance as well -

64
Seçme Şiirler

Kan Soluktan daha gösterişlidir.


Ama onun gibi dans edemez -

64
Undated
Tarihsiz
Emily Dickinson

E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:E:
E:E:E: E:E:E:E:
E:E:E:E:Et

Beauty crowds me till I die


Beauty mercy have on me
But if I expire today
Let it be in sight of thee -

1

In snow thou comest


Thou shalt go with the resuming ground
The sweet derision of the crow
And Glee's advancing sound

in fear thou comest


Thou shalt go at such a gait of joy
That men anew embark to !ive
Upon the depth of thee -

66
Seçme Şiirler

Ölene dek sarsın Güzellik beni


Güzellik acısın bana isterim
Ama bugün versem son nefesimi
Gözünün önünde öleyim derim -

Kar yağarken geldin


Toprak eski haline dönerken gideceksin
Karganın tatlı alayı
Ve yükselen sesiyle Neşenin

Korku içinde geldin


Öyle şen bir gidişle gideceksin ki
İnsanlar yeniden hayata açılacak
Senin derinlerine -

66
Emily Dickinson

Is lmmortaliry a bane
That men are so oppressed?

Fame is a Bee.
it has a song­
lt has a sting-
Ah, too, it has a wing.

67
Seçme Şiirler

Bir bela mı Ölümsüzlük


İnsanları bunca sıkan?

Şöhret bir Arıdır.


Bir şarkısı var­
Bir iğnesi var-
Ah, bir de, bir kanadı var.

67
E:E:E:E:E:E:E:EıE:E:E:E:E:E:EıE:
E:E:E:E:E:E:E!Eı

Türkçe İlk Dize Dizini

Aklımda bir Çatlama hissettim - • 40


Arının adına - • 4
Batarsa eğer Teknem • 50
Bay Falanca Filanca'ya • 6
Ben hiç Fundalık görmedim. • 37
Ben içemezdim Tatlım, • 39
Ben Hiç Kimseyim! Ya siz kimsiniz? • 20
Ben Ölüme uğrayamadığım için - • 29
Benim Ülkemle - Ötekiler arasında - • 39
Bilmeyiz nice yüksek olduğumuzu • 48
Bir bela mı Ölümsüzlük • 67
Bir Boşluğu doldurmak için • 34
Bir çanakyaprak - taçyaprak - ve bir diken • 5
Bir Dünya yitirdim - geçen gün! • 1 8
Bir Kalbi kırılmaktan koruyabilsem • 43
Bir Kuş, yere indi Gezinti için - • 27
Bir Kuşum var ki baharda • 2
Bir Orkide yüreği taşıyana - • 5
Bir Saat beklemek - uzundur - • 40
Bir Sinek vızıltısı duydum - ölürken - • 33
Bir sözcük ölür, söylendiğinde, • 24
Bu - Günbatımının yıkadığı - ülkedir - • 25
Bu şirin çiçekler beni utandırıyor, • 38
Bulmaktır birinci Yasa • 42
Bütün sahip olduğu Zarafeti - • 43
Cennete gitmek ! • 1 2
Coşku bir kara ruhunun • 14
Çimlerdeki - o uzun gölge - Önsezidir - • 30
Çok dikkatli olmalıdır cerrahlar • 14
Çok ince bir örtünün altındaki düşünce - • 17
Çok kez düşünmüşümdür Huzurun geldiğini • 35
Çölde seninle - • 16

69
Emi/y Dickinson

Dinlenir Geceleyin • 30
Dosnım bir Kuş olmalı! • 9
Dönen bir Tekerlekle • 60
Gök alçalmış - Bulurlarsa ortada. • 46
Gölcükteki Konağını • 54
Güneş ve Sis karşılaştı • 50
Güney Rüzgarları dürter onları - • 1 O
Her şeyi alıp götürsen - • 56
Hokkabazın Şapkasıdır Ülkesi - • 1 6
"İman" hoş bir icattır • 1 7
İtaatsizlik ettik mi Ona? • 26
Kan Soluktan daha gösterişlidir. • 64
Kar yağarken geldin • 66
Katie yürüdüğünde, bu Basit çift eşlik eder yanında, • 8
Kaymaktaşı Odalarında güven içinde - • 1 1
Kendime ait bir Süsenim olması • 5 8
Kimi iyi geceler der - geceleyin - • 3 2
Kimse tanımıyor bu küçük Gülü - • 4
Kitap gibi Fırkateyn yok götüren • 52
Kurşun Eleklerden elenir • 24
-

Küçük Irmaklar - bir denize boyun eğer. • 1 8


Mezarda bir Çukur • 62
Milleri dürüşünü görmek hoşuma gidiyor - • 28
Neden - almıyorlar beni Cennet'e? • 2 1
"Onlar beni seçmediler" - dedi - • 9
Ölene dek sarsın Güzellik beni • 66
Ölümden sonraki Sabah • 44
Öyle küçük bir şeydir ki ağlamak - • 20
Paylaş Arının yaptığı gibi - • 37
Sabahlar eskisinden daha da uysal - • 6
Soto! Kendini keşfet! • 38
Su, susuzlukla öğretilir o. • 1 O
Şöhret bir Arıdır. • 67
Şöhretin Oğulları ve Kızları, hiç ölmeyen • 42
Topladım Gücümü Elime - • 34
Umut garip bir icattır - • 5 8
"Umut" o tüylü şeydir - • 2 6
Vahşi geceler - Vahşi geceler! • 22
Yaralanmış "niçin"idir aşkın • 56
Yaz Göğünü görmek, bir • 60
Yürek! Onu unutacağız! • 8
Zavallı küçük Yürek! • 1 9
Zerrin Denizlerinde - Erguvan Gemilerin - • 25

70
E:c:c:c:c:c:E:c:<:<:c:c:c:c:c:c:
ıezc: c:c:c:
ıez c:c:

İngilizce İlk Dize Dizini

A Bird, came down the Walk - • 27


A Dimple in the Tomb • 62
A Route of Evanescence, • 60
A sepal - petal - and a thom • 5
A word is dead, when it is said • 24
Beauty crowds me till 1 die • 66
Because 1 could not stop for Death - • 29
Between My Country - and the Others - • 39
By such and such an offering • 6
Did we disobey Him? • 26
Exultation is the going • 14
"Faith" is a fine invention • 17
Fame i s a Bee. • 67
Fame's Boys and Girls, who never die • 42
Finding is the first Act • 42
Going to Heaven ! • 12
Heart! We will forget him! • 8
Her Grace is ali she has - • 43
His Mansion in the Pool • 54
Hope is a strange invention - • 58
"Hope" i s the thing with feathers - • 26
1 could not drink it, Sweet, • 39
1 felt a Cleaving in my Mind - • 40
1 have a Bird in spring • 2
1 heard a Fly buzz - when 1 died - • 33
1 like to see it lap the Miles - • 28
1 lost a World - the other day! • 18
1 many times thought Peace had come • 35
1 never saw a Moor. • 37
1 took my Power in my Hand - • 34
l'm Nobody! Who are you? • 20
If 1 can stop one Heart from breaking • 43

71
Emi/y Dickinson

If my Bark sink • 50
in snow thou comest • 66
in the name of the Bee - • 4
Is lmmortality a bane • 67
it sifts from Leaden Sieves - • 24
It's such a little thing to weep - • 20
Least Rivers - docile to some sea. • 18
Love's stricken "why" • 56
My friend must be a Bird - • 9

Nobody knows this little Rose - • 4


Partake as doth the Bee - • 3 7
Poor little Heart! • 1 9
Presentiment - is that long shadow - on the Lawn - • 30
Rests at Night • 30
Safe in their Alabaster Chambers • 1 1 -

Some say good night - at night - • 32


Soto! Explore thyself! • 38
South winds jostle them - • 1 O
Surgeons must be very careful • 14
Take ali away - • 56
The Blood is more showy than the Breath • 64
The Bustle in a House • 44
The Juggler's Hat her Country is - • 16
The lovely flowers embarrass me, • 38
The morns are meeker than they were - • 6
The Sky is low - the Clouds are mean. • 46
The Sun and Fog contested • 50
The thought beneath so slight a film - • 17
There i s n o Frigate like a Book • 52
"They have not chosen me" - he said - • 9
This - is the land - the Sunset washes - • 25
To fili a Gap • 34
To him who keeps an Orchis' heart - • 5
To own a Susan of my own • 58
To see the Summer Sky • 60
To wait an Hour - is long - • 40
Water, is taught by thirst. • 10
We never know how high w e are • 4 8
When Katie walks, this Simple pair accompany her side, • 8
Where Ships of Purple - gently toss - • 25
Why - do they shut me out of Heaven? • 21
Wild nights - Wild nights! • 22
With thee, in the Desert - • 16

72
Emily Dickinson ( r 83 0 - r }: Bir yönüyle r 78 9 şiiri
arasında hayatı süresince topu topu bir-iki şiirini
yayımlatacak ve son yirmi beş yılını aile çevresinin
dışına çıkmayacak denli "içe kapalı " geçiren bir şairdi.
Diğer yandan ise, okuru yalın görünümlü ve çoğu
zaman kısa şiirlerinin derinliğiyle çarpan, modern
Amerikan şiirinin "ana " ustalarından biriydi.

)e/,ılhıtt (>zt"ıl.ı/ııyık/,ır ı ı •J ı ı ı: ı\ 'd, /\ l'


tl lı.ııı Btrk 12 00 ; 1 1 ıılışcısı //( 'ı u ı Yıfunduszeue.info Dcııcnıelcr
ı ı.oıdıl dcrhme�11wı vt1ııısır,1, /l/,ıke ı•e J)1(kmço11 'dı
şıır, J\ı.1 �mwı ı·e \\ ıl/1< \teıg'd, lı1tı çcı•ırılcrıvle,
kıış.ır "�ı,ı.1/,1 " en t11tkıılu "ldup, kamtl.ımış
lııgıliz, e 1 cı·ımıc11lcrıııde11d

KDV dahil fiyatı


9 1 0 TL

Footer menu

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası